TBMM’den Filistin ortak bildirisi
TBMM Genel Kurulu’nda bugün 6 siyasi partinin ortak önerisi ile “Filistin ve İsrail’de Başlayan Çatışmaların Diğer Bölgelere de Yayılmamasını, Sivil Can Kayıplarının Engellenmesini ve Bölgede Tansiyonun Düşürülmesini Teminen Ülkemizce Sergilenen Çabalar" gündemli Genel Görüşme yapıldı. Görüşme sonucunda tüm siyasi parti gruplarının imzasıyla ortak bildiri yayınlandı. Bildiride, “İki milyon insanın yaşadığı ve 16 yıllık ablukayla çoktan bir açık hava hapishanesine dönüşmüş bulunan Gazze’ye sağlanan gıda, enerji ve insani yardımların kesilmesi, sivil yerleşimlerin hedef gözetilmeksizin vurulması uluslararası hukukun açık ve ağır bir ihlalidir” denildi.
- Ege Postası
- 12.10.2023 - 22:45
TBMM Genel Kurulu’nda bugün 6 siyasi partinin ortak önerisi ile “Filistin ve İsrail’de Başlayan Çatışmaların Diğer Bölgelere de Yayılmamasını, Sivil Can Kayıplarının Engellenmesini ve Bölgede Tansiyonun Düşürülmesini Teminen Ülkemizce Sergilenen Çabalar" gündemli Genel Görüşme yapıldı.
Yaklaşık üç saat süren kapalı görüşme sonucunda tüm parti gruplarının imzasıyla yaşanlara ilişkin değerlendirmelere ve çözüm yollarına yer verilen ortak bir bildiri yayınlandı. Görüşme sonunda TBMM Başkanvekili Gülizar Biçer Karaca'nın okuduğu bildiri şöyle:
“Filistin ve İsrail’de yaşanan çatışmalarda çok sayıda sivil can kayıplarının yaşanması, sivil altyapının hedef alınması ve sivillerin en temel ihtiyaçlarını dahi karşılayamayacak durumda bırakılması vicdanları yaralamaktadır. Krizin başka bölgelere de sirayet potansiyeli, bölgesel güvenlik ve istikrarı ciddi biçimde tehdit etmektedir.
“SİVİLLERİN HER ŞARTTA KORUNMASI VE TOPLU CEZALANDIRMA MAHİYETİNDEKİ UYGULAMALARDAN KAÇINILMASI HUKUKUN, VİCDANIN VE İNSANLIĞIN GEREĞİDİR”
Sivillerin her şartta korunması ve toplu cezalandırma mahiyetindeki uygulamalardan kaçınılması hukukun, vicdanın ve insanlığın gereğidir. Bu gerilimin telafi edilemez sonuçlar doğurmaması için tüm tarafları barış-güvenlik-istikrar vizyonumuz çerçevesinde itidale ve aklıselime davet ediyoruz.
“SON OLAYLAR, 56 YILDIR DEVAM EDEN HUKUKSUZ İŞGAL VE BUNA BAĞLI POLİTİKALARIN DOĞURDUĞU BİR SONUÇTUR”
Son yaşananlar, uzun süredir tarifsiz sıkıntı, umutsuzluk ve acılara yol açan Filistin-İsrail meselesinin artık iki devletli çözüme yönelik yerleşik Birleşmiş Milletler parametreleri temelinde ve müzakereler yoluyla adil, kapsamlı ve kalıcı bir çözüme kavuşturulması zaruretini bir kez daha gözler önüne sermiştir. Filistin-İsrail meselesinin çözümü, sonuçları yönetmekten değil, sorunların temelinde yatan sebepleri ortadan kaldırmaktan geçmektedir. Son olaylar, 56 yıldır devam eden hukuksuz işgal ve buna bağlı politikaların doğurduğu bir sonuçtur.
“GIDA, ENERJİ VE İNSANİ YARDIMLARIN KESİLMESİ, SİVİL YERLEŞİMLERİN HEDEF GÖZETİLMEKSİZİN VURULMASI ULUSLARARASI HUKUKUN AÇIK VE AĞIR BİR İHLALİDİR”
Toprakları, hayat ve gelecek umutları elinden alınan Filistin halkı, bugün yeni ve emsali görülmemiş bir kuşatma altındadır. İki milyon insanın yaşadığı ve 16 yıllık ablukayla çoktan bir açık hava hapishanesine dönüşmüş bulunan Gazze’ye sağlanan gıda, enerji ve insani yardımların kesilmesi, sivil yerleşimlerin hedef gözetilmeksizin vurulması uluslararası hukukun açık ve ağır bir ihlalidir.
“FİLİSTİN TOPRAKLARINDA DEVAM EDEN İŞGAL UYGULAMALARININ BİR AN ÖNCE SONA ERMESİ VE ADİL BİR BARIŞA ULAŞILMASI ŞARTTIR”
İşgalle başlayan, yasadışı yerleşimcilerin mülk gaspları, kutsal mekânların statüsünü hiçe sayan saldırı ve provokasyonlarla devam eden ihlaller zinciri ve çifte standartlı uygulamalar, iki devlet temelindeki çözüm vizyonunu da aşındırmaya devam etmektedir. Bu itibarla, Filistin topraklarında devam eden işgal uygulamalarının bir an önce sona ermesi ve adil bir barışa ulaşılması şarttır. Başta Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi olmak üzere, tüm uluslararası toplumun, artık daha fazla gecikmeksizin iki devletli çözüm vizyonu temelinde tarafları adil bir çözüme yönlendirmek için sorumluluk alması gerekmektedir.
“KALICI BARIŞA YÖNELİK MÜZAKERELERE BAŞLAMAYA DAVET EDİYORUZ”
Ortadoğu’da kalıcı barışın öncelikle Filistin-İsrail meselesinin adil bir çözüme kavuşturulmasıyla mümkün olduğunu ve bunun, 1967 sınırları temelinde, başkenti Doğu Kudüs olan, bağımsız, egemen ve coğrafi bütünlüğü haiz bir Filistin Devleti’nin vücut bulmasıyla mümkün olabileceğini net bir şekilde yineliyoruz. Türkiye Büyük Millet Meclisinde grubu bulunan tüm siyasi partiler olarak, yukarıda sıraladığımız görüşler temelinde, taraflardan Filistin ve İsrail’de yaşanan çatışmaları tırmandırmaya son vermelerini ve sivilleri hedef almamalarını bekliyoruz. Gazze’de bitmeyen insani trajediyi derinleştiren kolektif cezalandırma yöntemleri ile hedefi doğrudan siviller olan tüm saldırıları kınıyor; Filistin ve İsrail’i, iki devlet temelinde adil ve kalıcı bir çözüme ulaşmaları için, daha fazla gecikmeksizin kalıcı barışa yönelik müzakerelere başlamaya davet ediyoruz.”
Yorum Yazın