Teleferik Tesisleri’nin temel atma törenine Kocaoğlu damgasını vurdu

SERCAN AVCI/HABER SERVİSİ - İhale süreci yılan hikayesine dönen Balçova ilçesindeki Teleferik tesislerinin temel atma töreni gerçekleşti. İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından 2008 başında kapatılan tesis AB standartında baştan aşağı yenileyecek. Büyükşehir tesis için  12 milyon TL harcayacak. İzmirlilerin hasret kaldığı Teleferik, saatte bin 200 kişi taşıyabilecek ve kabinler sekizer kişilik olacak. 

CHP ÇIKARMA YAPTI

Makine Mühendisleri Odası İzmir Şubesi'nin "Kullanılması sakıncalı" raporu üzerine hizmete kapatılan Balçova Teleferik Tesisleri’nin temel atma töreni gerçekleşti. Tesislerde düzenlenen törene CHP İzmir Milletvekilleri Mustafa Moroğlu, Alaattiin Yüksel, Balçova Kaymakamı Ahmet Beyoğlu, CHP İzmir İl Başkanı Ali Engin, Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, Balçova Belediye Başkanı Mehmet Ali Çalkaya,  çok sayıda ilçe belediye başkanı, ilçe başkanı, belediye meclis üyesi STK temsilcisi, vatandaş katıldı. Törene Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu konuşması ve mesajlarıyla damgasını vurdu. Kocaoğlu kent gündemini uzun süredir meşgul eden ve 650 işçiyi ilgilendiren İZELMAN ihale krizi hakkında konuşurken, kendisini eleştiren AK Partili İzmir Milletvekillerine de göndermeler yaptı. 

KOCAOĞLU: BİZİM KOŞUMUZ ENGELLİ

Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, Balçova Belediyesi’nin ambleminde Teleferik bulunduğunu ancak 2007’den beri sadece amblemde kaldığını ifade etti,ihale sürecinde yaşananlara atıfta bulunarak, “ Önce proje ihalelerimize katılım olmuyordu. Projeyi yapan yapım ihalesine giremiyordu yasal engel düzeltildi. Sonra ihaleler iptal edildi. Ya sabır dedik. Zamanla yarıştık. İzmir için daha fazla koşmamız gerektiğini biliyoruz. Bizim koşumuz engelli koşu. Biz bu koşuları yaparak yolumuza devam ediyoruz” dedi.

GÜNDEMİNDE İZELMAN İHALE KRİZİ

Son zamanlarda Cumartesi törenlerinde kent gündemine ilişkin konularda vatandaşları bilgilendirmek adına açıklamalar yaptığını ifade eden Kocaoğlu, 650 işçiyi ilgilendiren İZELMAN krizine yönelik önemli açıklamalar yaptı. 2004 yılı sonuna kadar belediyelerin kendi şirketlerine hizmet alımlarını ihalesiz mevzuat dışında verebildiğini belirten Kocaoğlu, “  Bu değişti. Neyi getirdi. Belediyelerde taşeronlaşmayı getirdi. Biz taşeronlaşmaya karşı olduğumuzu koltuğa oturduğumuzdan beri söylüyoruz. İlk günden bu tarafa bütün ihalelerde gücümüze göre belediye şirketlerine ihaleye sokarak  taşeronlaşmayla savaştık.2009’da son neşteri vurduk. Türkiye’de modern köleliğe karşı ilk büyük mücadeleyi başlatan devlet kurumu olduk. İşçiye kıdem tazminatı vermenin senede bir ay işten çıkartmamanın bir bedeli var. Büyükşehir’e maddi beledi var. Türkiye Cumhuriyeti’nde taşeronlaşmayı prensip edinmiş kurumlara karşı kötü örnek bedeli var. Bu bedeli ödeyeceğiz İZBETON asfalt ihalesinde direkten döndük. ESHOT’un ihalesinde yine direkten döndük. Sonuncusu da 650 arkadaşımız... Hepsi Büyükşehir’de ESHOT da ve İZSU da belli görevleri yapan idari personel sınıfında arkadaşlarımız. Büyükşehir belediye başkanı ‘ihaleyi iptal etsin’ diyen var. ‘Bürokratlar ihale yapmasını bilmiyor’ diyenler var. Var oğlu var. Hepsi düşüncedir fikirdir saygı duyuyoruz” dedi.

AVUKATA SESLENDİ

İhaleyi alan şirketin avukatının CHP’nin ismini kullanarak açıklamalar yapmasına tepki gösteren Kocaoğlu, “  partimizin adını da kullanarak şov yapıyor. Buradan kendisine gerekli uyarıyı yapıyorum. Avukatlığını yap. Siyasi kimlik avukatlıkta kullanılacak bir nokta değildir. Gerçek anlamda CHP’liysen emeğin yanında ol…Gerekli gereksiz basın açıklamaları yaparak İzmirli’nin moralini bozma” ifadelerinmi kullandı.

“YASA BELLİ HİÇBİR YERE SIĞINMIYORUM”

‘İhaleyi iptal et’ diyenlere seslendiğini ifade eden Kocaoğlu, çözümün adresinin TBMM olduğunu belirttiği konuşmasının devamında  şunları söyledi; “ TBMM taşeronlaşmayı kaldırmalıdır. Gerçek mücadelemiz bu olmalı. Emeğin hakkının verilmesi için emeğin işten artımla korkusuyla yaşamamak için parlamentonun bu düzeni kaldırması gerek. Koca koca Sendika başkanları federasyon başkanları Büyükşehir’e söz söylüyor. Yasa belli hiçbir yere sığınmıyorum. Türkiye’de 2009 senesinde taşeronun kökünü kazıyan belediye başkanına kuruma kimsenin öneride bulunması gerekmiyor. Bizim zaten yüreğimiz yanıyor. Biz doğru siyaset doğru yönetim zaten yapıyoruz”

“HAKKIN KORUNMASININ YOLU TBMM”

İZELMAN’ın yargıda kazanamaması durumunda  650 işçiyle yollarını ayırmak zorunda kalacaklarını ifade eden Kocaoğlu, “ 2009’dan sonra Büyükşehir Belediyesi  adliye yakınında ofis tutacak duruma geldi. Aklandık. Böyle bir Büyükşehir’e kurallara uygun çalıştığı dünyaya duyurulan belediyeye dışarıdan söylem geliştiriyorlar. Bunu reddediyorum. Önemli olan taşeronluk sisteminin kalkmasıdır. Taşeronlaşma yasal bir dayanağı olmayan bir sistem…Dünyada her devletin ekonomi için, üretmek için rekabet etmek için vereceği saat ücret bellidir. Bunun hesabı kolaydır. Azami ücreti belirleyen yetkili bu ülkenin kalkınabilmesi için üretebilmesi için açığını kapatabilmesini bilecek…Ben hayatın içinde geliyorum. Bende işçi var. 3 bin lira alıyor. Ben de işçi alıyor 2 bin 500 alıyor. Taşeron işçisi 750 lira alıyor. Asgari ücret azami ücret taşeronlaşmanın kalkması ve belediyelerin kendi şirketlerine hizmet ihalelerinin vermesinin önünün açılması gerek. Doğru budur. Bu işin hakkının korunabilmesinin yolu parlamentodur. Buradan parlamentodakilere sesleniyorum. Gereken formül bellidir. CHP İzmir milletvekilleri bu konuda kanun teklifi verdi. Bunun iktidar partisinin vekilleri tarafından da desteklenmesi gerek” diye konuştu. 

TBMM’DEKİ PERFORMANSLARI HİÇ İÇ AÇICI DEĞİL

Konuşmasında AK Parti İzmir Milletvekillerini hedef alan Kocaoğlu, özellikle kendisini eleştiren AK Partili vekillere yüklendi.   ‘İzmir’e çivi bile çakmadılar’ diyenlere en güzel cevabı 43’üncüsünü düzenledikleri Cumartesi töreniyle verdiklerini ifade eden Kocaoğlu şunları söyledi; “Karınca gibi çalışmanın lafla olmadığını gösterip 6 ay içinde kente 516 milyon yatırım ve hizmet getirdik. İktidar partisini bazı değerli vekilleri bana laf yetiştirmekten her cümlemden farklı anlamlar çıkartıp İzmirlileri germekten başka ne yaptılar. İsim vermeme gerek yok. İzmir kamuoyu onları çok iyi biliyor. Vekillerin işi belediye başkanlarıyla polemiğe girmek değil. İzmir’in hakkını Ankara’da korumak, bakanlıklarda mesai harcamaktır. Maalesef iktidar partisinde öyle vekiller var ki sanki millet onlara Büyükşehir Başkanına cevap versin diye oy vermiş…TBMM’deki performanslarına bakıyoruz hiç iç açıcı değil. Tek bir önerge bile vermemişler. Buraya gelince maşallah şahin kesiliyorlar. Biz bu vekillerden laf değil icraat bekliyoruz. İzmir kürsülerinden gösterdikleri performansı meclis kürsüsünde bekliyoruz. Teşvik adaletsizliğini gidermek adına çalışma yapmalarını bekliyoruz. Katı atık tesisi konusunda ayırıcı değil birleştirici olmalarını bekliyoruz. Metro konusunda keşif artışı talebimizin gecikmemesi için çalışmaları istiyoruz. Başkentin tozlu raflarından projelerimizin indirilmesi için çalışmalarını bekliyoruz. Hazine arazilerinin tahsisi konusunda etkin rol oynamalarını bekliyoruz.”

MEVLANA’DAN ALINTI VE GÖNDERME

Geçtiğimiz hafta Fuzuli'den alıntı yaparak  “‘söylesem faydası yok sussam gönlüm razı değil” diye konuşan Kocaoğlu konuşmasını bu kez Mevlana’nın Mesnevisi’nden alıntı yaparak bitirdi ve “Buğdayı olmaksızın değirmene gidenin ancak saçı sakalı ağarır. Başka bir şey elde edemez” dedi.

ÇALKAYA: KIBLEMİZDE İNSAN VAR

Balçova Belediye Başkanı Mehmet Ali Çalkaya, törende yaptığı konuşmada, “ belediyelere baskı var. Buna rağmen bu kentte her hafta bir temel atılıyorsa kutlamak lazım. Bir yanda ensenizde boza pişirecekler siz her hafta temel atacaksınız…Muhalefet bizi hep teleferikle vurmaya çalıştı.’Yap işlet devret ile verin’ dediler. Ancak Büyükşehir Belediye Başkanımız buna izin vermedi. İnciraltı konusunda herkes düşüncelerini söyledi. Eğer bugün planları askıya çıkarttırsak bu gayreti Büyükşehir Başkanı olarak siz de gördük. En büyük sorunu çözüm aşamasına getirdiniz. Teşekkür ediyorum…Her türlü zorluğa probleme rağmen iş üretiyoruz. Çünkü bizim kıblemizde insan var” dedi.  

BEYOĞLU’NDAN BÜYÜKŞEHİR’E TEŞEKKÜR

Balçova Kaymakamı Ahmet Beyoğlu ise, “ İzmir efesinin dik duruşuna hayranlık duyuyordum. İzmir’de dağlar denize dik uzanır. Sorunun cevabı burada... Coğrafya yöre halkına tesir etmiş. Yaz kış bahar birlikte yaşanıyor. Böyle bir bahar vakti sizler olmaktan mutluluk duydum. Kirletilemeyecek kadar temiz denizin yosunun balığın kokusunu duyduğumuz şirin Balçova, İzmir’i Türkiye’nin en sivil ili en şirin ilçesi de Balçova İzmir’in hasretin kaldığı bir hizmetin temeli atılıyor. Yeni yine ve yeniden İzmirlilerle buluşacak. Büyükşehir Belediye Başkanı ve ekibine şükranlar sunuyorum” diye konuştu.  

SÜREÇ NASIL İŞLEDİ'

İzmir Büyükşehir Belediyesi, 1974 yılında kurulan Balçova Teleferik Tesisleri'nin uzun yıllardır kullanım sonucu yıprandığı düşüncesiyle Makine Mühendisleri Odası İzmir Şubesi'ne teknik inceleme yaptırdı. Bu incelemenin sonunda hazırlanan raporda, tesisin kullanılmasının ‘sakıncalı' olduğu ve iyileştirilmesi gerektiği belirtildi.

Söz konusu raporu değerlendiren İzmir Büyükşehir Belediyesi, mekanik aksamla ilgili avan proje ve teknik şartnameler konusunda çalışma yaparak taşıyıcı halat, makara takımları, taşıyıcı gondol ve klemens direkler ile ilgili iyileştirme çalışmaları yapmak üzere 2008 başında tesisleri kapattı. 

Gerekli ödenekler ayrılarak 5-6 aylığına kapatılması ve bu süre içinde iyileştirme çalışması yapılması planlanan tesis, 2009 yılında AB normlarında yeni yönetmeliğin uygulamaya konulacağına ilişkin bilginin alınması üzerine bir süre “beklemeye” alındı. 

Avrupa Parlamentosu ve Avrupa Birliği Konseyi ile Sanayi ve Ticaret Bakanlığı'nın “İnsan Taşımak Üzere Tasarlanan Kablolu Taşıma Tesisatı Yönetmelikleri”ne ilişkin uygulama zorunluluğu getirilmesi üzerine de hızla harekete geçilerek ihale süreci başlatıldı. Ancak kısa süre içinde gerçekleştirilen yapım ve proje ihalesi, yüklenici firmanın sözleşme imzalanması için gerekli olan evraklarını tamamlayıp sunamadığı için iptal edildi.

Daha sonra gerçekleştirilen ikinci ihale ise Kamu İhale Kurumu tarafından iptal edildi. Uzun süre aksayan süreç, Ankara 14. İdare Mahkemesi'nin bu kararı bozmasıyla yeniden işlemeye başladı.

Proje ve yapım ihalesini kazanan STM firması ile İzmir Büyükşehir Belediyesi arasında sözleşme imzalanarak yer teslimi yapıldı ve şimdi temel atılacak. Yeni teleferiğin önümüzdeki yılbaşında hizmet vermeye başlaması planlanıyor.