Toplu sözleşme sürecinde kritik gelişme!
Bağlı şirketler ve genel müdürlükler bünyesinde toplu sözleşme görüşmelerinin devam ettiği İzmir Büyükşehir Belediyesi’ni ilgilendiren flaş bir karar bugün itibarı ile yürürlüğe girdi. Bakanlar Kurulu onayından geçerek resmi gazetede yayınlanan değişiklik uyarınca, işveren ve işçiyi temsil eden sendikalar arasında devam eden toplu sözleşme görüşmeleri bundan sonra Yüksek Hakem Kurulu’na (YHK) gönderilemeyecek.
- Ege Postası
- 05.07.2014 - 09:46
TOPLU SÖZLEŞMELERDE YHK’NIN SÖZ HAKKI KALMADI
İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı şirketlerde çalışan yaklaşık 20 bin personeli ilgilendiren oldukça kritik bir gelişme yaşandı. Bir yandan hizmet alım ihaleleri, bit yandan da toplu sözleşme virajına girilmesi sonucunda zorlu günler geçiren belediye işçisi, Ankara cephesinden gelen haberler sonrasında rahatladı. Başbakan ve Cumhurbaşkanı imzasından geçen tüzük uyarınca önümüzdeki süreçte grev kararlarını kaldıran ve toplu sözleşmeleri bağıtlayan YHK (Yüksek Hakem Kurulu) söz söyleme yetkisine sahip olamayacak.
İZELMAN VE İZENERJİ İŞÇİSİNE İKİNCİ MÜJDE
1984 yılında Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe konulan Hakeme ve Resmi Arabulucuya Başvurma Tüzüğü yine Bakanlar Kurulu kararı ile yürürlükten kaldırıldı. Buna göre, toplu sözleşme görüşmeleri sırasında tıkanma yaşanması üzerine, işveren son söz yetkisini YHK’ya bırakamayacak ve işçinin greve çıkma hakları kısıtlanamayacak. Hatırlanacağı üzere geçtiğimiz yaz aylarında büyük bir krize neden olan ve İZELMAN ile İZENERJİ işçilerinin mağduriyeti ile sonuçlanan YHK kararı sonrasında İzmir Büyükşehir Belediyesi çalışanları cephesinde deprem yaşanmış, grev yasağı getiren söz konusu kararlar yine mahkeme kararı ile geçtiğimiz aylarda iptal edilmişti. Yeni tüzükle birlikte İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin temyize gönderdiği kararın işçinin lehine sonuçlanmasına da kesin gözü ile bakılırken, diğer yandan yine Büyükşehir Belediyesi ile Belediye-İş Sendikası arasında devam eden ve işveren tarafından YHK’ya gönderilen toplu sözleşmeler için de işçiye son bir umut doğdu.
SENDİKALARDAN İLK YORUM: İŞ BARIŞINI KORUYACAK BİR DEĞİŞİKLİK
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın talebi üzerine hayata geçen tüzük değişikliğini değerlendiren DİSK Genel-İş 5 No’lu Şube Başkanı Naci Çetin, toplu sözleşme sürecinin işveren ve işçiler arasında masa başında tamamlanması gereken bir süreç olduğunu hatırlatarak, “YHK’nın varlığı en başından bu yana doğru değildi. İşverenin masadan kaçmak için sözleşmeleri kurula götürüyordu ve bu tavır doğru bir şey değildi. Devletin de en başından bu yana işçiye bakışı, politikası belliydi. Bu gelişme şüphesiz, bizim söylediklerimizin gerçekleşmesi anlamına geliyor. İşçi arkadaşlarımızın lehine bir gelişmedir. Olması gereken de buydu. İş barışını koruyacak, toplu sözleşme ve sendikal örgütlenmenin önünü açan bir değişikliktir. İşçilerin hakkını elde edebilmesi için de grev silahından başka silahı yoktur. İşçinin ücretleri bundan sonra işverenin insafına bırakılamayacak. Grev silahının işçinin elinden alınması zaten anti demokratik bir olaydı. Biz geçmişte İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin izlediği bu tutumun diğer ilçe belediyelerine de örnek olmasından korkuyorduk. Toplu sözleşmeler sürecine yaklaşırken, elimizi kuvvetlendiren bir değişiklik oldu” dedi.
“İŞVERENİN “YHK’YA GÖNDERİRİM” TEHDİDİ ORTADAN KALKTI”
İzmir Büyükşehir Belediyesi ile toplu sözleşme görüşmeleri yürüten ve “YHK mağduru” olan sendikalardan Belediye-İş 2 No'lu Şube Başkanı Ahmet Mutoğlu ise, kararı olumlu bir gelişme olarak niteleyerek, sözleşme sürecinde grev yasağı kapsamının da daraltılmasını dilediklerini belirtti ve şöyle konuştu: “YHK 12 Eylül ürünü anti demokratik bir kurumdu. Generaller tarafından getirilen bu düzenlemenin iptal edilmesi ve yasadan çıkartılması Türkiye’nin demokratikleşmesi açısından çok önemli bir karar. Bugüne kadar işçinin demokratik haklarını kullanması önünde bir engeldi. İşçi sınıfı yasadan doğan demokratik haklarını YHK nedeniyle kullanamıyordu. Şimdiden sonra hem örgütlenmelerin önündeki engeller kalkacaktır, hem de toplu sözleşme sürecinde işçilere üretimden gelen gücünü kullanarak emeklerinin karşılığını alma fırsatı tanıyacak. İşçi sınıfın bir temsilcisi olarak bu kararı alanları alkışlıyorum. Lehimize bir karardır. İşverenin YHK tehdidini de ortadan kaldıran bir değişikliktir. Umarız uygulamasında bir sıkıntı olmaz.” 2 No’lu Şube Başkanı Mutoğlu ayrıca, tüzükteki değişikliğin 6 bin işçiyi ilgilendiren toplu sözleşme sürecine olumlu etkileri olacağını da kaydederek, “YHK kaldırılırken, sendikalar yasasındaki grev yasağı kapsamının da daraltılmasını isterdik. Avrupa’nın ILO’ya tabii (Uluslararası Çalışma Örgütü) hiçbir ülkesinde ulaşımda ve diğer iş yerlerinde grev yasağı diye bir şey söz konusu değil. THY ve Şişecam grevleri sürecinde yaşananlar yasadaki bu eksiklerin en basit örneğidir. Halkı yakından ilgilendiren sağlık ve cenaze hizmetleri gibi alanlarda zaten grev hakkı istemiyoruz. İşveren karşısındaki en önemli aracımız olan grevin kısıtlanmasına ve kapsamının daraltılmasına karşıyız” diye konuştu.
Yorum Yazın