Tütüncüoğlu, "Demokrasi nerede'" diye sordu
Kocaoğlu'nun 'istifa resti"ni değerlendiren Başkan Tütüncüoğlu, "İddialar doğruysa, tek bir adamın lafı İzmirliden, halktan, ilçe örgütlerinden, MYK'dan, PM'den üstünse, savunduğumuz demokrasi nered? Aziz Bey'in karşı durduklarımızdan, Başbakan'dan ne farkı kalacak'" dedi
- Ege Postası
- 11.02.2014 - 15:47
İZMİR- CHP Genel Merkezi'nde yapılan Merkez Yönetim Kurulu'nun (MYK) adını seçtiği ve Parti Meclisi'ne (PM) gönderildiği belirtilen Çeşme Belediye Başkanı Faik Tütüncüoğlu, aday değişim sürecini değerlendirdi. İzmir milletvekillerinin de aralarında bulunduğu onlarca kişi tarafından kendisinin 'PM'ye geçtiği belirtilmiş olmasına rağmen ve sonradan yapılan "gece yarısı operasyonu" müdahalesiyle listenin seçime 50 gün kala İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu'nun partiyi zerre kadar düşünmeyerek 'istifa' tehdidiyle değiştirdiği iddialarına rağmen konuşmama kararı aldığını belirten Tütüncüoğlu, "Kocaoğlu partiyi hiçe sayarak listesi geçmediği için 'istifa resti' çektiği iddialarına ve aday gösterilmeyenleri kendisinin yapmadığını yapmaya davet etmesine rağmen; yıllardır bayrağı altında mücadele ettiğim partim için susma kararı almıştım. Fakat yaptığı açıklamada doğrudan benim adımı geçirerek cevap hakkımı zorunlu kıldı ve bu yüzden açıklama yapma ihtiyacı hissettim" dedi.
Biz demokrasi yaşamazsak...
Aday belirleme sürecinde, MYK'dan çıkan; PM'ye giden isimlerin üzerini çizerek, MYK'dan bile çıkmayan isimlerle 'istifa ederim' diyerek değiştirilmesinin hem seçmen hem de CHP'ye zarar verdiğini belirten Başkan Tütüncüoğlu, yaşanan gelişmelerle, halkın istekleri önemsenmeksizin sergilenen tavırların partinin itibarını zedelediğini kaydetti. Başkan Tütüncüoğlu, AK Parti'nin otoriterleşen yönetimine karşı, "Birleştirici Güç" ve Türkiye'de "Demokrasi"nin tekrar dirilme umudu olması gereken CHP'nin kendi aday belirleme sürecinde yaşanan "antidemokratik" tutumu eleştirdi. "Kurucusu Atatürk olan 'sosyal demokrat' bir partinin, çağrısı yaptığı demokrasiyi önce kendi içinde de yaşaması gerekir" diyen Tütüncüoğlu, şöyle devam etti: "Genel Başkan Kılıçdaroğlu'nun da en başta güvence verdiği gibi aylardır 'Ön seçim yapalım', 'Meyil belirlemesi yapalım' dedik, kulak asılmadı."
Anket ve performansın aksi yapıldı
"Ön seçimden yana olmadılar bunun yerine 'anket' yapıldı. Anketlerden biz çıktık. Performans yapıldı, biz çıktık fakat ne anket önemsendi ne yoklamalar ne de performans... MYK'nın ve PM'nin aldığı karar bile seçime 50 gün kala 'rakibi için aday olduğunu yoksa aday olmayacağını' açıklayan tek bir adamın 'istifa' tehdidiyle değişiyor. Tek bir adam MYK ve PM'den daha üstün tutuluyor. Biz parti içinde demokrasiyi yaşayamazsak, demokrasiyi nasıl genele yayacağı? Türkiye'yi nasıl demokrasi ile tekrar buluşturacağı? Eğer tek bir adamın tanıdığı, eşi, dostu, bacanağı öne çıkacaksa AKP'nin yürüttüğü politikalardan, 17 Aralık'ta karşısında dikildiğimiz şeylerden ve kişilerden ne farkımız kalaca? Dava uğruna savaştığını belirtenlerin seçime günler kala parti adaylığını açıklandığı halde 'listecilik' yaparak MYK ve PM'nin kararına 'istifa ederim' diyerek partiyi tehdit edenlerin sözü geçiyorsa, partiye ve halka dayatma yapan Aziz Bey'in 'Tayyip Erdoğan'dan ne farkı kalacak o zama? " diye konuştu.
Hiçbir seçimde benzeri olmadı
Çeşme'de 20 yıl belediye başkanlığını büyük bir onurla sürdürdüğünü belirten Başkan Tütüncüoğlu, "89'da seçildim, bu yüzden seçilme yılı itibariyle CHP'nin en eski ve tecrübeli belediye başkanlarındanım. Şimdiki gibi kimi koysak alır mantığıyla atama yapan kişilerin aksine başka bir partiden iktidarının yaşandığı Çeşme'de adaylığımla Faik Tütüncüoğlu olarak CHP bayrağı altında ipi göğüsledim. Seçildiğim yıl oyumuz yüzde 27'idi; bugün 54'e ulaştı. CHP bayrağını taşıyarak 5 seçime girdim. Erdal İnönü'den başlayarak Kılıçdaroğlu'na kadar 6 tane genel başkanla çalıştım. Fakat aday belirlenirken bugün yaşadıklarımı bir kez bile yaşamadım. Seçime 50 gün kala bir kişi 'istifa ederim' dedi diye o ildeki 30 belediye başkanı halka rağmen birden hiçbir zaman değiştirilmedi. Belediye başkan adaylarını ilçe halkının, örgütünün kimi desteklediği, kimin sevildiği, kimin daha dürüst olduğu belirledi, Büyükşehir Belediye Başkanı kendini onlarca ilçenin örgütünden, halkından, belediye başkanından üstün tutmadı hiç bu partide..." diye konuştu.
Hiçbir başkan yapmadı bunu
PM'de yaşananların ve sergilenen tavrın sadece CHP'de değil, İzmir'de de daha önce yaşanmadığını vurgulayan Tütüncüoğlu, "Başkanlığımda İzmir Büyükşehir Belediyesi'nde 4 başkan, Yüksel Çakmur, Burhan Özfatura, Rahmetli Ahmet Piriştina'nın hiçbiri kendini ilçe halklarının isteklerinden üstün tutup, hiç alakası olmayan kişileri, halka rağmen bir yerlere atamak için genel merkezlerini 'istifa' ile tehdit etmedi. Bu yapılan uygulama belediye başkanlarına değil halkın iradesine yapılmış bir hakarettir. Aliağa, Bornova, Çiğli, Çeşme, Karabağlar, Karşıyaka, Konak gibi birden çok ilçede aynı durum söz konusu. Demokrasi için 'halka rağmen' karar alınmaz, demokrasi halkla gelişir, halkla şekillenir. İlçe örgütleri ve halkın görüşleri hiç bu kadar saf dışı bırakılmamıştı. Madem halkı önemsemeyeceksiniz neden halka sordunuz madem ilçe örgütlerini önemsemiyorsunuz neden ilçe örgütü kurdunuz madem MYK ve PM'nin aldığı kararını önemsemeyeceksiniz neden MYK ve PM topladınız, bu kadar insanı oyaladını? Direk Aziz Bey'e sorsaydınız o atasaydı... " şeklinde konuştu.
Değer miydi Aziz Bey'
Aziz Kocaoğlu'nun, görüşmelerde 'kendi listesi' sözlerine defalarca, "Yemin ederim öyle bir şey yok Faik Abi!" dediğini ve televizyon programlarında İzmirlinin önünde ve gazetecilerle olan görüşmelerinde de liste iddialarını reddettiğini ve "Çeşme'de Faik Tütüncüoğlu ile bir sıkıntım yok" sözünü defalarca tekrar ettiğini, Kocaoğlu'nun "Hatta Tütüncüoğlu Başkan, Dalgıç Yardımcısı" diye formül geliştirdiğini hatırlatan Başkan Tütüncüoğlu, sürecin Aziz Bey'in doğru söylemediğine işaret ettiğine değindi. Büyükşehir Davasında bile Aziz Bey'in tek bir sözüne güvendik, arkasında durduk diyen Tütüncüoğlu şöyle konuştu: " Eğer istifa tehdidi iddiaları doğruysa -ki hala daha aksine inanmak istiyorum- kendisine de tek bir sözüm var, '30 ilçe başkanı halka rağmen senin istediklerinden olacak diye, on yıllardır birlikte aynı davada koşturduğun adamlara ve canlı yayında İzmirliye doğru söylememene değer miydi'' Olaylar doğru değilse ya da saygın kaldıysa ve durumu bir de senin tarafından anlatmak istersen Belediye'nin yerini biliyorsun, buyur gel çayımı iç bir de senden dinleyelim..."
Yorum Yazın