Yıldırım hızıyla devam…

AK Parti İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Binali Yıldırım, İzmir'in artık değişim istediğini ve İzmirlilerin “Hizmet alamamaktan bıktık usandık" dediğini söyledi. Yıldırım, "İzmir'in 10 yılını heba edenlere, 30 Mart'ta verilecek cevap, İzmir'in değişimidir, aydınlık günlerin kapısının açılışıdır” diye konuştu. Yıldırım, CHP’nin ilçe adaylarını belirleme sürecine de yüklenerek, “demokrasinin özde değil sözde olduğunu gördük. O başarılı dediğiniz belediye başkanlarını bir kalemde bir gece yarısı, bir kalemde çizdiniz. Tek adam kararı uygulamaya konuldu.İşte İzmir’de yaşananlar budur.

Ege Postası
03.03.2014 - 10:26

İZMİR- Binali Yıldırım, seçim çalışmaları kapsamında çalışmalarını sürdürüyor. Aynı günde 3 ilçede birden seçim ofisi açıp açık hava toplantısı düzenleyen Yıldırım, vatandaşların yoğun sevgi gösterileri arasında kaldı. İzmir’i karış karış dolaşan Yıldırım, çalışkanlığı ve tam gün mesaisi ile dikkatleri üzerine çekerken, akşam saatlerinde Karabağlar Belediye Başkan Adayı Necip Kalkan’ın seçim koordinasyon merkezi açılışında İzmir’in 30 Mart’ta tarih yazmak için gün saydığını ifade etti.

“İzmirliler artık iftiralara inanmıyor”
Yerel seçimlere 35 gün kala projelerini açıkladıklarını, rakiplerinin bunun karşısında telaşa kapıldığını ve aceleyle kendilerine laf yetiştirmeye çalıştığını kaydeden Yıldırım, şöyle konuştu; “Eğer iş başına gelirlerse belediye şirketlerinde çalışanların çıkarılacağı, toplu taşımadaki 90 dakika tek bilet uygulamasının kaldırılacağı gibi koskoca yalanlar, iftiralar uydurmaya başladılar. Yalanda da bir ayar ölçü olur, Allah'tan korkun. Akşam yatıyorsunuz, sabah yeni bir yalan. Bugünlerde, yalan, dolan, desise, komplo, kaset moda oldu zaten. Bunlar da bu modaya katıldılar. Hayırlı uğurlu olsun, yolları açık olsun ama milletin gündemi belli. Milletin artık bu hikayelere karnı tok. Millet, artık bunlara aldırış etmiyor, ne yaparsanız yapın, ne yalan uydurursanız uydurun, asla ve asla İzmir'deki büyük dönüşüm ve değişimi engelleyemeyeceksiniz."

Özde değil, sözde demokrasi
Yıldırım, CHP'nin yaklaşık 2 ay önce İstanbul ve Ankara'da fuarlar düzenleyerek, kendisinin yönetiminde bulunduğu yerlerde "Türkiye'nin en demokrat belediyelerini" seçtiğini, ama bu seçtikleri isimleri İzmir'de aday göstermediklerine işaret ederek, şunları kaydetti; "O, 'demokrat' dediğiniz, 'başarılı' dediğiniz belediye başkanlarını bir gece yarısı, bir kalemde çizdiniz attınız, aday yapmadınız. Madem bu kadar başarılıydı bu belediye başkanları, neden aday olmad? Hani nerede halk partisi, hani nerede demokras? Bunlar tek sesliliği atalarından bilirler, bunlarda demokrasi sözdedir, özde demokrasi yok. Tek adam kararıdır. İşte İzmir'de yaşananlar da budur. Akşam başka bir isim, sabah başka bir aday karşımıza çıkıyor. Orası olmadı, burası olsun deniliyor. İzmirlilerle, İzmirlilerin iradesiyle alay ediliyor. İzmirli de bunu ibretle izliyor, 30 Mart'ı sabırsızlıkla bekliyor. Bunlara 30 Mart'ta öyle bir karne verilim ki, öyle bir karşılama yapalım ki, bunları uzun bir tatile çıkaralım. Biraz istirahat etsinler, hizmet nasıl yapılırmış görsünler de birşeyler öğrensinler."

Onlar hayal bile edemezler
“Hayal olmadan hayat olmaz. Her şey hayal etmekle başlar. Sultan dedemiz Abdülmecit, 2. Abdülhamit, Marmara'nın altından tüp tünel yapmak için hayal kurdu proje yaptı ama 100 yıl sonra onun torunları Recep Tayyip Erdoğan ve Binali Yıldırım hayallerini gerçeğe dönüştürdü. Bizim yaptıklarımıza onların hayalleri bile yetişemez, bu kadar fark var aramızda. Başka ne diyorlar projelerimizle ilgili, 'bu projeleri biz de düşünmüştük'. Günaydın derler günaydın. Geçti Bor'un pazarı sür eşeğini Niğde'ye 10 sene yetmedi mi düşünmek içi? İzmir'in 10 senesini çaldınız, yok ettiniz, eller aldı başını gitti. İzmir yerinde bile saymıyor geri gidiyor. Karabağlar'dan soruyorum Necip Kalkan ve Binali Yıldırım ile 30 Mart'tan itibaren İzmir'in, Karabağlar'ın kayıp yıllarını yıldırım hızıyla getirmeye hazır mısınız'”

Karabağlar için önemli projelerimiz var
Karabağlar'ın, İzmir'in hem nüfus olarak hem de sorunlar açısından en büyük ilçesi konumunda olduğunu ifade eden Yıldırım, Karabağlar'ın ihtiyaçlarını karşılamak ve sorunlarına çözüm üretmek amacıyla “Hayat İzmir” kapsamındaki projelerden örnekler verdi. Yıldırım, Karabağlar'da tüm kavşakların yeniden düzenleneceğini, ulaşım sorununun çözümü için Üçyol-Buca-Dokuz Eylül Üniversitesi metrosu ile farklı noktalarda toplam bin 300 araçlık otopark yapılacağını, mobilya ve optik sektörlerinin kalifiye elaman ihtiyacını karşılamak üzere meslek edindirme merkezlerinin kurulacağını bildirdi.

Ayrım yok
İbadethane ihtiyacını da gidereceklerini ve hizmet ederken ayrım yapmayacaklarına vurgu yapan Yıldırım, şöyle devam etti; “Camiler de, cem evleri de, Allah'ın zikredildiği her yer bizim için mescittir. Gereğini yapacağız, ayrım yapmayacağız. 'Oy verdiler hizmet var, oy vermediler hizmet yok' anlayışını kökünden yıkıyoruz. Bunlar ellerinde çeteleyle dolaşıyorlar, 'ne kadar oy vermiş; acelesi yok, sonra bakarız'. Şimdi de sıra Karabağlar'da siz, 'acelesi yok, gidin bakalım' diyeceksiniz. İş bilmeyenler istirahate çekilsin. Yeter artık İzmir'i hizmetsizliğemahkum ettiğiniz, İzmir sizi sırtında taşımak mecburiyetinde değil. “Hayat İzmir" adıyla hazırladığımız Yüzyılın Şehircilik Hareketiyle İzmir'in ekonomisini üçe katlayacağız”.

“Boş lafla uğraşacak halimiz yok”
Binali Yıldırım, Karabağlar Uzundere TOKİ ziyaretinde de vatandaşlara seslendikten sonra Buca ilçesine geçti. Buca Belediye Başkan Adayı Cemil Şeboy ile birlikte seçim ofisi açan Yıldırım, burada da yaklaşık 5 bin kişiye seslendi. Apartman sakinlerinin de balkonlarından alkışlarla destek verdiği Yıldırım, engelli bir vatandaşın kendisine yazdığı şiiri dinledi. Şiire teşekkür eden Yıldırım, “Hayat İzmir” adıyla açıkladıkları, kentin ana damarlarını açacak 1414 projenin ses getirdiğine değindi. Yıldırım, şöyle konuştu; “Projelerimizi açıkladıktan sonra diğerleri telaşlandı. ‘Ne yapsak da bu projeleri aşağılasak’ dediler. Sonra da çıktılar, ‘Bu projeler hayaldir’ dediler. Atalarımız gemileri karadan denize yürüttüler, torunları da trenleri denizin altından geçirdiler. Bizim yaptıklarımıza onların hayalleri ulaşamaz. Bu da yetmeyince, ‘Bu projeleri bizde düşünmüştük’ dediler. Buna ancak günaydın denir. 10 senedir düşünmeniz yetmedi m? Siz düşünmeye devam edin. 30 Mart’tan sonra bol bol vaktiniz olacak. O da olmayınca, ‘Bu projelerde insan yok’ dediler. Bu projelerin tam ortasında insan var. Bunların hizmetle işi olmaz. Bunların işi laf laflaf. Onlar rüzgarda yön değiştiren, dümeni tutmayan gemiler gibidir. Kimin kayığı yürürse hemen ona atlayıp aynı şarkıları söylerler. Bizim onlarla uğraşacak vaktimiz yok”.

300 kişiye rozet
Günün İzmir’i ayağa kaldırma günü olduğunu sözlerine ekleyen Yıldırım, şöyle devam etti. “Buca’da Cezaevi’ni kaldırıyoruz, yerine şehir parkı yapıyoruz. Üçyol’dan Buca’ya, Dokuz Eylül Üniversitesi ve Tınaztepe’ye, oradan da Atatürk mahallesi, Kuruçeşme, Yıldız, Çamlık, Çamlıpınar, Mustafa Kemal ve İnönü Mahallerinden, Karabağlar’a devam edecek raylı sistemi yapacağız” dedi. Yıldırım, CHP’den istifa ederek AK Parti’ye katılan 300 kişi adına Özkan Sabuncu ve Mustafa Metin Yardımcı’ya rozet taktı.

Dernek başkanlarıyla buluştu
Yıldırım, Buca temasları sırasında Ege Bölgesi Doğubeyazıtlılar Derneği Başkanı HanifiDumlu ve yönetimi, Ege Ağrılılar Birliği yönetimi, Ege Diyadinliler Derneği yönetimi, Ağrı Kültür Dernekleri Federasyonu Genel Başkanı Nuri Aydemir, Ege Ağrı ili ve ilçeleri Derneği Başkanı Memduh Sevinç ve Yönetimi, Torbalı Ağrılılar Birliği Başkanı Yasin Kimsesiz’le de biraraya geldi.

Yıldırım’ı duygulandıran anne…
Başkan Adayı Binali Yıldırım, geç saatlere kadar kaldığı Buca ilçesinde Cemil Şeboy’la birlikte ev ziyaretleri de gerçekleştirdi. Cam kırığı rahatsızlığı bulunan ve 70 yaşındaki annelerinin baktığı Muhittin ve Hikmet Atasoy’un yaşadığı eve misafir olan Yıldırım, duygu dolu anlar yaşadı. Oğullarına bakan annenin elini öpen Yıldırım, “Sizde annemin kokusu var. Annemde böyle kokardı. Ne yazık ki validemizi çok genç yaşta henüz 38 yaşındayken kaybettik” diye konuştu. Misafirlikte bulunanları duygulandıran Yıldırım, Muhittin ve Hikmet Atasoy kardeşlerle sohbet edip, çay içti.