Soylu’dan 10. Köy programında Kocaoğlu'na kongre mesajı
Radyo Egepostası'nda "10'ncu Köy" programında konuşan Birol Soylu, Mavişehir'deki imar polemiğinden, CHP, 'Partinin genel başkan sorunu'na kadar birçok konuda çarpıcı saptamalar ve açıklamalar yaptı. Soylu’dan 10. Köy programında Kocaoğlu'na kongre mesajı
- Ege Postası
- 14.07.2017 - 12:43
"Birol Soylu ile 10. Köy" programı, yine birbirinden çarpıcı eleştiri ve saptamalarla gündeme damga vurdu. Programında "CHP’de Genel Başkan sorunu yok" yok diyen Soylu, Mavişehir'deki imar sorununa ilişkin, "Sonuna kadar başkanımızın yanındayız" diyerek Kocaoğlu'na destek mesajı verdi. Soylu, "Örgüt karpuz gibi ikiye bölündü" diyerek de Kocaoğlu'na önemli kongre çıkışında bulundu.
Birol Soylu, programda şunları söyledi:
"CHP'de genel başkan sorunu yok. Genel Başkanın ekibiyle birlikte partisinin menfaatlerini gerçekten, ülkesinin menfaatlerini kendi menfaatlerinin önünde tutan insanlara ihtiyacı var. Orada görev yapan arkadaşlarımız inançsızdır demiyorum, daha iyisi olabileceğine inanıyorum. Bu yürüyüş Kemal Kılıçdaroğlu’nun liderliği ile birlikte rakipsiz olduğunu göstermiştir. Önümüzde bir Cumhurbaşkanlığı seçimi olacaktır, inanıyorum ki bu seçim bizim istediğimiz gibi olacaktır. Ve Türkiye demokratik sisteme dönecektir. Benim fikrin bu seçimde başka liderin karşısına başka bir lider çıkmalıdır. Buda bizim liderimiz olmalıdır.
ELEŞTİRİ BAŞARININ DİNAMOSUDUR
Bir arkadaşımın düğününde Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu ile karşılaştım, kendisi ile kısa bir süre görüşme fırsatım oldu. Kendisine ben sizi eleştiririm ama saygısızlık yapmam dedim. Oda bana “ eleştiri yapılacak zaman değil “ dedi aradan 14 yıl geçmiş biz ne zaman eleştireceğiz. Bir birimizi yapıcı olarak eleştirmeliyiz eleştiri başarının dinamosudur. Sen o dinamoyu söktüğün zaman öyle gidiyor işte. Bu yüzden eleştiriye tahammül edeceksiniz eleştiriye tahammülü olmayan siyaset yapmasın. Ama eleştiren arkadaşlar da bazı kurumları refüze edici, rencide edici, belden aşağı, gayri ahlaki olmasınlar bunu doğru bulmuyorum.
BİZ “FETÖ” DERKEN “ HOCA EFENDİYE NASIL FETÖ DERSSİNİZ”DİYENLER…
Biz FETÖ’ya her zaman karşı çıktık. Onlar Fetullah hoca derken Biz FETÖ dedik. Biz FETÖ’ye FETÖ dediğimiz zaman “ hoca efendiye nasıl FETÖ derssiniz” diye hakaret edenler bugün bakanlık yapıyor, Büyükşehir Belediyesinden Başkanlık yapıyor. Pardon şapkanızı önünüze alın eski konuştuklarınızı hatırlayın. Türk halkının zekası ile alay etmeyin. Bu halk aptal değil, bu halk balık hafızalı değil. Youtube açın kendi yazdıklarınızı dinleyin. Özür dilemekle iş bitmiyor. Biz FETÖ’ye FETÖ dediğimiz için zindanlarda çürütülen kesimiz ama bugün sizin tarafınızdan FETÖ’cülük le de suçlanıyoruz. Böyle saçma bir şey olamaz.
KOCAOĞLU TEPKİSİNDE HAKLI
Mavişehir’de, Karşıyaka’da ve bölgede yaşayan insan olarak söylüyorum, dün Aziz Bey'in attığı twitler dikkatimi çekti, sonra basında yer aldı. Aziz beyin tepkisi haklı. Ne demek sen açık spor alanı olarak imarda yer alan yeri satacaksın TOKİ, sonra bunu alan vatandaş antin kuntin, bir zaman sonra ticaret ve konut alanı olarak yapılandıracak. Biz de buna seyirci kalacağız. Aziz bey karşı dava açıyormuş. Sonuna kadar yanınızdayız. Elinden gelen bütün engelleri yapmak büyükşehir belediye başkanının boynunun borcudur.
EYLEMSE EYLEM AZİZ ABİNİN YANINDAYIZ
Aziz abi niye bu duruma geldi bu konu. Toplumda, ulusal basında yankı buldu. Daha önce Şaban Dişli'nin de Trakya’da buna benzer bir olayı vardı. Hatırı sayılır dönüm araziyi, tarla olan araziyi alıyorsun, alış veriş alanına çeviriyorsun. Alış veriş arazisiyle spor alanı arazisi arasında satış bedeli belki on misli, yirmi misli fazla. Burayı alan vatandaş, ticaret ve konut merkezi olarak alsaydı, en aşağı on misli fiyatı devlete ödemek zorundaydı. Rayiç bedelinden onlarca misli devlet zarar ettirilmiştir. Devletin parası benim param. Sen benim paramı çarçur edemezsin. Ben bu devlete vergi ödüyorum. Bu işin talan kısmı, bir de işin yalan kısmı var. Eylemse eylem Aziz abi, yanındayız. Seninle omuz omuza yürüyeceğiz. Ama neden buraya geldi. Neden burası 7 sene önce, anlaşmalar, ön protokoller yapılmıştı. Dönemin belediye başkanı Cevat Durak bu konuyu çok iyi biliyor. Talana uğramaması için çalışma yapan insanlardan biriydi. Orası Karşıyaka Stadı olsaydı, anlaşma gereği yüzde yirmisi konut olacaktı. Vay yüzde yirmi konut olacak diye Büyükşehir engel oldu. Şimdi yüzde yüzü oluyor. Dimyata pirince giderken evdeki bulgurdan olmak budur.
KARŞIYAKALILAR TEPKİSİZ KALMAMALI
Bu kadar büyük çapta olayın ve onayın büyük makamlardan geçtiğini düşünüyorum. Ben bu onayın bakanlık üstü bir onay olduğunu düşünüyorum. Sen şu anda İzmir’in imarda en kıymetli yerini, İzmir’in Miami'si olmuş durumda. 115 dönümü peşkeş çekiyorsan, bunun altında çok şey var. Maalesef insanlar bazen üzülüyor. Cevat başkan da bu işin takipçisi olabilmeli. Karşıyaka Belediye Başkanı Hüseyin Mutlu Akpınar, takipçisi olmalı, Karşıyaka İlçe Örgütü her türlü demokratik tepkiyi organize edebilmeli. Karşıyakalıların tepkisiz kalacağı bir konu değil. Karşıyaka Karşıyaka’ya artık sığmayacak. Yol aynı, kanalizasyon aynı, yaşayan sayısı üç misli arttı. Dolayısıyla burada büyük sıkıntılar bekleniyor. İnşallah yanlış hesap Bağdat’tan döner. Spor alanı olarak kalır burası. Burayı alan kişiler iyi niyetli olmadığı belli. Ben müteahhit olsam spor alanını almam. Demek ki kademeli olarak çalışılarak gelinmiş bir konu. Bu işin takipçisi olacağız.
ÖRGÜT KARPUZ GİBİ İKİYE BÖLÜNDÜ
Delege seçimleri ve ardından yapılacak il kongresini değerlendiren Soylu çarpıcı değerlendirmede bulundu… Soylu şunları söyledi;
"Birden fazla adayın çıkması demokrasi tahammüllerin gereğidir. Diyelim ki, üç aday oldu üç adayın etrafında değişik nitelikli, yetenekli ve gerçekten siyaseti bilen arkadaşlar oluyor. Seçimi bir kişi kazandığı zaman diğer adayların yanındaki insanlar siyasetten uzaklaşıyor. Aslında İl Başkanlığı seçiminden önce bir konsensüs sağlanmalı. Bu konsensüs nedir; siyaseti bilen, insanların tek çatı altında toplanmasıdır.
BEN PARTİLİMLE KAVGA ETMEM
İlçelerde tabi ki belediye başkanları bir siyasi fügür. Bir partinin rozetini taşıyarak başkanlık koltuğuna oturmuşlar. Birilerinin bir yerde olmasını isteme hakkınız da var, kesin bir şekilde kendi istediğiniz ya da desteklediğiz adayların karşısında ki adaylara savaş açmayın. Ya da o ilçe seçimini kazanmak için yüzlerce kişiyi işe almayın. Buradan Aziz beye’de seslenmek istiyorum. Örgüt karpuz gibi ikiye bölündü. Aziz abi her seçimde ben taraf değilim diye seçimlerden önce açıklama yaptı. Ama her seçimin sonunda taraf oldu. Allah aşkına ya çık ilk günden “ben tarafım” de, ya da ben taraf değilim diyorsan sözünde dur. Buradan beyan ediyorum ben delege adayı olmayı düşünmüyorum. Ben bu kavganın içinde olmayı düşünmüyorum. Kavga olacaksa ben yokum. Ben kavgamı faşizimle yapmak istiyorum, ben kavgamı bu ülkede yeniden demokrasi olması için vermek istiyorum. Partilimle kavga etmem arkadaş. Biz nasıl adalet yürüyüşünde birlik beraberliği nasıl sağladıysak bu seçimlerde bunu sağlamak zorundayız."
Yorum Yazın