Türkiye, Rusya’ya uygulanan yaptırımlara neden katılmadı
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Türkiye’nin Rusya’ya uygulanan yaptırımlara katılmama gerekçesini, “Arabulucu rolündeyken bu doğru olur mu? Bu şartlarda yaptırımlara katılmak doğru olmaz. Türkiye'den başka bu rolü oynayabilen bir ülke var mı şu anda? Yok” diye açıkladı.
- Ege Postası
- 21.04.2022 - 09:00
Mevlüt Çavuşoğlu, CNN Türk’te bugün yayınlanan Tarafsız Bölge programında Ahmet Hakan’ın sorularını yanıtladı. Çavuşoğlu, Türkiye’deki göçmen sorununa ilişkin özetle şunları söyledi:
"MÜLTECİ MESELESİ SİYASETE ALET EDİLMEMELİ"
"Düzenli-düzensiz göçmen sayısı 5 milyona yakın. Güvenli ve gönüllü geri dönüşler olmalı. Mülteci meselesini siyasete alet etmemek gerek. Geri dönüşleri insan haklarına saygılı, yasalarımıza uygun şekilde olmalı. Göndereceğimiz mültecilerin can güvenliklerini garanti altına almamız lazım.
Geçen sene yurt dışına gönderdiğimiz göçmen sayısı 100 binlerde. Bu yıl üç ayda 21 binlere ulaştı. Afganistan'a dahi 9 bin 700 göçmen gönderdik. Avrupa'ya geçmek için Türkiye'yi transit olarak kullanmak istiyorlar. Buraya geldiğinde mümkün olmadığını görerek geri dönmek istiyorlar. Gönderdiğimiz göçmenler gönüllü olarak geri döndü.”
"MAYINLARDAN DOLAYI GEMİLERİMİZ ORADAN ÇIKAMIYOR"
Mevlüt Çavuşoğlu, mayınlar nedeniyle Karadeniz’de mahsur kalan Türk gemilerine ilişkin de “Mayınlardan dolayı gemiler oradan çıkamıyor. Güvenli bir koridor gerekiyor. Bizim, Karadeniz'de Türkiye'ye ürün getiren 22 gemimiz var. Bu konuda iki taraf arasında bir mutabakat sağlanamadı” dedi.
"RUSYA'NIN KİEV'E KADAR SALDIRACAĞINI DÜŞÜNMEDİK"
Çavuşoğlu, Rusya-Ukrayna savaşına hakkında da şöyle konuştu:
“Ruslar 'Biz hiçbir şekilde saldırmayacağız' diyorlardı, ABD ‘Savaş başlayacak’ diyordu. Savaş, öncesinde tüm dünya için beklenmeyen bir durumdu. Savaşın başladığı gün ben Kazakistan'a gitmiştim. Savaşın başladığı sabah hemen taslak bir açıklama hazırladık. Tahliye etmemiz gereken vatandaşlarımız vardı Ukrayna'da.
Biz, Rusya'nın saldırırsa Donbas bölgesine saldıracağını düşündük. Rusya'nın Kiev'e kadar saldıracağını düşünmedik. Avrupalılar da düşünemedi.
"ARABAULUCU ROLÜNDEYKEN YAPTIRIMLARA KATILMAK DOĞRU OLMAZ"
Mevlüt Çavuşoğlu, Rusya’ya uygulanan yaptırımlara Türkiye’nin neden katılmadığını da şöyle açıkladı:
“Bağlayıcı kararlar BM'nin aldığı kararlardır. Türkiye de bu kararlara her zaman uymuştur. Yaptırımlara neden katılmadığımızı anladıklarını söylüyorlar. İki tarafla da diplomatik temaslarımızı sürdürmemiz burada önemli nokta. Türkiye'ye burada ihtiyaç var. İki tarafın da güvendiği bir ülke konumundayız.
Arabulucu rolündeyken bu doğru olur mu? Bu şartlarda yaptırımlara katılmak doğru olmaz. Türkiye'den başka bu rolü oynayabilen bir ülke var mı şu anda? Yok.
"NATO'NUN 5. MADDESİ BENZERİ BİR GARANTÖRLÜĞE ONAY VERMEDİK"
Mevlüt Çavuşoğlu, Rusya ile Ukrayna arasındaki müzakerelerde Ukrayna tarafının NATO'nun 5. maddesine benzer bir garanti talebi olduğunu anımsatarak şöyle konuştu:
“NATO'nun 5. maddesi benzeri bir garantörlüğe onay veren hiçbir ülke yok. ABD, İngiltere ve Kanada da bunu kabul etmiyor. Türkiye de bunu kabul etmiyor tabii ki. Prensip olarak bu garantörlüğe kimse karşı çıkmıyor. Ama bu garantörlüğün maddeleri net değil. Zelenski'nin NATO'nun 5. madde gibi bir talebine kimse yanaşmıyor.”
"TÜRKİYE'YE BAKIŞ OLUMLU YÖNDE DEĞİŞTİ"
Çavuşoğlu, son dönemde uluslararası arenada Türkiye’ye yönelik bakış açısının olumlu yönde değiştiğini belirterek şunları söyledi:
“Türkiye'ye yönelik bakışta olumlu yönde değişimler yaşanmaya başladı. Pandemi döneminde Türkiye'nin sağlık sisteminin sağlam olması, güvenilir bir tedarikçi olması dünyaya Türkiye'nin değerini gösterdi. Tüm dünyada herkes, Türkiye'nin Ukrayna savaşına karşı ilkeli ve güvenilir bir aktör olduğunu gördü. Bazı olumsuz bakışlar da değişti. SİHA'lar Karabağ'da katildi, Ukrayna'da melek oldu.
Avrupa Birliği somut adımlar attı, Gümrük Birliği müzakerelerinin tekrardan başlaması, yüksek istişarelerin başlatılması gibi. Avrupa Birliği'ne üye olma sürecinde bir beklentimiz yok. Bunu kendileri de söylüyorlar. ABD ile emareler var ama somut adımları görmemiz lazım."
Yorum Yazın