Dolar 34,6388
%-0.02
Euro 36,6210
%0.66
Altın 2.939,000
%0.25
Bist-100 9.640,00
%0

Pzt

-8°

Sal

-12°

Çar

-3°
TBMM Başkanı Yıldırım devamsızlıktan atıldığı okula geri döndü

TBMM Başkanı Yıldırım devamsızlıktan atıldığı okula geri döndü

TBMM Başkanı Binali Yıldırım, İzmir'deki programını akşam da sürdürdü. Yıldırım, Balçova'daki bir otelde tebrikleri kabul etti. "İzmir'i ihmal eden Türkiye'yi ihmal etmiş olur" diyen Yıldırım, İzmir'i 16 yıl boyunca hiç ihmal etmediklerini ve yetki alanları içinde gerekli her şeyi yaptıklarını kaydetti.Tebrikleri kabul eden Yıldırım ardından Dokuz Eylül Üniversitesi 36’ncı kuruluş yıl dönümü programına katıldı. Törenin sürprizi ise Yıldırım’dan geldi. Hükümet tarafından çıkarılan öğrenci affından yararlanan Yıldırım, devamsızlık nedeniyle atıldığı Fen Bilimleri Enstitüsü Gemi İnşaatı Yüksek Lisans eğitimine geri döndü. TBMM Başkanı Yıldırım öğrenci affından yararlandı

  • Ege Postası
  • 27.07.2018 - 21:10

Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanı Binali Yıldırım, Balçova'daki bir otelde tebrikleri kabul etti. 

Burada konuşan Binali Yıldırım, 24 Haziran seçimlerinde Türkiye'nin her tarafında çok güzel bir kampanya gerçekleştirdiklerini söyledi. İzmir'de de çok kısa süre de olsa keyifli bir kampanya yaptıklarına değinen Yıldırım, "Hamdolsun 16 Nisan 2017'de gerçekleştirdiğimiz halk oylaması sonucu Türkiye'de 95 yıllık yönetim sistemi değişti. Evet- hayır kampanyasında da çetin bir dönem yaşamıştık. 24 Haziran seçimleri de bu halk oylaması sonucu yeni sisteme geçişin uygulamasıydı. Yapılan ilk seçimdi. Sayın Cumhurbaşkanımızı yeni sistemin kurucu başkanı olarak seçtik ve yeni sisteme geçtik. Yeni sistemin meclisi de müşterek oluştu" diye konuştu.
Türkiye'de yeni bir dönemin başladığını ifade eden Binali Yıldırım, yeni yönetim sisteminin neler getireceğini hep beraber yaşayarak göreceklerini kaydetti.

Yıldırım, şunları söyledi:

"Bu sisteme geçişte bizim murat ettiğimiz en büyük şey artık ülkemizin demokrasisi bir daha kesintiye uğramasın. İktidarlar seçimle gelsin seçimle gitsin. Hiçbir vesayet milletin iradesi üzerinde olmasın. Temel düşünce budur. Bunun için bu değişiklik gerçekleştirildi. Bunun esasen arka planı da vardır. 1950'den bu tarafa birçok kez milli egemenliğe öyle ya da böyle müdahaleler gerçekleşmiş ve ülkemiz çok şey kaybetmiştir. Türkiye 1924-2002 arasında ortalama her yıl 4.7 büyüme gerçekleştirmiş. Yani cumhuriyet kuruluşundan AK Parti iktidarına kadar büyüme ortalama 4.7. AK Parti iktidarlarında Türkiye'nin 5.7. 1 puan fark var. Bazıları bunun büyük bir fark olmadığını söyleyebilir. Ancak 1924'ten 2002'ye 5.7 büyüseydi Türkiye'nin milli geliri 2.6 kat daha fazlası olacaktı. Bu ne deme? Dünyada, Fransa'dan sonra 7'nci büyük ekonomisi olacaktı. Demek ki güçlü istikrarın ülkemiz için anlamı bu kadar açık ve net. Bundan sonra artık vesayet odakları siyasi iktidarın gündemin olmayacak. Tek gündem milletin iradesi olacak. Millet sandıkta iktidarı kime vereceğine karar verecek."

16 yıllık iktidarları süresince İzmir'e hizmet ettiklerini ifade eden Binali Yıldırım, hükümetin İzmir projelerinden örnekler verdi. Yıldırım, "Bakan ve başbakanlığım döneminde ülkemin her köşesine olduğu gibi İzmir'imizin de gelişmesi için elimizden geldiği kadar çalıştık. Bir şeyler yapmaya gayret ettik. Sadece bizim seçim bölgemiz olduğu için demiyorum. İzmir, bağımsız Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşuna giden yolda çok önemli yere sahip. İzmir'e ne kadar hizmet yaparsak, İzmir daha fazlasını hak etmektedir" diye konuştu.

'BELKİ BAZILARININ HABERİ YOK'

Konuşmasında "İzmir'i ihmal eden Türkiye'yi ihmal etmiş olur" diyen Yıldırım, İzmir'i 16 yıl boyunca hiç ihmal etmediklerini ve yetki alanları içinde gerekli her şeyi yaptıklarını kaydetti. İzmir- İstanbul otoyolunun, İzmir'in kaderini değiştirecek büyük bir proje olduğunu vurgulayan Binali Yıldırım, "Bunun içinde Osmangazi Köprüsü var. Bunun içinde 425 kilometre yollar, tüneller var. Muazzam bir proje. Bununla da kalmadık. İzmir'in kuzeyine doğru bir otoyol daha yapıyoruz. Çiğli, Menemen, Aliağa, Çandarlı Limanı'na kadar gidecek otoyol devam ediyor. Belki de bazılarının haberi yok. Oradan Çanakkale'ye bağlantı olacak. Bir yandan Savaştepe üzerinden İstanbul yoluna bağlanmış olacak. Hem kuzeybatı istikametinden hem de Ankara istikametinden İzmir'e tüm yollar bağlanmış olacak" dedi.

Yıldırım, Ankara-İzmir hızlı tren hattının da yapımının sürdüğünü hatırlatarak, hattın Uşak'ın Eşme ilçesine kadarki kısmının inşasının sürdüğünü, Uşak-Manisa arasındaki kısmın ihalesinin yakında yapılacağının bilgisini verdi.

İzmir’in İstanbul’dan sonra Türkiye’nin ikinci büyük şehri olacağına dikkati çeken Yıldırım, İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü’nde büyük bir bilişim vadisi projesi başlattıklarını anımsattı.

Meclisteki 600 milletvekilinin de işine, gücüne, sorunlarına bakmak zorunda ve durumunda olan birisi olduğunu belirteren Yıldırım, "Bu yeni bir tecrübe. Biraz da alışılması kolay olmuyor. İşin gereği, olması gereken bu. İnşallah tarafsız ve adil bir yönetimi ortaya koyacağım, sizleri mahcup etmeyeceğim. Meclisin anlamını ve önemini çok iyi biliyorum. Bu meclis cumhuriyeti kurdu. Bu meclis 15 Temmuz'da kahramanlık gösterdi, bombaların altında egemenlik milletin dedi ve meclisi teslim etmedi. Bu meclis mağlubiyetin değil zaferin meclisidir. 81 milyon vatandaşımızın temsil edildiği kutsal bir mekandır" diye konuştu.

Meclis çatısı altında cumhuriyetin kazanımlarını daha da taçlandıracaklarını söyleyen Yıldırım, şöyle devam etti:

"Cumhuriyetin en önemli kazanımı demokrasidir. Bizim amacımız demokrasiyi, hak ve özgürlükleri daha da geliştirmek, vatandaşlarımızın hukukuna sahip çıkmak. Kutuplaşmayı önleyeceğiz. Yapacağımız mutlaka milletimizin ihtiyacı gözetilerek yapılacak. Halkımızın refahı, huzurunu ön planda tutacağız. Bu meclis çatısı altında tüm milletvekillerinin dikkat etmesi gereken en önemli husus Türkiye, tek millet, tek bayrak, tek devlet tek vatandır. Eğer bu alana giren olursa orada ben tarafım. Şehit kanlarıyla sulanmış bu topraklara, bu ay yıldızlı bayrağa kim saygıda kusur ederse onun karşısında olurum. Bunu önce İzmir kabul etmez. Onun için yolun başındayız. Tüm partilerin geçmişten ders alarak bir yanlış içine düşmeden, ülkenin birliği, beraberliği esas alınarak inşallah yürüyeceğiz."

Yıldırım, konuşmasının ardından tebrikleri kabul etti.

YILDIRIM, DEVAMSIZLIKTAN ATILDIĞI DEÜ'YE GERİ DÖNDÜ

Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanı Binali Yıldırım, İzmir'deki programını akşam da sürdürdü. Tebrikleri kabul eden TBMM Başkanı Binali Yıldırım ardından Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) 36’ncı kuruluş yıl dönümü programına katıldı. Balçova’daki bir otelde düzenlenen programa, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, İzmir Valisi Erol Ayyıldız’ın yanı sıra AK Parti İzmir milletvekilleri ve DEÜ mezunları katıldı. Törenin sürprizi ise TBMM Başkanı Binali Yıldırım’dan geldi.

Hükümet tarafından çıkarılan öğrenci affından yararlanan Yıldırım, devamsızlık nedeniyle atıldığı Fen Bilimleri Enstitüsü Gemi İnşaatı Yüksek Lisans Bölümü’nde sürdürdüğü eğitim hayatına geri döndü. Öğrenci kimlik kartını DEÜ Rektörü Nükhet Hotar’ın elinden alan Yıldırım, "Öğrenmenin yaşı yok diyorum. Artık hikayesini anlatmak farz oldu. Yıl, zannediyorum 1979. İstanbul Teknik Üniversitesi Gemi İnşa Fakültesi. Mezun olduktan sonra hem çalışıp hem de yüksek lisans yapmaya karar verdik. O ara DEÜ yüksek lisans programı açmıştı. O programın sınavlarına girdik. Kazandık. Kaydımızı yaptık. Ancak kısa bir süre sonra İstanbul Teknik de sınav açmıştı, onu da kazandık. İstanbul’da oturduğumuzdan İzmir’deki yüksek lisans öğrenciliğine devam edemedik. Devamsızlıktan atıldık. Şimdi çıkardığımız aftan dolayı tekrar dönme imkanı bulduk. Ben de DEÜ’nin meşhur mezunlarından değilim ama atılan öğrencisi olarak karşınızdayım. Devamsızlıktan dolayı yanlış anlamayın" dedi.

TBMM BAŞKANI YILDIRIM: ÇOĞULCU ANLAYIŞI YAYGINLAŞTIRMAMIZ GEREKİYOR

İzmir’de Dokuz Eylül Üniversitesi’nin (DEÜ) 36’ncı kuruluş yıldönümü programında konuşan TBMM Başkanı Yıldırım, "Yasakçı, tek tipçi bir anlayıştan; demokratik, çoğulcu bir anlayışı yaygınlaştırmamız gerekiyor. Düşüncelerin önüne barikatlar kurulmasına izin vermeyelim. Hukuk sistemine demokrasiye çok ama çok önem verelim. Bunun ne kadar anlamlı olduğunu 15 Temmuz bize gösterdi. Bu ülkenin bütün renklerini, bütün inşalarını kucaklayacağız. Bilginin peşinde koşacağız. Bilgi neredeyse oradan alacağız. Bilgi artık elinizin altında" dedi.

TBMM Başkanı Binali Yıldırım, Dokuz Eylül Üniversitesi’nin 36’ncı kuruluş yıldönümü programına katıldı. Burada konuşma yapan Binali Yıldırım, İzmir’in tüm Türkiye’nin takdirini kazanmış bir il olduğunu vurguladı. DEÜ Rektörü Nükhet Hotar’ın hem akademik hem siyasi tecrübesiyle üniversiteye çok şeyler katacağına inandığını söyleyen Binali Yıldırım, "Bakanlığım, başbakanlığım döneminde her fırsatta üniversitelerin akademik yıl açılışlarına katılmaya gayret ettim. Bu çerçevede geçtiğimiz yıl başbakan olarak DEÜ açılışında bulunmuştum. Son yapılan seçimlerde sizlerin desteğiyle İzmir milletvekili olarak meclisteyim. Milli iradenin yeri olan Gazi Meclisi’nin başkanı seçildim. Çok değer verdiğim üniversite ziyaretlerine inşallah devam etmeyi sürdüreceğim. Üniversiteler ülkemizin evrensel düşünce kuruluşlarıdır" dedi. 
Üniversitelerin sadece yüksekokul öğrencilerine vizyon verme, analitik düşünme melekesini kazandırmadığını vurgulayan Binali Yıldırım, üniversitelerin öğrencilerin özgüveninin de gelişmesi için çok büyük katkılar sağladığını dile getirdi. Üniversitelerin ülkenin geleceği olduğunu söyleyen Yıldırım, "Üniversiteler ülkemizin kalkınması, ilerlemesi, modernleşmesi için itici güç verirler. Evrensel düşüncenin daha da güçlenmesi yolunda üniversitelerin sorumluluğu vardır. Üniversitelerin çok daha güçlenmesini arzu ediyoruz. DEÜ 1982 yılında kurularak eğitim ve öğretime başladı. Geçen bu süre içinde görüyoruz ki ülkemizin saygın üniversiteleri arasında yerini aldı. Başarılarını her yıl daha da arttırarak İzmir’in ve Türkiye’nin ilerlemesine büyük katkılar sağladı" diye konuştu.

'DÜŞÜNCELERİN ÖNÜNE BARİKATLAR KURULMASINA İZİN VERMEYELİM'

Türkiye’nin son 16 yılda büyük değişimler yaşadığını kaydeden Yıldırım, "Her alanda ülkemizi büyüttük, kalkındırdık. Çok şükür bugün ülkemiz; Cumhuriyetimizin 100’üncü yıl hedeflerine, Atatürk’ün işaret ettiği muasır medeniyetler seviyesine emin adımlarla yürüyor. Ülkemizin geldiği noktayı anlamak için belki de sadece üniversitelere bakmak yeterlidir. Yasakçı, tek tipçi bir anlayıştan, demokratik, çoğulcu bir anlayışı yaygınlaştırmamız gerekiyor. Düşüncelerin önüne barikatlar kurulmasına izin vermeyelim. Hukuk sistemine demokrasiye çok ama çok önem verelim. Bunun ne kadar anlamlı olduğunu 15 Temmuz bize gösterdi. Bu ülkenin  bütün renklerini, bütün inşalarını kucaklayacağız. Bilginin peşinde koşacağız. Bilgi neredeyse oradan alacağız. Bilgi artık elinizin altında" dedi.

'ARTIK SESİ ÇIKAN BİR ÜNİVERSİTE OLACAK'

DEÜ Rektörü Prof. Dr. Nükhet Hotar ise, "Bizler, Dokuz Eylül ailesi olarak önümüzdeki dönemde de evrensel eğitim anlayışımız, çağı yakalayan bilimsel çalışmalarımız ve nitelikli akademik yapımızla ülkemizin gelecek kuşaklarını yetiştirmeye, halkımıza hizmet etmeye devam edeceğiz. Bugün geldiğimiz noktada Türkiye’nin 2023, 2053 ve 2071 vizyonu ile şekillenen ulusal politikalarında üniversitemizin olması gereken yerinin de farkındayız. Dokuz Eylül Üniversitesi olarak, önümüzdeki dönemde sosyal hayatın dinamiklerine, ülkemizi, halkımızı ve insanlığı ilgilendiren konulara daha da duyarlı olmaya özen göstereceğiz. Yaşanan değişimi, farklılıkları, kendi üslubumuzla değerlendirecek ve fikrimizi paylaşacağız. Bunu yapmamızdaki temel amaç, akademi dünyası ile ilgili paydaşlarımız arasındaki mesafeyi mümkün olduğunca azaltmak olacaktır. Türkiye, dünyanın sayılı ekonomilerinden biri olan, sosyal yapısı itibariyle 'birliğe ve dirliğe' önem veren büyük ve güçlü bir ülkedir. Uluslararası camiada ülkemiz, artık vatandaşları ikinci sınıf insan muamelesi görmeyen ve mazlumların ümitlerini gerçekleştiren bir ülke konumunda bulunmaktadır. Bu gücün temelinde ise barış ve sosyal adaleti temin noktasında hukuk devletinin gereğini yerine getiren; seçilmiş iradeyi gerçek anlamda yetkilendiren bir mekanizmanın olmasıdır. Buradan aldığımız güçle üniversitemizin standartlarını, eğitim kalitesini, araştırma altyapısını güçlendirmek; AR-GE faaliyetlerimizin niteliğini artırarak, paydaşlarımızla işbirliklerimizi daha da geliştirmeyi hedeflemekteyiz. Artık sesi daha çok çıkan bir üniversite olacağız" dedi.

Konuşmalardan sonra Başbakan Yıldırım emekliye ayrılan akademisyenlerle bölümlerini dereceyle bitiren öğrencilere plaket ile çeşitli hediyeler verdi. 

(DHA-AA)

 

Yorum Yazın

Yukarıdaki alan boş bırakılamaz

Yorum yazma kurallarını okudum ve kabul ediyorum.

Yukarıdaki alan boş bırakılamaz
Yukarıdaki alan boş bırakılamaz
Yorumlar
Yeniden eskiye
Eskiden yeniye
Öne çıkanlar

Bu habere hiç yorum yapılmamış... İlk yorum yapan sen ol.