Dolar 34,5424
%0.18
Euro 36,0063
%-0.62
Altın 3.005,890
%1.48
Bist-100 9.550,00
%1.94

Pzt

-8°

Sal

-12°

Çar

-3°
Türkiye'yi buluşturdu

Türkiye'yi buluşturdu

Büyük önder Atatürk, vefatının 77’nci yıldönümünde törenlerle anılırken, yurdun dört bir yanından vatandaşlar Anıtkabir’e koştu. Atatürk’ün öldüğü saat olan 9.05’te tüm yurtta hayat durdu, sirenler çalındı, genci yaşlısı Ata’sı için saygı duruşuna geçti. Devletin zirvesinin katıldığı törenlerin ardından Anıtkabir halka açıldı. Vatandaşlar bayraklar, posterler, çiçeklerle Atatürk’ün mozolesine koşup dua ederken, zaman zaman izdiham yaşandı.

  • Ege Postası
  • 11.11.2015 - 10:50
ATATÜRK, ölümünün 77’nci yılında, tüm yurtta anıldı. Saat 9.05’te sirenler çaldı. Yayaların yanı sıra araçlarından inen sürücüler de saygı duruşunda bulundu. Ulu Önder’in yaşama veda ettiği Dolmabahçe Sarayı’ndaki odada ziyaretçi kuyrukları oluştu. İstanbul’da Kadıköy ve Maltepe Belediyeleri organizasyonuyla, Fenerbahçe Orduevi ile Küçükyalı Sahili Yürüyüş Yolu arasında, binlerce kişinin katılımıyla, ‘ATA’ya saygı zinciri’ oluşturuldu. Dolmabahçe’de dev bayrakla yürüyüş yapıldı. ‘Derinlere Saygı Dalış’ grubuna üye dalgıçlar da Küçükyalı sahilde ‘ATA’ya Saygı Dalışı’ gerçekleştirdi. Zonguldak’ta bir maden ocağının işçileri saatler 9.05’i gösterdiğinde  saygı duruşunda bulundu. Uşak’ta 15.5 metrekare büyüklüğünde bir panoya 50 bin karanfil kullanılarak yapılan Türk bayrağı büyük ilgi çekti.  

BARİYER KALKSIN
ATATÜRK’ün ölümünün 77’nci yılında, Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu’nca ATO Congresium’da anma töreni düzenlendi. Törene Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Meclis Başkanı İsmet Yılmaz, Başbakan Ahmet Davutoğlu, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar, Başbakan Yardımcısı Tuğrul Türkeş, bakanlar, kuvvet komutanları ile Atatürk Kültür Dil ve Tarih Kurumu Başkanı Prof. Dr. Derya Örs katıldı. Erdoğan, törende özetle şunları söyledi:

BU DERECE ZAYIF BİR TARİH BİLİNCİ 
“Vatanımızı yani bugün üzerinde yaşadığımız toprakları çok ağır bedeller karşılığında kurtarabildik, ama hamdolsun kurtarabildik. Vatansızlığın ne anlama geldiğini Türkiye’nin yakın çevresinde yaşanan hadiseler insanlara çok çarpıcı şekilde gösterdi. Bugün de vatanımızı korumak için bedel ödemeye devam ediyoruz. Cumhuriyet’i savunurken ne Osmanlı’yı ne Selçuklu’yu bir kenara koyamayız, reddedemeyiz. Bizim gücümüz zaten buradan geliyor. Biz, bir kabile devleti değiliz, biz asil bir ecdadın devamı olan bir devletiz. Cumhuriyetimizin kuruluş yıldönümüyle birlikte bu topraklardaki devlet varlığımızın yıldönümlerini de coşkuyla kutlamalıyız. Maalesef bugün özel bir tarih okuması yapmamış herhangi birisi neredeyse Anadolu’ya Cumhuriyet’le birlikte geldiğimizi sanır. Bu derece zayıf bir tarih bilincinin olduğunu da üzüntüyle müşahede ediyoruz. Artık tarihimizle, milletimizle, medeniyetimizle ilgili bariyerleri kaldırma zamanı gelmiştir, bunu böyle bilin. Demokrasi, insan hakları, hukuk devleti ilkeleri konusunda da en küçük bir şüphe, en küçük bir tehdit sözkonusu değildir, yoktur. Bu konuda geriye gidiş sözkonusu olamaz.Cumhuriyetin ilk dönemindeki hassasiyetleri ve endişeleri anlıyorum. Bu endişelerin ürünü olan pek çok uygulamanın Cumhuriyet’in benimsenmesi ve güçlenmesi sürecini uzattığını da kabul etmek durumundayız. Ama artık bunları geride bırakmamız gerekiyor. Türkiye Cumhuriyeti 92 yıllık tarihinin en büyük başarılarını son 13 yılda hayata geçirmiştir. Peki bu dönemde Cumhuriyetimiz en küçük bir kayıp yaşadı m? Bunu birileri bize ispatlasın, görelim. Böyle bir tehdide maruz kaldı m? Öyleyse artık rejim endişelerini gündemimizden çıkarmalıyız. Bunları konuşarak birbirimizi yormaya gerek yok. Artık geleceğe kilitlenme zamanıdır. Bunu başarmalıyız. Uzun yıllar boyunca bu endişeyi kendisine siper ederek ülkenin ve milletin adeta kanını, iliğini sömüren, milleti tahkir ederek vesayet düzenlerini sürdürmek isteyenlerin foyası ortaya çıktı. Gelin, tarihimizle, medeniyetimizle, kültürümüzle yeniden barışalım. Anadolu’da kurulan tüm devletlerin kuruluş yıldönümlerini, önemli isimlerini, olaylarını yeni nesillere en güzel şekilde anlatılması gerekir. Tarihçilerle, eğitimcilerle, kültür adamlarıyla bu konuların enine boyuna konuşulup tartışılarak millete mal olmuş bir devlet politikasının ortaya konulması gerekir.

NİHAİ KARARI MİLLETE BIRAKALIM
Bunun Gazi Mustafa Kemal’in arzusu olduğundan da şüphe duymuyorum. Ne diyor Gazi, ‘İdarei maslahatçılar esaslı inkılap yapamaz’. Öyleyse artık idarei maslahatçılığı bir kenara bırakalım. 1 Kasım seçimleri Türkiye’nin önünde 4 yıllık bir istikrar ve güven dönemi açtı. Bu dönemi yeni anayasa başta olmak üzere ülkemizin ve milletimizin ihtiyaçlarını en ileri düzeyde karşılayacak reformların hayata geçirildiği bir dönem haline getirelim. Hiçbir şeyi konuşmaktan, tartışmaktan çekinmeyelim. Bu ülkenin siyasetçileri, yöneticileri olarak bizler üzerimize düşeni yapalım, nihai kararı milletimize bırakalım.”

1 KASIM EN BÜYÜK TEMİNATIMIZ
Davutoğlu da törende özetle şunları söyledi: “1 Kasım seçimleri yüzde 85 katılımla, aslında millet iradesinin ne yönde tecelli edeceği yönünde bugün tek doğrudan kaynağın milletin kendisi olduğunu bir kez daha ortaya koymuştur. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün belki de en önemli vasıflarından birisi, o dönem bir imparatorluk nesli olarak Cumhuriyet’in önünü açarken tarihin akışını doğru okumasındadır. Bugün itibarıyla tarihin doğru okunması demek; etrafımızdaki ateş çemberi içinde, dünyadaki büyük ekonomik kriz ortamında, doğru bir şekilde tarihi okuyup Türkiye Cumhuriyeti Devletini ve onun sahibi olan aziz milletimizi tarihimizin öznesi haline getirmek demektir. Biz de buradan yeni bir seçimin sonrasında bütün milletimize seslenerek diyoruz ki; tarihin akışını doğru okuyacağız, Türkiye Cumhuriyeti devletini bu akışın öznesi, öncüsü ve lideri kılacağız. Bizim için mesele sadece varoluş meselesi değil, aynı zamanda güç ve kudretle, izzetle yükselme meselesidir. G-20 Zirvesi’nde 100 yıl önce bitti zannedilen bir milletin 100 yıl sonra dünyanın en büyük ekonomilerine ev sahipliği yapması işte muasır medeniyetleri aşma çabasının bugün gerçeğe dönüştüğünü ortaya koyuyor.  1 Kasım’da milletin bize gösterdiği teveccüh, istikbalimizin azim ve kararlığının en büyük teminatıdır.” 

Dahili ve harici bedhahlara rağmen
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Anıtkabir Özel Defteri’ne şunları yazdı:

“Aziz Atatürk, Kurtuluş Savaşımızın Başkomutanı ve Cumhuriyetimizin banisi olarak vefatınızın 77. yıldönümünde şahsınızı bir kez daha hürmetle yad ediyoruz. Cumhuriyetimizin ilanının 92. yıldönümünü geride bıraktığımız bu dönemde, bize işaret ettiğiniz ‘muasır medeniyetler seviyesinin üzerine çıkma’ hedefi doğrultusunda tüm gücümüzle çalışmayı sürdürüyoruz. ‘Dahili ve harici bedhahlara’ rağmen Cumhuriyetimizin 100. kuruluş yıldönümü olan 2023 yılı için belirlediğimiz hedeflere ulaşarak vasiyetinizi yerine getirmiş olacağız. Bu vesileyle şahsınız ve silah arkadaşlarınızla birlikte tüm şehitlerimize Allah’tan rahmet diliyor, gazilerimize şükranlarımızı sunuyoruz.  Türkiye Cumhuriyeti, inşallah ilelebet payidar kalacaktır. Ruhun şad olsun.” 

Başkent selfie’si 
TÜRKİYE Cumhuriyeti’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk, ölümünün  77’nci yılında dün Anıtkabir’de devlet töreniyle, tüm yurtta da çeşitli etkinliklerle özlemle anıldı. Anıtkabir’deki tören, saat 8.55’te devlet erkanının Aslanlı Yol’da yürüyüşüyle başladı. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan başkanlığındaki kortejde, TBMM Başkanı İsmet Yılmaz, Başbakan Ahmet Davutoğlu, Anayasa Mahkemesi Başkanı Zühtü Arslan, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Başbakan Yardımcıları Tuğrul Türkeş ve Cevdet Yılmaz, yüksek yargı organlarının başkanları, bakanlar, kuvvet komutanları, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, siyasi partilerin temsilcileri ve bürokratlar yer aldı.Devlet töreninin ardından Anıtkabir halkın ziyaretine açıldı. Türkiye’nin çeşitli yerlerinden gelen her yaştan binlerce kişi Anıtkabir’e akın etti. Ellerinde Türk bayrakları, Atatürk posterleri ve çiçeklerle Anıtkabir’e koşanlar, Atatürk’ün mozolesinin başında dua edip saygı duruşunda bulundu. Mozolenin başında zaman zaman izdiham olunca Anıtkabir görevlileri vatandaşları uyardı. Bu sırada bazı vatandaşların gözyaşlarına hâkim olamadığı, bazılarının ise mozoleyi öptüğü görüldü. Askerler dahil birçok ziyaretçi, Anıtkabir avlusunda selfie de çekti. Bazı gruplar ise “Her Türk asker doğar”, “Ne mutlu Türküm diyene”, “Vatan sana canım feda”, “Mustafa Kemal’in askerleriyiz” ve “Genciz, güçlüyüz, Atatürkçüyüz” sloganları attılar.

Koç Holding Yönetim Kurulu üyesi Ali Koç başkanlığındaki 1907 Üniversiteli Fenerbahçeliler Birliği (ÜNİFEB) üyeleri de dün Anıtkabir’i ziyaret edenler arasında yer aldılar. Sarı-lacivert forma ve eşofmanlarıyla Ata’nın huzuruna çıkan Fenerbahçeliler, mozoleye çiçekler bıraktılar.

Yorum Yazın

Yukarıdaki alan boş bırakılamaz

Yorum yazma kurallarını okudum ve kabul ediyorum.

Yukarıdaki alan boş bırakılamaz
Yukarıdaki alan boş bırakılamaz
Yorumlar
Yeniden eskiye
Eskiden yeniye
Öne çıkanlar

Bu habere hiç yorum yapılmamış... İlk yorum yapan sen ol.