Yoğun bakımda cinsel saldırıya 600 bin TL ceza!
Ege Üniversitesi Hastanesi'nde, akciğer kanseri teşhisiyle yoğun bakımda tedavi görmekte olan bir hastanın, görevli bir hemşire tarafından cinsel saldırıya uğraması ülke gündemini sarsmıştı. Olayın ardından hastanın ailesi, yaşadıkları manevi zararlar için hastaneye karşı 2 milyon TL'lik tazminat davası açmış, mahkeme ise 600 bin TL manevi tazminata hükmetti. Bu karar, ailenin ve bir kısım hukukçuların tepkisine yol açarken, aile kararı Danıştay'a taşıdı.
- Ege Postası
- 18.03.2024 - 12:03
2023 yılının Nisan ayında, Ege Üniversitesi Hastanesi'nde tedaviye alınan N.C. isimli hastanın durumu, tedavi sürecinde ağırlaşmış ve 5 Mayıs itibarıyla bilincini kaybetti. Bu süre zarfında, 17 Mayıs tarihinde, Emre Kale isimli bir hemşirenin cinsel saldırısına maruz kaldığı iddia edildi. Bu iddia, olayı fark eden başka bir hemşirenin durumu yetkililere bildirmesi ve yoğun bakım ünitesindeki güvenlik kameralarının incelenmesi sonucu güçlendirildi. Güvenlik kameraları, söz konusu saldırıyı kaydederken, polis tarafından yapılan inceleme sonucu Kale gözaltına alındı ve sonrasında tutuklandı.
Yaşanan olayın ardından N.C.'nin yakınları, yaşananlar nedeniyle Ege Üniversitesi Hastanesine karşı manevi tazminat davası açtı. İlk etapta 2 milyon TL talep edilmişken, İzmir 5'inci İdare Mahkemesi tarafından 600 bin TL manevi tazminata hükmedildi. Bu karar, hem aile tarafından hem de davalı hastane yönetimi tarafından istinaf mahkemesine taşındı, ancak istinaf mahkemesi başvuruyu reddetti. Buna karşılık, mahkeme heyetinden bir hakim, şerh düşerek 1 milyon TL manevi tazminat ödenmesi yönünde görüş bildirdi.
"Çoğunluk kararına katılmıyorum"
Hakimin açıklaması şöyle: "Davacıların 4'üncü evre akciğer kanser hastası olması nedeniyle nefes alması güç olan ve oksijen maskesi kullandırılan, olaydan 1 hafta sonra vefat eden anneleri N.C.'nin sağlık hizmeti sürecindeki tedaviyi uygulayacak olan davalı idarenin çalışanı hemşire Emre Kale tarafından yoğun bakımdayken doktorlar tarafından yazılmayan uyuşturucu içerikli ilacı vererek ve oksijen maskesini çıkartmak suretiyle 20 dakikaya yakın süre ağızdan nefes almasını engelleyici şekilde cinsel saldırıda bulunulduğu anlaşıldığından, olayın niteliği, oluşan hizmet kusurunun ve sonuçlarının ağırlığı, hastanın son günlerinde bu acıyı yaşaması, kızlarının annelerinin katlanmak zorunda kaldığı olay nedeniyle duydukları acı, üzüntü, ruhsal travma, manevi boşluk göz önünde bulundurulduğunda; idarelerin kusurunun ağırlığını ortaya koyacak, hukuka aykırılığı özendirmeyecek, bir başka ifade ile benzeri olayların bir daha yaşanmaması için caydırıcı, aynı zamanda cezalandırıcı ve her durumda zenginleşmeye yol açmayacak 1 milyon TL manevi tazminat takdir edilmesi gerektiği düşüncesiyle kabul edilen manevi tazminat miktarı yönünden çoğunluk kararına katılmıyorum."
"Kararın Danıştay'da bozulacağı kanaatindeyiz"
Karara şerh düşen hakim, N.C.'nin yaşadığı acı ve ailesinin duyduğu derin üzüntüyü dile getirerek, bu tür olayların tekrarlanmaması için caydırıcı bir manevi tazminat miktarının belirlenmesi gerektiğini savundu. Bu görüş, aile ve onların avukatı Sezai Ağustos tarafından da desteklendi. Ağustos, kararın Danıştay'da bozulacağına dair inancını ifade ederken, yaşananların bir daha tekrarlanmaması adına caydırıcılığın önemine vurgu yaptı.
Ağustos, "İzmir 5'inci İdare Mahkemesi 600 bin TL manevi tazminata hükmetti. Ancak hükmedilen tazminat düşük olduğundan karara itiraz etmiştik. Bölge İdare Mahkemesi de itirazımızı reddetti fakat hakimlerden biri de bizimle aynı düşüncede karara muhalefet etti. Bir daha bu tür bir çirkin bir eylemin olmaması için caydırıcılık unsuru ağır basan bir manevi tazminata hükmedilmesi gerekirdi. Kararın Danıştay'da bozulacağı kanaatindeyiz" dedi. (DHA)
Yorum Yazın