TR35'e konuk olan Murat Aydın çarpıcı açıklamalarda bulundu: 'Türkiye'de yargı bağımsızlığı yoktur'

EGEPOSTASI- TR35'te yayınlanan Senem Gökdağ ile Manşet programına CHP İzmir İl Hukuk Komisyonu Başkanı ve İzmir Büyükşehir Belediyesi önceki dönem Başkanvekili Murat Aydın konuk oldu. Ülke gündeminde olan CHP İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı ve CHP Cumhurbaşkanı adayı olan Ekrem İmamoğlu, Saraçhane tutuklamaları ve ülke genelinde olan konularla ilgili açıklamalarda bulundu. 

Anayasal haklarını kullanarak eylemlere katılan öğrencilerin suçlu bulunarak gözaltına alınmasıyla ilgili konuşan Aydın; 'Basında da çokça dile getirilen, polisin de sık sık kullandığı 'izinsiz gösteri'. TC yasalarına ve anayasalarına göre bir gösteri için izin almanız gerekmez. Dolayısıyla hiç bir gösteri için 'izinsiz gösteri' tanımlaması yapılamaz. Bu konuda hem yargıtay hem anayasa mahkemesi hem avrupa insan hakları mahkemesi  defaatle karar verdi. Peki niye buna rağmen böyle oluyor? Çünkü bu siyasi iktidar, hukukla olan bağını koparmış durumda. Kanunsuz, hukuktan bağını koparmış bir iktidarla karşı karşıyayız.' dedi.

TÜRKİYE'DE YARGI BAĞIMSIZLIĞI YOKTUR

Türkiye'nin artık anayasa devleti olmadığını ve bağımsız yargının kalmadığını ifade eden Aydın; 'Gösteri ve toplantı haklarını kullanan çocukların tümü suçsuzdur. Onların suçsuz olduğunu onları tutuklayan hakimlerde biliyor. Türkiye'de yargı bağımsızlığı yoktur. Yargı bağımsızlığı savunulamaz talep edilebilir. Türkiye artık bir anayasa devleti de değildir. Bu siyasi iktidar bu ülkenin anayasasını yürürlükten kaldırmıştır. 19 Mart sivil darbe girişimidir. Meşruiyetini yitirmiş bir siyasi iktidarla karşı karşıyayız. Halk desteğinin yitirebilir bir siyasi iktidar, ya da başarısız olabilir , oy kaybına uğrayabilir ama meşruiyetini kaybettiyse o siyasi iktidar anlamsızdır. Hala bunlar yönetiyor ama bu bir süreçtir, toplumların tarihinde süreçtir hepsi bir andır. Hukukla olan bağını bu denli koparmış bir siyasi iktidarın; siyaseten de hukuken de kurumsal ve ekonomik olarak ta ayakta kalma şansı kalmamıştır.'

MAHKEME DEMEKLE MAHKEME, CÜBBE GİYMEKLE HAKİM OLUNMAZ 

Haksız yargılamaların olduğundan bahseden Aydın; 'Vaktiyle altına zırhlı mercedes çekilmiş, heykeli dikilmesi gereken cumhuriyet savcısı olduğu iddia edilen birisi firarda bugün. Silivri mahkemelerinde atarlı giderli yargılamalar yapan bu ülkenin yurtsever subaylarını karşılarında terör örgütü üyesi diye yargılayan, ülkenin genel kurmay başkanını terör örgütü üyesi diye yargılayan sözde hakimler bugün yok. Kişinin hakim sıfatına sahip olması için üzerinde sadece cübbe olması yetmez mahkeme demekle mahkeme, cübbe giymekle hakim olunmaz, bu yargılamanın yargı olmadığını o hakimlerde biliyor.' dedi

'İfadeye çağırmak için bile suç yok. İfadeye çağırma yetkisi bile yok. İfadeye çağırması için bir suç işlenmiş olması gerekirdi. Ben seni çağırıyorum, suç olduğunu düşünüyorum, yok öyle bir şey. Sayın İmamoğlu'nun özel kalem müdürüne şu kişilerle neden telefonla görüştünüz deniliyor. Özel kalem müdürü tabi ki arayacak. Bu soruyu soramazsınız. Hukuksuzdur.' ifadelerine yer verdi

OPERASYONLARIN TEMEL AMACI KENDİ YOLSUZLUKLARINI ÖRTMEK 

Operasyonların temel amacı kendi yolsuzluklarını örtmek olduğunu söyleyen Aydın; 'Biz uzun yıllar sayın Erdoğan'ın diploması var mı yok mu onu tartıştık, şimdi Ekrem İmamoğlu'nun diplomasını tartışıyoruz. Biz siyasi iktidarın yolsuzluklarını konuştuk, şimdi CHP'li belediyelerin yolsuzluklarını konuşuyoruz. İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin bir helikopteri 600 bin dolarlık helikopteri 600 bin liraya satmışlar , bu otaya çıktıktan sonra sayın Ekrem İmamoğlu bununla ilgili  soruşturma izni vermiş, bu soruşturma izni verdikten sonra soruşturmaya mülkiye müfettişliği el koymuş, soruşturma dosyası yok ortada.' dedi

EKREM İMAMOĞLU'NU BERTARAF ETMEK İSTİYORLAR

Operasyonların siyasal muhalefetin ve toplumsal muhalefetin önderi olan İmamoğlu için yapıldığını söyleyen Aydın;' 2. dalga operasyonda kimler gözaltına alındı; İSKİ personeli, genel müdür, geçen hafta Kanal İstanbul projesini, hırsızlığı konuşuyorduk. Operasyonların iki amacı var ; Birincisi siyasi iktidarın yolsuzluklarını örtmek, ikincisi siyasi iktidarın ömrünü uzatmak. Bunu önlemek için Türkiye'nin siyasal muhalefetin ve toplumsal muhalefetin önderliğine yükselen bir figür Ekrem İmamoğlu vardı, bu figürü bertaraf etmek istiyorlar. Sayın Ekrem İmamoğlu'nu terör örgütüne yardım etmekle suçladılar. Suçladıkları tarihte Cumhur ittifakının küçük ortağı PKK terör örgütüne Türkiye topraklarında kongre düzenlemesi çağrısında bulundu.' dedi

EKREM İMAMOĞLU TUTUKLANDIĞINDA MERKEZ BANKASI 40 MİLYAR DOLAR YAKTI

Ekrem İmamoğlu'nun tutuklanması ile 40 milyar doların yandığını ifade eden Aydın; 'Bir yalanı ya da suçu o kadar büyüteceksiniz ki insanlar bunun yalan olacağını akılları alamayacak. Bizim için bir kaç milyon lira büyük para görünür. Size 128 milyar desem bu rakamın ne kadar büyük olduğunu hafsalamız almaz. Sayın İmamoğlu'nun tutuklanıp gözaltına alınması sürecinde Merkez Bankası 40 milyar dolarlık rezervlerini yaktı. 40 milyar dolar yandığında bunu söylediğimde kimse anlamıyor, nasıl bir rakam diye düşünüyorlar. Bu ülkenin merkez sol değerleri temsil eden kurucu partisinin cumhurbaşkanı adayına terör örgütü üyesi yaftası yapıştırmak toplumun algı ayarlarıyla oynamaktır. Bize geri zekalı muamelesi yapıyorlar.' dedi