Tanık'tan mülteci kampı raporu

Türkiye ile Avrupa Birliği (AB) arasında 16 Aralık 2013 tarihinde imzalanan 'Geri Kabul Anlaşması' gereği göçmenlerin İzmir'in Dikili İlçesi üzerinden 4 Nisan 2016'da Türkiye'ye geri gönderilmesiyle başlayan süreç durdu. Sürecin durmasıyla birlikte karşıya geçişler yeniden arttı.

Sahil Güvenlik Komutanlığı verilerine göre sadece son 7 ayda toplam 10 bin 738 düzensiz göç geçişi tespit edildi. Sadece Mayıs 2018'te bu sayı 3 bin 352 olurken, bin 494 kişi ise karşıya geçemeden güvenlik güçleri tarafından yakalandı. Yunanistan'ın Midilli Adası en çok göç alan yer oldu. 32 bin nüfuslu adada 10 bin göçmen bulunuyor. Ada'da Morea ve Karatepe adıyla 2 göçmen kampı var. Kamplarda bulunan göçmenlerin kentte rahatça gezmelerine ve dolaşmalarına izin veriliyor. Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliğince şehir içerisinde kiralanan evlerde 600 civarında göçmen yaşıyor. Buradaki yerel sivil toplum kuruluşlarının koruması altında 300 kadar ebeveynsiz genç, şehirde iyi koşullar altında ve halk ile sorunsuz bir yaşam sürdürebiliyor.

"MOREA SIKINTILI, KARATEPE KAMPINDA KOŞULLAR İYİ"

Ege'de Barış ve İletişim Derneği Başkanı Bülent Tanık her ay yüzlerce göçmenin kaçak olarak geçiş yaptığı Yunanistan'ın Midilli Adası'na giderek, incelemelerde bulundu. Tanık, Midilli eski Belediye Başkanı ve Ege'de Birlikte Var Olma Ve İletişim Derneği'nin (SİNİPARKSİ) kurucu eski başkanı Stratis Pallis ile Midilli Belediyesi Karatepe Mülteci Kampı'nı gezdi. Ziyaretinin ardından Midilli'deki kamplar hakkında bilgi veren Bülent Tanık, "Midilli'de iki adet mülteci kampı bulunuyor. Biri Midilli Belediyesi tarafından kurulu Karatepe, diğeri ise devlete ait olan Morea Kampı. Karatepe Kampı'na Stratis Pallis'in aldığı özel izinle gittik. Burada bize kamp yönetici yardımcısı Manos Chatzelis eşlik etti. Kamp yöneticisi Stavros Myrogiannis'ten de bilgi aldık" dedi.

Karatepe kampının insan onuru korunarak özellikle de travma yaşayanların hayata hızla kazandırılmaya çalıştıkları bir kamp olduğunu belirten Tanık, "Aldığımız bilgilere göre Karatepe Kampı 2 bin kişilik. Devlete ait olan Morea Kampı ise 3 bin 500 kişilik. Ancak, devlete ait olan ve kapasitesinin 2 katı olan 7 bin göçmeni barındıran Morea Kampı'nda ise işler karışık. Hedef kampta yaşayan sayısını 3 bin 500'e düşürmek. Karatepe Kampı'nda kapasitenin üzerine çıkılmasına asla müsaade edilmiyor. Koşullar oldukça iyi. Sivil toplum kuruluşlarının içeride çalışabilmesine izin veriliyor. Başta Suriye ve Afganistan olmak üzere Irak, İran, Mısır, Filistin, Cezayir, Etiyopya, Somali, Kongo, Bangladeş, Pakistan gibi birçok ülkeden göçmen mevcut. Buradaki göçmenler ailelerden oluşuyor. Kampın kapıları ardına kadar açık. İstedikleri zaman şehre girip çıkabiliyorlar. Kampta birçok milletten gelmiş gönüllüler çalışıyor. Göçmenler burada en iyi şekilde ağırlanıyor. Her iki kampta 700 gönüllü çalışıyor" dedi.

"HEDEFİMİZ YAŞADIKLARI TAVMANIN ATLATILMASI"

Kampı dolaştırarak genel bilgiler paylaşan yönetici yardımcısı Manos Chatzelis de, "Nüfusumuzun yarısı ailelerden oluşuyor. Bu sebeple hayat ile ilgili renkleri heryere yerleştirmeye çalışıyoruz. Onların yaşadıkları acıları unutturmak için elimizden geleni yapıyoruz. Hedefimiz yaşadıkları travmanın atlatılması. Kampta güneş enerjisi kullanıyoruz. İnsan onurunu korumayı hedefleyerek yiyecekler sıraya sokularak değil, yaşadıkları konteynerlare bırakılarak dağıtılıyor. Kampta birçok dilde eğitim veren derslikler bulunuyor. Burada müzik dersleri alıyorlar. Ayrıca yetişkinler için Yunanca ve İngilizce dersleri veriliyor. Kampta 3-4 ay kalanlar kategorik olarak ayrılarak başka yerlere gönderiliyor" dedi. (DHA)