Toplu sözleşme krizinde hedefteki isimden zehir zemberek açıklamalar
İzmir Büyükşehir Belediyesi ile sendikalar arasında gerilimi arttıran ve YHK kararı ile son bulan toplu sözleşme krizinde, sürecin başından bu yana en etkin isimlerden biri olan ve sendikanın 26 Temmuz’daki grev kararını ilk elden açıklayan Genel-İş 3 No’lu Şube Başkanı Memiş Sarı suskunluğunu bozdu. YHK kararı, DİSK Genel Başkanı Kani Beko’nun sendika binasında protesto edilmesi ve İZENERJİ’nin grev kararını hayata geçirmesinin ardından uzun süre sessiz kalan Sarı, yaptığı açıklama ile sendika adına çarpıcı değerlendirmelerde bulunurken, sert mesajların altına imza attı.
- Ege Postası
- 30.07.2013 - 14:30
HÜKÜMETE SERT TEPKİ
3 No’lu Şube Başkanı Sarı, açıklamasının devamında 2012 yılının sonunda 3 bin 500 çalışanı ilgilendiren ESHOT ihale krizi ve yine İZELMAN’da çalışan 650 çalışanı kapsayan ihale sonrasında çıkan taşeron krizinde sendikanın ortaya koyduğu etkin rolü hatırlatarak, Ak Parti hükümeti, TBMM’deki çoğunluğuna güvenerek 2821 -2822 Sendikalar kanununu değiştirerek sendikal örgütlülüğün önüne anti demokratik kanunları içeren 6356 Sayılı “Sendikalar ve Toplu İş Sözleşme” kanununu çıkarmıştır. Bu yüzden toplu sözleşme yetkilerimiz bakanlık tarafından geç gönderilmiş olup 2013 Şubat ayının başında TİS görüşmelerimiz başlamıştır. Yaşanan her iki kriz sonrasında çalışanlarımıza sendikal örgütlülüğümüzle “Taşerona hayır” kampanyası başlatıp, geceli gündüzlü çalışarak, iş, aş ve ekmek için yürüttüğümüz mücadeleyi kazandık”
“SOSYAL DEMOKRAT BELEDİYECİLİĞE AYKIRI”
Sarı, sendika çapında yaşanan krize ve sözleşme görüşmelerindeki son gelişmeleri değerlendirerek, “TİS görüşmelerinde her şube kendi yetki alanındaki 1 ve 3 No’lu Şubeler İZELMAN toplu İş sözleşmesiyle ilgili, 2 No’lu Şube de İZENERJİ ile ilgili TİS görüşmelerini yürütmekteydi. Yasal sürecin dolması ve arabulucunun çabalarının da sonuç getirmediği anlaşıldıktan sonra İZENERJİ örgütlü şubemiz ayın 12 Haziran’da İZELMAN 1 ve 3 No’lu Şubeler 18 Haziran’da grev ilam kararını kitlesel basın açıklamalarıyla kamu oyuyla paylaştık. Ne yazık ki, İzmir Büyükşehir Belediyesi yetkililerinin Yüksek Hakem Kuruluna başvurusunu öğrenmiştik. Bunun üzerine 1 No’lu 2 No’lu 3 No’lu Şube Başkan ve Yönetim Kurullarıyla değerlendirme toplantısı yapıp bu müracaatın anti demokratik yasaların arkasına sığınmaya çalışan toplu sözleşme masasından sendikayı bertaraf etmeye çalışan anlayışın hem kendi örgütlülüğümüz açısından, hem de sosyal demokrat belediyecilik anlayışına aykırı olduğunu söyledik . Önce 7 Temmuz’da, daha sonra da 1,2,3 No’lu Şube başkanlarıyla birlikte grev kararı aldığımız 10 Temmuz’da üyelerimizle, İzmir kamuoyuyla paylaştık. Bunları paylaşırken de umudumuzu yitirmediğimizi, TİS’lerin iş barışı içersinde masada bitmesi gerektiğini defalarca kamuoyuyla ve İzmir Büyükşehir Belediyesi yetkilileriyle paylaştık. Ve alınan bütün eylem kararlarını şubelerimizle ortaklaştırdık” diye konuştu.
“GREV HAKKIMIZ GASP EDİLDİ”
Memiş Sarı, sözleşme görüşmelerinde sendika olarak masa başında son ana kadar uğraş verdiklerinin altını çizerek, “21 Temmuz akşamı genel sekreter Pervin Şenel Genç’in makamında ilk kez 1,2,3 No’lu Şube Başkanları ve İzmir Büyükşehir Belediye’si yetkilileriyle toplu sözleşme görüşmesi yaptık. İZELMAN’a yüzde 1 artışla kademeli olarak verilen yüzde 8, 10 ve 12’lik teklif sendikamız tarafından kabul görmemiştir. İZENERJİ’de birkaç olumlu adımın atılması bizi umutlandırmıştır. Ama ne yazık ki, daha sonraki görüşmeler olumsuz sonuçlanmış ve görüşmeler kesilmiştir. Almış olduğumuz grev kararını uygulamak için yasa gereği, Bölge Çalışma Müdürlüğü üzerinden greve çıkanların ve çıkamayanların listelerini alıp kurullarımızla hazırlığımızı yaparken açıklamamın başında belirdiğim gibi, Büyükşehir Belediyesi yetkililerinin Yüksek Hakem Kurulu’na yapmış olduğu müracaat sonucunda Türkiye’de eşi benzeri görülmemiş, kesinleşmiş Yargıtay kararına rağmen grev hakkı Anayasa’nın 54’üncü maddesi gereği güvence altına alınmış olmasına rağmen, İLO’nun (Uluslararası Çalışma Örgütü) 87 ve 98 Sayılı Maddelerine rağmen güvence altına alınmış olan grev yapma hakkımız Yüksek Hakem Kurulu’nun kararıyla gasp edilmiştir” diyerek İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne eleştiride bulundu.
“YAŞANANLAR EMSAL GÖSTERİLECEK”
Genel-İş 3 No’lu Şube Başkanı Memiş Sarı sözlerinin sonunda YHK kararının daha sonraki toplu sözleşmelerde emsal gösterilebileceğini ve kötü bir örnek olduğunu söyleyerek, “Bu gasp Türkiye tarihine ve bundan sonra yapılacak toplu iş sözleşmelerine emsal gösterilerek emekçileri en büyük silahı olan grev hakkını fiilen ortadan kaldırmış bulunmaktadır. Yaşadığımız bu süreç sendikal anlayış ve mücadeleyle bağdaşmamaktadır. Yaşanan bu hak kayıpları ve kaosun nedeni Yüksek Hakem Kurulu’na müracaat eden mercidir” dedi.
Yorum Yazın