Umutoğulları Grup Başkanvekilliği seçimi sonrası CHP'nin fotoğrafını çekti
Gazeteci Mithat Umutoğulları, Büyük İzmir TV'de yayınlanan 8. Gün programında geçtiğimiz Nisan ayında yapılan İzmir Büyükşehir Belediye Meclisi CHP Grup Başkanvekilliği seçimi sonrası CHP İzmir örgütü içindeki son durumu değerlendirdi. Umutoğulları, “Bu süreçte tek kazanan Tunç Soyer oldu. Adayını seçtirdi ve rüştünü ispatladı. Utku Gümrükçü Abdül Batur ve Soyer’in bir araya geleceğini hesaplayamadı. Batur, Gümrükçü’nün adaylık hamlesinden sonra Tunç Soyer’le aynı kareye girerek karizmayı çizdirdi. Yücel rotayı Soyer’e kırdı” dedi. Umutoğulları ayrıca Bornova Belediye Başkanı Mustafa İduğ’u da “Her canlı yayında çıkıp Soyer’e teşekkür etmesine anlam veremiyorum” sözleriyle eleştirdi.
- Ege Postası
- 11.05.2022 - 18:43
EGEPOSTASI - Gazeteci Mithat Umutoğulları, Büyük İzmir TV'de yayınlanan 8. Gün programında Aydan Yalçın’la birlikte İzmir siyasetindeki son gelişmeleri değerlendirdi.
Umutoğulları geçtiğimiz Nisan ayında yapılan ve Murat Aydın’ın seçilmesiyle sonuçlanan İzmir Büyükşehir Belediye Meclisi CHP Grup Başkanvekilliği seçiminin ardından CHP içinde oluşan tabloyla ilgili açıklamalarda bulundu.
Umutoğulları’nın açıklamalarından öne çıkanlar şu şekilde:
“FİGÜRLER VE AKTÖRLER DEĞİŞTİ”
“Utku Gümrükçü’nün grup başkanvekilliği için adaylığını açıklamasıyla başlayan hareketlenme, grup başkanvekilinin seçilmesiyle bir anda süt limana döndü. İnsanlar bundan önceki fotoğrafta ne vardı, siyasi duruşlar ve ekiplerin biribine tavrı nasıl, merak ediyor. Figürler ve aktörler değişti. Ekipler birbirinden farklı yerlere geldi. En çok merak edilenlerden birisi de Tunç Soyer’in tavrıydı. Soyer grup başkanvekilliği seçiminde Murat Aydın’dan yana tavır koyarak ne istediğini söyledi. Büyükeşhir belediye başkanını da çalışmak istediği kişiyi seçmek gibi bir özgürlüğü var. Ama Utku Gümrükçü’nün talebi sonrası grup başkanvekiliği seçimi ekiplerin güç kavgasına dönüştü.
“GÜMRÜKÇÜ’NÜN ADAYLIĞI SOYER VE BATUR’U BİR ARAYA GETİRDİ”
İzmir’de CHP içinde bilinen 3 grup var. Birincisi Tuncay Özkan’ın ekibi, ikincisi Abdül Batur ve Deniz Yücel’in ekibi (buna Ednan Arslan’ı da katabiliriz), üçüncüsü de Tunç Soyer ve Rıfat Nalbantoğlu’nun başını çektiği bir grup var. Hepsi kendince siyasi çalışmalarını devam ettiriyordu. Fakat Gümükçü’nün adaylık açıklaması hem Soyer, hem de Batur cephesini bir araya getirdi. Biri Büyükşehir Belediye Başkanı olmak istiyor, öbürü de onun başkan olmak istediğini biliyor. İkisinin arasında siyasi bir dostluğun olma ihtimali bence yok. Dolayısıyla böyle bir birlikteliğin ne kadar süreceğini bilemeyiz. Ama şu bir gerçek ki, her iki taraf da birbirine karşı samimi değil. İzmir’de kime sorarsanız sorun, Abdül Batur’un bir sonraki yerel seçimlerde Büyükşehir Belediye Başkan adayı olmak sitediğini herkes biliyor.
“GÜMRÜKÇÜ SOYER-BATUR’U HESAP EDEMEDİ”
Soyer ve Batur’un ekiplerinin karşısında Tuncay Özkan ve ekibi var. Tuncay Özkan ve ekibini yıpratma ya da zayıflatma üzerine kurulmuş bir ortaklık… Tuncay Özkan ekibi kendi yağında kavruluyor. Utku Gümrükçü’nün grup başkanvekilliği seçiminin yapıldığı gün grup toplantısına gitmemesi büyük hataydı. Oraya gidip adaylık ısrarını devam ettirip sandık kurmalıydı, ya da aday olmama gerekçesini açıklamalıydı. Gruba katıldıktan sonra yine toplu iş sözleşme görüşmelerine giderdi. Bunu yapmadığı için CHP örgütünden ciddi eleştiriler aldı ve karizmayı çizdirdi. Gümrükçü kurulan oyunun içerisinde bu farklı ekiplerin bir araya geleceğini hesaplayamadı. Batur ve Soyer cephesi Gümrükçü’nün adaylığının ona farklı bir statü kazandırabileceğini, belki de onların önüne atabileceğini hesapladılar. Amaç Gümrükçü’yü bypass etmekti ve nitekim başarılı oldular.
“KAZANAN SOYER OLDU”
Bu süreçte tek kazanan Soyer oldu. Adayını seçtirdi ve rüştünü ispatladı. Örgütteki isimler, Soyer’in aldığı her başarısız sonuçtan sonra Soyer’e yapılan eleştiriler sonrası ‘Keşke Abdül Batur büyükşehir belediye başkanı olsaydı’ derdi. Fakat Abdül Batur, Utku Gümrükçü’nün adaylık hamlesinden sonra Tunç Soyer’le aynı kareye girerek karizmayı çizdirdi. Abdül Batur-Deniz Yücel ilişkisinde ciddi sıkıntı yarattı. Deniz Yücel ve Soyer arasında bir dayanışma oluştu şu an. Deniz Yücel grup başkanvekillği seçiminden sonra artık medyada Soyer’e yapılan eleştirilere anında cevap veriyor.
“DENİZ YÜCEL ROTAYI SOYER’E KIRDI”
Deniz Yücel’in de kendince haklı nedenleri olabilir. ‘Genel seçimde milletvekili adayı olacağım. Olmasam bile yerel seçimlerde Buca Belediye Başkanlığı adayı olacağım. Karşımda bir cephe oluşmasın’ diye düşünüyor. Tunç Soyer’in grup başkanvekliliği seçimi sürecindeki gücünü Deniz Yücel gördü. Deniz Yücel çark edip rotayı Tunç Soyer’e kırdı. Oysa Yücel, Batur ve Ali Engin arasındaki bağlar çok güçlüydü. Ama grup başkanvekilliğiyle başlyan süreçte Batur ve Yücel yol ayrımına geldi gibi görüyorum.
“YÜCEL, ÖZKAN’IN EKİBİNE SAĞLAM OPERASYON YAPTI”
Deniz Yücel aslında Batur konusunda akıllı bir hamle yaptı. Mustafa İduğ’la çok yakın bir ilişki kurdu. Bornova’da özel yemekler, yönetim kurulu toplantıları yaptı. İki defa Kemal Kılıçdaroğlu’nu Bornova’ya götürdü. İduğ’u potansiyel aday konumuna getirip, Abdül Batur’u unutturmuştu. Büyükşehir’in hedefine İduğ’u koymuştu. İduğ aslında uyanamadı. Deniz Yücel bir taşla iki kuş vurdu. Yücel kongre sonrası Tuncay Özkan’la arasındaki ayrılığının ardından Özkan’ın ekibini farklı varyasyonlarla hedefe koydu. İkinci hamleyi Utku Gümrükçü’ye yaptı. Gümrükçü Deniz Yücel’den destek alabileceğini düşündüğü için aday oldu. Ama Batur ve Yücel’in Soyer’e yanaşması bütün hesapları bozdu. Deniz Yücel- Tuncay Özkan hesaplaşmasının artçıları Çiğli ve Bornova’da devam etti. Deniz Yücel, Özkan ve ekibine sağlam operasyon yapmış oldu.
“BATUR’UN YAPTIĞI STRATEJİK HATAYDI”
Deniz Yücel, Büyükşehir’deki gücü görünce Abdül Batur’dan uzaklaşıyor gibi gördüm. Batur’un yaptığı yaptığı stratejik hataydı. Bundan zarar gördüğünü düşünüyorum. Ben olsam Gümrükçü’yü destekler ya da nötr kalırdım. Soyer’in bu kadar yanında durmazdım. Bundan sonra kartların yeniden karılacağını ama CHP’de hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağını söyleyebilirim. Tunç Soyer bundan sonra masaya yumruğunu vurur.
“BAZI BAŞKANLAR SOYER’İN MAKAMI OLMUŞ”
Eskiden belediye başkanlarının bir iradesi, kimliği olurdu. Şimdi bakıyoruz, bazı belediye başkanları her konuşmasının altında Soyer’e teşekkür ediyor. Bazı ilçe belediye başkanları Tunç Soyer’in makamı olmuş.
“İDUĞ’UN SOYER’E İLTİFATLARI KENDİSİNE ZARAR VERİYOR”
Mustafa İduğ bence çok başarılı bir belediye başkanı. Ancak katıldığı yayınlarda, verdiği röportajlarda Tunç Soyer’le arasındaki gerginliği örtmek için ettiği iltifatlar, söylediği cümleler bence o kavganın üstünü örtmüyor. Örtmediği gibi başkanlığına da ciddi zarar veriyor. Çünkü Bornova Belediye Başkanlığı önemli bir makam. Her canlı yayında çıkıp Soyer’e teşekkür etmesini anlam veremiyorum. Grup toplantısında teşekkür edebilirsiniz. Ama medyaya Bornova’daki hizmetlerini anlatırken ‘Soyer’in bir dönem daha başkan olması gerekiyor’ dediğinizde insanlar size başka bir yere koyuyor. Buna ne Soyer’in, ne de İduğ’un ihtiyacı olmalı. Soyer, Seferihisar Belediye Başkanı’yken kaç defa Büyükşehir Belediye Başkanı’na teşekkür etmiştir?
“HESAP YAPMAYAN TEK BAŞKAN…”
Belediye başkanlarının daha ikinci dönemlerinde sorun yaşamamak için verdiği tavizleri ben anlamış değilim. Seçildiği günden itibaren bir sonraki dönemin hesabını yapan başkanlar var. İzmir’de bir sonraki dönemin hesabını yapmayan bir başkan var, o da Cemil Tugay. Karşıyaka’daki billboardlarda, tanıtımlarda, afişlerde Tugay’ın bir tane fotoğrafı var mı? Cemil Tugay Mavişehir’de su bastığında sabahın 5 buçuğunda gidip insanlarla beraber olduğunda bir kare fotoğraf verdiğini gördün mü? Cemil Tugay, Tunç Soyer’in yanında samimiyetle duran tek belediye başkanı. Böyle yaptığı işi lütufmuş gibi göstermeyen belediye başkanlarına ihtiyaç var. Böyle başkanların sayısı artsa CHP içindeki tansiyon düşer. Aksi takdirde bu belediye başkanlarının 5 yıl sonra en az 20 tanesi değişir.
“KİMSE OLASI BİR BAŞARISIZLIĞI HESAPLAMIYOR”
Herkes bir hesap peşinde. Kimisi büyükşehir belediye başkanı olmak istiyor, kimisi de koltuğunu korumak istiyor. CHP’nin bugün şu an mevcut yapısının genel seçimde alınacak bir başarısız sonuçla çok daha farklı olabileceğini kimse hesaplamıyor. Siyaseten iktidar başarısızlığı olursa HDP, İYİ Parti, Gelecek Partisi ve DEVA Partisi’nin ayrı ayrı seçime girebilme ihtimalini kimse düşünmüyor. Bugünkü bazı başkanların yeniden aday gösterildiğinde seçimi kazanacağının garantisi yok. Biz CHP il başkanı milletvekili adayı mı, yoksa belediye başkan adayı mı olacak diye konuşuyoruz. Bir partide il başkanının görevi bu mudur? Ben hala CHP’nin bazı ilçe başkanlarının kim olduğunu bilmiyorum. Çünkü belediye başkanları o kadar çok politikleşti ki ilçe başkanlarının hepsi gölgede kaldı. Birçok ilçe başkanının ne yaptığını kimse bilmiyor
Yorum Yazın