Tunç Soyer EİB’de projelerini anlattı: İşsiz genç bırakmayacağım
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Tunç Soyer, Ege İhracatçılar Birliği (EİB) Yönetim Kurulları ortak toplantısına katıldı. Tunç Soyer, 26 Şubat’ta açıklayacağı proje lansman toplantısı öncesi projelerinin ve düşüncelerinin ana başlıklarını sıralayarak, “İzmir’i en çok ben seviyorum, en iyisini ben yaparım mantığıyla potansiyelin az bölümü kullanılabilir. Bunu hakim kılarsak hikayeyi yapmak mümkün. İzmir yepyeni bir hikayeyi yazmaya mahkum. Hak ettiği yere çıkmaya mahkum. Siyaseti bu nedenle yapıyorum ben” dedi. Tunç Soyer EİB’de projelerini anlattı
- Ege Postası
- 21.02.2019 - 18:57
HALİDE DEMİR POLATLI/EGEPOSTASI-Sahada çalışmalarını yoğun bir şekilde sürdüren CHP İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı ve mevcut Seferihisar Belediye Başkanı Tunç Soyer, iş dünyasının temsilcileriyle de biraraya gelmeye başladı. EİB Yönetim Kurulları ortak basın toplantısına katılan Tunç Soyer, burada yaptığı konuşmada, projelerinin ana başlıklarından bahsetti.
KADIN VE GENÇ KIZ DAİRE BAŞKANLIĞI KURMAYI HAYAL EDİYORUM
Seçilmesi durumunda bir kadın ve genç kız daire başkanlığı kurmayı hayal ettiğini kaydeden İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Tunç Soyer,
“Bir kadın daire başkanlığı kurmayı hayal ediyorum. Hatta iki alt başlığı olacak. Kadın ve genç kız daire başkanlığı. Buradaki kadınlar kent konseylerinden, siyasi partilerden gelecek. Birlikte yönetecekler. Çünkü mevcut siyasi ayrışmaların derininde bir kadın meselesi var. Hangi siyasi parti açıklarsa açıklasın yeterli değil. Kadınların başka bir derdi var. Dolayısıyla onların bir araya gelmesi lazım” dedi.
İŞSİZ GENÇ BIRAKMAMA KONUSUNDA ÇOK İDDİALIYIM
CHP İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Tunç Soyer, işsiz genç ve aşsız ev bırakmama sözünde ısrarlı olduğunu vurgulayarak, “İşsiz genç bırakmama konusunda çok iddialıyım. Seferihisar’da işsiz genç ve aşsız ev bırakmayacağım demiştim. Onuncu yılın sonunda bunu başardığımı söyleyebilirim. İzmir’de bu daha mümkün. Gençlerle ilgili İzmir’de yapacağım sayısız ve sonsuz işim var. İzmir’den giden beyin göçünü durduracağız. O gençlerin iş imkanını yaratacağım ve o gençler hayalini kurduğumuz yere gelmek için emeklerini ve alın terlerini ortaya koyacaklar” ifadelerini kullandı.
YENİ SERBEST BÖLGELERE İHTİYACIMIZ VAR, O KONUDA ÇOK NETİZ, ÇOK ÇALIŞMA YAPACAĞIZ
İzmir’de sağlık, sinema, turizm gibi pek çok alanda yeni serbest bölgelere ihtiyaç olduğunu ve bunu hayata geçireceklerini kaydeden Tunç Soyer, “Yeni serbest bölgelere ihtiyacımız var. Organize sağlık, sinema, turizm bölgesi gibi. Yatırımcının da önünü açan alanlar olacak. O konuda çok netiz. Çok çalışma yapacağız” sözünü verdi.
SADECE KALP MASAJINA İHTİYAÇ VAR
Sözlerine, “Rakamlar ortada. Kutlamam lazım. Bu Türkiye için bir büyük başarı hikayesi. Emeği olan herkesi kutlamak isterim. Yarattığınız ekmek bu memlekette herkese ekmek demek. Bunun ne kadar değerli olduğunu biliyorum” diye başlayan Tunç Soyer, yüreğin tıkalı damarlarının açılması için sadece kalp masajına ihtiyacı olduğunu söyledi.
TIKANIK DAMARLARIN AÇILMASINA İHTİYAÇ VAR
Soyer, “İzmir bir yürek aslında. Doğunun ürünlerini Batı’ya Batı>’nın ürünlerini doğuya pompalayan bir yürek. 200 yıl öncesine kadar ticaret hacminin yüzde 30’unu tek başına yapan bir kent. Yüzlerce yıl boyunca ticaret hacminin üçte birini tek başına yapan bir kent İzmir. Sonra mübadele, büyük yangın, Kurtuluş Savaşı sonrası bu büyük kapasite kan kaybetmeye başlamış. Yani yürekte birtakım damar tıkanıkları oluşmaya başlamış. Tepemizde bu güneş, bereketli topraklar duruyor. Kaybedilen bir şey yok. Kalp masajına ihtiyaç var sadece. Tıkanık damarların açılmasına ihtiyaç var” diye konuştu.
LİMANDA YAPILMASI GEREKEN İKİ ÖNEMLİ İŞ VAR
İzmir’in liman kenti olma özelliğinin önemine vurgu yapan Tunç Soyer, “Körfezi ve limanı korumak ve geliştirmek asli görevimiz. Çünkü bu kentin kimliğinin bana göre en büyük ayağı bu. Limanda yapılması gereken iki önemli iş var. Körfezin tekrar temizlenmesi ve navigasyon kanalının açılması gerekiyor. Sirkülasyon kanalı yapılmalı. Bu iki kanal yaklaşık bir milyar lira bedelli iki kanal açıldıktan sonra İzmir hem büyük ticaret gemileri için gelinebilir hale gelecek. Hem de kentin algısı çok güçlenmiş olacak. Çünkü temiz bir körfeze kavuşulmuş olacak. Kentin rekabet gücü artacak. Bu kaynak var. Bu bir milyar lira seçilirsem bulduğumuz bir kaynak. Bu kaynakla biz bunu mutlaka yapacağız. Değirmenin suyunun nereden geldiğini daha sonra açıklayacağım” dedi.
İZMİR İÇİN ÜÇ CEMRE TOPLANTIMIZ OLACAK
Damar tıkanıklarından birinin de turizmle ilgili olduğunu kaydeden CHP İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Tunç Soyer, “Bizim mutlaka turizm konusunda yapacaklarımız var. Gastro, agro ve kongre turizmiyle ilgili uzun ve detaylı projelerimiz var. 26 Şubat’ta proje tanıtım toplantısı yapacağız. Bu toplantı İzmir için birinci cemre olacak. İkinci cemre toplantımız da 12-13 Mart gibi olacak. Üçüncü cemreyi de bir köyümüzde yapacağız. Özetle 1 Nisan baharına hazırlanıyoruz. O baharı hedefliyoruz. Artık dünya kentlerin yarıştığı bir dünya haline geldi. Hamburg kenti dizel araç girişini yasakladı. Barcelona aynı şekilde. Bunların hiçbirinin devlet politikasıyla alakası yok. Çünkü kentler hükümetlerden çok daha insana dair çözüm üretebilir. Hükümetler ne yazık ki çok arkaik ve çağdışı kaldı. İzmir kentinin kendi başına yapacağı çok şey var” değerlendirmesini yaptı.
İZMİR’E KONGRE MERKEZİ, SİLİKON VADİSİ, İLERİ TEKNOLOJİ BÖLGESİ, ORGANİZE TARIM BÖLGESİ PLANLIYORUZ
CHP Adayı Tunç Soyer, İzmir’i Akdeniz’e kıyısı olan kentlerle ortak projeler üreteceğini kaydederek, İzmir’e kongre merkezi, silikon vadisi, ileri teknoloji bölgesi yapmak gibi hedefleri olduğunu dile getirerek, yapacaklarını şu başlıklar altında topladı:
“Akdeniz’e kıyısı olan İskenderiye, Beyrut, Atina, Marsilya, Barcelona. Ortak turizm, tarım projeleri yapacağız. Spor, sanat, müzik, edebiyat üzerinden yapılacaklar var. Çok başlık var. Niyetimiz Akdeniz’i global dünyanın aktörü haline getirmek. Yeni pazarlar yaratmak ve İzmir’in payını büyütmek. Örneğin bir kongre merkezi yapmak istiyoruz. Butik kongre merkezleri de düşünüyoruz. Alaçatı, Foça’da butik merkezler olacak. Turizmi 12 aya çıkarmak gibi hedefimiz var. Bunun yollarından biri kongre turizmi. Bunlar ticari kongreler olmayabilir. Teknoloji vadisi planlıyoruz. İleri teknoloji vadisi düşünüyoruz. Silikon Vadisi’ni bu coğrafyada kurmamız mümkün. Rekabet gücümüzü yüksek teknolojiyle arttırmamız mümkün. Organize tarım bölgeleri planlıyoruz. Seferihisar’da tarım politikamızın temel noktalarından biri tarım ürünlerini sanayi ürünlerine dönüştürmek oldu. İzmir’in insan ve akademik gücüne güveniyoruz, inanıyoruz. İzmir’in mutlaka ikinci bir hub haline gelmesi lazım. Çok üretirseniz yaratıcı şekilde yeni ürünler üretebilirsiniz ama pazarlayamazsanız kıymeti yok. O nedenle liman kadar havaalanının hub haline gelmesi o kadar önemli.”
SOYER, İZMİR’İN MARKALAŞMASI İÇİN ÇALIŞMA SÖZÜ VERDİ
“Çin konsolosluk açtı. İpek Yolu’nun yeni hatları üzerinde çalışıyor. Biz o aksın üzerindeyiz. Büyük bölümünü Pire’ye kaptırdık. İzmir’in bu pastadan pay alması mümkün. Bunun üzerinde çalışmamız lazım. İpek yolu İzmir için yeni umutlar demektir” şeklinde sürdüren CHP İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Tunç Soyer, İzmir’in markalaşması için de çalışacakları sözünü verdi.
İZMİR YEPYENİ BİR HİKAYEYİ YAZMAYA, HAK ETTİĞİ YERE GELMEYE MAHKUM
Tunç Soyer, “İzmir’in markalaşmasını birlikte yapmalıyız. Hepimizin birlikte üstlenmesi gereken bir sorumluluk. Herkesin bu kentin marka değerine kendi uzmanlık alanıyla yapacağı katkı var. Kentin marka gücünü el birliğiyle arttırmalıyız. Sadece fuarlara giderek olmaz. İzmir’in önde gelen sanayici, üretici, kadınlarının içinde olduğu bir platform yaratmalıyız. Tek hedefi marka gücünü bütün dünyaya anlatmak olan bir platform. Bunu büyükşehirin önderliğiyle yapabiliriz. Ancak sizlerin de içinde olması şart. İzmir’i en çok ben seviyorum, en iyisini ben yaparım mantığıyla potansiyelin az bölümü kullanılabilir. Bunu hakim kılarsak hikayeyi yapmak mümkün. İzmir yepyeni bir hikayeyi yazmaya mahkum. Hak ettiği yere çıkmaya mahkum. Siyaseti bu nedenle yapıyorum ben. Yaşam kalitesini hiçbirimizin hak etmediğini ve çok daha fazlasına muktedir olduğumuzu biliyorum. Aynı hissiyatı hepimizin taşımasını diliyorum. Başka türlü değiştiremeyiz. Bunun bir kader olduğunu düşünürüz başka türlü. İzmir’in şu an içinde bulunduğu durum asla takdiri ilahi değil. Takdiri idaridir. Başka bir idare ve İzmir ve Türkiye mümkün” şeklinde konuştu.
SİNEMA-MÜZİK ENDÜSTRİSİNİ İZMİR’E TAŞIYACAĞIZ
Tunç Soyer, İzmir’in sinema ve müzik endüstrisinin merkezi haline geleceğini belirterek, “Bütün sinema, müzik endüstrisini İzmir’e taşıyacağız. İzmir sadece Türkiye’nin değil Akdeniz’in kültür başkenti olabilecek bütün malzemeye sahip. Biz sadece bunun önünü açacağız” dedi.
GÖKDELENLERE KARŞI DEĞİLİM ANCAK…
CHP İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Tunç Soyer, konuşmasının ardından kendisine yöneltilen soruları yanıtladı. Soyer, gökdelenlere karşı olup olmadığı yönündeki soruya karşı olmadığı yanıtını verdi ve hemen ardından bazı çekinceleri olduğunu vurgulayarak, kırmızı çizgilerini şöyle açıkladı:
“Gökdelenlere kategorik olarak karşı değilim. Sağlıklı yapılar olduğunu düşünüyorum. İki çekincem var; tarım alanlarına olmamalı. İkincisi kentin alt yapısı müsait olmalı. Kentin siluetiyle ilgili kaygılarımız var. Sanghay’da gökdelenlerden geçilmez ama olağanüstü bir estetik var. Siz burada orda burada yaptığınız zaman estetik taşımaz. Kentin estetiği çok önemli. Kentin estetiğinin çok önemli olduğunu düşünüyorum. Tabiki gökdelenlere ihtiyacımız var. Ama tarım alanlarından kaçınmak gerekiyor. Altyapının uygun olduğu alanlarda yapılması lazım.”
SOYER, YÖNETİM ANLAYIŞINI ANLATTI, ORKESTRASYONUN ÖNEMİNE VURGU YAPTI
Yönetim anlayışını da anlatan CHP İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Tunç Soyer, şunları söyledi:
“En iyi ben biliyorum. En çok ben seviyorum. En doğrusunu ben yapıyorum. Bunların doğru olmadığını düşünüyorum. Aksine finansmandan şehir planlamasından, mimariden, hukuktan anlamak zorunda bir belediye başkanı. Bütün bunları biliyor olduğumuzu iddia etmemiz çok tehlikeli. Ben bunun farkındayım ve yanlış buluyorum. 40 bin nüfuslu kentten 4,5 milyonluk kenti nasıl yöneteceksin diyorlar. Küçük bir kasabayı yönetmek çok daha zor olabilir. Dayanacağınız ortak akıl, insan malzemesi o kadar sınırlı olabilir ki. İzmir’de ise tam tersi bir durum var. 176 bin üniversite öğrencisi, yüzlerce akademisyeni, meslek odaları var. Bütün mesele orkestrasyonu yapmak. Bunu yapacak kadrolarım var. Ama o kadrolar sizlerle çalışırsa başarılı olur. 10 yıldır yaptığım hiçbir şeyi sadece Seferihisar için yapmadım. Ölçek olsun, izlensin, takip edilsin, başka yerlerde de mümkün olsun diye yaptım. Bu bütçeyle, bu insan malzemesiyle çok gerçekçi projeler yapmak mümkün. Biz gerçekçi vaatler sunmaktan yanayız. Ayakları yere basan ve sürdürülebilir vaatler olmasına özen gösteriyoruz. Büyükşehir belediyesinin 15 yıldır sürdürdüğü ve bir kısmı yarım kalan, bir kısmı proje olarak duran. Biz kaldığı yerden devam edeceğiz. Ama kendi vizyonumu ekleyeceğiz. Özellikle kırsalda üretilen projeler son derece değerli. Biz kaldığı yerden devam edeceğiz. Üzerine ne yapabiliyorsak yeni vizyonumu ekleyerek devam edeceğiz.”
BÜYÜKŞEHİR BELEDİYE MAKİNESİNİN BAŞKA BİR TEMPODA VE HEYECANLA ÇALIŞMAYA BAŞLAMASI LAZIM
Tunç Soyer, kendisine yöneltilen sorular arasında bulunan nasıl bir personelle çalışmak istediği sorusuna, “Kendimi feda ve vakfetmek için hazırım. Büyük heyecan içindeyim. Bunu tek başına yapmama imkan yok. Bunu en başta belediye çalışanlarına aktarmak zorundayım. Genel sekreterinden temizlik işçisine kadar benim emeğin nasıl daha fazla bu kentteki insanların hayatını iyileştirmeye katkım olur. Bu heyecanı taşımayanla işim olmaz. Bu kentin ileriye gitmesinin sırlarından biri o çalışanların bu vicdanlarını, heyecanlarını diriltmek. Bu kentin belediye başkanı ve üst düzey yöneticileri 400 yılla yargılandı ve aklandı. Ama bu hikaye öylesine bir duygu yarattı ki insanlar iş yapmaktan korkar hale geldi. Bu anlaşılabilir bir şey. Bunlar geride kaldı ama büyükşehir belediye makinesinin artık başka bir tempoda, başka bir heyecanla çalışmaya başlaması lazım. Nasıl personel diyorsan, öncelikle bu. Bu heyecanı taşıyan insanları çalıştıracağız” yanıtını verdi.
VATANDAŞ ÇUKUR, KATI ATIK VE KÖRFEZDEN ŞİKAYETÇİ OLABİLİR, BUNLARIN TÜMÜNÜ ÇÖZECEĞİZ
CHP Adayı Tunç Soyer, İzmir’deki ulaşım, çukur, körfezin kokması gibi sorunları bildiğini belirterek, şu açıklamayı yaptı:
“Büyükşehir tamamen kendi kaynaklarıyla ne yaptıysa yaptı. Bu şu demek değil; İzmirli nasılsa bize oy veriyor, yan gel yat. Öyle bir durum yok. İlçe belediyelerinde de büyükşehir belediyesinde de çok başarılı projeler var. Arıtma tesisleri konusunda da kırsalda kalkınma konusunda da. Bu sonuçlar tesadüfen ortaya çıkan sonuçlar değil. İzmir’de demokrasi çukurdan daha fazla anlam ifade ediyor. Tabi ki vatandaş katı atıktan da çukurdan da şikayetçi. Ama bunları çözmeye hazırız ve çözecek tüm enstrümanlarımız da mevcut.”
AZİZ BAŞKANIN KAFASINDA BAŞKA BİRİ VARDI, ONUN İÇİN UĞRAŞTI, SAYGI DUYUYORUM
İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Tunç Soyer, mevcut başkan Aziz Kocaoğlu ile aralarında sorun olup olmadığı yönündeki bir soruyu şöyle yanıtladı:
“On yıldır hiçbir somut sorun yok aramızda Aziz Başkan ile. Ben de onun yerinde olsaydım tercih edeceğim birinin gelmesi için çabalardım. Başka biri vardı aklında, onun için uğraştı. Bunu saygıyla karşılıyorum. Benden daha fazla tercih etitği biri olabilir, uğraşmış olabilir. Ama bizim aramızda bir sorun gerçekten yaşanmadı. Ne bir kırgınlık, ne bir küskünlük, ne bir saygısızlık. Ama onun böyle bir tercihi oldu, ben de ona saygı gösteriyorum.”
İZMİR’DE SADECE GELİNLİK VE MERMER FUARIYLA YETİNMEYECEĞİZ
CHP İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Tunç Soyer, fuarın boş kalmasını istemediğini, gelinlik ve mermer fuarıyla yetinmek istemediklerini vurgulayarak, “Sadece gelinlik ve mermer fuarıyla yetinmemiz mümkün değil. Biz bunu aşmak zorundayız. Biz daha fazlasını hakkediyoruz, bunu hak etmiyoruz dememiz lazım. İleriye gitmemiz için o potansiyeli canlandıracak çalışma yapmamız lazım. Uluslararası organizasyonlara ev sahibi olmamız lazım. Her türlü olanağımız ve fırsat var. Bunları hayata geçirerek çalışmak zorundayız” diye konuştu.
HEPSİYLE ÇALIŞABİLECEĞİMİ DÜŞÜNÜYORUM
“Yerel siyasetle merkezdeki siyaset arasında uçurum var. Merkezde siyaset ayrışma, ötekileştirme üzerine. Yerelde siz herkesi kucaklamak zorundasınız. İçinde yaşadığınız kentin potansiyelini kullanmak istiyorsanız kimseyi dışarıda bırakmamalısınız. Yerel yönetim reformuna ihtiyaç var. Seçilip rozeti çıkardım herkesin başkanıyım demek samimi değil. Bu bakış açısından merkez siyasetin argümanlarından uzak duracağım. Sosyal demokrasi perspektifiyle bakıyorum. Siyasi argümanlar o kadar daraltıldı ki, biz bizi ayıran şeylere mahkum olduk. Oysa bizi birleştiren kuvvetli unsurlar var. Merkez siyaset asla bu kimliği önemsemez. Ama bizim İzmirlilik üzerinden kuracağımız yeni bir İzmir var” diyen Tunç Soyer, çalışacağı başkanlarla ilgili tercihi olup olmadığı sorusuna ise,
“İzmir’in kumaşının ne olduğunu az çok biliyorum. 584 belediye başkan adayı vardı. Ben şahsen hiçbirini tanımıyorum. Nezaketen sordular, üç beş tane tanıdığım vardı söyledim. Onlarla çalışma konusunda beis yok. Üç aşağı beş yukarı aynıyız. O nedenle herhangi biriyle çalışmayı istemek ya da istememek noktasında asla olmadım. Hepsiyle çalışabileceğimi düşünüyorum. Hiç fark etmiyor. Ayrışmalar umurumda değil. Hakikaten hiç ilgilenmiyorum, merak bile etmiyorum. Dışında durmaya devam edeceğim” yanıtını verdi.
JAK ESKİNAZİ: BEKLENTİLERİMİZ VAR
EİB Yönetim Kurulu Başkanı Jak Eskinazi açılış konuşmasını yaptı. Sözlerine “Sayın belediye başkanım” diye başlayan Başkan Jak Eskinazi, İzmir ve Ege Bölgesi’nin ihracat rakamlarını açıkladı, dış ticaret fazlası veren birlik olduklarını söyledi.
ESKİNAZİ BEKLENTİLERİNİ ŞÖYLE SIRALADI
Eskinazi, büyükşehir belediye başkan adaylarından beklentileri olduğunu vurgulayarak, bu beklentileri şöyle sıraladı:
“Marka şehir dediğimiz İzmi7’in sadece bizim değil tüm dünyanın gözünde aynı etkiyi bırakmasını diliyoruz. Akıllı teknolojilerin uygulandığı, hizmetlerin dijital ağlarla entegre olduğu, atık üretmeyen yüzü teknolojiye dönük İzmir istiyoruz. Fikirlerin hayata geçirilmesi için fon kurularak genç girişimcilerin önünün açılmasını istiyoruz. Özel sektör üniversite belediye işbirliği ile yatırımların güçlendirilmesini diliyoruz. Altyapı sorunlarının kalıcı çözülmesini bekliyoruz. Tire, Bayındır, Ödemiş gibi kooperatiflerin ekonomiye kazandırılmasını çalışmalarının artmasını istiyoruz. Hedefe kilitlenerek EXPO, Olimpiyat oyunları gibi kente yatırım getirecek projelere aday olunmasını ve evsahipliği yapılmasını arzuluyoruz. İzmir’in dünyadaki kardeş şehirlerinde stk’larla işbirliği içinde tanıtım faaliyetleri yapılmasını umut ediyoruz.”
ESKİNAZİ: DIŞ TİCARET FAZLASI VEREN BİRLİK OLDUK, DARISI DİĞER BİRLİKLERİN BAŞINA
EİB Başkanı Eskinazi, “Önümüzdeki ay sonunda gerçekleştirilecek olan yerel seçim öncesinde biz de beklenti içerisine girdik. Sayın Soyer’i ağırlıyoruz. Kendisini dinleyip beklentilerimizi doğrudan kendisine aktaracağız. İhracatta yüzde 14’lük artışla 20 milyar 745 milyar dolara çıkarmıştır Ege Bölgesi. İzmir ve Ege Bölgesi Serbest Bölgesi ihracatlarını da eklediğimizde 23 milyar 110 milyona yükselmiştir. TÜİK ve TİM verilerine göre bölgemiz 2018 yılında 5 milyar 544 milyon liralık ihracat fazlası verdi. İhracatın ithalatı karşılama oranı yüzde 137 olmuştur. Bölgemizin dış ticaret hacmi geçen yıl 38 milyar dolar iken, bölgemizdeki illerin tamamı dış ticaret fazlası vermiştir. İhracatın rekortmeni Afyon olmuştur. 2019 yılında dış ticaret fazlası veren ülke hedefini koyduk. Biz bunu başardık. Darısı diğer birliklerimizin başına” diye konuştu.
Yorum Yazın