
Tugay’dan faaliyet raporu eleştirilerine sert yanıt: Ekonomi mahvoldu, bir İzmir mi suçlu!
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay, 2024 yılı Faaliyet Raporuna gelen eleştirilere yanıt verdi. Tugay, SGK borçları konusunda gelen eleştiriye yönelik sert çıkışarak “SGK borcu personelden kaynaklı oluşuyor. Pandemiyle başladı bu işler. Pandemi döneminde bütün ülke etkilendiği gibi İzmir de etkilendi. Pandemide ekonomi mahvoldu. Bir tek İzmir mi suçlu?” dedi.
- Ege Postası
- 19.04.2025 - 00:11
ŞİLAN KOCADAĞ/EGEPOSTASI- İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay, İzBB’nin 2024 yılı Faaliyet Raporuna yönelik AK Parti ve MHP Grubundan gelen eleştirileri yanıtladı.
Tugay, “SGK borçları” nedeniyle gelen eleştiriye, “Diyorsunuz ya ‘bu SGK borçları nereden birikti?’ diye, vergi ve SGK borcu personelden kaynaklı oluşuyor. Pandemiyle başladı bu işler. Pandemi döneminde bütün ülke etkilendiği gibi İzmir de etkilendi. Pandemide ekonomi mahvoldu. Bir tek İzmir mi suçlu?” diye yanıt verdi.
Tugay yanıtının devamında, “Ardından ekonomik kriz geldi. Öyle bir tablo ki 2021’den 2024’ün sonuna kadar kümülatif enflasyon oranı TÜİK verilerine göre yüzde 563,9’muş. TÜİK’in verisi bu. Bugün SGK’nın alacakları için uyguladığı yıllık faiz yüzde 48. Bildiğiniz banka faizi. Tüketici kredi aldığınızda ödediğiniz faizdir bu. Faizin, faizinin, faizi ile artıyor bu borçlar. Bu memlekette sadece İzBB’nin ekonomik sorunu olsa kabul ederdim. Memleket çökmüş, insanlar işsizlikten, yoksulluktan kırılıyor, faiz almış başını yürüyor, bunların hiçbirini görmeyelim de sadece İzBB’den mi bahsedelim? Kaldı ki benim dönemimde borç artmadı. Personel sayısını düşürdük, tasarruf yaptık ve hizmeti artırdık. 4 aydır bütçenin yüzde 45’i kesiliyor” şeklinde konuştu.
Faaliyet Raporu, oyçokluğuyla kabul edildi.
“YAĞMURLU GÜNDE ÇAMUR ÇEKMİŞSİNİZ”
Tugay, büfelerle ilgili eleştiriye karşı, “Deniz Taksi, dediniz. Kendim binip de Deniz Taksileri denedim. Sıfırdan İzmir’e özel Deniz Taksi yaptırıyoruz. 2 tanesi yapıldı ve bunların izinleri için çalışılıyor. Burada Kent Bostanları diye fotoğraflar gösterdiniz ama gidip Kadifekale’de çalışanlarını göstermediniz. Kent Bostanı olarak tasarlanan yerlerden bugün Limontepe’de olanı ‘niye böyle yarım bırakıldı’ diyebiliriz ama bunlar bizden önceki dönemde tasarlanmış işler. Fotoğraflarınızı gösterdiğiniz o parklarla ilgili çok farklı gerçekler var. Siz yağmurlu bir günde gidip çamur görüntüsünü çekmişsiniz ama arkadaşlarımız oranın pırıl pırıl fotoğrafını gönderdi. Aynı şey diğer yaşayan parklar içini de geçerli” diye konuştu.
“YÖNETİCİLERİN EMEĞİNE SAYGI DUYMUYORSUNUZ”
Sık sık bürokrat değişikliklerine gelen eleştiriye cevap veren Tugay, “ ‘Niye yöneticileri değiştirdin’ diye eleştiriyorsunuz, bir taraftan da ‘şöyle bir borç vardı’ diyorsunuz, ‘burası çalışmıyordu’ diyorsunuz. Bu kurumda bazı insanlar bazı yanlışlardan elbette sorumlu tutulacak. Elbette daha iyi çalışacağını düşüneceğim insanları göreve getireceğim. Sizler hiçbir zaman gördüğüm kadarıyla onların emeğine saygı duymuyorsunuz çünkü bu arkadaşlarımız bu zor şartlarda sadece benim değil, ilçe belediye başkanlarımızın, meclis üyelerimizin ve İzmirlilerin büyük saygısını kazandılar” dedi
“VERMEK ZORUNDA OLDUĞUNUZ PARA LÜTUF DEĞİL”
Bir AK Partili Meclis Üyesinin, “İzBB’nin gelirinin yüzde 95’i Hazineden geliyor” eleştirisine yanıt veren Tugay, “Sayın Meclis Üyesi, ‘milletin parasına çökemezsiniz’ dedi. Kazım Umdular, milletin parasına çökmenin ne demek olduğunu anlattı. KKM’yi anlattı, kur kayıplarını anlattı, kötü yönetimi anlattı. İzmir’de son 1 yılda, en azından biz göreve geldiğimizden bu yana devlet eliyle kaç tane satış yapıldı ve bunların toplam maliyeti ne kadar? Sayın Meclis Üyesi diyor ki ‘büyükşehirin bütçesi yüzde 95 hazineden geliyor’. Hazineye para nereden geliyor? Hangi hükümet temsilcisi, AKP’li siyasetçi cebinden hazineye para veriyor da bize oradan geliyor ama benim bildiğim kadarıyla her şehrin kendi vergi geliri var. Bu para sizin vermek zorunda olduğunuz para, lütuf değil. Bu durumu bu şekilde ifade etmemenizi özellikle rica ediyorum. 2024 yılında toplanan verginin yüzde 3,89’u İzmir’e yatırım olarak geri dönmüş. İzmir’den toplanan paranın, satılan arsaları, gayrimenkulü demiyorum, sadece toplanan vergilerin yüzde 3,84’ünü büyükşehir bütçesi dahil, İzmir’e yatırım olarak göndermişler. İzmir, toplanan vergilerin yatırım olarak dönmesinde 75’inci sıradaymış. İzmir’i seviyorsanız buna nasıl razı oluyorsunuz? İzmir’i seven buna itiraz eder, daha fazla yatırım ister” diye konuştu.
“BİZİM BİR MUHTAÇLIĞIMIZ OLMAYACAKTI”
AKP Genel Sekreteri ve İzmir Milletvekili Eyyüp Kadir İnan’a İller Bankası’ndan kredi alınması için aracı olmasıyla teşekkür edeceğini söyleyen Tugay, bütçenin yüzde 45’i SGK borçlarına kesilmeseydi buna muhtaç olmayacaklarını da ekledi. Tugay, “Size samimiyetin bir örneğini vereyim. Sayın Eyüp Kadir İnan, kendisine de teşekkür edeceğim, bize İller Bankası’ndan 670 milyon TL’lik bir teminat mektubu verdi, faizle beraber 1 milyar TL. Bizim kasamıza 670 milyon TL girdi. İkincisi bu İller Bankası’nın bize verdiği bir kredi değil, bir teminat mektubu. Bu konuda yardımcı oldukları için gerçekten teşekkür ediyorum. Çok sağ olsunlar, gidip birebir de teşekkür edeceğim. Katkısı olduysa Sayın Bilal Saygılı’ya da teşekkür ediyorum. Ama şöyle bir durum da var, İller Bankası’nın Genel Kurulu oldu, orada İller Bankası’nın yönetiminin ibra edilmemesi ile ilgili bir kararı genel kurul üyeleri benim ricam üzerine bozdu. Bunu neden yaptık biliyor musunuz? Çünkü kendisi bize ‘bu mektubu size vereceğim’ diye söz vermişti. İller Bankası’nın geliri, kaynağı tamamen belediyeden geliyor. Bize kaç milyar TL kar yaptıklarını anlattılar genel kurulda. Yani İzBB’nin aslında kanuna ve nizama uygun olmayan bir şekilde bütçesinin yüzde 45’i kesilmesiydi bizim bir muhtaçlığımız olmayacaktı. Uğur Bey anlattı, dedi ki ‘şuna bu kadar kaynak ayrılmıştı, bunun yarısı kullanmıştı’. Uğur Bey, onu yapan arkadaşlarımıza madalya takmamız lazım çünkü o işleri yarı fiyatına, üçte 1’i fiyatına yaptırdılar. İş eksik mi yapıldı? Ha şunu da anlatayım, Mürsel Paşa Altgeçidini belediye kendi kaynaklarıyla yapıyordu. Demiryolunun altından geçtiği için çok özel bir imalattır bu. Böyle bir tamamen kendi kaynaklarımızdan yapılıyor” şeklinde konuştu.
“ KÖRFEZ TERTEMİZ, KOKU FALAN YOK”
Tugay, körfezi temizlediklerini ifade ederek, “Körfez kokuyor diyorlar, ben gidiyorum tertemiz, koku falan yok. Bakın körfez temizleniyor, iyiye gidiyor. Benim ağırıma giden şey şu, İzmirli olan körfez temizleniyor diye sevinir ama koku gelsin de ben bunu abartayım diyen insanlar var. Sevinmeniz lazım arkadaşlar, körfez temizleniyor” dedi.
“ENFLASYONA BİZ Mİ SEBEP OLDUK?”
Memurumuzla, işçimizle aramız iyi sorun mutlaka olabilir” diyen Tugay, “Bu kurum içerisinde uzlaşılmış şeyler burada sürekli çalışanımızla kavga ediyormuş gibi gündeme getiriliyor. Emekçi kelimesini kullanırken bile çok dikkat etmeniz lazım. Hangi emekçi hangi maaşla araba alabilir, çocuk okutabilir, ev alabilir? Fakirliğin seviyesi nedir… O maaşlarla o insanları o hale getiren kimin ekonomi politikasıdır? İzmir Büyükşehir Belediyesi mi enflasyona sebep oldu? Bu ülkenin ekonomik krizlerine yüksek faizine belediyelerin resmen omzuna binip katma faizi inecek noktaya gelmesine İzmir Büyükşehir Belediyesi mi yol açtı? Buna rağmen verdiğimiz ödemelerle en iyi rakamı verebiliyoruz” diye konuştu.
“GÜLÜMSEYEREK DİNLEDİĞİNİZ SÖZLERİN HESABI SORULUR!”
Açıklamasının devamında Tugay, “Ülkenin yüzde 70’i alınan kararı haksız hukuksuz bulurken bu iş nereye gidecek? Bugün o gülümseyerek dinlediğiniz sözlerin hesabı sorulur. Biz bunları konuşmak zorundayız. Ben sadece belediye başkanı olarak değil bu memleketin evladı olarak bir şeyleri söylemek durumundayım. Bu memleketin gerçeği bambaşka. İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin parasını keserek bu şehre iyilik yapmıyorsunuz. Kredileri onaylamayarak bizi sıkıştırıp neden asfalt yapmıyorsunuz gibi basit şeyler söyleyerek olmaz bu iş. Paranın nereden geldiği ne kadar kesildiği bu şehre ne kadar yatırım yapıldığı belli. Bütün dünya âlem biliyor bunu. Kalkıp buralardan öyle basit suçlamalarla olan biten gerçeği geçiştiremezsiniz” dedi.
“İFTİRALAR KABUL EDİLEMEZ”
Kaynaklar kesilmezse bütçenin daha iyi olmasını umut ettiklerinin altını çizen Tugay, “Yeni felaketlerle karşılaşmazsak önümüz kesilmezse daha iyi bir bütçeyle yola devam edeceğiz. Kredi vermek için ön anlaşma yaptığımız banka hazinenin onayını bekliyor. Garanti istenmiyor. Mevzuat gereği hazine onaylanmalı ancak bunu yapmıyorlar. Umuyorum burada böyle ricacı duruma düştüğümüz bu durumda bu şehirde yaşayanların temel hakkı olduğunu insanlar hatırlar. İftiralara maruz kalmak kabul edilebilir bir şey değil. İzmir Büyükşehir Belediyesi verdiği sözleri yerine getirecek. Zorlu, dikenli ve mayınlı bir yolda yürüyerek işleri yapıyoruz” dedi.
“GÖZTEPE TARAFTARINI BANA DÜŞMAN EDEMEZSİNİZ”
"Göztepe taraftarını bana düşman edemezsiniz" diyen Tugay, “Mehmet Sepil başkan dahil herkes biliyor benim niyetimi. Fotoğraflardan görüyorum AKP’li vekilleri ziyaret edenler var. Bu insanları bana karşı kışkırtamazsınız. Göztepe’nin maçına gittim. Karşıyaka’yı sevmediğimden mi? Göztepe’nin 100.yıl kutlamasına gittim. Böyle bir şeyi nasıl söylersiniz? Ben bu şehrin tüm takımlarının maçlarına giderim. Herhangi bir takımımızın başka bir takımla ilgili hassasiyetini asla rencide etmek istemem. Ben bu şehrin belediye başkanı olarak tüm takımlara yardımcı olmak için çalışmak zorundayım. Burada Bucaspor’a niye otobüs vermedi diyorsunuz. Göztepe’ye otobüs verdiğimiz zamanlar oldu. Ben Bucaspor’a nasıl açıklayayım size karşı oynayacak takıma otobüs verdim diye. Her ikisinin de İzmir takımı olduğunu gözeterek davranmak zorundayım. Şunu unutmayın; ben Göztepe’yi ve Göztepe taraftarını çok seviyorum ve çok saygım var” ifadelerini kullandı.
“KOOPERATİFLERLE İLGİLİ ÜZERİMİZE DÜŞENİ YAPACAĞIZ”
Kentsel dönüşüm projelerini bitireceğiz. Kooperatiflerle ilgili de üzerine düşeni yapacağız. İzBB, verdiği tüm sözleri yerine getirecekler. En kısa sürede bu işleri tamamlamak için çabalıyoruz ama sürekli ayaklarımıza bir şey dolaştırılmaya çalışılıyor. Bazen hukuk da buna karıştırılıyor. Bunların tamamını zorlu, dikenli yolları yürüyerek yapıyoruz. Orada da çok önemli noktalara geldik ki bugün Örnekköy’de inşaat devam ediyor. Yakında Uzundere, Aktepe ve Gaziemir’de kaldığı yerden devam edecek. Söz verildiği gibi daireler teslim edilecek. Menemen’deki projemizin bununla bir ilgisi yok. Sizin güvensizliğiniz olabilir, inşallah 1-2 sene içerisinde o güvensizliği tamamen kıracağız. İnsanların o şartlarda ev sahibi olmak istemesini de kınamayın çünkü o şartlarda onlara ev sahibi olmalarını teklif eden başka hiçbir kurum yok. Depreme dayanıksız binalarla ilgili yaptığımız binayı herkes duydu, siz de duydunuz. Bina taramalarında bin 400 tane binanın depreme dayanıksız olduğunu saptadıktan sonra ilçe belediyelerimizle hemen işe başladık. Onların yeniden yapımı ile ilgili kararları da buradan hep beraber alacağız. Dünya Bankası’nın Türkiye’ye tanımladığı krediyi İzmir’deki bir grup bina harici kullanabilen yok. Bakanlığa gittik, ‘bin 400 binamız var, bu krediyi kullanmamız için yardımcı olur musunuz?’ dedik, ‘evet, iyi olur’ dediler, sonra cevaplar kesildi. Adeta birisi onlara, ‘bu krediyi İzmir’e kullandırmayın’. O krediyi Bayraklı’da Halk Konut kooperatiflerine verdiyseniz bunlara da vermeniz lazım. Sonuçta bu insanların evlerinin dönüşümüne sizin de yardımcı olmanız lazım. Burada söylemle olmuyor.”
Yorum Yazın