Yıldırım mesajlar
AK Parti’de, cumhurbaşkanlığı seçiminden sonra adı genel başkan ve başbakan adayı olarak gündeme gelen, İzmir’deki liman operasyonu ve polise yönelik paralel yapı operasyonunda da adı gündemden inmeyen İzmir Milletvekili Binali Yıldırım, Meclis’te düzenlediği basın toplantısında çarpıcı açıklamalar yaptı. Yıldırım, “Kırgın değilim” dedi, görev beklentisi içine girmediğini vurguladı, 30 Mart seçimlerinin, paralel yapıyla mücadele şeklinde geçtiğini söyledi.
- Ege Postası
- 22.08.2014 - 12:39
10 Ağustos ve 21 Ağustos arasında geçen sürede, olağanüstü genel kurulda, kimin AK Parti genel başkanı olacağına dair, parti içindeki temayül yoklamaları, istişareler ve parti mekanizmalarının çalışma sürecini hep birlikte takip ettik. bütün arkadaşlarımız, genel başkan olabilecek kalitede ve kapasiteye sahiptir. Bizde liderlik kavgası olmaz, benlik kavgası olmaz. İlk olarak Merkez Karar ve Yönetim Kurulu toplandı. Daha sonra partimizin genişletilmiş il başkanları toplantısı gerçekleşti. Hemen arkasından parti grubumuz bir araya geldi ve kendilerine genel başkan olarak kimi görmek istersiniz diye soru soruldu. Bu sorular neticesinde muhtemel genel başkan adayları ortaya çıktı. Sonuçta bildiğiniz gibi dün itibariyle genel başkanımız seçilmiş cumhurbaşkanımız, başbakanımız, 27 Ağustos Olağanüstü Kongre için genel başkanlığa aday olacak arkadaşımızı resmen açıkladı. Bu isim Dışişleri Bakanımız Ahmet Davutoğlu. 60, 61. hükümetlerde birlikte çalıştık. Kendisi birikimli, akademik kariyeri oldukça geniş ve çalışkan bir arkadaşımız. Kendisinin bu göreve layık görülmesinden duyduğum memnuniyeti ifade ediyorum ve başarı diliyorum.
AYKIRI BİR ÇIKIŞ YAPACAK MI'
Dün bu basın toplantısı kararını duyurduğum andan itibaren, özellikle sosyal medyada çeşitli haber trafiğinin başladığını gördüm. Özellikle yoğunlaşılan şey, acaba Binali Yıldırım ne diyecek, aykırı bir çıkış mı yapacak gibi bir takım spekülasyonları maalesef izledim. 10 Ağustos’la birlikte Türkiye yeni bir siyasi yola girmiş durumda. Bu yol yeni Türkiye yoludur. Hedef demokrasimizi daha da geliştirmek, halkımızın refahını artırmak, büyük Atatürk’ün bize işaret ettiği muasır medineytler seviyesinin üzerine çıkmaktır. Yani ülkenin bölgesinde istikrarın, güvenin timsali, dünyada da sözü dinlenen bir Türkiye oluşturulması ve Türkiye’nin dünyanın 10 büyük ekonomik gücü arasında yerini almasıdır. Bugünlerde görüyoruz ki ülkemizde var etmeye çalıştığımız barış ve kardeşlik ortamını bozmaya çalışan bazı sorumsuz davranışlar meydana gelmektedir. Bunu da esefle karşılıyoruz. Barış ve kardeşlik olacaksa, herkesin aynı şekilde sorumlu davranmasıyla mümkün olacaktır.
4 ESAS
Çözüm demek, Türkiye’nin değişmezleri, ilkelerinden vazgeçmesi demek değildir. Bu ülkenin her karış toprağı şehit kanlarıyla sulanmış, her mezhepten insanlar birlikte yaşamanın erdemini tarih boyunca göstermiştir. Bizim çözüm sürecinde şartlar ne olursa olsun, vazgeçemeyeceğimiz 4 esas var. Tek devlet, millet, bayrak ve tek Türkiye. Bunlar vazgeçilmezlerimizdir. Hiçbir şart altında çözüm süreci öne sürülerek, Türkiye’nin toprak bütünlüğünü kimse tartışmaya açamaz. Buna kimse de müsaade edemez. Şehitlerimizin hatırasını, bu topraklar için canlarını veren bu insanların hatıralarına kimse ihanet edemez. Türk demokrasisi ve Türk siyasi hayatı maalesef özellikle son 60 yıl içinde zaman zaman demokrasi dışı, milli irade dışı bir takım girişimlerle sekteye uğratılmıştır. Bu girişimler bazen açık, bazen kapalı, örtülü darmeler şeklinde olmuştur. Dost modern, post modern darbeleri bu ülke yaşamıştır. 17 Aralık süreciyle başlayan, milli iradeye, milli güvenliğe yönelik darbe girişimini bu ülke yaşadı. 30 Mart seçimleri yaşayan paralel yapının milli iradeye karşı ortaya koyduğu bu girişimle mücadele ederek geçirilmiştir. Halk paralel yapıya gereken cevabı sandıkta vermiştir. Ben iradeyi kime verdiysem, onu ancak ben alırım. Kimse durumdan vazife çıkarmaya, hükümetler kurmaya, hükümetler yıkmaya yeltenmesin. Herkes kendi işini yapsın mesajı verdi. Bu mücadele Türkiye Cumhuriyeti’nin istiklal mücadelesidir. Bu basın toplantısında bazılarının ümit ettiği gibi, ellerini ovuşturduğu gibi, herkesi şaşırtacak bir açıklama ne yazık ki yapamıyorum. Bu beklentide olanlar kusura bakmasın. Farklı amaç ve niyet aramak isteyenler, AK Parti içine nifak sokmak isteyenler bu sefer de elleri boş dönmüştür. 62. Hükümet inşallah 28 Ağustos’tan sonra göreve başlayacak. Hükümet teşekkül edecek. Artık seçimler dönemini bir kenara bırakacağız, tekrar gerçek gündeme döneceğiz. Bu süreçte, şahsıma, bu göreve bizi gönüllerinde layık gören milletvekillerimize, MKYK üyelerimize, MYK üyelerimize, ili başkanlarımıza, belediye başkanlarımıza, kadın örgütlerimize, gençlik örgütlerimize, gönüllerinde bize yer verdikleri için teşekkür etmek istiyorum. Görevlere talip olmadım. Hep verilen görevleri layıkıyla yapma gayreti içinde oldum. Başbakanlık da onurludur, partinin düz bir neferi olmak da onurlu bir görevdir. Toplam 4 hükümette kesintisiz 12 yıla görev yapan ulaştırma bakanıyım. Hizmetlerin halkın gönlünde kalıcı yer bıraktığını görmenin mutluluğunu yaşıyorum. Müstakbel başbakan adayı olarak Ahmet Davutoğlu kardeşimizi kutluyorum. Bu partinin İzmir milletvekili olarak, bugüne kadar olduğu gibi, hiçbir görev ve mevki beklentisi içinde olmadan, tüm desteğimi, 62. Hükümetin başarısı için vereceğim, gayret edeceğim.
KİME DAHA FAZLA ÇIKTI
Binali Yıldırım, soruları yanıtlarken de "Temayüller konusunda, elimizde açık bir veri yok. Bunlar sadece genel başkanımızın bilgisi dahilindedir. Bu aşamada bana fazla, ona az oy çıktı gibi spikülasyona girmek istemem. Kırgınlığım yok. Göz önünde olmaktansa gönüllerde olmayı tercih ettim" dedi.
İNTERNET
Sosyal medyanın altyapısı konusunda önemli hizmetler verdiğini belirtip, "Ancak bunu dedikodu alanı olması için yapmadık" diyen Yıldırım, "Sosyal medyanın, sorumsuz medya olmadığını,büyük faydası olmasına rağmen, bazen yan etkilerinin olduğunu da görüyoruz" diye konuştu.
LİMAN OPERASYONU
Yıldırım, İzmir'de polise yönelik operasyon için de "Ne liman, ne askeri casusluk davasıyla ilişkisi olmadığı, yasa dışı dinlendiğini iddia eden 60’a yakın vatandaşın başvurusu üzerine başlatılan işlem olduğunu İzmir valisi beyan etti. Bu tür komplo teorilerine itibar etmem" diye konuştu.
İŞSİZ BİR ADAM OLDUĞUM İÇİN...
Yıldırım yeni dönemde görev alıp almayacağı sorularına da "Ben işsiz bir adam olduğum için bana iş bulmak için gayret gösteriyorsunuz. Her şey zamanı gelince, ortaya çıkar, netleşir" yanıtını verdi.
Yorum Yazın