Suudi Arabistan-İran krizinde dünyayı korkutan tehditler
Suudi Arabistan’ın Şii din adamı el-Nimr’i idamıyla başlayan, Tahran’daki Suudi Arabistan elçiliğinin basılmasıyla devam eden gerilim tehditlerle tırmanıyor. Suudi Arabistan İran ile ilişkileri kopardığını açıklarken, İran’ın dini lideri Ayetullah Hamaney ‘ilahi intikamın elleri Şeyh’i idam edenleri yakalayacak’ dedi.
- Ege Postası
- 04.01.2016 - 11:05
SUUDİ ARABİSTAN’DAN TEHDİT
Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Adil el-Cubeyir dün akşam saatlerinde düzenlediği basın toplantısında Tahran’daki büyükelçiliklerinin basılmasından İran yönetimini sorumlu tuttu. Cubeyir, İran ile diplomatik ilişkileri kopardıklarını ve İranlı diplomatların ülkeyi terk etmesi için 48 saat süre verdiklerini açıkladı. Suudi Arabistan’ın İran’la her yerde yüzleşeceğini belirten Cubeyir, “Yemen’de yenilgiye uğratıldılar ve Suriye’de (Devlet Başkanı) Esad’ı korumaya güçleri yetmeyecek” diye konuştu.
HAMANEY’DEN SERT SÖZLER
İran’ın dini lideri Ayetullah Ali Hamaney’in resmi internet sitesinde ise “Şeyh Nimr Bakır el-Nimr şüphesiz Allah tarafından onurlandırılacaktır ve kuşkusuz ilahi intikamın elleri onun hayatını alan zalimleri boyunlarından yakalayacaktır ve bu, bizim için bir teselli kaynağıdır” sözlerine yer verildi. Dünyayı bu olaya karşı sorumluluk almaya çağıran Hamaney, “Bu mazlum alim ne kimseyi silahlı mücadeleye teşvik etti ve ne de gizlice bir komplo peşinde oldu. Yaptığı tek şey açıkça eleştirmek olmuştur” dedi.
ABD VE AB DE KINADI
Şeyh Nimr Bakır el-Nimr’in idamı dünya genelinde Şiilerin protestolarına yol açtı. Lübnan, Pakistan, Hindistan, Bahreyn, Irak ve Türkiye’de gösteriler düzenlendi. AFP’ye göre Fransa Dışişleri Bakanlığı da dün yaptığı açıklamada idamları kınadı.
Önceki gün ABD Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada, “Önde gelen Şii din adamı ve aktivist Nimr’in idamının, acilen düşmesi gereken bir zamanda mezhepsel gerilimi tırmandırma tehlikesi bulunduğu için özellikle endişeliyiz” denilmişti. ABD ve İngiltere’den dün yapılan açıklamalarda da Suudi Arabistan büyükelçiliğine yönelik baskın kınandı.
AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Federica Mogherini, “Bu idam, hâlihazırda bölgeye büyük zararlar veren mezhepsel gerginliği, tehlikeli sonuçlara yol açacak şekilde tırmandırma potansiyeline sahip” demişti. Katar, Arap Birliği ve Bahreyn Suudi Arabistan’a destek verirken, Bağdat yönetimi Şii din adamının idamını kınadı.
KAN MESAJI
Lübnan Hizbullahı lideri Hasan Nasrallah, Şii din adamı Şeyh el-Nimr’in idamının ‘hafife alınamayacağını’ belirterek, idamın ‘kan mesajı’ taşıdığını söyledi. Nasrallah, “İdamın arkasındaki mesaj, diyalog, orta yol ve müzakere olmayacağıdır” dedi. Dünya üzerinde Şii-Sünni ihtilaflarının olduğu her yerde Suudi Arabistan’ın parmağı olduğunu savunan Nasrallah, Suudi Arabistan’a yönelik protestolarda şiddete başvurulmamasını istedi.
RUHANİ'DEN SALDIRILARA TEPKİ
56 yaşındaki Şii din adamı Şeyh Nimr Bakır el-Nimr’in idamını protesto eden İranlılar önceki gece başkent Tahran’daki Suudi Arabistan büyükelçilik binası ile Meşhed şehrindeki konsolosluğu ateşe vermişti. Dün İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani, bu saldırıları “tamamen kabul edilemez” olarak niteledi. Ruhani, “Geçen gece Tahran ve Meşhed’de bir grup radikalin Suudi elçiliği ve konsolosluğunda tahribata yol açan eylemleri tümüyle kabul edilemez” dedi.
Fransız AFP olaylarla ilgili en az 40 kişinin gözaltına alındığını belirtti. Riyad’ı da kınayan Ruhani, “Hiç şüphem yok ki, dünya ülkeleri, özellikle de İslam ülkelerinde arasında Suudi hükümeti bu İslam’a uygun olmayan hareketle, öncesinden çok daha fazla bir şekilde, imajına zarar verdi” dedi.
GİZLİCE GÖMÜLDÜ
Şeyh Nimr Bakır el-Nimr’in ailesi, AP’ye yaptıkları açıklamada Nimr’in cenazesini alamadıklarını söyledi.
Aile üç gün yas ilan etmeyi planladıklarını söyledi. Nimr’in erkek kardeşi Mohammed al-Nimr, Suudi yetkililerin onlara Şeyh Nimr’i adı açıklanmayan bir mezara defnettiklerini söylediğini aktardı.
Nimr, 2011’de Bahreyn’deki gösterilerle eş zamanlı olarak Suudi Arabistan’daki protestolara katılmıştı. Nimr, “Protestoları teşvik etmek ve fitne çıkarmak” suçlamalarıyla 2012’de tutuklanmıştı.
İSTANBUL
Caferiler Nimr’in idamını protesto için Suudi Arabistan’ın İstanbul Başkonsolosluğu önünde basın açıklaması yaptı.
ANKARA
İdamlar başkent Ankara’da Suudi Arabistan Büyükelçiliği önünde protesto edildi.
BEYRUT
Lübnan’ın başkenti Beyrut’ta Şiiler Şeyh Nimr’in idamını protesto etti.
KEŞMİR
Hindistan’da Keşmir bölgesinde Şii göstericiler Nimr’in idamını protesto etti. Polisle göstericiler arasında çatışma çıktı.
ANKARA KAYGILI
Tahran ile Riyad arasında başlayan gerginliğin Ortadoğu’daki mezhep gerilimini iyice alevlendirmesi Ankara’yı endişelendirdi. Ankara’da dün kurumlar arası yoğun bir telefon trafiği yaşandı. Cumhurbaşkanlığı, Başbakanlık ve Dışişleri Bakanlığı arasında yaşanan bu trafikte, tüm dünyayı endişeye sevk eden gelişmeler karşısında Ankara’nın nasıl bir tutum takınacağı belirlenmeye çalışıldı. Kulislerden sızan bilgiye göre, başkentteki telefon trafiğinde, doğrudan Suudi Arabistan yönetimini hedef almak yerine Türkiye’nin çok uzun süreden beri idam cezasını kendi iç hukuk sisteminden kaldırdığının vurgulanmasının doğru olacağı görüşü ağır bastı.
ZATEN BİR ÖFKE VARDI, ŞİMDİ KONTROLDEN ÇIKTI
BBC’nin uluslararası haberler masası şefi Lyse Doucet, Sünni ve Şii iki büyük güç arasındaki diplomatik kırılmanın, iki ülkenin birçok yıkıcı savaşta ve kaynayan çatışmada karşı tarafları desteklediği Ortadoğu’da da yankı bulacağını söylüyor. Doucet’nin analizi şöyle:
“Ortadoğu’daki oyuncular, ya Tahran ya da Riyad’a destek olmak için mezhepsel saflarda durmaya başladı bile. Geçen yıl, küçük de olsa bir umutla bitti; en azından Yemen’deki çatışmaya bir son vermek için görüşmeler başlamıştı. Suriye için görüşmeler bu ay devam edecek. Şimdi çok daha zor görünüyor.
Ekim ayında Suudi kaynakları, Riyad'ın, İran’ın sadece Suriye görüşmelerinde masadaki varlığına yönelik muhalefetini kaldırdığını söylemişti. Hâlâ İran’ın anlaşmaya uyacağına dair şüpheleri var ve Tahran yönetimini bölgedeki istikrarsızlığın kilit kaynağı olarak görüyorlar.
Diğer taraftan, İranlı yetkililer, Suudi sistemine ve İslamcı gruplara verdikleri desteğe karşı duydukları nefreti gizlemiyor.
Aylardır aslında açığa çıkmış bir öfke vardı. Şimdi kontrolden çıktı.” (Hürriyet)
Yorum Yazın