Tunç Soyer: Konteynerdeki depremzedeleri, İzmirli ailelerle eşleştireceğiz

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, deprem bölgesi Osmaniye’yi dün ziyaret etti. Soyer, genel koordinasyonunu İzmir’in üstlendiği Osmaniye’de daha önce de ziyaret ettiği kooperatiflerin temsilcileriyle bir araya geldi. Soyer, büyükşehrin desteği ile yeniden faaliyete geçen ve üretime başlayan Gökçayır Tarımsal Kooperatifi’ndeki üreticilerle sohbet etti. Ayrıca Yaşar Kemal Tohum Merkezi de açılırken eğitim çalışmalarının ardından burada da üretimin başlayacağı belirtildi. Soyer, fıstık yağının elde edilmesi ve ezme yapılması için İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından makine ve paketleme desteği verilen Yarbaşı Tarımsal Kalkınma Kooperatifi’ni de Yarbaşı Belediye Başkanı Mustafa Kaynar ile gezdi.

“İLK GÜNDE OLDUĞU GİBİ DESTEĞİN SÜRMESİ LAZIM”

Tunç Soyer, Yarbaşı’ndaki ziyareti sırasında; buradaki çalışmalara ve deprem bölgesindeki izlenimleri hakkında ANKA Haber Ajansı’na değerlendirme yaptı. Felaketin ve acının çok büyük olduğunu belirten Soyer, kısa sürede toparlanacak bir tablo da göremediğini dile getirdi. Soyer, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Yani çok geniş bir alana yayılmış. Çok büyük kayıplar yaşanmış ve hâlâ çok büyük acıların yaşanmaya devam ettiği bir bölgeden bahsediyoruz. Maalesef biraz hafıza konusunda unutkan olabiliyoruz ama şimdi asla böyle bir unutkanlığa, asla böyle bir hafıza kaybına yer vermememiz lazım. İlk günlerde büyük bir hassasiyetle herkesin el uzattığı bölgeye hiç kimsenin elini çekmemesi ve aynen başından beri, ilk günden itibaren olduğu gibi desteğini sürdürmesi lazım. Buna çok ihtiyaç var. Çünkü bu kısa sürede sarılmayacak bu yaralar.”

“ÜRETİME TEKRAR DÖNMELERİNE İMKN VERECEK ÇARELER ÜRETMEK LAZIM”

Bölgede üretim durduğuna dikkat çeken Soyer, şunları söyledi:

“Mesele sadece insanların başını sokacak bir konteyner, bir çadır bulmasından ibaret değil. Hayat devam ediyor. Hayatlarını sürdürecek, üretime tekrar dönmelerine imkân verecek çareler üretmek lazım. Onun için buradayız. Yarbaşı Belediye Başkanımızla beraber tarımsal üretimi nasıl daha fazla destekleriz, nasıl daha fazla tarımsal üretimi zenginleştiririz; onun arayışı içindeyiz. Buranın çok kıymetli bir ürünü var. Fıstık, yer fıstığı. Belki de Türkiye’deki toplam üretim kapasitesinin önemli bir bölümü -yüzde 80’ler civarında muhtemelen- bu bölgeden çıkıyor. Dolayısıyla bizim burada fıstığın katma değerini büyütecek, ezmesiydi, yağıydı, cipsiydi, artık neyse o ürünler, ürün çeşitliliğini sağlamamız gerekiyor ve pazar ağını geliştirmemiz gerekiyor. O nedenle profesyonel destekler alacağız. Marka, ambalaj tasarımından, paketleme tesisinden bütün bunları başkanla da bir istişare ederek güçlendirmeye gayret ediyoruz.”

“TARIMSAL ÜRETİMİ GÜÇLENDİRMEZSEK TÜRKİYE’NİN BATISI DA KAYBEDECEK”

Tarımsal üretimin önemine vurgu yapan Soyer, şöyle konuştu:

“Özetle şunu söyleyeyim. Biz eğer tarımsal üretime destek olmazsak, onun önünü açmazsak, tarımsal üretimi güçlendirecek çalışmalar yapmazsak sadece burası değil, Türkiye’nin batısı da kaybedecek. Çünkü burada üretimin durması demek, topyekûn yoksullaşmamız, topyekûn kaybetmemiz demek. O nedenle biz İzmir Büyükşehir Belediyesi olarak gücümüz yettiğince, kendi yerel yönetimimizin kurumsal kapasitesi çerçevesinde destek vermeye devam edeceğiz.”

“DEVLETİMİZİN KONTEYNER KONUSUNDA ÇOK DAHA ÜRETKEN OLMASI GEREKİYOR”

Depremzedelerden kendilerine en çok barınma talebi geldiğini anlatan Soyer, şöyle devam etti:

“Konteyner talebi geliyor. Biz sabah (dün) Maraş’ta, Narlı’daydık. Orada 120 konteyneri, tamamlanmış, mobilyaları yerleştirilmiş, altyapısı bitmiş vaziyette pazartesi gününden itibaren depremzedelere teslim edecek hâle getirmiş arkadaşlar. Yerinde gördük ve çok da güzel bir tesis olmuş. Biz yaptık. Arkadaşlarımız burada olağanüstü bir tempoda çalıştılar ve tamamladılar. Yani elektriği, temiz suyu, şofbeyi, karyolası, dolabı, paspası, halısı, çarşafı, her şeyi tamamlanmış konutları pazartesi gününden itibaren teslim edecekler. Bu mekânda kurduğunuz konteyner kenti 232 konteynere çıkartacağız önümüzdeki ay içinde. Özetle en büyük ihtiyaç tabii ki şu anda konteyner kentler. Devletimizin bu konuda çok daha aktif ve çok daha üretken olması gerekiyor. Öncelik meselesi bu, önceliğin ortaya konması lazım ki bütün diğer tercihler, politikalar ona göre şekillensin.”

“ÜZERİMİZE DÜŞEN NE VARSA YAPMAYA DEVAM EDECEĞİZ”

Depremzedelerle ilgili yeni projesini de ilk kez açıklayan Soyer, şu bilgileri aktardı:

“İzmir’e dönünce yapacağımız işlerden biri de burada konteynerlere yerleştirdiğimiz vatandaşları İzmirlilerle buluşturmak olacak. Yani her depremzede konteynerliyi bir İzmirli aileyle eşleştirmek istiyoruz. Yani o ailenin eğitim, sağlık sorunu olabilir, istihdam sorunu olabilir; her ne sorunu varsa bir İzmirli aile ona sahip çıksın istiyoruz. Onun duyurusunu ve tanıtımını yapacağız. Yani kısacası başını sokacak bir konteyner vermekle bitmiyor iş. O hayatın devamındaki desteği sağlamak gerekiyor. Üretiminin tekrar sağlanması gerekiyor. Hayatın tekrar kurulması gerekiyor. Biz de bu anlamda üzerimize düşen ne varsa yapmaya devam edeceğiz.”