Yine olay çıkardı: Araçtan böyle indirildi!
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a yönelik suikast girişimi davasında eski Yüzbaşı Haldun Gülmez yine olay çıkarttı. Geçtiğimiz Cuma günü duruşma salonuna zorla götürülen Haldun Gülmez, bugün de duruşma salonuna gitmemekte direnince dört jandarma tarafından taşındı.
- Ege Postası
- 17.07.2017 - 14:44
Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz 2016'daki darbe girişimi sırasında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a yönelik suikast girişimi ve 2 polisin şehit edildiği saldırıya ilişkin 3'ü firari, 44'ü tutuklu 47 sanığın yargılandığı davanın üçüncü duruşmasına devam ediliyor.
Muğla 2. Ağır Ceza Mahkemesince, adliye binasındaki salonların fiziki yetersizliği nedeniyle Muğla Ticaret ve Sanayi Odasının salonunda görülen davanın üçüncü duruşmasına tutuklu sanıklar, geniş güvenlik önlemleri altında getirildi.
Sanıklar jandarmalar eşliğinde mahkeme salonuna alındı. Sanıklardan Haldun Gülmez, araçtan inmeyi reddedince jandarmalarca salona götürüldü.
Sanıklar, taraf avukatları ve sanık yakınlarının hazır bulunduğunu duruşmaya başlandı.
Duruşmada mahkeme heyetince, sanıklar ile avukatlarının dava dosyasına giren yeni deliller ve raporlarla ilgili beyanları alınacak. 13 Temmuz perşembe günü başlayan ve hafta sonu ara verilen üçüncü duruşmanın yarın sona ermesi bekleniyor.
GEÇEN DURUŞMADA DA OLAY ÇIKARTMIŞTI
Gülmez'in darbe girişimi sırasında helikopterdeki makinalı tüfeği kullandığı, bu sırada yaralandığı ortaya çıkmıştı. Üzerinden FETÖ lideri Gülen’e ait şifreli dua çıktığı iddia edilen Haldun Gülmez geçen duruşmadaki tavırları sonrası salondan atılmıştı.
*Eski Yüzbaşı Haldun Gülmez geçtiğimiz Cuma günü duruşma salonuna böyle taşınmıştı
İDDİANAME
FETÖ elebaşı Fetullah Gülen'in bir numaralı şüpheli olduğu iddianamede, sanıkların, "cumhurbaşkanına suikast", "Anayasa'yı ihlal", "yasama organına karşı suç", "hükümete karşı suç", "silahlı terör örgütü yöneticisi olma", "yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle kasten öldürme", "yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle kasten öldürmeye teşebbüs etme", "kasten öldürmeye teşebbüs", "zincirleme şekilde cebir ve tehdit kullanarak kişiyi hürriyetinden yoksun kılma", "neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama", "zincirleme şekilde silahla tehdit", "cumhurbaşkanına hakaret", "zincirleme şekilde kamu görevlisine görevi nedeniyle hakaret", "kamu malına zarar verme", "mala zarar verme", "nitelikli olarak konut dokunulmazlığının ihlali" ve "nitelikli yağma" suçlarından cezalandırılmaları isteniyor.
Saldırıyı gerçekleştiren FETÖ'nün "suikast timi"ndeki biri firari 37 asker için en az 6'şar kez ağırlaştırılmış müebbet hapis talep ediliyor. (AA)
KAKAO TALK KULLANDIĞINI KABUL ETMEDİ
Geçen 15 Temmuz'daki darbe girişimi sırasında, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Marmaris'te kaldığı otele saldırı düzenleyen Özel Kuvvetler ve Muharebe Arama Kurtarma (MAK) timlerininin de aralarında bulunduğu 44'ü tutuklu 47 sanığın yargılanmasına Muğla 2'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nde iki günlük aradan sonra tekrar başlandı. Geçen haftaki duruşmaya tutuklu sanık MAK timi askerlerinden Gökhan Güçlü'nün üzerinde kahraman anlamına gelen 'hero', yazılı tişörtle gelmesi, büyük tartışma yaratmıştı. Ceza ve Tekif Evleri Genel Müdürlüğü de konuyla ilgili inceleme başlattı. 15 Temmuz'un yıldönümü anma etkinliklerinde de Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, tek tip kıyafet isteğinde bulunmuştu.
Bugün yargılamalarına tekrara başlanan darbeci askerler, tek tip kıyafetle getirilmedi ancak üzerlerinde herhangi bir mesaj içeren giysi giyinmelerine izin verilmedi, düz kıyafetlerle getirildi. Gökhan Güçlü'nün de, sarı renk bir tişörtle geldiği görüldü.
Yoklamayla başlayan duruşmada, Mahkeme Başkanı Emirşah Baştoğ, sanıkların ve avukatlarının taleplerini almaya başladı. İlk sözü alan helikopter pilotu Davut Uçum'un, FETÖ üyelerinin kullandığı şifreli haberleşme programlarından Kakao Talk uygulamasına ilişkin kayıtlar bulunduğu dava dosyasına girmişti. Sanık askerlerden Davut Uçum, Kakao Talk uygulamasının ne olduğunu bilmediğini ileri sürdü. Davut Uçum, "Kakao Talk'un delil olup olmadığını da bilmiyorum. Ancak ben bu programı kullanmadım. İndirmedim. Bu konuda bilirkişilerin tespit yapmasını istiyorum" dedi. Davut Uçum ayıca darbe girişimi gecesinde, oyun içerisinde oyun olduğunu, bazı kamera kayıtlarının da dosyada bulunmadığını ileri sürdü. 112 kayıtlarının da sesli olarak CD içerisinde kendilerine verilmesini talep etti.
"BİZ KİMSENİN BASKISI ALTINDA DEĞİLİZ"
Sanık darbeci askerlerden Davut Uçum taleplerini sunduğu sırada mahkemeye yönelik, "Siz de baskı altındasınız biliyorum" ifadesini kullanınca Mahkeme Başkanı Emirşah Baştoğ, bu sözlerle sert çıkarak, "Biz kimsenin baskısı altında değiliz. Bunu defalarca söylüyorsunuz, ama biz baskı altında değiliz. Dosyadaki tüm bilgileri sizlere veriyoruz. İki hafta boyunca personel görevlendirdik. Sizin savunma yapmanız için dosyaları size gönderdik. Biz de bütün belgeleri tek teke okuyoruz, yine okuyacağız" dedi.
SANIK ASKERLERE, 'DEDİKODU' ÇIKIŞI
Duruşmada, taleplerini sunan darbeci askerlerden İsmail Yiğit'in şehit polis memurları Nedip Cengiz Eker ile Mehmet Çetin'in ölümüyle ilgili iddialarda bulunması ve şaibe olduğunu ileri sürmesi, Cumhuriyet Savcısı Ali Cenk'in tepkisine yolaçtı.
ANGELINE JOLIE'NİN 'WANTED' FİLMİ SAVUNMA
Olay yerinde tekrar keşif yapılmasını isteyen Özel Kuvvetlerde görevli Yüzbaşı İsmail Yiğit, kendisine sinema sanatçısı Angeline Jolie'nin filmini, savunmasına dayanak yaptı. "Angeline Jolie'nin 'Wandet' filmindeki gibi eğitim almadım. Bizim şehit polislerden Nedip Cengiz Eker'i öldürmemiz için çatıdan ya da balkondan ateş etmemiz lazımdı. Ama hiç yüksek yere çıkmadık. Ayrıca bizim bulunduğumuz yer ile şehit polis memuru arasında yüzde 25 oranında açı farkı var" dedi.
İsmail Yiğit'in iki polisin şehit olmasındaki şaibenin hala kalkmadığını ileri sürmesi üzerine, sataşma olduğu için sinirli bir şekilde müdahale eden ve sert cevap veren Cumhuriyet Savcısı Ali Cenk, "Dosyada iki tane kriminal rapor var. Ne şaibesi kardeşim. Ne şaibesinden bahsediyorsun. Nasıl bir delil istiyorsunuz. Ölüm olaylarında iki tane kesin delil olan maddi delil vardır. Otopsi rapordur, kriminal rapordur. Mehmet Çetin'in ölümüne neden olan kurşunun kalıntısında sanık Şükrü Seymen'in vücut kalıntısı bulundu. Nedip Cengiz Eker'in ölümüyle ilgili 18.10.2016 tarihinde uzmanlık raporu var. Ele geçirilen silahtan çıkan silahla hayatını kaybettiğine dair. Sen daha neyin dedikodusunu yapıyorsun" dedi.
O DA FETÖ'YÜ SUÇLADI
İfadesinin bu bölümünde İsmail Yiğit de FETÖ'yü suçladı. Kendilerini suçlayan bazı belgelerdeki çelişkileri de, 'kripto' denen FETÖ üyelerinin yapmış olabileceğini ileri sürdü. Şehitlerin ölümüne yönelik bilirkişi ifadesine de İsmail Yiğit'in tepki vermesi üzerine bu kez Mahkeme Başkanı Emirşah Baştoğ araya girdi ve "O duruşmada, siz bizim pozisyonumuza bürünmek istediniz. Bizim yapacağımızı siz yapmaya kalktınız ve duruşma yarım kaldı. Biz gerektiği zamanda müdahalelerde bulunuruz. Siz işinize bakın. Duruşmada bilirkişiden bizler her türlü cevabı alacaktık. Ayrıca bilirkişi gayet soğuk kanlı cevaplar verdi" dedi.
Yiğit, darbe girişimi sonrası aranırken Marmaris'in Armutalan Mahallesi'nde bir marketler zincirinin güvenlik kamerasına takılmıştı. Yiğit'in, tatilci gibi davranarak üzerinde havlu ve şortla terlik ve bisküvi aldığı ve daha sonra marketten ayrıldığı ortaya çıkmıştı. Yiğit bir süre sonra da yakalanmıştı.
KENDİSİNİ ÖLÜM MAKİNASI OLARAK TANITMIŞTI, ŞİKAYETÇİ OLDU
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Marmaris'te kaldığı otele, 15 Temmuz darbe girişimi gecesi saldırı düzenleyen 1'i firari 37 darbeci askerin aralarında bulunduğu 44'ü tutuklu 47 kişinin yargılanmasına Muğla 2'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nde devam edildi. Duruşmada, SAT görevlisi Ali Sarıbey, taleplerini sundu. Önceki ifadelerinde kendisinin 'ölüm makinesi' olduğunu, ölüm makinesi olarak eğitildiğini anlatan Ali Sarıbey, o zaman Muğla İl Jandarma Komutanı olan Albay Yavuz Özfidan ile Imsık Üs Komutanı Fethi Şahbaz'ın ifadelerinde yalan söylediğini ileri sürdü. Sanık Ali Sarıbey, "Her ikisi de gerçekleri gizledi, haklarında yasal işlem yapılmasını istiyorum" dedi. Bilirkişilerin da doğru rapor düzenlemediklerini iddia eden Sarıbey, "Bizi cezalandırmaya yönelik rapor tuttular. Biz kendimizi böyle nasıl savunacağız. Bilirkişilerden şikayetçiyim" dedi.
MÜDAHALE EDİNCE HAKİM DURUŞMADAN ÇIKARDI
Bu arada araya giren Mahkeme Başkanı Emirşah Baştoğ, dosyada gizli kalan bir bilginin olmadığını, tüm delillerin dosyaya konulduğunu, sakladıkları bir şey bulunmadığını söyledi. Kendilerinin mahkemeye zorla getirilme kararı bulunmadığını da ifade eden Sarıbey, duruşma dışında yaşanan olayların kendilerini duruşma salonunda etkilediğini öne sürdü. Ali Sarıbey'in ifade verdiği sırada sık sık yerinden müdahalede bulunan sanık Mehmet Demir, duruşmadan çıkartıldı.
MAHKEME BAŞKANI'NA 'BAŞINIZA BİR ŞEY GELSE' ÇIKIŞI
Duruşmada taleplerini sunan askerlerden Pilot Yarbay Hüseyin Yılmaz, mahkemedeki ifadelerinin yanlış kayda alındığını ileri sürüp suçlamada bulundu. Hüseyin Yılmaz, "Daha önce verdiğimiz ifadelerde bizi ipe götürecek yanlışlıklar yapıldı. Allah göstermesin heyetinizin başına bir şey gelse ne yapacağız" dedi. Bunun üzerine araya giden Mahkeme Başkanı Baştoğ, "İnşallah bir şey gelmez ama merak etme hepsi kayıtlarda var. Siz yanlışlık yapılan yerleri bize söyleyin biz düzeltiriz" dedi. Duruşmanın bugünkü bölümü tamamlandı, yarın (salı) da devam edecek. (DHA)
Yorum Yazın