Statta konuşturulmazsam, web sitesinden konuşurum

Geçtiğimiz günlerde gerçekleştirilen Çanakkale Belediye Meclisi toplantısında AK Parti Grup Başkanvekili Tülay Ömercioğlu, CHP'nin delege seçimlerini gündeme getirmişti. Gökhan da bunun bir siyasi partinin iç meselesi olduğunu, konunun tartışılacağı platformun Belediye Meclisi olmadığını söylemişti. Bu sırada arka sıralardaki bir AK Partili meclis üyesinin de tartışmaya müdahil olması üzerine mikrofonu kapattırmıştı.

Bugün AK Parti Genel Merkezi'nde düzenlenen Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı'nda konuyu gündeme getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi:

"Orada bizim Meclis üyemize konuşması esnasında, bir bayan, bayan... Hani bunlar kadın hakları savunucusuydu, hani bunların kadınlara saygısı vardı ve seçilmiş bir Belediye Meclis üyesine 'sesini kes', 'çık', 'konuşma', sen bunu nasıl dersin. Sen bunu mu yaptın, 18 Mart geliyor. Bak şimdiden ben de talimatı verdim, bu Belediye Başkanını 18 Mart'ta, Çanakkale törenlerinde konuşturtmayacaksınız. Çünkü oradaki düzenlemenin faili hükümettir, validir. Dolayısıyla onun orada konuşma hakkı bir lütuftur. Dolayısıyla bu, seçilmişler için de böyle bir adımı attı, seçilmişe saygısızlık yaptı. Bunun hesabını verecek. Öyle havaalanına gelip bizi karşılayacak. Gelme karşılama bizi. Önce demokrasi terbiyesini bilmen lazım. Kalkıp da bir hanımefendiye sen bu şekilde saygısızlık yaparsan, onun sözünü kesersen, onu salondan kovarsan, kusura bakma biz de sizi kovulması gereken yerden kovarız. 15 Temmuz'da şehitlerimize, güvenlik güçlerimize, hakim ve savcılarımıza dil uzatan milletvekillerine, ezan ve Kur'an başta olmak üzere değerlerimize dil uzatan partilisine, velhasıl milletin bizatihi kendisine saldıran hiç kimseye toz kondurmayan bu zatın ana muhalefetin başında bulunması, ülkemizin en büyük talihsizliğidir. Ne old? Belediye Başkanı için bir söz söyledi m? Bir gün, iki gün, üç gün bekledim, baktım ki ses çıkmıyor, dedim ben hafta sonuna bu işi bırakayım. Men dakka dukka. Kim bir kötülük yaparsa, 'dak' ederse, ona da 'duk' edilir. Sessiz kalamayız. Bir yanağa vuracaksın, ondan sonra öbür yanağı da uzat ona da vur. Bizde böyle bir kültür yok. Vurdun, bedelini ödeyeceksin."

''STATTA KONUŞTURULMAZSAM WEB SİTESİNDEN KONUŞURUM''

Bunun üzerine açıklama yapan CHP’li Gökhan, stadyumdaki '18 Mart Çanakkale Deniz Zaferi' törenlerinde 2 yıldır yuhalama ve ıslıklarla taciz edildiğini ve konuşturulmamak istendiğini ileri sürdü.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamasını değerlendiren Başkan Gökhan, şunları söyledi:

"Sayın Cumhurbaşkanımızı herhalde yine eksik bilgilendirdiler muhtemelen. Çünkü eğer videoyu izleme fırsatı bulmuş olsaydı, şu görülecekti: Ben AK Parti Grup Başkanvekili’nin konuşmasına engel olmadım, onu susturmadım. Sadece rica ettim. Bir siyasi partinin iç işini burada gündeme getirmesinin uygun olmadığını üç kez söyledim. En sonda da ’lütfen mikrofonu kapatın’ diye talimat verdim. O da sustu zaten. Ben o olaya ilişkin görüntülerin videosunu belediyenin web sitesine koydum. Türkiye’deki tüm yurttaşlarımız bunu izleyebilir. Dolayısıyla bir yanlış bilgilendirme olduğunu var sayıyorum. 18 Mart törenlerinde konuşturulmama konusunda gelince, bu bir devlet törenidir. Tabii takdir onların. Konuşturmayabilirler. Ama zaten iki senedir konuşturmamaya çalışıyorlardı. Bu dışarıdan getirdikleri ve Çanakkalelilerin olmadığı bir ortamda, devamlı ıslıklayarak, yuhalayarak bir biçimde yüksek sesle beni taciz ederek, benim konuşmamı kesmeye çalışıyorlardı. Ama ben konuşuyordum, bütün o engellemeye rağmen. Bu sene stada sokmazlar. Takdir Çanakkale halkınındır. Kendileri bilir. Biz konuşturulmadığımız noktada, Çanakkale halkıyla beraber akşam fener alayında 18 Mart kutlamalarını yapıyoruz. Konserimizi yapıyoruz. Ben de o zaman web sitesinde bir konuşma yaparak, 18 Mart’la ilgili duygularımızı ve düşüncelerimizi Çanakkale Belediyesi web sitesinden bütün dünyaya duyurma fırsatı bulurum. İlle de statta konuşacağım diye bir kaide yok. Statta konuşturulmazsam, web sitesinden konuşurum. Bu devletin takdiridir." (DHA)