Vural: Fırat'ın kıyısındaki koyunu değil, gencecik Fırat'ı koruyamadınız
MHP Grup Başkan Vekili Oktay VuraL, Ege Üniversitesi'nde sol ve doğu kökenli öğrencilerle çıkan kavgada, Ülkü Ocakları Ege Üniversitesi Sorumlusu Fırat Yılmaz Çakıroğlu'nun bıçaklanarak hayatını kaybetmesiyle ilgili partisinin il binasında basın toplantısı düzenledi. PKK'nın gençlik yapılanmasının üniversitelerde eğitim hakkını engellediğini söyleyen Vural, "Fırat'ın kıyısındaki koyunu değil, gencecik kardeşimiz Fırat'ı koruyamadınız" dedi, Başbakan Ahmet Davutoğlu için 'Serok Ahmet', 'Molotofçu Ahmet' dedi. Değil koyunu gencecik 'Fırat'ı koruyamadınız
- Ege Postası
- 21.02.2015 - 16:58
İl Sağlık Müdürlüğü'nden 'Ambulans geç geldi' iddialarına yanıt HABERİNİ OKUMAK İÇİN TIKLAYINIZ!!!
"Çadırlar kuruluyor. Ege Üniversitesi'nde terörist başının posterleriyle çadırlar kuruyorlar, şenlikler düzenliyorlar. Elimdeki resimleri görüyorsunuz. Bu resimler, Kandil'de değil, Ege Üniversitesi'nde çekildi. Bunlar okulda, sözde paçavra bayraklarını taşıyorlar, şenlikler düzenliyorlar. Elimizi vicdanımıza koyalım buna tepki gösterenler karşıt görüşlü değil. Vicdanı onlan herkes bunlara tepki koyar. Üniversitelerde yaptıkları bunlar. Şimdi soruyorum. Bunlarla ilgili üniversitelerde ilgili yapılanma konusunda çeşitli tarihlerde uyarılarda bulundum. Hem emniyeti, üniversiteyi, YÖK'ü uyardım. Kürdistan bayrakları açıyorlar. Türk bayrakları indiriliyor bunları ifade ettim. Basın toplantısında emniyeti, hükümeti uyardım. Nevruz kutlamaları yapıyorlar. Abdullah Öcalan'ın açıklamalarını okuyorlar. Fotoğraf sergisi açıyor. Bütün bunların yanında Ege Üniversitesi'nde kimlik kontrolü yapmaktalar. Emniyet duyarsız kalmaktadır."
"TUZAKLARA DÜŞÜLMEYECEK"
Fırat Yılmaz Çakıroğlu'nun olay öncesinde de dövüldüğünü, ayrıca sosyal paylaşım siteleri üzerinden de hedef gösterildiğini anlatan Oktay Vural, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Fırat'ın formasyon derslerinde imza atması gerekiyor. Bu olay meydana gelmeden önce darp ediliyor. Fakültede imza atıyor. Edebiyat Fakültesi'nden çıkarken organize bir grup saldırıyor. Fırat kantine gittiği zaman orada bıçaklanıyor. Ben soruyorum devlet nered? Rektörlük nered? Bunlar yoldan geçerken mi kavga ettile? Bu yaşananları, devlet görmez mi, bilmez mi, gerginliği görmüyor m? Niye tedbir alınmıyo? PKK'nın yapılanmasına tedbir alınmıyor. Edebiyat fakültesi kürdistan toprağı olarak adlandırılır hale gelmiş, ne yapar öğretim üyeleri, deka? Çocuklar oraya okumaya gidiyor. Bir üniversite, bir emniyet böyle bir yapılanmayı bilmez mi, duymaz mı, tedbir almaz m? Ne kadar kolay 'gruplar kavga etti, birisi öldü' demek. Bir ziyarete gittiğinizde, 10 bin polis gönderiyorsunuz da, bu insanların canı can da, Fırat'ın canı can değil m? Üniversitesi içerisinde Türk bayrağı açıp İstiklal Marşı okuyanlar, tartaklandı. Stantları saldırıya uğradı. Üniversite yönetiminin düzenlediği, bahar şenliklerine karşı alternatif kutlamalarını yapıyorlar. Sözde paçavralarını fotoğraflarını okul duvarlarına asıyorlar. Dışarıdan eleman getirip can güvenliklerini sağlıyorlar. Öğrencileri, kütüphaneden alıp rehin tutuluyor. Burası Kandil değil, Ege Üniversitesi. Bunlar meşru m? Bu çocuk Fıratımız gidip formasyon dersine imza atmak için okuldan atılmamak için çabalıyor. PKK engellemesi, kimlik kontrollerinin hepsi web sayfalarında var. Bu arada devlet ne yapıyor ya. Maalesef geldiğimiz noktada bütün bunlar var. Açıkça buradan hükümeti uyarıyorum, sözde çözüm süreci altında yapılan bu hareketlerde, üniversitelerdeki PKK yapılanmasına tedbir alınması lazım. Bu olaylarda, amaç gençlik üzerinde oyun oynayarak, bu oyunlarla gençliği sokağa döktürmektir. Biz fikir ve hak mücadelemizi sürdürmeyle karalıyız. Bu saldırılara karşı da pabuç bırakacak bir hareket değiliz. Okula gidip ülkeyi yönetmek isteyen bu kişiler, eğitim gücünü, hukukun gücünü kullanmak istiyor. Bu tuzaklara düşülmeyecektir."
GENCECİK FIRAT'I KORUYAMADINIZ
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı, üç müslüman gencin ABD'de öldürülmesinin ardından söylediği sözleri hatırlatıp eleştiren Oktay Vural, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Kampüste, organize bir grup saldırı yapıyor devletin haberi yok. Bizi dinliyorsunuz. İzliyorsunuz, her yaptığımızı takip ediyorsunuz, bu olanları bilmiyor musunu? Nasıl bir devletsin, nasıl bir rektörsün se? Kampüs içerisinden hastane herhalde 700 - 800 metre, ambulans geç geliyor. Sonra 5 ambulans aynı anda geliyor. Birbirlerini mi beklediler bunla? Üniversitenin İzmir'in güvenliğini sağlayamıyorsunuz. Bir şiddet ve teröre eğilim varsa, bunu organize edenler yönlendirenler vardır. Siz bunlarla konuşuyorsunuz, tedbir almıyorsunuz. Gerçekten Türkiye'nin güvenliğini düşünenler bu güvenliği bozanları, bulmaları lazım. Ama maalesef balık baştan kokuyor. Sayın Cumhurbaşkanı söylüyor 'can ve mal güvenliğinden sorumluyuz' diye. Bunun sorumlusu ki? Bu ortamı doğuran ki? Bu yapılanmayı önlemeyen ki? Fırat'ın kıyısındaki koyunu değil de gencecik kardeşimiz Fırat'ı koruyamadınız. Gençlik üzerinde bir oyun oynanıyor. Birçok üniversite var bunlar. Bu tuzağın farkında olan ülkücü harekete tuzağa düşmedi. Düşmeyecektir. Fikir mücadelemizi sürdürmeye Türkiye'yi karıştırmaya çalışan devlet idaresiyle, siyasi iradeyle mücadele etmek için, mücadelemizi iktidara getirmek için mücadeleye devam edeceğiz. Öğretim hakkını elinden alana bu girişimlere karşısında YÖK, Rektörlük ve İçişleri Bakanlığı gerekli adımları atmalı." "
MOLOTOFÇU AHMET, SEROK AHMET"
TBMM'de görüşmeleri devam eden İç Güvenlik Paketine yönelik ağır eleştirilerde de bulunan Oktay Vural, Başbakan Ahmet Davutoğlu için, 'Serok Ahmet', 'Molotofçu Ahmet' dedi. Vural, şunları söyledi:
"Ey molotofçu Ahmet sen önce Serap'ı yakan molotofu atan MİT elemanı kim, sen onların hesabını ver. Serap'ı öldürenlerin taleplerini kim yerine getirdi, onunun hesabını ver. PKK adına suç işleyenler, örgüt üyesi olurken cezalandırılırken, örgüt üyesi olarak cezalandırılmasını suç olmaktan çıkartıldı. PKK terör örgütünün suç işleme alanını genişlettin. Siz kim, terörle mücadele ki? Şimdi utanmadan, sıkılmadan molotof kokteyli bilmem ne diyorlar. PKK ile kurduğun kirli ilişkileri açıkla. Haddini bilmeden MHP'ye dil uzatanlar önce kaleşnikoflularla kurduğu kooliasyonun hesabını versin. Serap'ı öldürenler PKK ile kurduğu seçim işbirliğinin hesabını versin. Düzenleme yapacaksınız biz varız. Bu konuda hukuku devletinden, tarafsız yargıdan uzaklaştıracak girişimlere karşıyız. Molotof, demir bilye, bomba bu düzenlemelere varız. Ama Meclis'te güvenliği sağlayamayanlar, ülkede güvenliği nasıl sağlayaca? Meclis'te iç tüzüğü uygulamayanlar vatandaşa nasıl uygulayaca? Serok Ahmet'e sesleniyorum. Terörle mücadelede alınması gereken tedbirleri getirin desteğe hazırız. Jandarmayı da Damat Ferit gibi İçişleri Bakanlığı'na bağlamayalım."
Yorum Yazın