Temizlikçi de testere getirmiş
ABD’li New York Times (NYT) gazetesi, kayıp Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı’yla ilgili yeni iddialara yer verdi. Buna göre Suudi Arabistan’dan Türkiye’ye gelen 15 kişilik ekipte, ülkenin adli tıp kurumunun başında olan Dr. Salah Muhammed Al Tubaigy de vardı. Ekibin Kaşıkçı cinayeti için özel bir de testere getirdiği ileri sürüldü. Öte yandan ABD Senatosundan Donald Trump'a gönderilen mektupta, Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı olayının "Magnitsky Yasası" kapsamında soruşturulması talep edildi.
- Ege Postası
- 11.10.2018 - 07:38
New York Times’a (NYT) konuşan Türk yetkililere göre, Cemal Kaşıkçı 2 saat içinde, hızlı ve karmaşık bir operasyonla öldürüldü. Buna göre Suudi ajanlar, Kaşıkçı’nın cesedini bu cinayet için getirdikleri testereyle kestiler.
Bir yetkili, ‘Pulp Fiction filmindeki gibi’ dedi. Türk yetkililer ayrıca, bu kadar kompleks bir operasyonun ancak üst düzey Suudi liderlerin onayıyla yapılabileceğini öne sürüyor. Kaşıkçı’nın yanlışlıkla da öldürülmüş olabileceği ihtimaller arasında.
‘CESET PARÇALANDI’ İDDİASI
NYT’ye konuşan kaynaklar, Kaşıkçı’nın konsolosluk binasında olduğu ve kayıplara karıştığı gün, aynı saatlerde özel uçakla Türkiye’ye gelen 15 kişilik ekipten birinin otopsi uzmanı olduğunu, cesedi parçalara ayırdığı tahmin ediyor. Bir diğer kaynak, Türk istihbaratının elinde Suudilerin cinayeti kanıtlamak için çektiği görüntülerin de bulunduğunu öne sürdü. NYT, Türk basını tarafından kaleme alınan ve Kaşıkçı’nın öldürülmek yerine kaçırıldığı, operasyonda başka ülkelerin istihbarat servislerinin de rol aldığı yönündeki iddialara da yer verdi.
Uçakla Suudi Arabistan'dan getirilen ekip, iki farklı otele yerleştiriliyor.
DİPLOMATİK STRATEJİ
Bir başka Türk yetkili, izlenecek diplomatik stratejiyle ilgili iddialar öne sürdü. Ankara, Washington’dan ve uluslararası toplumdan Kaşıkçı’nın akıbetine dair Suudi Arabistan hükümetine bir tavır sergilenmesini umuyor. ABD yönetimi pazartesi günü Başkan Donald Trump bir açıklama yapana kadar konuyla ilgili sessizliğini sürdürüyordu. Bir gazetecinin konuyla ilgili sorusu üzerine Trump, ‘endişelendiğini’ açıklamıştı. ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo da, Suudi hükümetini konuyla ilgili soruşturma yürütmeye ve sonuçlarını şeffafça açıklamaya davet etmişti. ABD’nin, Suudi Arabistan ile olan yakın ilişkileri dolayısıyla yorum yapmaktan kaçındığı belirtiliyor.
REZİDANS DA ARANACAK
Görüntülere yansıyan Mercedes Vito marka, camları siyah filmle kaplı başkonsolosluğa ait minibüsün, başkonsolosluğa 250-300 metre uzaklıktaki Başkonsolos Muhammed El Katibi’nin konutuna girmesi nedeniyle, başkonsolos ikametgâhının aranması da gündemde. Suudi Arabistan’ın verdiği arama izninin, olayla ilgili şüphe duyulan her diplomatik bölgeyi kapsadığı, bu nedenle başkonsolos konutunda da arama yapılabileceği öne sürüldü. Bir yetkili, “Türkiye, uluslararası hukuku dikkate alarak adım adım bu olayı çözecektir” dedi.
ADLİ TIBBIN BAŞINDA
SUUDİ Arabistan’ın İstanbul Başkonsolosluğu’na 2 Ekim’de girdikten sonra bir daha kendisinden haber alınamayan gazeteci Cemal Kaşıkçı’nın akıbetini belirlemede önemli rol oynayacak görüntüler ortaya çıktı. Kaşıkçı’nın ortadan kaybolmasıyla bağlantılı oldukları değerlendirilen 15 kişilik Suudi ekibin görüntülerinde en dikkat çekici isim ise Dr. Salah Muhammed Al Tubaigy oldu. Suudi Arabistan Adli Tıp Kurumu’nun başında olan Al Tubaigy’nin subay olduğu anlaşıldı. Gizli yapılan operasyonlar sonrasında delil karatma uzmanı olduğu anlaşılan Al Tubaigy’nin Suudi Arabistan’ın ülke içi ve dışındaki operasyonlarda görev aldığı değerlendiriliyor.
KİMLİĞİ SOSYAL MEDYADA
Ne görev yaptığı, Riyad yönetimine muhalif oldukları değerlendirilen sosyal medya hesaplarına yansıyınca gerçek kimliği ortaya çıkan Al Tubaigy’nin infaz sonrası çevreye sıçrama ihtimali olan kan izlerini, etrafa yayılmış diğer delilleri toplama, karartma ve ortadan kaldırmada uzman olduğu, bu nedenle Türkiye’ye gelen Suudi ekibin içinde yer aldığı belirtildi. Güvenlik kaynakları, Al Tubaigy ile ilgili sosyal medyaya yansıyan açık istihbaratın doğru olduğunu bildirdi. Al Tubaigy’nin İstanbul ekibi içinde yer alması, Riyad yönetiminin Kaşıkçı’yı ortadan kaldırma kararlılığının bir göstergesi olarak değerlendirildi. Başkonsolosluğun, ekip için yer ayırdığı otelde 4 günlük rezervasyon yaptığı ancak ekibin otelde gecelemeden aynı gün Türkiye’den ayrılmaları dikkat çeken bir başka konu oldu.
ABD TELEFONLARI DİNLEMEKLE KALMIŞ
KAYIP Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı’yı kaçırma planı, iddiaya göre ABD istihbaratının dinlemesine takıldı. Kaşıkçı’nın yazarı olduğu Washington Post gazetesine bilgi veren bir kişiye göre ABD istihbaratı, Kaşıkçı ortadan kaybolmadan önce Suudi yetkililerin onu yakalamaya yönelik konuşmalarını dinledi. Suudiler onu yakalayıp götürme planı yapıyordu. Ancak Suudilerin niyetinin onu tutuklamak, sorgulamak ya da öldürmek mi olduğu bilinmiyor. Ayrıca Kaşıkçı’nın bu konuda uyarılıp uyarılmadığı da bilinmiyor. Washington Post’a göre, aynı gün başkent Riyad’dan Türkiye’ye gelen 15 kişilik Suudi ekibin biri Mövenpick olmak üzere Levent’teki iki otele check-in yaptırdı. Ancak günün sonunda, Türkiye’ye geldikleri iki özel uçakla ülkeden ayrıldılar. Uçaklardan biri Kahire’ye, diğeri ise Dubai’ye uçtu. Gazeteye göre Türk yetkililer, önce Kaşıkçı’nın İstanbul Başkonsolosluğu’nda öldürüldüğü üzerinde yoğunlaştılar. Ancak ekibin hareketlerini inceleyen yetkililer, şimdi soruşturmalarını Suudi Başkonsolos Muhammed el Katibi’nin 500 metre ötedeki rezidansında da yoğunlaştırıyor.
‘LUMİNOL’LU ARAMAYA ERTELEME
SUUDİ gazeteci Cemal Kaşıkçı’nın 2 Ekim’de Levent’teki Suudi Arabistan Başkonsolosluğu’na girdikten sonra ortadan kaybolması üzerine başlatılan soruşturmada, Türkiye, başkonsoloslukta inceleme talep etti. Suudi yetkililer bu talebe olumlu yanıt verdi. Bu yanıtın ardından yapılacak olan incelemenin kapsamıyla ilgili Suudi yetkililere bilgi verildi. Başkonsoloslukta yapılacak incelemede cinayet soruşturmalarının kilit işlemi olan luminol inceleme de yapılacağı Suudilere iletildi. İddiaya göre, bu bilginin paylaşılmasının ardından Suudi yetkililer, ‘luminol’ incelemeyi kesin bir dille reddetti ve incelemenin ertelenmesini istedi. Bu nedenle incelemenin başlatılamadığı öne sürüldü. Kan izleriyle kimyasal tepkimeye giren ‘luminol’ adlı özel kimyasal madde ve kızıl ötesi ışık kullanılarak yapılacak olan incelemede Kaşıkçı’ya ait DNA izi aranacaktı.
TRUMP VE SELMAN’A ÇAĞRI
SUUDİ gazeteci Cemal Kaşıkçı’nın nişanlısı Hatice Cengiz, Amerikan Washington Post gazetesi için bir makale kaleme aldı. “Türk yetkililerin (bu konuyu çözme anlamında) yeteneklerinden eminim” diyen Cengiz, “Şu anda da Başkan Trump ve eşi Melania Trump’tan, Cemal’in kaybolmasını aydınlatmaya yardımcı olmalarını rica ediyorum” diyerek ABD Başkanı’na çağrıda bulundu. Riyad yönetimine de çağrıda bulunan Cengiz, “Ayrıca Suudi Arabistan’ı ve özellikle Kral Selman ile Veliaht Prens Muhammed bin Selman’ı aynı hassasiyeti göstermeye ve konsolosluktaki kamera kayıtlarını yayımlamaya çağırıyorum” ifadesine yer verdi.
TRUMP: EN ÜST DÜZEY SUUDİ YETKİLİLERLE GÖRÜŞTÜM
ABD Başkanı Trump, Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı olayıyla ilgili açıklamalarda bulundu. Kaşıkçı’nın ortadan kaybolmasıyla ilgili meselenin derinlemesine araştırılmasını istediğini belirten Trump, “İnsanlar onun içeri (İstanbul’daki Suudi Arabistan Başkonsolosluğu) girdiğini ve dışarı çıkmadığını gördü” dedi. ABD lideri, Kaşıkçı’yla ilgili kısa süre önce en üst düzeyde Suudi yetkililerle (birden çok kez) konuştum. Bu kötü bir durum” ifadelerini kullandı. Trump, Kaşıkçı’nın kaybolmasına ilişkin Türkiye ile yakın çalıştıklarını ve sonuna kadar gideceklerini söyledi. Trump, Suudi hükümetinden yanıtlar beklediklerini ve Kaşıkçı’nın nişanlısını Beyaz Saray’a davet etmek istediğini de belirtti.
Öte yandan ABD Senatosundan Donald Trump'a gönderilen mektupta, Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı olayının "Magnitsky Yasası" kapsamında soruşturulması talep edildi.
Küresel Magnitsky yasası nedir': 2016 yılında ABD kongresinden geçen bu yasaya göre, dünya çapında insan hakları ihlali ve yolsuzluk gerekçe gösterilerek ABD hazinesi kişi ve kuruluşlara yaptırım uygulayabiliyor.
ABD’DEN FBI TEKLİFİ
ABD Başkan Yardımcısı Mike Pence, Cemal Kaşıkçı’nın kayboluşunun soruşturulmasında her türlü yardımı vermeye hazır olduklarını söyledi. Amerikalı gazeteci Hugh Hewitt’e değerlendirmelerde bulunan Başkan Yardımcısı Pence, “Suudiler talep ederse Federal Soruşturma Bürosu (FBI) uzmanlarını konsolosluğa gönderir misiniz'” sorusuna “ABD her türlü yardımı sağlamaya hazırdır” yanıtını verdi. Olayın ABD için büyük endişe kaynağı olduğunu ifade eden Pence, “Bu gazetecinin, Kaşıkçı’nın, öldürülmüş olabileceği düşüncesi son derece kaygı verici. Özgür dünya bir yanıt bekliyor. Hâlâ yanıt bekliyoruz. Suudi Arabistanlı bu gazetecinin kaybolmasıyla ilgili Amerikan halkının samimi kaygılarını dile getirmeyi sürdüreceğiz” diye konuştu.
‘ESİR ALINDI VE HAYATTA’
İNGİLİZ Daily Mail gazetesi, kayıp Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı’nın Türkiye’den özel jetlerle kaçırılarak Suudi Arabistan’da esir alındığını öne sürdü. Daily Mail’e konuşan Suudi Kraliyet ailesine yakın kaynaklar, İstanbul’daki başkonsolosluk binasında öldürüldüğü iddialarının aksine Kaşıkçı’nın hayatta olduğunu ileri sürdü. Kaşıkçı’nın son olarak salı günü başkonsolosluk binasına girdiği saatlerden 13.06’da, WhatsApp uygulamasına girdiği görülüyor. Ancak Kaşıkçı’ya bu tarihten sonra gönderilen mesajların da okunmuş olmasalar dahi silinememesi dikkat çekti. Bu da, WhatsApp mesajlarına bilgisayar uygulaması üzerinden ulaşıldığı şeklinde yorumlandı. DHA
Yorum Yazın