Anasayfa
Yerel Politika
Türsen Radyo Ege Postası’nda ses getirecek açıklamalar yaptı!

Türsen Radyo Ege Postası’nda ses getirecek açıklamalar yaptı!

Seçimlerden sonra sosyal medyada yaptığı parti içi açıklamalarla gündeme oturan Karşıyaka eski belediye başkanı Cihan Türsen Radyo Egepostası’na konuk oldu. Türsen, “ CHP’nin içinde demokrasiyi savunacaklar var. Lütfen biraz beklesinler. CHP artık patronlar tarafından değil örgüt tarafından yönetilecek. Güvercin dönemleri geçti.Kararlıyız. Şahiniz.Konuşan CHP Türkiye’ye faydalı olacak. CHP değişirse Türkiye değişir”dedi. Türsen yaptığı açıklamalar nedeniyle disiplin kaygısı taşımadığının altını çizdi,“Hukuka uygun işler söylemler yapıyorum. Disiplini erk olarak kullanırsanız işimiz iştir” dedi

Ege Postası
10.05.2014 - 11:37

EGE POSTASI - Karşıyaka eski belediye başkanı Cihan Türsen Radyo Egepostası’nda Ege Postası ile Gündem programında Mithat Umutoğulları ve Adem Nakçı’nın konuğu oldu. Yerel seçimlerin ardından seçim sonuçları ve parti içi uygulamalara yönelik sosyal medyada yaptığı açıklamalarla gündem yaratan Türsen, bu kez canlı yayında çarpıcı yorumlar yaptı.

Türsen şunları söyledi;

Aday adaylığı sürecinde zorlandık. Belediye başkanı aday adayı, il başkanı aday adayı. Her ikisi de önemli otoriteye sahip. Siz bu olanakların karşısında düz üye yapısıyla mücadele veriyorsunuz. Belediyeyi eleştirmenizi Genel Merkez yasaklamış. İl başkanının aday adalığı başvurusu yok ama eleştiremiyorsunuz. Bu yüzden çok zorlandık. Belediye başkanının afişleri boy boy yer aldı ama bizim afişlerimize para cezası kesildi. Adil değildi süreç ama adil olsa ne olacaktı sonunda hepimiz gördü ne olduğunu.

·         Bir yere talipseniz il başkanı ilçe başkanı olmayacaksınız. Tüzükte yer almalı bu. Haksız rekabet yaratıyor. Ben belediye başkanı olacağım diye il başkanı olunmaz. Bu değişimi başlatmamız gerek. İlçe başkanlıkları il başkanlıkları basamak olarak görülmemeli. İl başkanlığı en onurlu görevlerden biri.İl başkanının talebini haklı olarak görmedim.Karşıyaka’yı istemesi il başkanlığına gölge düşürdü.

·         Parti program karmaşası içinde. Tüzüğü temin etmek için çok çaba sarf etmelisiniz. CHP parti program dışında güncel gelişmelere kendini kaptırıyor. Cemaate karşıydık sıcak bakar bir noktaya geldik. Oya talip olmak başka bir şey cemaate yakınlaşma başka bir şey.

·         Siyaset binlerce yıldır var. CHP yüzyılını doldurma hazırlığında biz hala siyasetin A,B, C’sindeyiz. Kadın kotası uygulanmadı diyoruz. Tık yok. Belediye meclis üyelerini belediye saraylarında belirleyemezsiniz diyoruz. Tık yok. Böyle olursa Genel Başkanınız Büyükşehir Başkanını, Büyükşehir başkanı il başkanını belirler.Eğilimden çıkmış listede yok. Eğilimden çıkmamış merkez atamayla yazılıyor. Söyleyince partiye zarar veriyorsun diyorlar.

·         Disiplin kaygım olmadı. Hukuka uygun işler yapıyorum. Disiplin kurulu kararlarının ne kadarının YDK’dan döndüğüne bakmak lazım. İl disiplin tarafından atılan iki isim YDK’dan geri döndü. Disiplini erk olarak kullanırsanız işimiz iştir.

·         CHP’nin içinde demokrasiyi savunacaklar var. Lütfen biraz beklesinler. CHP artık patronlar tarafından değil örgüt tarafından yönetilecek. Karalıyız. Şahiniz. Güvercin dönemleri geçti. Konuşan CHP Türkiye’ye faydalı olacak. CHP değişirse Türkiye değişir.

·         Karşıyaka gibi 35,5 simgesi olan, farklılığını ortaya koymuş bir kente dışarıdan kim olursa olsun, emeği ne kadar olursa olsun bir belediye başkanını atamak partiye ve kente yapılmış en büyük haksızlıktır. CHP Kaymakam, nüfus müdürü atar gibi atama yaptı.Akpınar’ın seçmenden oy almışlığı ona meşruiyet kazandırmaz.Seçmen laikliğe demokrasiye oy vermiştir. Akpınar’ın kendi meşruiyetini kendi kazanması gerek. Belediyecilikte yapacağı hamlelerle, Karşıyakalılarla kucaklaşma sürecini izleyeceğiz ve şimdi oldu deyip çiçeğimizi alıp gideceğiz.

·         Yaşadıklarımız tanımlayabilmek mümkün değil. Son 15 yılın yansımalarını yaşıyoruz. CHP’nin kuruluşundaki o değerli süreç eriyor. Mustafa Kemal’in mirasçısı mı olacağız, miras yedicisi mi olacağız. Kişisel beklentiler uğruna Atatürk’ün mirasına zarar veriliyor. Kendimize gelmek zorundayız. Bunun yolu hukuktur. Bunu da tüzükte yapacağımız düzenlemelerle yapabiliriz.

·         Danışmaya katılmadım. Bir siyasi parti danışma kurulunu ilçe binasında veya kendi bağımsızlılığına gölge düşürmeyecek yerlerde yapmalı. CHP’de parti başkanları ile belediye başkanları arasında denge değişti. Bu büyük bir sorun. Belediye başkanı ilçeye gideceğine ilçe ve il başkanını belediye binalarına çağırıyorlar. Bazı ilçelerde ilçe yöneticileri arasında belediye çalışanları var. Hal böyle olunca karşılıklı tasarruf zor olur.Danışma kurulu için hatalı yer seçimi yapılsa gam yemem. Hata olup olmadığını idrak edemeyen yöneticiler var. Belediye de bu yönde hatalı. İzin vermemeliydi. Bir başka parti ‘belediye salonunda biz de yapacağız” derse ne cevap vereceksiniz. Eyyy CHP’li yöneticiler açın okuyun tüzüğü…İlçe kongresi iki yılda bir toplanır. En fazla bir yıl uzatılabilir. Yılda bir kez seçimsiz olarak da ilçe kongresi toplanır ancak neden toplanmıyor.

·         Partililik görevlerimi yerine getiriyorum. İzmir’de partim için sarı ışık yanıyorsa, AKP’nin İzmir’de yüzde 36 oya ulaşmışsa kenarda durmam. Kişisel hırsları dolaba kaldıralım. Önce parti içi demokrasi….Pek çok kişi gibi ben de Ankara’ya gittim. Koridorlarda bekledim. Sosyal demokraside böyle bir şey yok.

·         Genel merkezin tercih hakkını kullanamayacağı mutlak bir önseçimle adaylar belirlenmeli.Üye sisteminin yeniden gözden geçirilmesi gerek. Parti üyesi olduğunu bilmeyenler var. Çarşaf liste uygulamasına geçilmeli.CHP milletvekilleri seçimine yeni yönetimlerle gidilmeli. Cumhurbaşkanlığı seçimlerinden sonra kongre takvimi başlatılmalı.

·         CHP’nin CHP gibi olmasını istiyorum.Partinin kuruluş değerleri ve felsefesine, kurucuların demokratlıklarına uygun düşünce ve eylem gerçekleştirilmeli.

·         İmza hareketinin içinde değilim. Seçimlerden 40 gün geçti. Bu süreçte etik istifaları olmalıydı. Genel Merkezinde bir müdahalesi olmalıydı. 301 sayısı demokratik değil. Rakam çok yüksek. Bazı delegelerle konuştum. Bu konuda bir eğilim olmadığını gördüm.