Dolar 34,6408
%-0.01
Euro 36,3720
%-0.02
Altın 2.950,700
%0.65
Bist-100 9.725,00
%0

Pzt

-8°

Sal

-12°

Çar

-3°
Umutoğulları: Sengel belediyeyi aile şirketine çevirdi!

Umutoğulları: Sengel belediyeyi aile şirketine çevirdi!

Gazeteci Mithat Umutoğulları, Büyük İzmir TV’de yayınlanan 8. Gün programında Efes Selçuk Belediye Başkanı Filiz Ceritoğlu Sengel’le ilgili çarpıcı bir iddiada bulundu. Umutoğulları, “Bugün bir arkadaşım beni aradı ve ilginç bir şey söyledi. Başkanın ağabeyi Engin Ceritoğlu, yıllardır inşaat işi yapıyormuş. Aynı zamanda başkanın sekreterliğini yapan Oya Hanım’ın eşiymiş. Selçuk’ta bütün inşaat şirketleri işlerini Engin Ceritoğlu’na veriyormuş. Yoksa belediyede iş yürümüyor. İşi yapacak adam ruhsatı geç alıyormuş. Ama Ceritoğlu’na verirlerse iş tıkır tıkır yürüyormuş. Ailenin, akrabanın belediyenin içine bu kadar sızmasından insanlar rahatsızlık duyuyor” dedi. Umutoğulları ayrıca Efes Selçuk Belediyesi’nin tarım arazisine 7 villa yapılması için ruhsat kesmesiyle ilgili kamuoyunu aydınlatması gerektiğini savunarak “Burada bir rant varsa hesabını ödeyecekler” diye konuştu.

  • Ege Postası
  • 15.06.2022 - 18:38

EGEPOSTASI – Gazeteci Mithat Umutoğulları, Büyük İzmir TV’de yayınlanan 8. Gün programında İzmir siyasetini değerlendirdi.

Umutoğulları, Efes Selçuk Belediyesi’nin tarım arazisine 7 villa yapılması için ruhsat vermesi, öğrencilerin ‘ulaşım zammı’ protestosu ve TCDD’nin CHP’li belediye başkanları hakkında suç duyurusunda bulunmasına ilişkin açıklamalarda bulundu. 

Umutoğulları’nın açıklamalarından öne çıkanlar şu şekilde:

“TARIM VE HAYVANCILIK RUHSATI KESİLMİŞ”

“Bir belediyenin başına gelebilecek en büyük tehlike, belediye içerisinde yapılan yolsuzluk, usulzüslük ve imar durumudur. Bir belediye başkanı kendi ilçesindeki imar durumunu denetleyemiyorsa ya da altında çalıştığı memurlar bununla ilgili disiplin mekanizmasını işletemiyorsa tehlike büyük. Bugüne kadar Selçuk Belediyesi’yle ilgili çok ihbar geldi. Bunların çoğunu dikkate almadık, ama imar konusu olunca gidip bakma gereği oldu. Dün bu ihbar bize geldiğinde hep beraber gittik ve ekip çalışmasıyla oradaki konutları yerinde gördük ve bilgiler aldık.  Tarım İl Müdürlüğü’yle yapmış olduğumuz görüşmelere göre burası tarım vasfından çıkartılmış bir arazi olarak gözüküyor. Fakat belediyedeki imar müdürlüğü bize ‘Burasıyla ilgili imar düzenlemesi yapmadık. Biz Tarım İl Müdürlüğü’nden gelen yazıya göre ruhsat veriyoruz’ bilgisini verdi. Tarım İl Müdürlüğü’ndeki yetkili bir bina için ruhsat izni verdildiğini söyledi. Fakat burada 1 + 7 adet bina için tarım ve hayvancılık ruhsatı kesilmiş. 

“8 TANE VİLLA VAR ‘BURASI DEPO’ DEDİLER”

Dün belediyedeki yetkili 4 defa arkadaşımızı aradı. Peş peşe arayınca sıkıntı olduğunu anladım. Belediyedeki yetkili kişiler ısrarla mevzuatla ilgili bilgi vermeye çalıştılar. En sonunda ‘Burası depo’ dediler. Burada 8 tane villa var. Hangisi depo? Burada daha vahim olanı belediyeden gelen bu cevaptır. Belediyedeki müdür, burasıyla ilgili hiçbir denetimin yapılmadığını söylüyor. Bu büyük bir skandal. ‘Biz sizin buraya gelişinizi ve konuşmamızı ihbar kabul edelim ve denetime gidelim’ diyor. İnanabiliyor musunuz? Kesilen ruhsatları tarım ve hayvancılığa uydurarak ev yapmışsınız. Birisi bana bunu anlatsın, nereyi depo olarak kullanacaklar? Belediye başkanı kentin tarımı ile ilgili büyük hamleler yaparken hemen belediyenin dibinde bulunan bir yeri nasıl denetlemez? Bu yapılan sorumsuzlukla ilgili ‘Ben yapmadım, benim haberim yok’ diyemez. 2 gündür Selçuk’ta herkes bu olayı konuştu. Bir tek belediye konuşmadı. Bir belediyenin görevi bununla ilgili kamuoyunu aydınlatması değil mi? 

“BELEDİYE KAMUOYUNA BİLGİ VERMEK ZORUNDA”

AK Parti Selçuk İlçe Başkanı’nın konuyla ilgili bir açıklaması var. Başkan Sengel’e ‘Bu izin için kimler nelerden feragat etti? Bu izin için kimden ne aldnız? Bu kanunsuzluğa nasıl izin verdiniz? Paydaşlarınız kimler? Çıkın ve bu rezaleti anlatın’ diyor. Bir siyasetçi bir belediye başkanına ‘Siz kimden, ne aldınız?’ diye soruyorsa bunun üzerinde durmak gerekiyor. İlçe başkanı bunları söyleyecek, sayın belediye başkanı ise sessiz kalacak. Belediyenin bunun altından çıkması lazım. Belediye şeffaflık adına kamuoyuna bilgi vermek zorunda. Bu ruhsatları neye göre verdiniz? Kimse kimsenin aklıyla dalga gçemsin. Burada bir usulsüzlük usulsüzlük var ve ilgili kişiler, sayın cumhuriyet savcıları, AK Parti’nin önemli isimleri, ilçe başkanı, meclis üyeleri çıkıp bununla ilgili sorumuluğu yerine getirmek zorunda. Eğer burada amaç birine rant sağlamaksa, bu rantın hesabını ödeyecekler. Sayın başkan kendisine muhalif olan insanlara baskı yapacağına önce gitsin kaçak villalara baksın. Umarım belediye yetkilileri bununla ilgili gerekli girişimlerde bulunur. Dün haber yapıldıktan sonra sokakta herkes bu haberi konuşmuş. Aslında herkesin bu işten haberi varmış, fakat göz önünde olmadığı için ve medyada yer almadığı için kulaktan kulağa yayılmş. Başkan ne yapacak bu konuyla ilgili merak ediyorum. 

“MAKAMININ GÜCÜYLE AĞABEYİNE İŞ SAĞLIYOR”

AK Parti İlçe Başkanı diyor ki ‘Siz burayı aile şirketine çevirdiniz.’ Bugün bir arkadaşım beni aradı ve ilginç bir şey söyledi. Başkanın ağabeyi Engin Ceritoğlu, yıllardır inşaat işi yapıyormuş. Aynı zamanda başkanın sekreterliğini yapan Oya Hanım’ın eşiymiş. Oya Hanım da CHP İzmir il yönetiminde bir yöneticinin kız kardeşiymiş. Selçuk’ta bütün inşaat şirketleri işlerini Engin Ceritoğlu’na veriyormuş. Yoksa belediyede iş yürümüyor. İşi yapacak adam ruhsatı geç alıyormuş. Ama Ceritoğlu’na verirlerse iş tıkır tıkır yürüyormuş. Dolayısıyla inşaat işlerini bu adama veriyorlar. Belediye başkanı kendi makam gücünü kullanarak ağabeyine iş sağlıyor. Eşiyle ilgili bir sürü ithamlar var. Ailenin, akrabanın belediyenin içine bu kadar sızmasından insanlar rahatsızlık duyuyor. 

ÖĞRENCİLERİN ‘ULAŞIM ZAMMI’ PROTESTOSU

Öğrenci arkadaşlarımız tabi ki demokratik haklarını kullanıyorlar ama geldikleri kapı yanlış. Türkiye’de her ürüne zam geliyor. Mazotun litresi 29 lira oldu. Belediye zam ypaıyor ve siz zamları protesto ediyorsunuz. Bütün dünya sadece İZBAN’a basacağınız kentkart üzerinden dönüyormuş gibi belediyeyi basıyorsunuz. Ekmeğe, suya, peynire, doğalgaza, cep telefonuna, nefes aldığın herşeye zam var. Niye sadece ESHOT zammı ile ilgili büyükşehir belediyesine gidiyorsun? CHP’yi eleştirmek kolay. Ama iktidar partisiyle ilgili bir cümle söylendiği zaman herkesin ne hikmetse çok dikkatli konuşacağı tutuyor. Yaşanan herşeyin sebebi iktidar değil midir? AK Parti bu ülkeyi güzel yönetirken hepimiz çıkıp övgü dolu sözler söylemedik mi? Ama işler kötü gidiyorsa o gün ödüllendirdiğimiz, bir numaralı koltuğa oturttuğumuz siyasi aktörler kusura bakmasın eleştiri alacak. Hükümet de son dönemde ‘Dünyada da kriz var’ diyor, ama bizde etkisi yüzde 150-200… Bu kadar zam furyasının olduğu bir dönemde büyükşehir belediyesini bulmuşsunuz. İktidar partisine, valiliğin önüne, hükümet konağına gidip protesto etsenize. Bakalım 30 metre yanına yaklaşabiliyor musunuz? Hayır. Çünkü korku imparatorluğu var. Kolundan, bacağından tutup seni gözaltına alacaklar biliyorsun. Belediye bu zamlar konusunda zurnanın zırt dediği yer değil. Öğrenci arkadaşlar kusura bakmasın ama bu eylemi haksız ve yersiz buluyorum. Bir eylem yapacaksan bu işin sorumlusu büyükşehir değil, bu ülkeyi yönetenlerdir. 

TCDD’YE: ALİ CENGİZ OYUNLARIYLA OLMAZ

(TCDD’nin geçtiğimiz Mart ayında UKOME’den çıkan yüzde 38’lik ulaşım zammı kararında oy kullanan CHP’li belediye başkanları hakkında suç duyurusunda bulunması hk.) Bu belediye başkanları CHP’li değil de AK Partili olsaydı TCDD dava açar mıydı? Bu iş ne hükümete, ne de herhangi bi siyasi vatandaşa ufacık bir fayda katmaz. Tam tersine zarar katar. Siz baskı yaptıkça vatandaş kendi partisinin beldiye başkanına sahip çıkıyor. Mahkemeye gidersin, yürütmeyi durdurma kararı alrısın ama yaşanna her olayda ‘Bu belediye başkanını nasıl kıstırırız’ düşüncesi olmaz. Bu ülkede milli iradeye, seçmenin attığı oya en çok güvenen Sayın Cumhurbaşkanı var. Bugüne kadar kim ne yaptıysa Sayın Erdoğan’ı koltuğundan indiremedi. Çünkü onu halk seçti. Böyle Ali Cengiz oyunlarıyla olmaz.

“HÜKÜMET DEĞİŞİRSE VERDİĞİ DİLEKÇE BAŞINA BELA OLUR”

TCDD yetkilisinin suç duyurusunda bulunması ona bir fayda kazandırmaz. Yarın hükümet değişirse dilekçeyi vermek başına bela olur. Ergenekon ve Balyoz operasyonlarında gördük. O dilekçeleri, mahkeme kararlarını verenlerin hepsi cezaevinde yatıyor. Bu işin CHP’si, AK Parti’si yok. Bir devlet kurumunun bir başka devlet kurumu yöneticisine dava açmasını doğru bulmuyorum. Kimsenin bu işlere girmemesi lazım.

Yorum Yazın

Yukarıdaki alan boş bırakılamaz

Yorum yazma kurallarını okudum ve kabul ediyorum.

Yukarıdaki alan boş bırakılamaz
Yukarıdaki alan boş bırakılamaz
Yorumlar
Yeniden eskiye
Eskiden yeniye
Öne çıkanlar

Bu habere hiç yorum yapılmamış... İlk yorum yapan sen ol.