Yıldırım çiftinin mucize bebeği Talya

İZMİR'de, 'doğal yoldan anne olamazsın' denilerek tüp bebek önerilen eczacı Ece Yıldırım doktorları şaşırtıp hamile kaldı. Ancak hamileliğin 24'üncü haftasında amniyon sıvısı azalmaya başlayıp doğacak bebeğinde akut böbrek yetmezliği gelişti. Eksilen sıvıya dışarıdan takviye yapılarak bebeğin böbrek yetmezliğinden kurtulup rahim içinde sıkışması önlenirken, 37'nci haftada kızı Talya'yı kucağına alan Ece Yıldırım, çifte mucize yaşadığını söyledi.

Ege Postası
16.09.2014 - 11:50

İZMİR - Tedavi ve doğumu gerçekleştiren Prof. Dr. Namık Demir de anne adaylarını uyardı, "Akut böbrek yetmezliğini biz yetişkinlerde, çocuklarda olduğunu biliyoruz ama Talya bebekle, anne karnındaki bebeklerde de olabildiğini gördük" dedi.

İzmir'de 31 yaşındaki bankacı Ece Yıldırım ve bir ilaç firmasında çalışan 32 yaşındaki Sercel Yıldırım çifti, 2 yıl önce hayatını birleştirdi. Çocuk sahibi olmak isteyen çift, doktora gittiğinde hiç istemedikleri bir yanıt aldı. 24 yaşındayken kist ameliyatı geçiren Ece Yıldırım'ın yumurtalık rezervlerinin yetersiz olduğu ortaya çıktı. Doktorlar genç çifte, bebek sahibi olmak istiyorlarsa, tüp bebek yöntemini denemek zorunda olduklarını söyledi.

Çaresiz tüp bebek kliniğine giden çifte 2013 yılında ilk uygulama yapıldı, ama deneme başarısız oldu. Bebek sahibi olma yolunda ümitleri kırılan çift, bir ay sonra hiç beklemedikleri bir haber aldı. Ece Yıldırım doğal yollardan hamile kaldı. Doktorların, 'mucize' olarak nitelendirdiği hamileliğe çok sevinen çift, sabırsızlıkla bebeklerini beklemeye başladı.

Hamileliğin 22'nci haftasında yapılan kontrolde her şeyin normal gittiği görüldü. Ama iki hafta sonra ağrı şikayetleri başlayan genç kadın, gittiği doktorda, anne rahmindeki bebeğin içinde bulunduğu, gelişimi için çok önemli olan amniyon sıvısında azalma saptandı.

Yıldırım çifti, İzmir Kent Hastanesi'nde Kadın Hastalıkları ve Doğum Profesörü (Perinatoloji uzmanı) Namık Demir'e başvurdu. Prof.Dr. Demir tarafından tedaviye alınan anne adayı Yıldırım'a iki kez sıvı takviyesi yapıldı. Kesede yırtık olmadığı için amniyon sıvısındaki azalmanın neden kaynaklandığı araştırılmaya başlandı. Ece Yıldırım'ın gribal enfeksiyon geçirdiği, bebeğinde de akut böbrek yetmezliği geliştiği saptandı. Tedavi süreci başarıyla atlatıldı. Hamileliğin 37'nci haftasında, 14 Temmuz 2014'te Ece Yıldırım, 1890 gram ağırlığında, 43 santimetre boyundaki, Talya adını verdiği kızını kucağına aldı.

İKİNCİ BEBEK

Tedaviyi ve doğumu gerçekleştiren Prof.Dr. Namık Demir, toplam üç vakalarında anne karnındaki bebeklerde akut böbrek yetmezliği geliştiğini saptadıklarını ve anne adaylarını uyarmak istediğini belirterek şunları söyledi:

“Amniyon sıvısı bebeklerin kas, iskelet sistemi, akciğer, kol ve bacak gelişimi için çok önemli. Bu sıvı çeşitli nedenlerle azalabiliyor. Bu sıvının büyük kısmını bebeğin yaptığı idrar oluşturuyor. Ancak idrarın katkısı 16'ncı gebelik haftasından sonra başlıyor. Farklı nedenlerle bebeğin böbreklerinde bir takım problemler olduğu taktirde bu sıvı azalabiliyor. Ya da bu sıvı etrafını çevreleyen amniyon zarının yırtılmasıyla da azalabiliyor. Onlarda çok fazla bir şey yapamıyoruz. Sıvı kaçağı varsa o zaman sıvı takviyesinin çok büyük faydası olmuyor. Ancak kısıtlı sürelerle, 1 hafta, 10 gün kadar doğumu geciktirmek için kritik haftalarda o zaman faydası oluyor. Ama bu olgumuz nedeniyle tecrübe kazandığımız konu şu; eskiden biz perinatoloji uzmanları bebekte rahim içi gelişim geriliği ve ya oksjijen eksikliği varsa buna bağlı sıvı azalması oluyor diye biliyorduk. Daha önce bir olgumuz oldu. Bu ikinci hastamız. Bunlar bize bunu gösterdi ki; anne karnındaki bebeklerde de değişik nedenlerle akut böbrek yetmezliği olabiliyor. Akut böbrek yetmezliğini biz yetişkinlerde, çocuklarda olduğunu biliyoruz ama anne karnındaki bebeklerde de bu olabiliyor. Talya bebekle, anne karnındaki bebeklerde de olabildiğini gördük. Bu akut böbrek yetmezliği bazen geçici olarak meydana gelebiliyor. Annenin kullandığı ilaçlara, annenin geçirdiği enfeksiyonlara bağlı olabiliyor ya da annenin aldığı bazı özel tansiyon ilaçları var, onlar bunu yapabiliyor. Bu hastamızda bir gribal enfeksiyon durumu söz konusuydu. Onun ardından her şey normalken birden bire sıvı azalmasıyla karşılaştık."

SIVI KAÇAĞI YOKTU

Kaçak olmadığını görünce sıvı takviyesi yapmaya karar verdiklerini anlatan Prof. Dr. Demir, "İki uygulamadan sonra bebeğin böbreklerinin yeniden faaliyet gösterdiğini, tekrar idrar yapmaya başladığını, tekrar sıvı vermeye gerek olmadığını gördük. Bu bazen 2- 3 uygulamadan sonra olabiliyor, bazen kendiliğinden olabiliyor. Burada sıvı takviyesi yapmanın altında yatan temel sebep şu: Sıvı azlığı olduğu zaman bebek içeride sıkışıyor, sıkıştığı zaman akciğerleri, kol, bacakları sıkışıyor, böyle kaldığı zamanda kol ve bacaklarda eğrilikler oluşuyor. Sıvı azlığı ile giden gebeliklerde akciğerlerin iyi gelişememesi, baskı altında kalması riski var. Bu tür bebekler sağlıklı doğsalar bile doğumdan sonra nefes almakta zorlanıyorlar, o zaman bunların ölüm oranları daha yüksek olabiliyor. Sıvı takviyesindeki amaç; Bebeklerin lokomotor sistemlerinin gelişimini sağlamak, akciğer baskısını önlemek, akut böbrek yetmezliğinin düzelmesi için zaman kazanmak" dedi.

"KIZIMIZ BİZE İKİ KERE MUCİZE YAŞATTI"

Öte yandan ağrılarının başladığı 22'nci haftada bebeğinin sadece 480 gram olduğunu belirten anne Ece Yıldırım, “Doğum olursa yaşama şansı yoktu. Riskli dönemdeydik. Bir arkadaşımız o sıralarda bebeğini kaybetmişti. Korkularla, endişelerle geçirdiğimiz günlerde Namık hocamız bizi rahatlattı, moral verdi. Hocamıza çok teşekkür ediyoruz. Çok uykusuz geceler yaşadık. Bebeğimizi kaybetme düşüncesi bile çok kötüydü. Kızımız iki kere bize mucize yaşattı. Normal bebeklerden daha az kilolu doğdu ama aradan geçen 6 haftada toparladı. Hızla büyüyor" diye konuştu.