Sürpriz açıklama: Genel Başkanım için de geçerli
CHP Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin, partisinin mesafeli yaklaştığı çözüm sürecinin geldiği noktayı değerlendirirken, "Bir barış sürecindeyiz ama dilimiz bu sürece uygun değil. Bu sadece Başbakan için değil Genel Başkanım için de geçerli" dedi.
- Ege Postası
- 28.05.2013 - 10:26
Yeni Şafak'a konuşan Tekin, parti içindeki tartışmaları değerlendirirken, 'Partide yenilikçi, ulusalcı ayrımını anlamlı bulmuyorum hatta ben kendimi partinin direği olarak görüyorum. Hatta ben isterim ki partide yenilikçiler ve ulusalcılar olsun. Ne zararı va? Ama aslolan ve bağlayıcı olan partinin programı, tüzüğü ve Genel Başkan'ın söyledikleridir. Partideki çok seslilik CHP'nin özgür havasındandır. Gülseren Onanç'ın istifasının süreçle ya da söyledikleri ile ilgisi yok. Öyle olsa beni görevden almaları gerekir' diye konuştu.
DİLİMİZ SÜRECE UYGUN DEĞİL
Tekin, sözlerini şöyle sürdürdü: 'Toplum değişiyor ama biz siyasiler ve medya ne yazık ki değişmiyoruz. Hala birbirimizi dışlayan, ötekileştiren dil kullanıyoruz. Toplum barışırken siyasiler kavga ediyor. Bu konuda kendi partim de AK Parti de hatalı. Aslında bütün darbelere giden süreç bu siyasal iletişimsizlikten doğdu. Bence bu konuda partiler daha dikkatli olmalı. Hükümetin ifade ettiği gibi bir barış sürecindeyiz ama dilimiz bu sürece uygun değil. Siyasetin dili barış havasında değil. Bu sadece Başbakan için değil Genel Başkanım için de geçerli. Atmosferin yumuşaması gerekiyor. Kürtlerle Türklerin barışmaya ihtiyacı yok ama siyasetçilerin barışmaya ihtiyacı var.'
“TOPLUM BARIŞ HAVASINI SATIN ALDI”
Çözüm sürecinin dışında kalmak istemediklerini belirten Tekin, 'Muhalefet olarak Türkiye'nin en önemli konularında sürekli görüşme talebinde bulunduk, önerilerimizi paylaşma ihtiyacı hissettik ama Başbakan CHP'yle görüşmeyi vakit kaybı görüyor. Aynı şeyi barış sürecinde de yapıyor. CHP, Kürt sorununun çözülmesini tabi ki istiyor, insanların ölmemesi tabi ki CHP'nin istediği bir şey ama biz sürecin dışında kalmak istemiyoruz. Bu yanlış' dedi. Tekin, sürecin başarılı olup olmadığıyla ilgili soruya ise şu karşılığı verdi: 'Çözüm sürecinin havası var ve toplum bu havayı satın almış durumda. Ama altı henüz doldurulmuş değil. Çözüm Türkiye'nin yararına olacaktır. Umarız olumlu biter. Şu anda çözüm için atılmış somut adım yok' dedi.
“ADAY OLURSAM İSTANBUL’U KESİN ALIRIZ”
Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül'ün, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı adaylığına ilişkin iddiaları cevaplayan Tekin, 'Mustafa Sarıgül'le ilgili haberler zaman zaman çıkıyor. Şunu ifade etmek gerekiyor. Genel Başkanımız Sarıgül'ü çeşitli ortamlarda partiye davet etti. Henüz bir cevap alamadı. CHP, yakıtınız bittiğinde ikmal yapabileceğiniz bir istasyon değildir. CHP, Sarıgül'ün yakıtının bitmesini bekleyemez. Hele pazarlık gibi konular hiç olmaz. Sarıgül, CHP'de siyaset yapmak istiyorsa kapımız açık. Buyursun gelsin' dedi. Kendisinin İstanbul adaylığı için de yeşil ışık yakan Tekin, bu konuda iddialı: 'Ben aday olursam AK Parti'nin işi zor. Hatta iddia ediyorum, aday olursak alırız diyorum.'
ANKARA - CHP Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin, çözüm süreci, parti içindeki kamplaşma ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı adaylığı konularında önemli açıklamalar yaptı.
Yeni Şafak'a konuşan Tekin, parti içindeki tartışmaları değerlendirirken, 'Partide yenilikçi, ulusalcı ayrımını anlamlı bulmuyorum hatta ben kendimi partinin direği olarak görüyorum. Hatta ben isterim ki partide yenilikçiler ve ulusalcılar olsun. Ne zararı va? Ama aslolan ve bağlayıcı olan partinin programı, tüzüğü ve Genel Başkan'ın söyledikleridir. Partideki çok seslilik CHP'nin özgür havasındandır. Gülseren Onanç'ın istifasının süreçle ya da söyledikleri ile ilgisi yok. Öyle olsa beni görevden almaları gerekir' diye konuştu.
DİLİMİZ SÜRECE UYGUN DEĞİL
Tekin, sözlerini şöyle sürdürdü: 'Toplum değişiyor ama biz siyasiler ve medya ne yazık ki değişmiyoruz. Hala birbirimizi dışlayan, ötekileştiren dil kullanıyoruz. Toplum barışırken siyasiler kavga ediyor. Bu konuda kendi partim de AK Parti de hatalı. Aslında bütün darbelere giden süreç bu siyasal iletişimsizlikten doğdu. Bence bu konuda partiler daha dikkatli olmalı. Hükümetin ifade ettiği gibi bir barış sürecindeyiz ama dilimiz bu sürece uygun değil. Siyasetin dili barış havasında değil. Bu sadece Başbakan için değil Genel Başkanım için de geçerli. Atmosferin yumuşaması gerekiyor. Kürtlerle Türklerin barışmaya ihtiyacı yok ama siyasetçilerin barışmaya ihtiyacı var.'
“TOPLUM BARIŞ HAVASINI SATIN ALDI”
Çözüm sürecinin dışında kalmak istemediklerini belirten Tekin, 'Muhalefet olarak Türkiye'nin en önemli konularında sürekli görüşme talebinde bulunduk, önerilerimizi paylaşma ihtiyacı hissettik ama Başbakan CHP'yle görüşmeyi vakit kaybı görüyor. Aynı şeyi barış sürecinde de yapıyor. CHP, Kürt sorununun çözülmesini tabi ki istiyor, insanların ölmemesi tabi ki CHP'nin istediği bir şey ama biz sürecin dışında kalmak istemiyoruz. Bu yanlış' dedi. Tekin, sürecin başarılı olup olmadığıyla ilgili soruya ise şu karşılığı verdi: 'Çözüm sürecinin havası var ve toplum bu havayı satın almış durumda. Ama altı henüz doldurulmuş değil. Çözüm Türkiye'nin yararına olacaktır. Umarız olumlu biter. Şu anda çözüm için atılmış somut adım yok' dedi.
“ADAY OLURSAM İSTANBUL’U KESİN ALIRIZ”
Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül'ün, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı adaylığına ilişkin iddiaları cevaplayan Tekin, 'Mustafa Sarıgül'le ilgili haberler zaman zaman çıkıyor. Şunu ifade etmek gerekiyor. Genel Başkanımız Sarıgül'ü çeşitli ortamlarda partiye davet etti. Henüz bir cevap alamadı. CHP, yakıtınız bittiğinde ikmal yapabileceğiniz bir istasyon değildir. CHP, Sarıgül'ün yakıtının bitmesini bekleyemez. Hele pazarlık gibi konular hiç olmaz. Sarıgül, CHP'de siyaset yapmak istiyorsa kapımız açık. Buyursun gelsin' dedi. Kendisinin İstanbul adaylığı için de yeşil ışık yakan Tekin, bu konuda iddialı: 'Ben aday olursam AK Parti'nin işi zor. Hatta iddia ediyorum, aday olursak alırız diyorum.'
Yorum Yazın