Dolar 34,6287
%-0.02
Euro 36,6002
%0.01
Altın 2.945,800
%0.31
Bist-100 9.633,00
%0

Pzt

-8°

Sal

-12°

Çar

-3°
Urla'da kadına şiddet yürüyüşü

Urla'da kadına şiddet yürüyüşü

İZMİR'in Urla ilçesinde yaşayan kadınlar, '25 Kasım Uluslararası Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Günü' kapsamında düzenlenen etkinlikte bir araya gelip yürüyüş yaptı.

  • Ege Postası
  • 26.11.2018 - 12:13

Urla'da hep bir ağızdan 'Şiddete hayır' diyen kadınlar, Cumhuriyet Meydanı'nda buluşup el ele tutuşarak sevgi çemberi oluşurdu. Daha sonra ise kadınlar sloganlar atarak Atatürk Kültür Merkezi'ne yürüdü. Atatürk Kültür Merkezi'nde ise kısa filmler ve konuşmaların ardından Urla Belediye Başkanı Sibel Uyar, Urla Belediyesi Kadın ve Aile Hizmetleri Müdürlüğü tarafından düzenlenen kurslara katılan kadınlara madalya taktı.

Düzenlenen etkinlikte konuşan Başkan Sibel Uyar, çocuk yaşta gelin olan, şiddet gören kız çocuklarının hala var olduğuna dikkat çekti. Uyar, "Arkadaşlarıyla sokakta oyun oynarken, birdenbire kendini küçücük bedenine iydirilmiş gelinlikle bulan kız çocuklarımız var. Henüz anne kuzusuyken kadın olmaya mahkum bırakılan çocuklarımız var. Okutsalar belki avukat olacak, doktor olacak, öğretmen olacak kızlarımız var. 11 yaşında evlendirilip, 12 yaşında anne olan ve 14 yaşında da ölü bulunan Kader'in dramını mı anlatayı? Yoksa, Özgecan Aslan, Münevver Karabulut gibi gencecik evlatlarımızın vahşice katlettiğini mi hatırlatayım sizler? Tüm dünyada her gün onlarca, yüzlerce insanlık suçu işleniyor. Ne yazıktır ki kadına yapılan şiddetle mücadele etmeye her geçen gün daha fazla ihtiyaç duyuyoruz. Hem de 21.yüzyılda" dedi.

Uyar konuşmasına şöyle devam etti:

"Şiddetin temel nedeni toplumsal cinsiyet eşitsizliğidir. Ve aslına bakarsanız, toplumsal cinsiyet eşitliği aynı zamanda ekonomik kalkınmanın temelidir. Bir ülkenin ekonomisi beşeri sermayesine dayanır. Eğer kadınlara yeterli sağlık, eğitim, iş olanakları sunmuyorsanız ülke nüfusunun yarısı olan kadınların ve dolayısıyla ülke olarak kendi potansiyelinizin yarısını kaybedersiniz. Ülkemizde yasal düzenlemeler son 20 yıldır kadınların haklarını koruyan içeriklerle sağlamlaştırıldı. 1998 öncesinde kanunlarımızda kadına yönelik şiddet kavramı kullanılmamaktaydı. Oysa günümüzde kanunlar önünde kadın tüm haklarıyla var olabilmekte. Fakat dünyadaki ve ülkemizdeki kadına yönelik şiddetin artış nedeni kanunların uygulanma kısmından kaynaklanıyor. Bakış açımız değişmediği sürece uygulamadaki yetersizliğimiz sürecek ve şiddet, sadece kadına yönelik kalmayacak toplumun her kesimine yayılacaktır ki zira şu an yaşadığımız huzursuzluğun temel noktası da budur."

' BİZİM DE HAKLARIMIZ VAR'

Urla Kadın Platformu adına konuşan Avukat Saadet Kayaalp ise, kadınlara "Bu evden gelinliğinle çıktın kefeninle geri dönersin" denildiğini belirterek, "Kadınları gelinliğiyle mezarlığın önünden geçirirlermiş. Mezarı görsün eğer bir gün giderse ölüsünün eve döneceğini anlasın diye. İstiyorlar ki her şeye boyun eğen, itaatkar kadın olsun. İşte bizler bu zihniyetle mücadele ediyoruz. Bunların karşısında duruyoruz. Bizim de haklarımız var. Kimse bize küfür edemez, kimse bize vuramaz. İster özel ister kamusal alanlarda kadına yönelik fiziksel, duygusal, cinsel, ekonomik olarak ıstırap verici her türlü davranış kadına yönelik şiddettir ve şiddet bir suçtur. Şiddet görüyorsak susmayacağız, utanmayacağız, korkmayacağız. Suçu işleyen utanmalı ve biz bunu deşifre etmekten korkmamalıyız. Bağır herkes duysun, erkek şiddeti son bulsun" diye konuştu. (DHA)

Yorum Yazın

Yukarıdaki alan boş bırakılamaz

Yorum yazma kurallarını okudum ve kabul ediyorum.

Yukarıdaki alan boş bırakılamaz
Yukarıdaki alan boş bırakılamaz
Yorumlar
Yeniden eskiye
Eskiden yeniye
Öne çıkanlar

Bu habere hiç yorum yapılmamış... İlk yorum yapan sen ol.