Tacettin Bayır: Cumhuriyet rejimi risk altında
CHP İzmir Milletvekili Tacettin Bayır, TR35 Kanalında 10. Köy'de programında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. "Cumhuriyet rejimi risk altında diyen" Bayır, "Cumhuriyet rejimini yıkacaklar şeriat rejimini getirecekler" diye konuştu.
- Ege Postası
- 26.04.2023 - 12:52
- Güncelleme: 26.04.2023 - 16:05
EGEPOSTASI- CHP İzmir Milletvekili Tacettin Bayır, TR35'te yayınlanan 10. Köy progamında Birol Soylu'nun sorularını yanıtladı.
Yeniden CHP'den aday gösterilmemesi hakkında konuşan Tacettin Bayır; "Tepki gösterenler falan var. Arkadaşlar kazık çakmayacağız. 3 dönem
yaptık. Şimdiki arkadaşların çoğu da ya bir dönem yaptı ya da iki dönem yapacaklar. 12 arkadaşım da 2 dönem yaptı, üç yapacaklar ama biz olsaydık 4 olacaktı,
biraz abartılı oluyordu. Gençlerin önünü açmak lazım. Ayrıca iktidara giden bir parti sadece milletvekilliği görevi diye bir görev yok ki birçok görev var yani. Bizim gibi bu partiye 40 yılını vermiş arkadaşlar mutlaka bir yerde ihtiyaç varsa partisi alır değerlendirir. Bir yerlerde ihtiyaç varsa tabii ki..." dedi.
"CUMHURİYET REJİMİ RİSK ALTINDA"
Aday olmadığı için partiden istifa edenler hakkında konuşan Bayır; "Partili olmak, olmamak farklı bir şey beni aradı. Yani kaldı ki bizim artık bu saatten sonra kendimiz için bir şey talep ettiğimiz falan yok. Bizim verdiğimiz kavga aslında şu anda açık konuşmak gerekirse geleceğimiz olan torunlarımız ve çocuklarımız
için ne kavgası veriyorsun kardeşim dersen işte bu seçim. Çok farklı bir seçim... Siyasetçilerin ağzında bakladır bu ama her seçim önemlidir. Bu seçim çok önemli. Şimdi neden önemli? Bu seçim, seçim değil aslında. Evet, mesele burada Kılıçdaroğlu veya Erdoğan'ın seçilmesi meselesi değil. Mesele Cumhuriyet rejimiyle devam edeceğiz mi? Bir parlamenter sistemle yoksa Cumhuriyet rejimini yıkacaklar, şeriat rejimini getirecekler. Parlamentoyu fesh mi edecekler? Bu seçim rejim seçimi, bunu onun için iyi ayırt etmek lazım. Eşim, dostum soruyor ne yapacağız, kime vereceğiz? Önce bunu bir anlayın kardeşim. Çünkü bu seçim son seçim de olabilir, daha seçim de göremeyebiliriz. Böylesine önemli bir konuda işte vay sen milletvekili listesinde niye yoksun... vay sen bilmem ne... bu çok bencilce olur. Çok yanlış bir yaklaşım olur. Biz bu anlamda kaldık. Yani anamızdan vekil falan da doğmadık, herkese de nasip değil sağ olsun İzmir örgütü ön seçimle beni milletvekili yaptı. Musa'yı (Çam) bir yaptı, bizi 2 yaptı, beni halk gönderdi, yukarısı alıp da beni vekil ol demedi ki... Öyle de olsaydı o aynı geçmiş dönemlerde gibi olamazdık açık söyleyeyim. Adımız 'çapacı'ya çıkmış örgütte adı olan birisiyim." dedi.
"ARTIK ARMUTUN SAPI ÜZÜMÜN ÇÖPÜ DEMEYECEĞİZ"
Bayır, "İttifak ortağımız Altılı Masa'daki insanların temsiliyeti anlamında. İzmir'de özellikle birinci bölgeden 2, ikinci bölgeden 2 isim listelere alınınca birer tane de genel başkan yardımcıları genç arkadaşlarımızı listede yer alınca oldu 6 aday... 1 tane de Tunç Bey (Soyer) önerdi oldu 7. Sonuçta 8 aday örgütün temsiliyeti
anlamında baş başa kaldı. Ne yazık ki kalmadı ama biz artık buna armudun sapı üzümün çöpü demeyeceğiz. Az önce söylediğim bazda bakacağız. O tartışmayı 15 Mayıs'tan sonra yaparız ama bugün itibariyle yapmamız gereken şey Cumhuriyet rejimine sahip çıkmaktır." dedi.
''MUSTAFA SARIGÜL ERZİNCAN İÇİN İYİ HAREKETTİ''
Milletvekili adaylarının seçimi konusunda konuşan Bayır; "Parti içinde başarılı bir operasyon yaptılar. Mustafa Sarigül doğru hareketti diye düşünüyorum. Şimdi bu sefer çok güzel hareketler bunlar diyebileceğimiz şeyler var. Mesela daha önce İstanbul'dan gelen Sezgin Tanrıkulu, Diyarbakır adayı olması var. Tabii bunların önünü biraz da Gürsel Bey açtı. Bizim Elazığ Milletvekili Gürsel Erol, gerçekten milletvekili çıkaramadığımız bir yere gitti. Daha önce İl Başkanlığı yaptığı bir yerde orada çok çalıştı ve seçildi. Demek ki olabiliyormuş, bizim de aslında yıllardır hep söylediğimiz şey budur... Mesela diğer Gürsel Tekin niye Kars'tan aday olmaz? Deneyebilir. Aslında seçilebilir çünkü memleketinde çok popüleritesi olan bir adam Karslılar tarafından çok sevilen biri oradan seçilip gelebilirdi. Bu dönemin liste dışı görüyoruz şu anda mesela aslında partinin oyunu artırmak adına bunlar zorlanabilirdi veya benim tabii kendi adıma böyle bir şansım yok. Ben İzmir çocuğuyum zaten İzmir'de adayım, kendi ilimde siyaset yapıyorum, kendi ilimden seçilip gittim. Bunun mesela aynı şeyi Maraş'ta da Ali Öztunç yaptı. Evet mesela o da büyük başarıydı. Evet, doğru yani. Demek ki böyle örnekleri çoğaltmamız gerekiyor işte bu dönem parti onu yaptı." dedi.
YENİ BİR SİYASİ HEDEF VAR MI ?
Yeni yol haritası hakkında konuşan Tacettin Bayır; "Bazıları belediye başkanlığına yakıştıranlar var. Siyaset bir yaşam biçimi benim için. Ben sivil toplum örgütlerinden geliyorum. Halk evlerinden geliyorum. Yani neredeyse 60 yıllık yaşantımın üçte ikisini, 40 yılını bu kurumlara adamış birisiyim. Partide de 40 yıl oldu, 1983 yılı ile başladım. Dolayısıyla bu noktada elim ayağım tuttuğu sürece en azından yaptığım sürece tabii ki parti benden faydalanabilir, faydalanmalı da bence... Hem ben milletvekili adayı gösterilmediğim, arkadaşlar siyaseti bırakıyorum, köşeme çekiliyorum. Ben bir emekliyim, bir kere demokrasi mücadelesinden emekli olunmaz. Ben Disk Emekli Sen'in de üyesiyim aynı zamanda onların toplantılarına gittiğim zaman orada bizim çok güzel bir sloganımız vardı. Devrimci mücadeleden kesinlikle emekli olunmaz. Evet emekli sendikası ama böyle bir söylemimiz vardı. Biz de emekli olmayız. Biz kanımızın son damlasına kadar son nefesimize kadar inancımız, siyasal görüşümüz doğrultusunda mücadelemize devam ederiz. Bu sokakta gidip esnaf ziyaret etmekse milletvekili olarak onu yaparız. Yok o değil de işte şurada ihtiyacımız var. Burada kritik bir seçim var, seni biz burada belediye başkanı yapmak istiyoruz. Kritik olan noktada seninle kurtarırız burayı. Hiçbir görevden bugüne kadar kaçmadım. Evet, benim il başkanlığına 2010'da gelişim de ilginçti. Yani o dönemin Büyükşehir Belediye Başkanı ve dönemin MYK üyesi ne rağmen atanıyorum. İl başkanlığına kendi talebim yoktu, görev adamıyım" dedi.
"DEVLETİN DEVAMLILIĞI ESASDIR"
Bayır, "O endişeyi şahsen taşımıyorum karıştırma, kargaşa çıkarmak, bir takım şeyleri değiştirmek yaşamayız herhalde. Yani İstanbul'daki gibi falan bir takım şeyler yapmak isteyebilirler. Bizi galeyana getirip sokağa dökmek isteyebilirler ama bu oyunlara gelmemeliyiz. Kendi adıma seçimlerin sonucu açıklandıktan sonra. Görev yapan devletin kaymakamının da valisinin de emniyet müdürlerinin de seçilen kişiye daha önceki kişiye gösterdiği saygı neyse aynı saygıyı göstereceğini düşünüyorum. Devletin devamlılığı açısından. Çünkü sonuçta o da gelip kendi kadrolarını kuracak şirin gözükmek zorunda. Ben son 3-5 aydır bu konuda şirin gözüken bazı insanlar tespit ettim. Mesela yatırım yapan, yani akıllı adam tabii seçim geliyor ve seçimin sonucunu da görüyor adam. CHP'li vekili kabul etmeyeyim, randevu vermeyin falan böyle bir şey yapamaz. Yani vali devletin valisi bugün A partisi iktidardaydı 22 yıldır, yarın C partisi artık iktidarda. Yani militanlık yapanlar hariç herkes görevine devam edecek." dedi.
"CHP YATIRIMA KARŞI DEĞİLDİR"
CHP İzmir Milletvekili Tacettin Bayır; "En son meclis kapanmak üzereyken AKP, torba yasa içerisinde sanayi, ticaret komisyonuna bir şey gönderdi. Kemalpaşa'da Manisa-Kemalpaşa sınırında bir Organize Sanayi Bölgesi'nin yapımı için oradaki köylülerin tarım yaptıkları arazileri ellerinden almaya kalktı. Kamulaştırarak yani yasa çıkaracaklardı. Sadece onlar mektup yazmışlar. Kemalpaşa'dan bir ikisi telefon etti, bir ikisi mektup yazıp kimisi mesaj attı. Sadece sizden başkası buna engel olamaz. Neyse ben de ısrarla komisyonda karşı çıktım buna. Hatay'daki depremde gördük. Ovanın üzerine yapılan sanayi sitesi. 2 katlı bir katlı olmasına rağmen hepsi yıkılmış. Tamam, niye? Çünkü verimli tarım alanları üzerinde toprağın yumuşak olmasından kaynaklı olmak üzere sağlıklı bir temel olmuyor, oluşmuyor. Buraya yapmak yerine biraz daha böyle dağ eteklerini sırta doğru mesela dağ eteğine doğru orada Kırıkhan diye bir bölge var. Onun eteğine bir sanayi bölgesi yapmışlar bir tek yıkım yok, evet yani neden? Çünkü zemin sağlam şimdi burada da onu örnek vererek komisyonda dedim ki, arkadaşlar böyle böyle yani bu doğru değil. Tarım topraklarında bu aileler tarım yaparak çocuklarının geçimini temin ediyor. Kimi kiraz yetiştiriyor, kimi bilmem ne yapıyor. Almayalım bu insanların elinden bu tarlaları ahları olur. Burasını biraz dağa doğru kaydıralım falan yok. İlla öyle olacak. Neyse bu komisyondan geçti. Ama tabi ben bu arada bir hafta kanal kanal gezerek televizyon kanallarında basına demeçler vererek bunun doğru olmadığını örnekleriyle anlatmaya çalıştım. Bir kamuoyu oluşturduk, bunun için mecliste tekrar bir konuşma aldım. Orada canlı yayında meclisten tekrar vurdum ve o anda geri çektiler. Bunlar yasayı oy kaybedeceklerini düşündükleri için geri çekti ama ben tabii bazı şeyleri de öğrenmiş bulundum. Bu adam meğerse aynı dönem aynı komisyonda milletvekili olan AKP milletvekili Semra hanımın eşi oradaki organizenin başındaymış. Yani onun için bu kanunu getirmiş gider ayak dedim ya yuh dedim. Böyle bir şey yaşadık. Tabii devlet hepimizin devleti, yatırım herkese yapılan yatırımlar. Yeter ki talan olmasın. Yani orada kimsenin itirazı yok.'' açıklamasında bulundu.
"KILIÇDAROĞLU VE ALTILI MASAYI TAKLİT EDİYOR"
Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın mülakat vaadi hakkında konuşan Bayır, "Şu anda Cumhurbaşkanı bu mülakatları kaldıracağını söyledi. Son dönemde özellikle son 20 gündür sayın Erdoğan'ın gittiği yerlerde mitinglerde Kılıçdaroğlu'nun bundan 2 ay 3 ay önce söylediği hatta Altılı Masa'nın vaadlerini yaptı. Mutabakat metni açıklamasındaki şeyleri kopyala yapıştırdılar. Kullandığını görüyorum. Biraz ismini değiştiriyor tıpkı işte emekli maaşı ikramiye hikayesinde olduğu gibi Kılıçdaroğlu ne söylüyorsa ya onlar Kılıçdaroğlu benim önüme geçecek korkusuyla onu alıyor, çalıyor sanki kendi ben cumhurbaşkanıyım, hani ben yaparım ben ederim diye kendi sen konuşursun, ben yaparım diyor zaten ama döküyor yani." dedi.
"İZMİR MİTİNGİ CHP MİTİNGİ DEĞİL"
Tacettin Bayır; ''Bu miting Cumhuriyet Halk Partisi mitingi değil. Parti bayrakları olmayacak. Sadece Türk bayrakları var. Biz sendikaları gezdik, davet ettik. Mesela sendikalar kendi bayraklarıyla gelebilirler. Yani TÜRK-İŞ, DİSK değil yani tüm yereller destek veren örgütler var, onları davet ettik. Sanayi Odası, Ticaret Odasına ziyaretimizi yaptık, ittifaklar da katkı koyacak galiba onların genel başkanları da olacak. Yani 6 genel başkan gelecek mitinge. Dolayısıyla bu bu açıdan bakınca farklı bir miting zaten bir parti mitingi değil, sayılardan ziyade söylenen mesajlara dikkat etmek lazım bence. Çünkü burada artık hakikaten halkın beklentisi de seçmenin beklentisi de o. Bu AKP nin 22 yılda bıraktığı tahribat ve yıkımın altından bu işi bilmeyen birisinin kalkması çok kolay olmayabilir. Bizim için de çok kolay değil. Açık söyleyeyim ama Kılıçdaroğlu bu işin işleyiş çarklarını, dişlerini bildiği için devletten gelen işlemeyi biliyor. " dedi.
MUHARREM İNCE'NİN OYLARI AKP GIDIKLAMASI
Muharrem İnce'nin Memleket Partisi'ne yapılan oylamaları ve tahminleri biraz AKP kökenlerini de aldığını, trollerden aldığını ve abarttığını düşünüyorum doğrusu. Yani normal şartlarda böyle bir siyasi partinin yeni kurulan bir siyasi parti, kendini sosyal, demokratik sol olduğunu söyleyen, bu kadar kısa zamanda böyle bir oyu alması mümkün gözükmüyor. Bana göre tahminim kaldı ki ben sayın Muharrem İnce'yle de 2 dönem birlikte milletvekilliği yaptık. 25 ve 26. Dönemde herhalde dünyada siyasi iktidarda türde olmayan bir şey yaşandı Türkiye siyasetinde. Kendisine parti içinde kurultayda rakip olan rakibinin elini kaldırdı Sayın Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı adayı olarak bir önceki seçim evet. Bu dünyada görülmemiş yani rakibini daha üst bir konuma taşımak için elini kaldırdı. 'Benim adayım Muharrem İnce' dedi. Sayın Kılıçdaroğlu, yani sadece şu hareketi bile düşündüğümüz zaman... '500 avukatla, şunu yapacağım, bunu yapacağım' dedi. Seçim gecesi 'adam kazandı' dedi. Şimdi yani bunu bir kere sana güvendik. Biz sana bu şansı verdik bir kez. Sen eline yüzüne bulaştırdın, beceremedin en kuvvetli olduğumuz dönemdi. E şimdi biz sayın genel başkanımızı çıkarmışız. Daha önce bizim de hatalarımız oldu. Ekmelettin vakası gibi kabul etmek lazım. Bir hataydı. Ama şimdi artık akıllandım kardeşim ders çıkardık. Birinciden, ikinciden doğrusu budur dedik. Kaldı ki asgari müştereklerde bir araya gelebilen, aynı olmayan yani parti programları aynı olmayan 6 parti bir araya geldi, bir masa oluşturdu. Orada bir konu üzerinde anlaştılar. Bu tek adam rejiminden kurtulmak, Cumhuriyeti kurtarmak. Bu konu üzerinde anlaştılar ve anlayışları bu konu üzerinde sağlam adımlarla yürüyorlar. Şimdi sen burada kimden, nereden destek alıyorsun görüyorum. Gençlerle konuşuyor, gidiyor, televizyonlarda açıyorum. Çok zor durumlara düşüyor. İşte o Babala TV falan yani ben gerçekten üzülüyorum. Muharrem İnce'nin o duruma düşmesi beni üzüyor." dedi.
"30 NİSAN PAZAR GÜNÜ MİTİNGE BEKLİYORUZ"
Bayır, ''Pazar günkü mitingimizi unutmasınlar. 15:30'da mutlaka bekliyoruz. Partili olanı da olmayanı da Gündoğdu Meydanı'na bekliyoruz. Bu birincisi... İkincisi oy kullanmaya giderken bir şeyi unutmamalarını rica ediyorum, kendilerinden oy kullanmaya mutlaka gitmelerini bunu da çok önemsiyorum. Yani işte 'benim tahmin ettiğim gibi adaylar olmadı da beğenmedim de kime oy vereceğim de oyum boşa gider' falan gibi düşünmayin. Az önce ifade ettiğim gibi Cumhuriyet rejimini, Güçlendirilmiş Parlamenter Sistemi savunacağız. Yoksa Cumhuriyet rejimini yıkıp şeriat düzenini getirmeye çalışan tek adam rejimini. Bakın ısrarla söylüyorum, bu adam yani bir daha bu seçimi kazanırsa Türkiye bir daha sandık mandık göremezsiniz. Demokrasi falan diye bir şey kalmaz. Bu ülkede onun için neyi oylayacağımızı bilerek sandığa gitsinler. Ellerini vicdanlarına koysunlar ve bir de kendi yaşamlarını etrafındaki akrabalarını, yaşantılarını şöyle bir gözden geçirsinler 'ya 22 yıldır bu ülkede ne oldu, zenginleşti mi, fakirleşti mi, işimiz vardı, işsiz mi kaldık' ya da kim zenginleşti, kim fakirleşti, bunu bir gözden geçirsinler. Yani bir baksınlar yani bir pazara çıktığınızda pazar günü alışverişe cebine koyduğu 500 lirayla 2 tane küçük poşetle çıkıp geliyorsun. Hiçbir şey alamıyoruz. Türk parasının değeri diye bir şey kalmadı. Uçtu gitti. Para mutfaktaki yangın en iyi bilen o çocuklarımıza yediren içiren anneleri. Onlar çok iyi biliyor. Mutfaktaki yangını iyi bilirler mutlaka oy verirken bunun hesabını soracaklardır." dedi.
Yorum Yazın