Turizmde serbest bölge uyarısı
YAŞAR Üniversitesi Turizm Rehberliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Orhan İçöz, dünyada çok yaygın olmayan turizmde serbest bölge uygulamasının etkilerine değinip, sağlık ya da tıp turizmi gibi yalnızca özel alanlarda serbest bölge oluşturulmasının daha olumlu etkiler yaratacağını söyledi.
- Ege Postası
- 14.10.2015 - 11:06
DIŞARIYA AÇIK, İÇERİ KAPALI
Turizm serbest bölgesi fikrinin, değişik türdeki serbest bölge oluşumları arasında en çok 'serbest üretim bölgesi' anlayışına uyduğunu ve dünyada Türkmenistan'daki Avaza Serbest Turizm Bölgesi dışında başarıya ulaşmış bir örneğinin bulunmadığını belirten Prof. Dr. Orhan İçöz, “Turizm serbest bölgeleri dünyada yaygın bir uygulama değildir. Bu konuda en belirgin örnek Avaza Serbest Turizm Bölgesidir. Belli bir turizm türü için serbest bölge örneği de 2012 yılında Dubai'de kurulmuş olan Sağlık Turizmi Serbest Bölgesidir. Bu iki örnek dışında başarılı ya da ön plana çıkmış bir Turizm Serbest Bölgesine rastlanmamıştır" bilgisini verdi.
VERGİ KAYIPLARI YAŞANIR
Turizm serbest bölgesi projesinin ardında yatan temel nedenin gelir düzeyi yüksek turistleri ülkeye ya da en azından bir bölgeye çekerek turizm gelirlerini artırmak olsa da devletin turizmden elde ettiği gelir vergisi ve dolaylı vergilerde önemli kayıpların yaşanabileceğine dikkat çeken İçöz, “Turizmde serbest bölge düşüncesi turizmin sınırlandırılması yani lokalize edilmesi gibi bir soruna yol açabilir. Oysaki turizm doğası gereği sürekli yer değiştirmeyi gerektiren bir faaliyettir. Aynı nedenle turistlerin yöre halkı ile teması olmayacak ve bir anlamda turistler tecrit edilecektir. Bu da turizmin sosyo-kültürel etkileşim fonksiyonunu yok edecektir. Turistlerin lokalize olmaları diğer bölgelerdeki turizmle doğrudan ya da dolaylı olarak ilgili işletmeler ve esnaf için potansiyel satış ve gelir kaybına neden olacaktır. Bu durum turizmde ekonomik gücün birkaç büyük firma eline geçmesine ve bir anlamda tekelleşmeye neden olacaktır. Ayrıca devletin turizmden elde ettiği gelir vergisi ve dolaylı vergilerde önemli kayıplar yaşanabilecektir. Yabancı firmaların kar transfer kolaylıkları nedeni ile de devlet gelirlerinde kayıplar yaşanacaktır" diye konuştu.
KENDİ ÜLKENİZDE PASAPORTLA GİRECEKSİNİZ
Turizmde serbest bölge projesinin ya da düşüncesinin toplumda yaratacağı negatif etkileri de iyi değerlendirmek gerektiğini söyleyen Prof. Dr. İçöz, “Öncelikle vatandaşların kendi ülkelerindeki bir bölgeye pasaportla girmeleri negatif etki yaratacaktır. Turizm serbest bölgeleri göründüğü kadarı ile sadece ölçülebilir kazançlar konusundaki hedefleri gözetmektedir. Oysaki toplumda yaratacağı negatif etkiler de iyi değerlendirilmelidir. Bu konuda Dubai örneğinde görüldüğü üzere sağlık turizmi ya da tıp turizmi gibi çok özel alanlarda serbest bölgeler oluşturularak, Türkiye'nin bu alanlardaki potansiyelini değerlendirmek daha doğru olabilir. Bu özel alanların bile tartışmaya açılması ve en uygun kararın verilmesi doğru olacaktır. Bu bölgeler iyi yönetilmediğinde insan ve mal kaçakçılığı konusunda sıkıntılar ortaya çıkabilecektir. Turizmde serbest bölge yapılanmalarında en önemli tehlike kumarhanelerin durumudur. Bu işletmelere izin verildiği takdirde daha önce yaşanan olumsuz deneyimler tekrarlanabilecektir" dedi.
Yorum Yazın