Torun’dan Bakanlığa sert yanıt: Sorumluluğu bırakıp suçlamak doğru değil
30 Ekim’de gerçekleşen İzmir depreminin ardından nedeniyle İzmir’e gelen CHP’li yöneticiler ve milletvekilleri Bayraklı Belediyesi Afet Koordinasyon Merkezi’nde bir basın açıklaması gerçekleştirdiler. Basın açıklamasında konuşan CHP Yerel Yönetimlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Seyit Torun, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın çürük binaların yıkımı konusunda “Belediyeler” sorumludur açıklamasına yanıt verdi. Torun, “Belediyenin sorumluluğunda olanlar acil yıkılması gerekenler yani tehdit oluşturan binalar. Yaşadığımız acı günlerde görev sorumluluğunu bırakıp suçlamak doğru değil” dedi.
- Ege Postası
- 04.11.2020 - 15:06
TENZİLE AŞÇI/EGEPOSTASI- İzmir’de 30 Ekim tarihinde merkez üssü Seferihisar olan 6.9 şiddetinde deprem meydana geldi. Depremin en yıkıcı olduğu bölge Bayraklı ilçesi oldu. İlçede 5 bina yıkılırken 19 bina ağır, 50’ye yakın bina da orta dereceli hasar aldı.
Arama kurtarma çalışmalarının sona erdiği İzmir depreminde 124 kişi hayatını kaybederken bin 35 kişi yaralandı.
Afet bölgesini ziyaret edenlerden CHP Yerel Yönetimlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Seyit Torun, CHP Genel Sekreteri ve İzmir Milletvekili Selin Sayek Böke Bayraklı Belediyesi Afet Koordinasyon Merkezi’nde bir basın açıklaması gerçekleştirdiler. Açıklamaya CHP Grup Başkanvekili Engin Özkoç, CHP İzmir İl Başkanı Deniz Yücel, CHP İzmir Milletvekili Adnan Arslan, Sevda Erdan Kılıç ve Bayraklı Belediye Başkanı Serdar Sandal da katıldı.
“DEPREM DEĞİL DÜZEN ÖLDÜRÜYOR”
Enkazlar arama kurtarma çalışmaları sonlandırdığını söyleyen CHP Genel Sekreteri Selin Sayek Böke, bundan sonra hastanelerde yatan vatandaşların durumunu takip edeceklerini ve her türlü ihtiyaç konusunda destek olacaklarını söyledi. Deprem sonrası vatandaşların mağduriyetinin giderilmesi konusunda ilgili bakanlıkları göreve davet eden Böke, “Bu koşullarda Sayın Bakanı sorumluluk almaya davet ediyoruz. Bakan çıkıp ‘riskli binalarda oturmayın. Herhangi bir ilimizde enkaz altında vatandaşımızı aramak istemiyoruz’ diyor. Oysa ki bakana düşen sorumluluktur. Riskli binaları güçlendirenin maliyeti daire başına 30-100 bin lira arası değişiyor. Yurttaşlarımız evsiz kalmışken yurttaşa bu maliyeti yüklüyor olmak devlet sorumluluğunu yerine getirmemek anlamına gelir. İktidarı ve bakanı devlet sorumluluğunu yerine getirmeye davet ediyoruz. 1999 depreminden sonra 35 milyarlık deprem vergisi depreme dayanıklı konutlar yapılsın diye toplandı. Tekrar soruyoruz. 21 yıl geçti bu vergiler nereye harcandı. Biz neden hala sevdiklerimizi kaybediyoru? Deprem değil düzen öldürüyor. Düzen kader değil. Düzeni de iktidarın siyasi tercihleriyle ortaya koyduğu kurallar ortay çıkarıyor. İhtiyacımız rattan yana devlet değil. İhtiyacımız sorumluluğunu yerine getiren iktidar. Biz sorumluluğumuzu dün de yerine getiriyorduk bugün de yerine getireceğiz. Vatandaşlarımızın bir an önce yuvaya kavuşması için yürütülen çalışmalar devam ediyor. Bir uyarı yapmak istiyoruz. Depremle beraber korona salgınıyla da mücadelemiz devam ediyor. Yurttaşlarımız dikkatli olmaya davet ederken Sağlık Bakanlığı’nı görevine yomaya davet ediyoruz. Çadırlarda yaşayan vatandaşlarımıza test yapmaya ve bunun düzenli bir şekilde devam ettirilmesine davet ediyoruz. Bizler 50 gönüllü doktorun psikolojik destek vermesi noktasında destek vereceğini, söylüyoruz. Sağlıkla her yurttaşımız yuvasına kavuşana kadar onlarla olmaya devam edeceğiz” diye konuştu.
“KAMUOYUNDA BİLGİ KİRLİLİĞİ VAR”
Böke’nin ardından konuşan CHP Yerel Yönetimlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Seyit Torun, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın bina yıkımı ile ilgili “Belediyeler sorumludur” ifadelerine cevap verdi. Torun, “Büyük acılar yaşadık ama görevimiz bitmedi. Kamuoyunda farklı bir bilgi kirliliği var. Afet yaşandıktan sonra belli sorumluluklar birbirine atfediliyor ama burada bir gerçek var. Dün bakanlık bir açıklama yaptık. Bakanlık, açıklamasında sorumluluğu üzerine almayıp sorumluluk belediyedeymiş gibi gösteriyor. Belediyenin sorumluluğunda olanlar acil yıkılması gerekenler yani tehdit oluşturan binalar. Ama bizim burada karşılaştığımız binalarımı 6306 sayılı afet riski altındaki yapılara giriyor. Yaşadığımız acı günlerde görev sorumluluğunu bırakıp suçlamak doğru değil. Asıl konu Çevre ve Şehircilik Bakanlığı yetkisinde. Zaman zaman yıkım konusu 3194’e dayandırılıyor. Ama bu yıkılan binalar o kapsamdaki binalar değil” dedi.
“FAY KANUNUN BİR AN ÖNCE ÇIKARILMASI GEREKİYOR”
Dün akşam TBMM’de Deprem Araştırma Komisyonu’nun tüm partilerin oy birliği ile kurulmasını sevindirici bir gelişme olduğunu kaydeden Torun, “Umuyorum ki bu komisyon çalışmalarını yaptıktan sonra bir fay kanunu çıkarılması konusunda adımlar atıldır ve aynı acıları yaşamayız. Deprem ülkesi olması gerçekliği ve sorumluluğuyla gerekli düzenlemeler yapılır ve biz de aynı acıları yaşamamış oluruz. Bu yasanın da bir an önce meclise getirip uzmanlarca değerlendirilip çıkarılması gerekiyor. Biz CHP olarak bu konuda her türlü desteği vermeye hazırız. Şu anda İzmir’imizde belediyemiz yoğun bir gayret içerisinde. En ufak bir aksaklık yok. Vatandaşın da bu yöndeki memnuniyeti görülüyor. Şu anda AFAD’ın kurduğu çadır sayısı 2065. Bunların 868’i boş. Belediye tarafından kurulan 786 çadırın tamamı dolu. Yani belediyemiz şu anda gerçekten kurduğu çadırlarla vatandaşımızın her türlü ihtiyacını gideriyor. Eben emeği geçen herkese çok teşekkür ediyorum. Çalışmalarımız devam ediyor. Bundan sonra da İzmir’imiz yanında olacağız” ifadelerini kullandı.
Yorum Yazın