Yücel’den seçim salvosu: Sandık koyun da kimin kaybettiğini görelim

TENZİLE AŞÇI/EGEPOSTASI- İzmir Valiliği, geçtiğimiz haftalarda Sağlık Bakanlığı ve Koronavirüs Bilim Kurulu’nun tavsiye kararı doğrultusunda  sivil toplum kuruluşları, kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları ve üst kuruluşları, birlikler ve kooperatifler tarafından düzenlenecek etkinlikler ile bu kurum ve kuruluşların genel kurullarının 1 Aralık 2020 tarihine kadar ertelenmesi kararı vermişti.

Ertelenme kararının ardından bu hafta sonu yapılması planlanan İzmir Barosu Genel Kurulu’nun ertelenip ertelenmeyeceği merak konusu olmuştu. Baro Genel Kurulu ile ilgili müjdeli haber ise Cumhuriyetçi Avukatlar Grubu’ndan  Av. Mustafa Çetin’den gelmişti. Av. Çetin, İl Hıfzıssıhha Kurulu Kararı’na ilişkin açtığı davanın olumlu sonuçlandığını ve “Cumhuriyetçi Avukatlar Grubu Başkan Adayı olarak tüm meslektaşlarımız adına açmış olduğum davada Baroların Genel Kurullarının Ertelenmesine Yönelik karara karşı ’Yürütmenin durdurulmasına’ karar verildi” demişti.

İdare Mahkemesi’nin kararının ardından İlçe Seçim Kurulu ise İzmir Barosu Olağan Genel Kurulu’nun yapılması yönündeki kararını reddetmişti.

İzmir Barosu avukatları, bugün Genel Kurul’un yapılmasının yasaklanmasını protesto etmek için Kültürpark 3 No’lu Hol’ün önünde bir araya geldi. Alanda kendisi de baro avukatı olan CHP İzmir İl Başkanı Deniz Yücel, CHP İzmir Milletvekilleri Murat Bakan ve sevda Erdan Kılıç, İzmir Barosu Başkanı ve başkan adayı Özkan Yücel, Cumhuriyetçi Avukatlar Grubu başkan adayı Mustafa Çetin, eski baro başkanları ve baro avukatları yerlerini aldı.  Protestonun olacağı alanda çok sayıda polis ve çevik kuvvetin olması ise dikkatleri çekti. Bora yetkilileri seçimin yapılması için uygun koşulların ve gerekli çoğunluğun sağlandığını göstermek adına hazirundan imza topladı.

“BEDEL ÖDETECEKSENİZ BURADAYIZ”

Bir basın açıklaması yapan İzmir Barosu Başkanı Özkan Yücel, İzmir Barosu’na ve muhalif seslere baskıların arttığına dikkat çekerek şunları söyledi; “Emniyet Müdürlüğünün seçimin yapılmaması için 3 No’lu Hol’ün önüne set ve polis yerleştirdiğine dikkat çeken İzmir Baro Başkanı ve Çağdaş Avukat Grubu Başkan adayı Yücel Özkan, “Türkiye’de bir ilki gerçekleştiriyoruz. Açık havada genel kurulunu yapan ilk baro onurunu yaşıyoruz. Genel kurul yapamazsınız, çoğunluğu sağlayamazsınız dediler. Ama İzmir Barosu şu meydanları doldurmuş durumda. Hukukun çivisi çıktı. Bugün avukatlık ile ilgili genel kurulu seçimlere tanımayanlar, yarın genel ve yerel seçimleri hükümlerini tanıyamayacaklar. Baskıların alabildiğince olduğu günleri yaşıyoruz. Soma’dan Ankara’ya yürüyenlerin tutuklandığını duyduk. Yazıklar olsun size! Uzun süredir, totaliter, faşizmin ayak sesleri geliyor. Seçme ve seçilmenin önüne siyasi iktidar tarafından setler konuluyor. Bu kararları verilmesi için hakimlerin hakimlik mesleğini hatırlatarak, ‘biz bu kararı tanımıyoruz’ dedik. Ve bu kararı tanımayan ilk baro olduk. Laik ve cumhuriyet temeller bağlı olarak bu mücadeleye devam edeceğimize, aslı boyun eğmeyeceğimize buradan yeniden dile getirmek istiyoruz. Asla yalnız yürümeyeceğiz, asla yalnız yürümeyeceğimizin farkındayız. Ankara’daki o küçük tek adam dedi ki, ‘sizin illerde desteğiniz’ yok dedi. Biz de ‘sandık koyun da kimin kaybettiğini görelim’ dedik. Biz sandık diyoruz, siz sandığı kaçırıyorsunuz. Cumhuriyetin, demokrasinin değerlerini dokunmasına asla izin vermeyeceğiz. Bedel ödeteceksiniz burayız. Hepinize burada olduğunuz için çok teşekkür ediyorum.”  

SEÇİM İÇİN KASIM AYI İŞARET EDİLDİ

İzmir Barosu başkanlığı için Cumhuriyetçi Grubun adayı olan Mustafa Çetin ise, bugün alanda seçim konuşması yapmayı arzu ettiğini belirtti. Seçimlerin iptal edilmesinin eştlik hukukuna aykırı olduğuna dikkat çeken Çetin, “Genel kurul konuşmasını yapmayı çok isterdim ama yapamıyoruz. Zor günlerden geçiyoruz. Pandemi, ekonomik kriz, barolarının bölünmesi ve genel kurulun ertelenmesi… Maalesef zor günlerden geçiyor. 2 Ekim’de yayınlanan genelge ile genel kurulların ertelendiğini söyledi. Acil toplantı yaptık. Hukuksuzluğa karşı mücadele vermemiz gerektiğini söyledik. Daha sonra iptal davası açtık. Oy birliğiyle yürütme kararı aldık. Bu kararı baroya bildirdik. Hem davada taraf olduğum için ilçe seçim kurulana başvuru yaptık. İlçe Seçim Kurulu kabul etti, 17-18 Ekim’de değil, tekrar yeni bir süreç başlatmasınız dediler. İlçe seçim kuruluna sandıklarla kesin karar veril. İl seçim kurulu talebimizi kabul etti ama sürecin yeterli olmayacağını söyledi. Biz bu davayı açarken birçok arkadaşımız bizimle dalga geçti, ‘hukuktan ne bekliyorsunuz diye. Biz çözemesek bile tarihe not düşeriz dedik. Biz genel kurulumuzu her halükarda yapacağız. Süreci Pazartesi günü yeniden başlatıp Kasım ayı içerisinde seçim çalışmalarımıza sürdüreceğiz. Farklı görüşlerimiz ama oncu, buncu olmadan ortak sorunlarımızda birlikte hareket etmeyi anlamış olduk” dedi.

“BARO BORU DEĞİLDİR” 

Eski Baro başkanlarından Çetin Turan ise, yaptığı konuşmada baroların yıldırılmaya çalışıldığına dikkat çekerek, “Halimize bakın demekten başka ne diyebilirim. Böyle bir Genel Kurul olabilir mi! Baroların tarihi İsa’dan bile eskidir. Bizler hukukun üstünlüğünün güvenceleriyiz. Eğer bir ülkede adalet mekanizması çürümeye aşlamışsa o ülkeden hiçbir şey olmaz. Baro boru değildir, burada herkese söylemek istiyoruz. Osmanlı hayranlarının çokça dile getirdiği bir söz söylemek istiyorum. Mahkeme kadıya mülk değildir. Bu sözüm sadece kadılara değil, kadılaşan tüm hakimlerde. Bu süreci destekleyen herkesedir” diye konuştu.

“KARAR HUKUKÇULARIN AKLIYLA ALAY ETMEKTİR”

İdare mahkemesinin kararına ilişkin verilen karara ilişkin gösterilen tepkiden guru duyduğunu ifade eden CHP İzmir İl Başkanı Deniz Yücel, “İdare mahkemesinin verdiği yürütmenin durdurma kararı bu ülkede hala hukuka, yasalar ve vicdanlarına göre arar veren hakimler olduğunu bize gösterdi. Ancak yine hakimlerden hukukçulardan müteşekkil ilçe seçim kurulunun bu kararın uygulanmasını engelleyecek şekilde bugün burada genel kurulun yapılmasını engelleyecek şekilde verdikleri bir karar da var. Açıkçası gerek çağdaş avukatlar grubunu gerekçe cumhuriyetçi avukatlar grubunun adaylarının mensuplarının burada birlikte bu mücadeleye sahip çıkması bizim için çok değerli. Baroları etkisizleştirme, bölmeye ve parçalamaya çalışan anlayış geçmişte Ergenekon, Balyoz ve askeri casusluk vb. kumpas davalarıyla bu ülkenin aydınlarını, hukukçularını ve askerlerini Silivri zindanlarına gönderen anlayışla aynıdır. Dolayısıyla bu anlayışa asla telsi olmayacağız. Her mahkeme kararının altına bir gerekçe oluşturulabilir. Ancak hukukta normalar hiyerarşisi vardır. Yasalar tüzüklerin, yönetmeliklerin ve genelgelerin üzerindedir. Uygulanması gereken yasadır. Yasa hükümlerine göre de bu gün ve yarın genel kurulun yapılması gerekiyordu. Prosedürü baştan işleteceksiniz demek özellikle hukukçuların aklıyla alay etmektir. Bugün baro seçimlerini yaptırmayan anlayış yarın aynısını genel ve yerel seçimde yapamaya kalkabilir. O yüzden bugün burada hukukçuların verdiği mücadele çok değerlidir. Gelecekte böyle bir anlayışla karşılaşırsak bugün burada verilen mücadele bizim mücadelemize de güç vermiştir, asla teslim olmayacağız. İzmir Barosu’nun baroların dizayn edilmeye çalışılmasının başlamasıyla birlikte bu mücadelede bir öndeliği oldu. Dolayısıyla İzmir’e daha farklı bakılıyor olabilir. Ama bugün burada her görüşten avukat meslektaşlarımız var. Bu birliktelik ve kenetlenme bu anlayışa izin vermeyeceğimizi açıkça gösteriyor.

Konuşmaların ve hazirun imzalarının toplanmasının ardından protesto olaysız bir şekilde sona erdi.