Yüksel: Kendilerini darı ambarında görüyorlar
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İzmir eski Milletvekili ve eski PM üyesi Alaattin Yüksel, partilerinde üç haftayı aşkındır süren delege seçimlerini ve Meral Akşener’in kuracağı yeni partinin 2019 yerel seçimlerinde İzmir’de yüzde 20’lere varan oranda oy alıp CHP’nin büyükşehir belediyesini kaybetmesine neden olacağı iddialarını değerlendirdi. CHP'li Yüksel'den 'yeni parti' değerlendirmesi
- Ege Postası
- 28.09.2017 - 11:55
Halide DEMİR POLATLI/EGEPOSTASI-Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İzmir eski Milletvekili ve eski PM üyesi Alaattin Yüksel, partilerinde üç haftayı aşkındır süren delege seçimlerini ve Meral Akşener’in kuracağı yeni partinin 2019 yerel seçimlerinde İzmir’de yüzde 20’lere varan oranda oy alıp CHP’nin büyükşehir belediyesini kaybetmesine neden olacağı iddialarını değerlendirdi.
KENDİLERİNİ DARI AMBARINDA GÖRÜYORLAR
AK Parti’nin Akşener’in partisinin alması olası oyları üzerinden hesap yaptığını belirten deneyimli siyasetçi Alaattin Yüksel, “Başkasının başarısı üzerinden kendilerine medet umuyorlar. Kendilerini darı ambarında görüyorlar. Akşener’in partisi yüzde yirmi alır almaz konusunda yorum yapacak değilim. Kuruluş felsefelerine bakıyorum merkeze oturabilmiş bir anlayışta da görünmüyor. Alacaksa sağ bir partiden yani AK Parti’den alacak” dedi.
MERAL AKŞENER’İN PARTİSİ ALSA ALSA AKP’DEN OY ALIR
“AKP ve MHP çizgisinde kurulacak yeni parti alsa alsa AKP’den oy alır. İzmir’de bu mümkün değil. İzmir’in demokrat yapısına uygun değil” diyen Alaattin Yüksel, MHP çizgisinde olması beklenen Akşener’in partisinin merkez parti anlayışında olmadığının görüldüğünü savunarak, AK Parti’nin İzmir ile barışamadığını ileri sürdü ve ekledi:
“Partimizin MHP anlayışıyla çok, ideolojik olarak da yönetim anlayışı olarak da dünyada ve Türkiye’de olaylara bakış açısı açısından da net farklar var. Ama onların, AKP ve MHP görüyorsunuz kopya haline gelmeye başladılar. Hemen her konuda dünyanın ve ülkenin sorunlarına yaklaşım konusunda net farklar var aramızda. İzmir’le barışamıyor bir türlü AKP. Sürekli bir baskı kurma, projelerini engelleme, cezalandırma anlayışıyla davranınca giderek daha da kopuyor İzmir ve İzmirliden. Başka yerlerde alıyorsunuz da burada niye alamıyorsunu? İzmir ile barışmak istiyorlarsa İzmirliye sahip çıkarak bunu yapabilirler ancak. Her projesini birkaç yıl erteleyerek kazanamazsınız.”
BAŞKASININ MÜDAHALESİ SONUCU KAYBETTİM DUYGUSU YAŞATILMAMALI
Delege seçimlerinde bazı noktalarda sıkıntı yaşandığını kabul eden ancak bu tip sıkıntıların her partide olabileceğini dile getiren bir önceki dönem il başkanlığı da yapmış olan Alaattin Yüksel,
“Delege seçimleri biraz ufak tefek sıkıntılarına rağmen yürüyor. Parti içi demokrasinin çalıştığı Türkiye’deki tek parti bizim partimiz. Tabi ki bunun ufak tefek sancıları da oluyor, olacak. Ama özellikle yöneticilerimizin ilçe başkanlarının, il yönetiminin daha tüzüğe, yönetmeliklere, parti kültürüne ve geleneğine-ahlakına-etiğine uygun davranması ve seçimleri götürmeleri gerekmektedir. Bu konuda daha da titiz davranmaları gerekiyor ki bu demokratik yarış kimseyi üzmeden kimseye sıkıntı yaratmadan, kaybedeni de ‘ben şu nedenle kaybettim’ gibi gerekçeler üretmeyen bir sistem olsun” diye konuştu.
ÇİĞLİ’DE MAHKEMEYE GİDEN ARKADAŞ KENDİNİ AKLAMAK İÇİN GİDİYOR GALİBA
Yüksel, “Kaybedenlerin de üzülmediği bir seçim ortamı olmalı. Başkalarının müdahalesi sonucu kaybettim duygusu yaşatılmamalı” uyarısında da bulundu. Çiğli’de bir partilinin ilçe ve il başkanlıklarına itiraz edip sürecin sonlanmasını beklemeden mahkemeye gitmesini ise sert bir dille eleştirdi:
“Pek mahkemelik bir olay ortada görmüyor. Partinin kendi içinde henüz inceleyip tespitlerini yapıp, çözüme yönelik bir adım atmasına fırsat yaratmadan olmamalıydı. Adliyeye gitmenin bir anlamını görmüyorum. İlçe ve il yönetimine itiraz eder ve ama burada çözüm çıkmazsa hukuk yolunu herkes kullanabilir. Ancak hemen savcıya gideyim demek partimizin kurumsal kimliğine yapılmış bir sıkıntı. Sen parti içinde çözüm aradın mı ki, parti bu konuda karar verdi mi k? Sanıyorum mahkemeye giden bu arkadaşımız aynı zamanda olayı yaratan kişi yani kendisi. Kendini aklamak için gidiyor galiba.”
DESTEKLEDİĞİM KİŞİYİ MİLLETVEKİLİ, BÜYÜKŞEHİR BAŞKANI YAPAYIM ANLAYIŞI YANLIŞ
Kendisi de il başkanlığı yapan deneyimli siyasetçi Alaattin Yüksel, il ve ilçe yöneticileri ile partili üst düzey yöneticilere uyarı ve önerilerini ise şu şekilde sıraladı:
“İlçe başkanlarının daha dikkatli ve titiz, üyeyi üzmeyecek şekilde davranması gerekiyor. Bana soruyorlar bazen, benim söylediğim şudur naçizane; partinin tüzüğü ve yönetmeliği yeterlidir. Tüzük ve yönetmeliklere, geleneklere uygun kararlar alın. Yok onu kollayayım, bunu kollayayım anlayışında davranmazsanız sıkıntı çıkmaz diyorum. İlçe başkanlarının özellikle tek liste yapabildikleri yerlerde partiye emek veren, çalışan, sandık başında olanları tercih etmeleri gerekiyor. Falancaya yakın ben onu yazmayayım ben bunu yazmayayım anlayışı yanlış. Partiyi başarıya götürecek bir anlayışla davranmalı. Ben kendimi bir yerlere taşıyayım, desteklediğim kişiyi milletvekili büyükşehir belediye başkanı yapayım değil kimseyi kırmadan dökmeden davranılalı. Partimizi ülkede iktidar yapmaya ihtiyaç var. Türkiye sıkıntılı bir süreç yaşıyor. Ülkenin geleceğiyle ilgili ciddi sıkıntılar yaşarken kendi kişisel kariyer hedeflerimizle davranmak doğru değil.”
Yorum Yazın