Srebrenitsa şehitleri soykırımın merkezinde anıldı! Soyer: Barışı katledenleri unutmayacağız
Sırbistan’ın 1995 yılında Bosna-Hersek’te bulunan Srebrenitsa kentinde gerçekleştirdiği ve Avrupa’daki en büyük insanlık trajedisi olarak nitelendirilen nitelendirilen Srebrenitsa Soykırımı’nın 27. Yılında soykırımın kurbanları, soykırımın gerçekleştirildiği Srebrenitsa Potaçari’de anıldı. Dünya genelinden birçok üstdüzey lider ve temsilci katılırken İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, yüzlerce insanın katledildiği Akü Fabrikası’nda düzenlenen anma etkinliğine katıldı. Etkinlikte anı defterini imzalayan Başkan Soyer, “Barış için sevmeye, yetinmeye, birbirimize güvenmeye, bir de barışı elimizden alanları unutmamaya ihtiyacımız var. 20. yüzyılda, Avrupa'nın ortasında, barışı katledenleri asla unutmayacağız. Barışı mutlaka güçlendireceğiz. Faşizme karşı omuz omuza duracağız” dedi.
- Ege Postası
- 11.07.2022 - 16:47
TENZİLE AŞÇI/EGEPOSTASI- İzmir Büyükşehir Belediyesinin 8 bini aşkın insanın katledildiği ve İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra Avrupa’daki en büyük insanlık trajedisi olarak nitelendirilen Srebrenitsa Soykırımı’nın 27. yılı anma töreni kapsamındaki ziyaretin ikinci günü sona erdi.
Anma törenine katılan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer ve beraberindeki heyet, ziyaretin ikinci gününde Sırp askerlerinin Bosna-Hersek’in Srebrenitsa kentinde katlettikleri 8 bin 372 Bosnalı adına her yıl düzenli olarak gerçekleştirilen Anma Etkinliği törenine katıldı.
11 Temmuz etkinlikleri, Sırp askerlerinden kaçarak canının kurtarmak isteyen ancak daha sonra orada katledilen Bosnalıların öldürüldüğü eski Akü Fabrikası’nda başladı.
Başkan Soyer, burada anı defterini imzalarken anı defterinin imzalanmasının ardından anma etkinliği dünyanın birçok ülkesinden liderlerin, temsilcilerin ve din insanlarının katıldığı anma töreniyle devam etti.
“BARIŞ İÇİN MÜCADELE ETMEKTEN ASLA VAZGEÇMEYECEĞİZ”
Soyer, Srebrenitsa soykırımının bir kez daha yaşanmaması için barışın güçlendirilmesi gerektiğini belirtti ve “Emek kadar, su kadar, nefes kadar barışa muhtacız. Barış yaşam kaynağımız. Barış, tesadüfen gelmez. Barış için sevmeye, yetinmeye, birbirimize güvenmeye, bir de barışı elimizden alanları unutmamaya ihtiyacımız var. 20. yüzyılda, Avrupa'nın ortasında, barışı katledenleri asla unutmayacağız. Barışı mutlaka güçlendireceğiz. El ele, omuz omuza... Faşizme karşı omuz omuza duracağız. Barış için mücadeleden asla vazgeçmeyeceğiz. Bugün burada tüm İzmir halkının vicdanını temsilen ve 11 Temmuz 1995'te hayatlarını kaybedenlerin anısı huzurunda saygıyla eğilerek, aziz hatıralarını yâd ediyoruz” diye yazdı.
Kurşun Fabrikası’nda düzenlenen törenin ardından çelenk sunumu ve törenin dini kısmı için soykırıma uğrayan Bosnalıların gömülü olduğu mezarlığa geçildi.
Mezarlıkta yapılan törende şehitlerin için mevlit okunurken mevlidin ardından daha katliamda Sırp askerleri tarafından toplu mezarlara gömülen Bosnalıların kemiklerinde yapılan DNA çalışmalarıyla kimliği tespit edilen 50 kurbanının cenaze töreni gerçekleştirildi.
AYASALAN: BURADA ARTIK YAŞAYAMIYOR
Anma etkinliğine katılan İzmirli Sibel Ayaslan ve soykırıma tanık olan eşi Bosnalı Senahid Sulliç yaşanan soykırıma ilişkin şunları söylediler. Eşinin ailesinden birçok kişiyi kaybettiğini belirten Ayaslan, “Eşim çok yoğun ve üzgün olduğu için bu konuda konuşamıyor, ailesinden çok kişiyi kaybettiği için çok üzgün. Ailede dün, bugün ağladılar, ben de üzülüyorum. Burada artık yaşayamıyor, Almanya’da emekli olduğu zaman Türkiye’de yaşamak istiyor. Çünkü ben de gezdiğim zaman küçük küçük mezarlar var nereye baksam insanın tüyleri diken diken oluyor. Eşim çok fazla yakınını kaybetti, o çok üzgün. Ben ilk defa geldim ama çok kötü” dedi.
KULCA: BOSNA İLE BİR BAĞIM YOK AMA BU BİR İNSANLIK SUÇU
Her yıl, Sırp askerlerinden kaçmak için dağlaa sığınan Bosnalıların kaçış yolları güzergahında düzenlenen ve soykırıma kurban giden vatandaşların anılması amaçlanan Marş Mira’ya (Barış Yürüyüşü) katılan 62 yaşındaki Türk vatandaşı Yusuf Ahmet Kulca ise şunları söyledi; “Marsmira yürüyüşü canını kurtarmak isteyen kişilerin, güvenli bölgeye doğru gittikleri bir yol bu dağlardan, derelerden, tepelerden özgürlüğe kavuşmak için yürüdüğü bir yol. Biz de tam tersini yürüyoruz. Özgürlüklerine kavuştukları yerden zulme uğradıkları buraya gelene kadar yürüyoruz. 110 kilometre civarında yürüyoruz günde ortalama 27,28 kilometre yürüyoruz gerçekten çok zor bir yürüyüş. Soykırım bir insanlık suçu, bunun unutulmamasından yanayız. Bunun ırkı, dini yok. Ben ilk defa katıldım, 27 yıldır katılmak istiyordum. Yürüyüşte uçurumdan düştüm. Ayın 8’inde başlıyor ayın 10’unda bitti bu sene, gündüz yürüyoruz gece yürümüyoruz. Sabah 8’de başlıyor 9,10 saat yürüyoruz. Çok zor bir yürüyüş, İnsanların kaçış rotası bu. Onların neler yaşadıklarını yaşadık. Mayınlı bölgelerden geçtik. Bize ayrılmış bir güvenli yol var ama bize hep mayın uyarısı yaptılar. 30 arkadaş İstanbul’dan geldik dernek, vakıf değiliz. Çadırlarda kalıyoruz, banyo yapmadım 3 gündür. Hatay, Ankara, İzmir, Adapazarı’ndan gelenler de vardı. Bosna ile bir bağım yok ama bu bir insanlık suçu. Gelemeyenlerin de kalbi burada atıyor. Boşnak olmak değil önemli olan burada bir insanlık suçu var bunun unutturulmaması gerekiyor. Herkesin marsmira yürüyüşünü denemesi gerekiyor.”
İZMİR KAFİLESİ’NE YOL VERİLMEDİ
Her yıl bölgede yaşayan Sırp asıllı vatandaşların kendileri için kutlama günü olan 11 Temmuz'da bir yanda kurbanlar için ağıt yakılırken kutlama yaptıkları ifade edildi. Ayrıca, dünya genelinden binlerce insanın akın ettiği Potaçari yolunda İzmir kafilesinin Saraybosna’dan Srebrenisca’ya yolculuğu sırasında da Sırp polisler tarafından zorluk çıkarıldı. Yaklaşık 3 saat süren yolculuk için bir çok yolda kafilenin geçişine izin vermeyen Sırp kuvvetleri basın mensuplarının alana ulaşmasını yaklaşık 1 saat daha geciktirdi.
Yorum Yazın