
Uyuşturucudan kurtuldu, parasını ilk kez maddeye değil kurbana verdi
Uygulanan sosyal rehabilite programı yardımıyla uyuşturucu tuzağından kurtulan 26 yaşındaki M.T., ilk fırsatta uyuşturucu almaya yatırdığı parasını, bu bayram kurban alıp kesmekle değerlendirdi. Hayata tekrar döndüğünü dile getiren...
- Ege Postası
- 19.10.2013 - 13:41
Türkiye'de kullanılma oranı giderek artan uyuşturucuya müptela olan gençler bağımlılıktan kurtulmak için her yolu deniyor. Uzun yıllar mücadele veren ve bağımlıktan kurtulan genç sayısı ise çok sınırlı. Ancak, bir sosyal sorumluluk projesi olarak Uyuşturucu Madde Bağımlılıkları ve Alkolizmle Mücadele Federasyonu'nun (UBAM) başlattığı tedavi yöntemi, bağımlılar için bir umut kaynağı oldu. Bağımlı gençler, mücadele ettiği, fakat bırakmayı başaramadığı uyuşturucudan, UBAM'ın uyguladığı tedavi yöntemi ile kısa sürede kurtuluyor. Bu gençlerden biri de M.T.
Uygulanan tedavi sonrası 10 yıllık bağımlılığından kurtulan M.T.'nin hayatı, artık özlemini duyduğu günlerdeki gibi. Ailesinin bile reddetiği biriyken, şu an yuvasında ve bağımlıyken çokça eziyet çektirdiği annesi ve babasına sarılarak günlerini geçiriyor.
Ümitlerini yitirdiği ve artık öleceğini düşünürken kendisine uzatılan yardım eli ile hayata tutunan M.T., "Hayatım değişti. Federasyon Başkanı Dila Tezemir benimle özel olarak ilgilendi. Yaklaşık 6 ay süren tedavi ve rehabilitasyon döneminde beni tekrar hayata bağladılar. Beni hastanelere yönlendirmediler ve hiç ilaç kullandırmadılar. Ben Konya'daydım, onlar ise Ankara'daydı. Aylarca gece gündüz telefonla takip ettiler. Vücudumdan eksilen vitamin ve mineralleri bana göndererek kullanmamı sağladılar. Hiç ağrı ve sızı hissetmeden uyuşturucuyu hayatımdan adeta söküp attılar." dedi.
"ALTI YILDIR BAYRAM YAŞAMIYORDUK"
Ailedeki herkesle bağlarının koptuğunu ve kendisinden vazgeçildiğini, şimdi ise bu süreç içerisinde tekrar bir aile haline getirdildiklerini anlatan M.T., şöyle konuştu: "Her şey eskisi gibi olmaya başladı. Altı yıldır evimizde bayramı yaşayamıyorduk. UBAM sayesinde çifte bayram yaşıyoruz. Yıllardır ilk defa bayram namazına gittim ve camideki herkesle bayramlaştım. Kazandığım parayla uyuşturucu yerine kurban aldım ve ailemle keserek dağıttık. Kurban eti kızartmasından doya doya yedim ve özlediğim bütün nimetlerin tadını almaya başladım. Üç aydır uyuşturucu kullanmıyorum ve kesinlikle yeniden başlamak istemiyorum.”
"BİR YUDUM İÇKİ İLE BAŞLAYAN HEVES UYUŞTURUCU BAĞIMLILIĞINA KAPI ARALADI"
M.T., uyuşturucu alışkanlığına ise başlama serüvenini şöyle anlattı: "Önce bir yudum içkiyle başladım, ertesi hafta esrardan nefes aldım, en sonunda da eroinle tanıştım. Her gün kalktığımda, ‘bugün nasıl eroin bulurum’ diye düşünüyordum, Uyuşturucu kullanmayan herkesten uzaklaşmıştım. Etrafımda sadece madde kullanıcıları vardı. Vücudumuza enjekte ediyorduk. İlerledikçe başka bir boyutta yaşadığımı sanıyor ve oradan kurtulmak istemiyordum. Kendimi zehirlediğimden ve bedenimi her geçen gün yok ettiğimden habersizdim. Haftada bir kullandığım eroini her gün kullanıyordum, artık. Kullanmazsam öleceğimi hissediyordum. Bel ağrıları, terlemeler, çarpıntı, nefes darlığı ve daha birçok kasılma yaşıyordum. Bir süre sonra, kullandığım miktar ve sıklığı artmaya başlamıştı. Evden çıkamaz, kimseyle konuşmaz hale gelmiştim."
"GÜNDE 40 EXTACY KULLANIYORDUM"
Uyuşturucu kullandığı süre boyunca, güne başlama sebebinin değiştiğini, en büyük ve tek isteğinin kalkar kalkmaz evden çıkıp uyuşturucu bulmak haline geldiğini kaydeden M.T., "Esrarla başlayan bağımlılık sürecinde extacy, bonzai, mantar, taş (kokain), roj (uyuşturucu madde bıraktırmak için kullanılan bir tür bağımlılık yapan hap) ve en son peynir (eroin) ile tanışmıştım. Peyniri, önce folyo üzerinde yakarak sonrasında da damar içi kullanmaya devam etmiştim. Aynı gün içerisinde 40 adet extacy hap kullandığımı bilirim." diye konuştu.
Uyuşturucu bağımlısı olduğunu ve kendi başına kurtulamayacağını anladığı sırada, konuyu ailesine açtığını ifade eden M.T. şöyle devam etti: "Başta kabullenmekte zorlansalar da anlayışla karşıladılar. Başından beri bir şeyleri sezinlemişlerdi. Maddeyi bulabilmek için evden küçük ama değerli her şeyi satmıştım. Sanayide çalıştığım süre zarfında maaşımla birçok altın bilezik satın almıştım. Kendimce evliliğe hazırlık yapmıştım ama bu süreç içerisinde hepsini satmış uyuşturucuya yatırmıştım. O dönem Konya’da AMATEM olmadığı için hastanelerin psikiyatri polikliniklerine müracaat ediyordum ama yazdıkları ilaçlar fayda etmiyordu. Bu illetten kurtulmayı başaramıyordum. Diğer amatemlere gittiğimde bana suboxone adlı ilacı yazıyorlardı. Bu ilaç ağrılarımı alıyordu ama bir türlü uyanamıyordum. Sonunda bu ilacın bağımlısı haline gelmiştim ve bu ilacın kafası (keyfi) olmadığı için esrar ve diğer maddelerle birlikte deniyordum. Öyle ki toz haline getirerek damardan enjekte ettiğim zamanlar oldu. Çünkü içinde sentetik uyuşturucu olduğunun farkındaydım."
"BİZE MÜRACAAT EDEN HER KARDEŞİMİZ BAĞIMLIKTAN KURTULABİLİR"
UBAM Federasyonu Başkanı Dila Tezemir ise açıklamasında, uyuşturucudan kurtulmanın zor olmadığını belirtti. M.T.'yi Narconon programına aldıklarını ve 47 yıldır dünyanın birçok ülkesinde uygulanan metotlarla kendisine gelmesini sağladıklarını belirten Tezemir, şunları kaydetti: "Yüce Allah'ın ihsanıyla bir kardeşimiz daha uyandı. Bize müracaat eden her kardeşimiz için aynısını yapmaya hazırız. Devletimiz, gerekli olanakları sunacak olursa bütün bağımlıları altı ayda geri kazanacağımızdan eminiz."
Yorum Yazın