Umutoğulları’ndan gündeme ilişkin flaş değerlendirmeler
TV 35’te Alper Baran Esin’in sunduğu Haber Aktif programı canlı yayına katılan gazeteci Mithat Umutoğulları İYİ Parti kurultayında üzeri çizilen Aytun Çıray ile ilgili düşüncelerini paylaşırken, AK Parti İzmir’de Genel Başkan Yardımcısı Hamza Dağ ile Nihat Zeybekci arasındaki güç savaşını gündeme getirdi. Zeybekci’nin bazı kongrelere müdahale etmesinin ise teşkilatta rahatsızlık yarattığını açıkladı.
- Ege Postası
- 07.10.2020 - 14:55
EGEPOSTASI- TV35 Yönetim Kurulu Başkanı Mithat Umutoğulları, Alper Baran Esin’in sunduğu Haber Aktif programında İzmir gündemine ilişkin önemli değerlendirmelerde bulundu.
Umutoğulları, İYİ Parti kurultayında üzeri çizilen İzmir Milletvekili Aytun Çıray’a yapılanın büyük vefasızlık olduğun vurgularken, İYİ Parti’de en aktif siyaseti yapan hatta sağlık sektörüyle alakalı en doğru analizi yapan ve ekonomi hakkında da en akılcı yazıları yazan bir siyasetçi. İYİ Parti açısından da iyi bir durum değil çünkü Aytun Çıray bugün hangi partiye giderse gitsin aynı saygınlığı görebilir” dedi. Öte yandan AK Parti’nin 31 Mart seçimlerinde İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı olarak gösterdiği Ekonomi eski Bakanı Nihat Zeybekci’nin ilçe kongrelerine katılıp “ben buradayım” mesajı vermesini değerlendirirken, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hamza Dağ ile aralarında güç savaşlı yaşandığını savundu. Zeybekci’nin Konak kongresine müdahalesini değerlendiren Umutoğulları, bu durumun partide rahatsızlık yarattığını belirtti.
Programın satır başları:
İYİ Parti CHP ile ittifak yaptıktan sonra CHP’lileşmeye başladı.Çok görülen birşey değildir çarşaf listeyle seçime gitmek. Bunu bir tek İYİ Parti kullanıyor. Aytun Çıray haberi bize ilk ulaştığında çok büyük bir vefasızlık olduğunu düşündüm.Bunu düşünmemin sebebi Kemal Kılıçdaroğlu ve Meral Akşener’in ilk buluşmalarının tamamında Aytun Çıray bulunuyordu. İki organizasyonun başında duran ve İYİ Parti kurulduğu andan itibaren Meral Akşener’in yanında duran kişiydi,dolayısıyla bu ittifakın kurulmasında etkisi olan önemli kişilerin başında geliyordu.
NE OLDU DA AYTUN ÇIRAY’IN ÜZERİ ÇİZİLDİ'
Geçenlerde İYİ Parti İl Başkanı’nın attığı bir twitte; “Seçildiği ildeki ilçe başkanlık binalarının yerini bilmeyenler yarıştıkları listeden çıkan sonuca saygı duyacaklar” sözleriyle açık açık Aytun Çıray hedef almıştır.Aytun Çıray bulunduğu konuma herhangi bir örgütün desteğiyle değil aktif siyasi hayatı sayesinde gelen biridir.Aytun Çıray çok önemli görevlerde bulunan,zamanında müsteşarlık yapan ve Türkiye’nin çok kritik zamanlarında bürokratlık yapan,dolayısıyla çok önemli kişilere danışmanlık yapan bir isimdir. Şimdi bir iktidara aday olduğunda gidip sadece örgüt içinden gelen ve orada görev yapan birini mi alıyorsunu? Tam tersine doktor, mühendis gibi üst düzey görevleri yapabilecek kişileri alıyorsunuz. Buradan AK Parti’nin içindeki isimlere de bakarsak tamamı farklı sektörlerden gelen siyasetle hiç alakası olmayan kişilerden oluşuyor. Dolayısıyla ben Aytun Çıray’ın çok kötü bir siyasetçi olduğunu düşünmüyorum. Şimdi buradaki olay şu aslında Müsavat Dervişoğlu ve Aytun Çıray’ın İzmir üzerinden gösterdiği güç savaşı. Parti içinde aslında bir güç savaşı var. Müsavat Dervişoğlu ve Koray Aydın seçimden önce bir liste dağıtıyor ve 12-13 kişinin liste dışında kalmasını istiyorlar. Bu isimlerinden arasında Aytun Çıray’da bulunuyor. İlk seçimde ben farketmemiştim fakat seçimden önce yine böyle bir çarşaf liste dağıtılmış ve Aytun Çıray bu seçimde 3. olmuş. Peki o seçimde en çok oy alan 3. kişiyken ne oldu da Aytun Çıray görevden alındı.
KURBAN EDİLMESİNİ DOĞRU BULMUYORUM
Peki, Çıray bu seçimden sonra değişti mi, teşkilata herhangi bir kötülüğü mü dokund? Hayır. Tam tersine İYİ Parti’de en aktif siyaseti yapan hatta sağlık sektörüyle alakalı en doğru analizi yapan ve ekonomi hakkında da en akılcı yazıları yazan bir siyasetçi. Dolayısıyla genel başkan düzeyine gelen hatta CHP’ de de aynı düzeye gelmek üzere olan bir kişinin böyle gönderilmesini bir nevi kurban edilmesini ben çok doğru bulmuyorum. İYİ Parti açısından da iyi bir durum değil çünkü Aytun Çıray bugün hangi partiye giderse gitsin aynı saygınlığı görebilir.
KORAY AYDIN KAÇ TANE İLÇE TEŞKİLATLANMASINDA BULUNMUŞ
Şimdi eğer iş ilçe teşkilatlanmasına gelecekse Koray Aydın kaç tane ilçe teşkilatlanmasında bulunmuş ya da gitmi? Ya da Müsavat Dervişoğlu İzmir’de il başkanı atamak dışında kaç tane ilçe teşkilatlanmasına katılmı? Yani bir tarafı eleştirirken diğer taraf ne yapmış diye bakıp konuşmak gerekiyor. Ya da İYİ Parti İl Başkanı ve Müsavat Dervişoğlu’nun başarılarına bakmak lazım. Simdi İYİ Parti şunu yapmalı kişilerin ne yaptığını değil bugüne kadar ne yaptığına bakmalı. Açıp herkes kendi siyasi kariyerine bakmalı ve öyle karar vermeli. Dolayısıyla çok büyük bir haksızlık yapıldığını düşünüyorum. Bu işin İYİ Parti’ye çok büyük zarar vereceğini düşünüyorum. Aytun Çıray gibi bir ismin kesinlikle partiye küstürülmemesi ve kaybedilmemesi gerekiyor diye düşünüyorum. Aytun Bey için yapılan yapıldı. Bundan sonraki hesaplaşma bir sonraki seçimde olur.
KEREM ALİ SÜREKLİ, PARTİYİ TOPLAMASI İÇİN GÖREVE GETİRİLDİ
AK Parti’de şuan kongresi yapılmayan ilçeler için görüşmeleri devam ediyor. Kongrelerde şöyle bir sıkıntı var. AK Parti İzmir’de Aydın Şengül’den sonra Kerem Ali Sürekli atandı. Kerem Ali Sürekli ilçe başkanlığı,teşkilat başkanlığı ve meclis üyeliği yapan neredeyse partinin tüm kademelerinde yer alan bir isimdir.AK Parti’de göreve ilk getirildiğinde seçimden hezimetle çıkan eski İl Başkanı Aydın Şengül’ün her yere tanıdığını koyduğu bir partiyle baş başa kaldı. Teşkilatların tamamen küstürüldüğü bir partinin başına toplaması için Kerem Ali Sürekli getirildi. Bence çok önemli işlere imza atmış bir il başkanı.
KOLAY KOLAY VAZGEÇECEĞİNİ DÜŞÜNMÜYORUM
Şimdi son zamanlarda seçimler yaklaştıkça AK Parti şunu yapıyor “acaba seçimlerde Kerem Ali Sürekli yerine başka bir ismi mi aday göstersek'” Siyasette herkesin kendini yakın hissettiği ve lobi faaliyetlerinde bulunduğu bir süreç yaşıyoruz. Tabii bu ne kadar başarılı olur bilmiyoruz. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yaptığı atamalara baktığımızda kolay kolay mevcut il başkanından vazgeçeceğini düşünmüyorum. Dolayısıyla ilçelerde bu olayı bozmak için aday olmaya çalışanlar bir kaos ortamı varmış da sanki il başkanı bu durumla ilgilenmiyor algısı yaratmaya çalışıyorlar. Ben genel merkezin bu durumu gördüğünü ve ilgilendiğini biliyorum. Bu tip çalışmalar daha önce de yaşanmıştı Ömer Cihat Akay’ın il başkanı olduğu dönemde Bülent Delicanın il başkanı olduğu dönemde de bunlar yaşandı ama genel merkez bunların hiçbirini affetmedi.
İZMİR’DE NE YAPTIĞINI DAHA İYİ BİLEN BİR AK PARTİ VAR
AK Parti’nin işleyişi CHP’den farklı. Kimse ben çıkıp aday olmak istiyorum diyemiyor. Genel merkezde il ve ilçe başkanları, milletvekilleri istişare edip bir isim atıyorlar.AK Parti’de tüm herkes ortak bir noktaya varıp ismi seçiyorlar. Şimdi bunu yapanlar bir sonuca varamayacaklar. O yüzden önümüzdeki süreçte büyük bir kargaşa yaşanacağını düşünmüyorum. İl Başkanı Kerem Bey’in bu konuda başarılı olacağını düşünüyorum. Yapılan tüm melis toplantılarında AK Parti'nin daha koordineli daha ne yaptığını bilen, daha anlaşılır bir muhalefet yaptığını ve İzmirlilerden çok tepki toplamayan hizmetler yaptığını görüyoruz. Önceden daha sert ve agresif İzmirliler tarafından da tepki toplayan bir siyaset anlayışı vardı. Bu başarı Kerem Ali Sürekli ve ekibinin başarısıdır. İzmir’e yerleşmiş ve doğru kararlar veren bir isimdir. Trafik,çöp ve koku problemini ya da kentin diğer problemlerini dile getiren bir AK Parti var. Yani daha gerçekçi siyaset yapan bir parti var. Ben AK Parti'nin bu ahengi bozup fantastik bir maceraya gireceğini düşünmüyorum. Bazı milletvekillerinin şunu milletvekili yapabilir miyi? tarzında sorularla genel merkeze kağıt gönderdiği bile oluyor. En basitinden Bilal Saygılı’nın Ankara’ya gidip birkaç isme referans olduğunu biliyoruz. Aynı zamanda bu isim FETÖ davasında sorgulanan biri ve hakkında çıkan suçlamalar yeni yeni silinmeye başlarken partide kendi üstündeki karalamaları silmeye çalışırken böyle bir isimle gündeme gelmesi doğru değil. AK Parti bu duruma çok dikkat eder ve bu tür isimleri gündeme getirmemeye çalışır.
ZEYBEKCİ VE DAĞ ARASINDA GÜÇ SAVAŞI VAR
AK Parti’de şuan başkan bir tehlike var Nihat Zeybekci ve Hamza Dağ arasında bir güç kavgası var. Bunun nedeni İzmir’deki iktidar savaşı. Hamza Dağ partinin buradaki en kıdemli isimlerinden birisi ve genel başkan yardımcısı. Nihat Zeybekci de uzun süre bakanlık yapmış, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın da çok değer verdiği isimlerden bir tanesi. Şimdi seçim bitmiş ve AK Parti adına yüksek bir oy almıştır. İzmir’de ilçe kongrelerine Nihat Zeybekci’nin katılması “yeniden varım”, “ben buradayım “ anlamına gelmektedir. Hamza Dağ da toyluk ve acemilik dönemini bitirmiş kendini yetiştirmiş ve masaya vurabilecek kıvama gelmiştir. Çünkü önceki dönemde Binali Yıldırım gerçeğinden dolayı gölgede kalmıştı ya da onun yüzünden geri planda kalmıştır. Nihat Zeybekci’den sonra Hamza Dağ tüm parti toplantılarına katılıp adeta “ben buradayım” mesajı vermiştir.
YAVAŞ YAVAŞ SÖZ SAHİBİ OLMAYA ÇALIŞIYOR
Parti içinde açıkladığı anket sonuçlarını göstererek ön plana çıkmaya çalıştı. Ki geçmişe bakıldığında Hamza Dağ’ın kaç tane ankete katıldığını görebiliriz k? Geriye dönüp bakın rakam olarak çok azdır. Tabii dolayısıyla böyle bir rekabet var. Fakat Hamza Dağ’ın söylediği herşeyi İzmir kabul edebilir,teşkilatlar kabul edebilir, gençlik kolları ,milletvekilleri, başkanları da kabul edebilir. Nihat Zeybekci ismi şahsi kanaatim olarak çok kabul edilen bir isim değil. Şimdi Nihat Zeybekci belediye başkanlığından sonra bakan oldu ve ardından Denizli’ye döndü. Bu süreç yaşandıktan sonra şimdi tekrar yavaş yavaş partiye yaklaşıp söz sahibi olmaya çalışıyor.
ÇOK BÜYÜK TEPKİLER VAR
Bakın Konak İlçe Başkanı Sait Başdaş ile yola devam kararı alındı. Yönetimi hazırladı,il başkanına sordu ve kongre olacakken ertelendi. Bir bakıyorsunuz kongrenin ertelenme nedeni Nihat Zeybekci. Zeybekci merkez olan Konak’ı almak istemesi. Mesela Konak’ta belediye başkan adayı olmak isteyen Melek Eroğlu’na “ilçe başkanı ol” diyerek teklifte bulunuyor açık açık Konak ilçesine müdahale ediyor. Nihat Zeybekci’nin Konak’ı hedef almasındaki amaç çok merkezde olması zaten Konak demek İzmir demektir ve bu hedefinde de istediğini almaya yönelik başarı kazanmaya da başlamıştır. Kongre ertelenmesine rağmen ben yine Sait Başdaş’la devam edeceklerini düşünüyorum. Dolayısıyla AK Parti’de bu kadar vekillik yapmış birinin İzmir siyasetine bu kadar karışmasını doğru bulmuyorum. Binali Yıldırım ilk gelip aday olduğunda burada örgütlendiği bir yapı vardı fakat Nihat Zeybekci'nin öyle bir yapısı yok. Nihat Zeybekci’nin burada elini tutacak onu meclise taşıyacak bir isim yok. Şimdi kongreyi iptal ettirme olayınının ardından Melek Eroğlu’nu aday göstermeye çalışması parti içinde karışıklık ve kaos yaratma dışında bir işe yaramaz. AK Parti’de bu kadar deneyimli birinin bu tür olaylara karışması da teşkilattan birilerinden tepki almasına neden oluyor. AK Parti içinden bir çok kişiyle konuştum özellikle Konak tarafından çok büyük tepkiler var.”
Yorum Yazın