Soyer’den kritik adım: İzmir’in tüm binaları denetlenecek

TENZİLE AŞÇI/EGEPOSTASI- İzmir, 30 Ekim tarihinde 6.9 şiddetinde depremle sarsıldı. Merkez üssü Seferihisar olan depremde en büyük yıkım Bayraklı’da yaşandı. 

Depremin üzerinden geçen 74 saatte arama kurtarma çalışmaları hız kesmeden devam ediyor.

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, İzmir Ulaşım Merkezi (İZUM)’nde dün ilkini gerçekleştirdiği Afet Durum Değerlendirmesi toplantılarının ikincisini gerçekleştirerek 24 içerisinde yapılanları raporlarken ilerleyen dönemde yapılacaklar ile ilgili bilgi aktardı.  

Soyer’in, son 24 saatteki artış ile birlikte paylaştığı veriler şu şekilde; “Depremin üzerinden geçen 74 saatte, yıkılan bina sayısı 7, hasarlı bina sayısı 504, can kaybı 91, yaralı sayısı 994, tedavisi devam eden hasta sayısı 220, taburcu edilen yaralı sayısı 774, ağır yaralı sayısı 4, boşaltılan bina sayısı 172, enkazdan kurtarılan kişi sayısı 106 oldu. Sahada çalışan arama kurtarma personelimizin sayısı İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin bin 485 ilçelerde 119 diğer illerden gelen 180 oldu. 2 Kasım itibariyle sahada çalışan toplam personelimizin sayısı 6 bin 224, iş makinesi sayısı 267’ye yükseldi. Gönüllü kişilerde sürekli artış olduğu için tam tespit yapılamıyor. İçme suyumuz son 24 saat içerisinde 97 bin 298 litreye, ekmeğimiz 77 bin 355’e, süt yardımımız 7 bin 720’ye, öğün olarak gıda yardımımız büyükşehir, ilçeler ve çevre iller toplamda 112 bin 144’e, içeceğimiz 48 bin 797’ye bebek mamamız 21 bin 768’e ulaştı.

Çadır sayısı 2 bin 588’e, battaniye ve yorgan sayısı 25 bin 991’e, ısıtıcı 739’a, dağıtılan maske sayısı 369 bin 642’ye ulaştı. 24 saatte 252 tulum dağıtıldı. Sistem geç saatlerde, sabaha karşı açıldı, açıldığı andan itibaren 5 bin 800 uyku tulumu sağlanmış oldu.”

“NE TÜR TALEPLER GELECEĞİNİ YAŞAYARAK GÖRÜYORUZ”

Başkan Soyer, 24 saat içerisinde ortaya çıkan bir tespitler olduğunu ifade ederek, “Önemli eksiklikler ve ihtiyaçlar belirledik. Bu ihtiyaçlar seyyar tuvalet, duş, çamaşır makinesi, kurutma makinesi, sahra hastanesi yatağı, çadır matı, tüplü dış mekan ısıtıcısı, pilli aydınlatma, pil, kamp sandalyesi ve masası. Uyku tulumu ihtiyacımız da vardı ancak yapılan bağışlarla birlikte artık buna ihtiyacımız kalmadı. Bu da İzmirlilerin muhteşem dayanışma duygusuyla oldu.  İzmirliler olağanüstü bir dayanışma örneği sergiledi. Dün Aşık Veysel’de gözlerimle gördüm. İnanılmaz bir manzara vardı. İnsanlar kuyruk oluşturmuştu. İzmirliler büyük bir seferberlik örneği gösterdi. İzmirli olmakla gurur duyduran bir tabloydu. Bu bizi mutlu ediyor.  Dışarıda hayatın ne tür talepler getireceğini biz de yaşayarak görüyoruz. Aklımıza gelmeyen birçok ihtiyaç ortaya çıkıyor.  İzmirliler Halkın Bakkal’ındaki paketler üzerinden bağış yapabilecekleri gibi burada saydığım eksikliklerle ilgili Aşık Veysel Rekreasyon Alanı’na götürerek de destek olabilirler” dedi.

İL AFET ve ACİL DURUM ÇALIŞMALARINA 131 PERSONEL

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı bünyesinde yürütülmesi gereken hasar tespit çalışmalarında İzmir Büyükşehir Belediyesi’nden 131 personelin görevlendirildiğini bildiren Soyer, “İl Afet ve Acil Durum bünyesinde yürütülüyor hasar tespit çalışmaları. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın oluşturduğu bir havuz var. Birçok kurumdan bu havuza teknik eleman yollanıyor. Biz de uzman olan arkadaşlarımı bu kurullarda görev yapmak üzere Çevre ve Şehircilik Bakanlığı İl Afet Merkezi’ne gönderdik” diye konuştu.

KONTEYNIR KENT İÇİN YER ÖNERİSİ

Soyer, konteynır kent için ise şunları söyledi; “Biz konteynır kent için bir çalışma başlatmıştık. Yarınki toplantımızın konusu da bu olacak. Çevre ve Şehircilik Bakanlığımız 30 gün içerisinde kentin tamamlanacağını söylediler. Bizim önerdiğimiz yer Doğançay Mezarlığı yakınındaki bir yerdi. Tabi onlar nasıl uygun görür onu bilemiyorum.”

“EZBERİN BOZULDUĞUNU GÖRDÜK”

Yıkılan binaların tamamının 1992-1997 yılları arasında yapıldığını söyleyen Başkan Soyer, “Bu binalar,1999 yılında çıkarılan deprem yönetmeliğine uygun olarak yapılmamışlar. İlk gözlemde hem yapı deformasyonu hem de kullanılan sıvaların deniz kumuyla yapıldığını tespit ettik. Biz burada büyük bir boşluk olduğunu gördük. Çünkü kentsel dönüşümler ruhsatlı binaların olmadığı alanlara düşünülür. Bu deprem gösterdi ki burada büyük bir yanlışlık var. Çünkü yıkılan binalar ruhsatlı binalar. Öncelikle ezberin bozulduğunu gördük. İkincisi 99 yılından önce ruhsatını almış olan yapıların zemin katlarında dükkanlar olduğu için bir takım deformasyon olduğu bilgileri geliyor. Bizim belediye olarak böyle bir değerlendirme yapma yetkimiz yok. Şikayet gelse de yıkım yapma yetkimiz yok. Biz şu an bir çalışma yapıyoruz. Bu alışmanın sonunda yasal düzenlemelerle ilgili bazı taleplerimiz olacak. Öncelikle 1999 yılından önce yapılan binalarla ilgili denetlemeler yapılacak. Bunun deprem fonundan desteklenmesini isteyeceğiz. O kaynak vardı ama yok denilse de biz İzmir Büyükşehir Belediyesi olarak bunu yapacağız. Biz İzmir’deki tüm binalarda yapı deformasyonu olup olmadığını ve deprem yönetmeliğine uygun olup olmadığını denetleyeceğiz. Tek bir derdimiz var İzmir’de yaşayan insanlar güvenli bir şehirde yaşadıklarına emin olsunlar. Bu deprem bizim için uyarıcı depremdir. Daha önce bilinmeyen denizdeki bir kabuğunu kırılmasıyla ortaya çıkmıştır Bu kadar şiddetli bir deprem olması ve bu kadar ucuz atlatılması bizim için uyarıdır. Bu nedenle İzmir Büyükşehir Belediyesi, her zaman deprem öncelikli olarak çalışmıştır ama bundan sonra ağırlıklı olarak çalışacağız. Önümüzde bütçe planlamaları var ve bütçemizi bu önceliğe göre planlayacağız. İzmir’in güvenli bir şekilde yaşadıklarına dair olan inançları için elimizden gelen her şeyi yapacağız” dedi.