Dolar 34,6448
%0.02
Euro 36,6366
%0.11
Altın 2.927,530
%-0.32
Bist-100 9.640,00
%-0.04

Pzt

-8°

Sal

-12°

Çar

-3°
Ulaşımda çok önemli adım: Kocaoğlu tarih verdi

Ulaşımda çok önemli adım: Kocaoğlu tarih verdi

İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından düzenlenen ve Yaşar Üniversitesi’nin ev sahipliğinde yapılan ‘Yerel Yönetimde İzmir Modeli Sempozyumu’nda konuşan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, uzun süredir minibüslerin ulaşıma entegre olması için uğraştıklarını hatırlatarak, çalışmaların tamamlandığını, seçimlerden sonra dolmuşların da Büyükşehir Belediyesi çatısı altında hizmet vereceklerini açıkladı. Kocaoğlu detaylarını anlattı, tarih verdi

  • Ege Postası
  • 29.11.2018 - 12:15

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, İzmir Modeli’nin çıkış noktasına dair değerlendirmelerde bulundu. Bu modelin 2004 yerel seçimlerinde 12 kişilik bir arkadaş grubuyla yaptıkları çalışmaların ardından ortaya çıktığını söyleyen Kocaoğlu, "2004- 2005 yılında bir stratejik plan yaptık. Bu plan Türkiye Cumhuriyeti hükümeti tarafından İngiltere’ye gönderildi. Bu konuda uzmanlaşmış bir kuruluş da planı değerlendirdi. Bizim planımız 2005 yılında birinci oldu. Kayseri’yi de bizim yanımıza eklediler, doğruyu söylemek gerekirse. Biz o plandaki projelerin süresinin nasıl dağıtalım diye 3 arkadaşımızla fiyatlandırdık. 2017 yılına kadar yatırımları uzattık. 12 senelik bir projeksiyon çıktı. Kentin ihtiyaçlarının kent kaynaklarıyla yapılması için 2017 yılı çıktı" dedi.

'TÜRKİYE’NİN 3’ÜNCÜ BORÇLU BELEDİYESİYDİK'

Aziz Kocaoğlu, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı seçildiğinde ve göreve geldiğinde, kurumun Türkiye’nin 3’üncü borçlu belediyesi olduğunu belirterek, “Belediyenin o zamanki para ile 1 katrilyon borcu vardı. Borçları ödemeye başladık. Eğer sağlam bir finans yönetiminiz yoksa, yatırımlarınızı yapamazsınız. O dönem bize hiçbir banka kredi vermedi. Devlet bankalarının ve diğer bankaların genel müdürlüklerini dolaştım ama kimse kredi vermedi. Sonra sıkıştıkça kısa vadeli kredi almaya başladık. Borcumuzu ödedik. Şimdi kefilsiz olarak borçlanmaya başladık" dedi.

'TARIMI AĞZINA ALMAYANLAR BUNU KONUŞMAYA BAŞLADI'

Türkiye'deki ekonomik krize de değinen Aziz Kocaoğlu, isim vermeden eleştirilerini de sıralayarak şunları söyledi:

"Tarımı ağzına bile almayanlar, şimdi tarımı konuşmaya başladılar. Üretimi ağızlarına almayanlar üretimi konuşmaya başladılar. Niy? Geldiğimiz nokta, çıkış yolu olmadığını gösteriyor. Ekonomi ve siyaseti en az 50 yıldır takip ederim. Ben bu Türkiye’de bugün uygulanan ekonomik sistemin, varsa kalkınma modelinin doğru olmadığını, kesinlikle dışarıdan hem satacak parası olan hem satacak malı olan devletlerin sistemi olduğunu düşünüyorum. Bizim sistemimizin bu olmadığına, bu sistemle bizim hep ütüleceğimize, parası olanın yüksek faizle para satacağına, malı olanın yüksek fiyattan mal satacağına, bizim kaynaklarımızın giderek zayıflayacağına üniversite yıllarından beri inanmış bir kardeşinizim. Modeli bunun üzerine oturtmak zorundaydık. Sadece finans sektöründeki oyunlarla bu ülkenin kalkınamayacağını biliyorum. Ama katma değeri yüksek ürün üreten ülkelerin ve uluslararası şirketlerin çok daha fazla büyüyerek gelişeceğini yıllar önce tespit etmiştim. Şimdi bu konuda ekonomistler konuşmaya başladı. Ama ne kadar fırtına atlattı? Türkiye’de darbelerle, muhtıralarla müdahaleler yapıldı. Enflasyon tarihlerini izlerseniz bu askeri müdahalelerin ekonomiyle alakalı olduğunu görürsünüz."

'UNIVERSİADE ZAMANINDAN PROTOKOL ÜYELERİNİ YATIRACAK OTEL YOKTU'

İzmir’in turizm, hizmet sektörü ve kültür sanat alanında potansiyelinin olduğunu vurgulayan Kocaoğlu, UNİVERSİADE yapılırken İzmir’e gelenleri yatıracak otel bulamadıklarını söyleyerek, "Bugün İzmir kim ne derse desin, ciddi bir gelişme içindedir. İzmir 1970’li yıllarla 2000’li yıllar arasındaki bu tozlanmış durumdan kopmuştur. Bunu yatak kapasitesinden, turizm gelirinden, hizmet sektöründeki açılan iş yerlerinden anlıyoruz. Protokolü ağırlayacak otel yoktu, yaptırdık" dedi.

İZMİR ULAŞIMINDA ÖNEMLİ ADIM

İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin bir süredir kentte hizmet veren minibüslerin de toplu taşımaya entegre olması için çalıştığını hatırlatan Kocaoğlu, 31 Mart yerel seçimlerinin ardından ulaşımın tek çatı altında toplanacağını belirtti. Dolmuş esnafı ile yaptıkları görüşmenin detaylarını da paylaşan Aziz Kocaoğlu, şöyle dedi:

"3 bin adet kooperatif ve birlik üyesi olan dolmuşlardan kimi düzgün çalışıyor kim başıboş çalışıyordu. Bunun böyle olmayacağını düşündük. Bir sistem kurmamız gerektiğine inandık. Sistemi kurduk. Yasal mevzuatı da son parlamentoda geçti. Bu da Türkiye’ye örnek olacak bir modeldir. Garajları biz çalıştıracağız. Araçların yaşını, temizliğini, şoförün kontrolünü yapacağız, parayı da biz toplayacağız. Herkesin hakkını vereceğiz. Düşük ücretli ya da ücretsiz taşıdığımız yolcuyu biz telafi edeceğiz. Milli serveti boşa harcamayacağız. Her iki tarafın da karlı çıkacağını düşünüyoruz. Belediyenin de kooperatiflerin de ülke kaynaklarının da karlı çıkacağı bir sistemi oturttuk. Seferihisar ve Urla ile anlaştık. Seçim geldi, ‘başkan adaysan yeni araçları alalım, ama sen de aday değilsin bizi borca sokma, gelen adam ne yapar bilmiyoruz’ dediler. Uygulamayı 31 Mart seçimlerinden sonraya bıraktık. Onlarla yine bir toplantı yapacağız. ‘Hazırlıklarınızı yapın, seçimden sonra kim gelirse gelsin bu sistemi uygulayacak, başka çaresi yok’ diyeceğiz."

Kocaoğlu, açıklamasının sonunda, yerel seçimlerin yaklaştığını anımsatarak, "4 ay sonra bırakıyorum. Parti ayrımı yapmaksızın söylüyorum. Umuyorum aynı düşünce, felsefe ve dünya görüşünde birisi mutlaka gelecektir. Bizden teslim aldığı bayrağı daha iyi yerlere taşıyacaktır" diye konuştu.

'KATKI VERMEKTEN ONUR DUYDUK'

Yaşar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Cemali Dinçer İzmir Modeli'nin önemine dikkat çekerek, "Kendimizi uluslararası bir kent üniversitesi olarak tanımlıyoruz ve stratejik planımızın bir gereği olarak, yerelde toplumsal katkı sağlama anlayışıyla üniversitemizi yönetiyoruz. Bu bağlamda, yönetimimiz, akademisyenlerimiz ve öğrencilerimiz tüm sosyal ve bilimsel etkinliklerinde İzmir’in değerlerini öne çıkaran bir anlayış içindedirler. Yerel Yönetimde İzmir Modeli Sempozyumu’na, üniversitemizin bu anlayışımızın gereği olarak memnuniyetle ev sahipliği yapıyoruz. İzmir’imizin saygın üniversitelerinden de birçok değerli akademisyen tarafından hazırlanan İzmir Modeli çalışmasının sonuçlarının sunulacağı ve tartışılacağı bu sempozyumun bilimsel değerine bu şekilde katkı verebilmekten onur duyuyoruz" dedi.

TEKELİ'DEN ÇARPICI YORUMLAR

Sempozyumun açılış oturumunda ise İzmir Akdeniz Akademisi Kurucu Onursal Başkanı Prof. Dr. İlhan Tekeli, "İzmir Modeli Hangi Değerler Üzerinden Hangi Yöntemle Nasıl Bir İddia Taşıyor'" başlıklı bir konuşma yaptı. Türkiye'nin yetiştirdiği en önemli şehir ve bölge plancılarından biri olan Tekeli, 31 Mart'ta yapılacak yerel seçimler öncesi dikkatlerin iyi yerel yönetim tartışmasına yöneldiğini belirterek şunları kaydetti:

"Şu dakikada Türkiye demokrasisi ciddi bir krizle karşı karşıyadır. Türkiye demokrasisinde kronik problemler vardır. Bu problemlere biz yaşayarak alışıyoruz, farkında olmuyoruz. Oysa burada tartıştığımız İzmir Modeli bir demokratik yerel yönetim modelidir. Yerel yönetimleri demokratik olmadan, ülkede 1. sınıf demokrasi olamayacağını düşünüyorum. Tarihimiz boyunca merkezden gelen tepeden inme modernleşme çalışmaları sürekli olarak demokrasi açığı yaratmıştır. Cumhurbaşkanlığı sistemine geçtikten sonra demokrasi açığı daha da büyümüştür. Geçmişte belediye seçimleri kampanyalarında hizmet yarışı sloganı vardı. Ama bu yetmez. Niy? Çünkü hizmetin yapılmasından daha önemli olan nasıl yapıldığıdır. Tepeden inme, oraya yabancılaşmış bir hizmetle, oradaki insanların katılımıyla formülize edilmiş bir hizmet & ccedil;ok farklıdır. Demokrasi neleri yapacağını söylemekten çok nasıl yapılacağını söylemektir. Demokrasi açığı kavramı, Türkiye'deki demokrasiyi değerlendirmek açısından kullanılabilecek bir temel kavramdır. Siyasi kültür içinde, demokrasinin varlığını geliştirmek için seçim yapılması tek başına yeterli değildir. Her kararın müzakereye açık olması, uygulamanın denetim kurumlarına hesap vermeye açık olması gerekir. Bir demokrasi yalnız birinci ölçütle çalışıyorsa seçim anlamını kaybeder, diktatörlerin seçimine dönüşür. Eğer demokrasi açığını kapatmak gibi bir kaygınız varsa, yerel yönetimlerin demokratik işleyişinin önünü açmak gerekir. Bunu nasıl yapılacağının cevabı İzmir Modeli ile verilmektedir. İzmir Modeli, aktif yurttaşlığın önünü açmaktadır. Türkiye'de hakim olan pasif yur ttaşlar demokrasisi ile bir yere varılamaz."

İZMİR MODELİ DEMOKRASİ ÇAĞRISI

Prof Dr. İlhan Tekeli, İzmir Modeli'nin Türkiye'ye bir demokrasi çağrısı olduğunu ifade ederek, "İzmir Modeli'nin temel yaklaşımlarından biri olan İzmir Deniz, İzmir Tarih ve Kültürpark projelerinin hepsi birer kollektif üründür" diye konuştu. Yerelden kalkınma iddiasının Aziz Kocaoğlu'nun uygulamalarıyla gözleyerek elde edilen bir veri olduğunu belirten Prof. Dr. Tekeli, "Genellikle uzun dönem belediye başkanlığı yapmış kişiler 'beyaz kitap' yayınlarlar. Yaptıkları işleri içeren resimlerin yan yana gelmesinden oluşan bir kitaptır. Ama Aziz Bey ayrılırken bir beyaz kitap yayınlamıyor. Bir İzmir Modeli yayınlıyor. Bu önemi bir farklılık. Aziz Bey için hayat, geçmişiyle değil geleceğiyle anlamlı demek. Beyaz kitap 'artık ben bundan sonra geçmişimle yaşacağım' demek. İzmir modeli ise 'hala benim geleceğimde bir şey var' demek. Ben bunun önem li bir iddia olduğunu düşünüyorum" dedi.

İZMİR BELEDİYESİ'NİN FARKI

Prof. Dr. Tekeli, bugünkü vesayet anlayışı içinde yerel yönetimlere ilişkin son yasal düzenlemelerin de ardından demokratik yerel yönetimden söz edilemeyeceğini vurgulayarak şunları kaydetti:

"Bu çekincileri kaldırmadan 1. sınıf demokrasi olamaz. Burada İzmir pratiğinin özgünlüğü var. İzmir Modeli'nde ısrarla vurgulanan ve özgünlüğünü teşkil eden bir durum daha var. Belediyenin yapısındaki inovatif yapı.. Bu inovatif yapıyla rutin yapı varlığını birbiriyle tepişmeden sürdürebiliyor. Bu da Aziz Kocaoğlu'nun yönetim anlayışının bir sonucu."  (DHA)

Yorum Yazın

Yukarıdaki alan boş bırakılamaz

Yorum yazma kurallarını okudum ve kabul ediyorum.

Yukarıdaki alan boş bırakılamaz
Yukarıdaki alan boş bırakılamaz
Yorumlar
Yeniden eskiye
Eskiden yeniye
Öne çıkanlar

Bu habere hiç yorum yapılmamış... İlk yorum yapan sen ol.