Taşerona karşı sendikadan eylem kararı

İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin park ve bahçeler hizmetlerini kapsayan 1170 kişilik hizmet alım ihalesini Denmar adlı firmanın kazanması sonrasında başlayan taşeron kriziyle ilgili sendika cephesinden önemli açıklamalar geldi. İzmir Büyükşehir Belediyesi’ni ihale mevzuatı nedeniyle mağdur olan işçilere sahip çıkmaya çağıran sendika, “Taşeron firmayı belediyeden içeri sokmayacağız” derken, önümüzdeki Perşembe günü eylem sürecine başlayacağını duyurdu.

Ege Postası
22.08.2014 - 13:04

ERMAN ŞENTÜRK/HABER SERVİSİ- DİSK Ege Bölge Temsilciliği’nde düzenlenen basın toplantısına yaşanan ihale krizine dair kamuoyuna açıklamalarda bulunan DİSK Ege Bölge Temsilcisi Memiş Sarı ve Genel-İş Şube Başkanları, süreçle ilgili kritik bilgiler verdi. İş yeri temsilcileri ve belediye çalışanlarının da katıldığı toplantıda taşeronlaşma karşıtı mesajların altına imza atan sendika, Büyükşehir Belediye Başkanı Kocaoğlu’na da önemli bir çağrıda bulundu.

“O FİRMAYI BELEDİYEDEN İÇERİ SOKMAYACAĞIZ”
Geçmiş dönemlerde yaşanan ihale krizlerine değinen DİSK Ege Bölge Temsilcisi Memiş Sarı, Büyükşehir Belediyesi tarafından düzenlenen ve 1170 kişiyi kapsayan ihale krizini masaya yatırdı ve şunları söyledi: “Geçtiğimiz aylarda yayınlanan Kamu İhale Kurumu genelgesi gereği, ihalelerin yandaşlara verilmesinin önü açıldı ve belediye şirketleri ikinci plana düştü. Oturduğu yerden para kazanan firmalar işçinin emeği üzerinden para kazanmaya çalışıyor. Belediye şirketleri kamu hizmetlerini yerine getirdiği ve kamu kurumları olduğundan, yaptığı iş kamu hizmeti olduğundan ihalesiz hizmet alımı biz gücümüzü işçiden alırız. Mücadelemizi de ona göre yapacağız. Biz taşerona geçit vermeyeceğiz. Bedeli ne olursa olsun, mücadelemize devam edeceğiz ve adı Denmar olan bu firmayı İzmir Büyükşehir Belediyesi’nden içeri sokmayacağız.”

“ÖNÜMÜZDEKİ GÜNLER SICAK GEÇECEK”
Sendikanın genel merkez düzeyinde hukuksal çalışma içerisine girdiğini kaydeden DİSK Ege Bölge Temsilcisi Sarı, “Mücadeleyi büyütmek ve önümüzdeki dönem izleyeceğimiz yolu belirlemek için genel merkez yönetimimiz İzmir’e çıkartma yapacak ve 1170 işçi arkadaşımız ile buluşacak. Buraya karargah kuracaklar ve önümüzdeki günler sıcak geçecek. Taşeron İzmir’e girecek mi, yoksa işçilerimiz taşeronda işbaşı yapacak mı, bunu zaman gösterecek Bizim taşeron firmalarla mücadele etmemiz mümkün değil. Mücadele hattını büyütmek zorundayız. Yoksa her sene olduğu gibi bu gibi krizler ile yüz yüze kalacağız” dedi.

PERSONEL HAFTAYA PERŞEMBE EYLEME BAŞLIYOR
DİSK Ege Bölge Temsilcisi Sarı, İZENERJİ işçisinin ilk eylemini haftaya Perşembe 08:00’da Konak Pier önünden yürüyüşle başlatacağını duyurarak, “İzmir halkı mağdur olacak ve belediyedeki işler aksayacak. Burada işi bilen işçimiz var. Karşımızda kente ve kentliye hizmet edemeyecek, emek sömürüsünden yana bir firma var. Bunu da Aziz Kocaoğlu’na hatırlatmak istiyoruz. Mağdur olacak olan İzmir halkıdır. Bu şanlı direnişte İzmir halkını da mücadelemize ortak olmaya davet ediyoruz” diyerek İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’na çağrıda bulundu.

“İŞÇİ TAŞERONU KABUL ETMEYECEK”
Yaşanan ihale krizi ile ilgili değerlendirmelerde bulunan Genel-İş 2 No’lu Şube Başkanı Taner Şanlı ise, sorunun ihale mevzuatından kaynaklandığını ve geçtiğimiz dönemde sıkça uyarıda bulunduklarının altını çizerek, “Belediyelerdeki taşeron uygulaması nedeniyle belediye hizmetlerinde çalışan işçiler ciddi sendikal hak ihlalleri ile ekonomik ve sosyal hak kayıpları yaşamakla karşı karşıyadır. Geçtiğimiz günlerde yaptığımız basın açıklamasında İzmir Büyükşehir Belediyesinde yapılan hizmet alım ihaleleriyle ilgili yaşanacak sıkıntılar konusunda uyarılarımızı yapmıştık. Taşeron sisteminin son Torba Yasa ile giderek yaygınlaşacağı ve kökleşeceğini belirtmiştik . Türkiye taşeron işçilikle gelen ağır emek sömürüsü sorununu çözmeden adaletli ve hukukun üstün olduğu bir ülke olamaz. Çünkü taşeronluk sistemi adaletsiz ve hukuksuzdur. Taşeronluk uygulaması ile getirilen çalışma koşullarını işçi sınıfının kabul etmesi beklenmemelidir. Bugün artık çok açıktır ki taşeronluk, belediye hizmetlerinde çalışan işçilerin emeğinin acımasızca sömürülmesi ve emeğin değersizleştirilmesi anlamına gelmektedir. Emekçi için sömürülme anlamına gelen taşeronluk, yurttaşlardan toplanan vergilerin piyasa şirketlerine aktarılmasının da aracıdır” dedi.

“ÇEKİN ELİNİZİ İŞİMİZDEN”
Şanlı ayrıca 22 Temmuz 2014 tarihinde yapılan Park ve Bahçeler Bakım ve Temizlik İhalesine Belediyeye bağlı İzenerji A.Ş. şirketinin dışında 2 ayrı taşeron firma katıldığını hatırlatarak, “Bu hizmet alım ihalesi 1170 işçiyi kapsamaktadır. Son şekliyle İzenerji Şirketiyle aynı teklifi veren Denmar Şirketine İhale verilmiştir. Yıllardır çalıştığımız işyerlerimizi taşeronlara terk etmeyeceğimiz konusunda kararlı olduğumuzu meydanlarda haykırdık. Bugün de buradan taşeron firmalara diyoruz ki işimizi, ekmeğimizi ve geleceğimizi sizlere teslim etmeyeceğiz. Çekin ellerinizi işimizden ekmeğimizden, bizler örgütlü ve sendikal işçileriz. Örgütlü ve sendikalı olmak için yıllardır mücadele ettik. Yıllardır İzmir' in tüm yeşil alanlarında alın teri döktük. Buradan bir kez daha sesleniyoruz; bizler İzenerji çalışanları Park Bahçe işçileri olarak yıllardır mücadelemizle elde ettiğimiz örgütlülüğümüze haklarımıza işimize ve ekmeğimize göz koyanlara izin vermeyeceğiz. Çalıştığımız işyerlerimize taşeronların girmesine karşı mücadele etmeye hazırız. Taşeronlaşmaya esnek, kuralsız ve güvencesiz çalışmaya, haklarımızın gasp edilmesine izin vermeyeceğimizi bugün buradan gösterdiğimiz gibi bundan sonra da yapacağımız eylemlerde göstereceğiz. İşimize ekmeğimize ve geleceğimize dün olduğu gibi bundan sonrada sahip çıkacağımızı ve mücadelemizi yükselteceğimizi buradan ilan ediyoruz” diye konuştu.

“TAŞIN ALTINA HERKES ELİNİ KOYMALI”
Genel-İş 2 No’lu Şube Başkanı Şanlı son olarak, “Üzerine gitmemiz gereken kalıcı haklarımızdır. Sendikalaşma sürecinde geriye gidiyoruz. Elimizdeki ekmek tümü ile alınmaya çalışıyor. Türkiye’de tüm işçi sınıfının hakları gidecek. Buradan direnmek gerekiyorsa, söylemler ile değil, adam gibi hamleler ile bunu yapmak gerekiyor. İhale yasası açık. Bu kent mağdur olacaksa, buradan taşın altına herkesin elini koymasını ve koymayanların sürece ihanet ettiğini açık şekilde dile getiriyoruz. İzmirlinin sorunu varsa Büyükşehir Belediyesi’nin de sorunu vardır” dedi ve sorunun ulusal boyutta olduğunun altını çizdi.