TÜPRAŞ'taki patlamayla ilgili çarpıcı ayrıntı

TÜPRAŞ İzmir Rafinerisi'nde 4 işçinin öldüğü patlamaya ilişkin hazırlanan ve Karşıyaka 1. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edilen iddianamede, 5'i tutuklu 8 sanık için "bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümü ve yaralanmasına neden olmak" suçundan 22,5 yıla kadar hapis cezası istendi.

Aliağa Cumhuriyet Başsavcılığının yürüttüğü soruşturma sonrası Karşıyaka Cumhuriyet Başsavcılığının hazırladığı iddianamede, yanıcı ve patlayıcı özelliğe sahip maddelerin depolandığı tanklarda çalışma kurallarına aykırı olacak ve denetimde zafiyet gösterecek şekilde çalışmalar yürütüldüğünün tespit edildiği belirtildi.

Patlamanın yaşandığı tankın kör tapalarının bir gün önceden açılması nedeniyle içine nafta sızdığı ve gaz biriktiği vurgulanan iddianamede, işçilerin hiçbir şekilde alana alınmaması gereken tel spiralli cihazlarla tank içine sokularak çalıştırıldığının tespit edildiği bildirildi.

TÜPRAŞ'ın, tank bakım onarım işlerini hizmet alımı yoluyla alt yüklenicilerden tedarik etmesine rağmen can ve mal kaybına sebep olunmaması için gereken bütün tedbirleri alma konusunda asli sorumluluğu bulunduğu kaydedilen iddianamede, "Tankların bakım onarım işini hizmet alımı yoluyla alt yükleniciden tedarik etmiş olsa da bu sorumluluğun devri mümkün değildir." değerlendirmesinde bulunuldu.  

İddianamede, sanıkların Türk Ceza Kanunu'nun ilgili maddesi gereği "bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümü ve yaralanmasına neden olmak" suçundan üst sınır olan 22,5 yıla kadar hapisle cezalandırılmaları talep edildi.

İŞÇİ UYARMIŞ

İddianamede şikayetçi olarak beyanları yer alan işçilerden Aydın Palaz'ın, taşeron firma yetkilisini patlama öncesi uyardığı yönündeki ifadesi de paylaşıldı. 

Kaynakçı yardımcısı olarak taşeron firmada çalıştığını ve olayda birlikte çalıştığı 4 arkadaşını kaybettiğini belirten Palaz, şu bilgileri verdi:

"Körler (tapalar) alındıktan sonra ateşli bir iş yapılmaz. Telleme işlemi de ateşli bir iş olduğundan körler alındıktan sonra bu işin yapılmaması gerektiğini olay günü şüpheli Ali Battal'a söyledim. 'Körler alındı, sen de biliyorsun. Tehlike yaratmasın.' dedim. Ancak Ali Battal beni dinlemedi. Tankta herhangi bir gaz ölçümü de yapılmadı. Kaldı ki söz konusu sahada hiçbir zaman herhangi bir gaz ölçümü de yapılmadı." 

Patlamada gazdan etkilenerek hastaneye kaldırılan işçi Halil İbrahim Kavlak ise nafta sızıntısı olduğu için TÜPRAŞ'ın tankın içine giriş izni vermediğini, buna rağmen Ali Battal'ın "Siz girin yapın, bir şey olmaz." dediğini öne sürdü.

Tankta argon kaynağı yapılması gereken borulara elektrik kaynağı yaptırıldığını da savunan Kavlak, bu durumun anlaşılmaması için kaynağın üzerinin boyandığını iddia etti.

OLAY

Aliağa ilçesindeki TÜPRAŞ'a ait rafineride 11 Ekim'de bakım yapılan tankta meydana gelen patlamada 4 işçi yaşamını yitirmiş, 2 işçi yaralanmıştı. 

Soruşturma kapsamında gözaltına alınan 7 zanlıdan taşeron firma Beka Proje sahibi Bedrettin Karataş, işletme emniyet uzmanı Esfet Bilici, montaj ustabaşı Ali Battal ve şantiye müdürü Muhammed Hulusi Gözüak'ın tutuklanması kararlaştırılmıştı. Bilirkişi raporları sonrası daha önce adli kontrol şartıyla serbest bırakılan başmühendis Mehmet Emin Tuna yeniden gözaltına alınarak tutuklanmıştı.

İşletme mühendisi Burak K, işletme başmühendisi Kürşat K. ise adli kontrol şartıyla serbest bırakılmıştı. Derinleştirilen soruşturmada, 17 Ekim'de taşeron firma Beka Proje'nin iş güvenliği sorumlusu ile TÜPRAŞ'ın saha sorumlularından 2 zanlı daha gözaltına alınmıştı. Zanlılar, çıkarıldıkları mahkemece adli kontrol şartıyla salıverilmişti. (AA)