Akaryakıt istasyonu tartışmaları meclisi yine gerdi: Yasal süreç başlatıldı
İzmir Büyükşehir Belediye Meclisi Aralık ayı Olağan Toplantısı ikinci oturumu Ahmet Adnan Saygun Sanat Merkezi’nde gerçekleştirildi. Meclisin gündemi yine Urla’daki akaryakıt istasyonu oldu. Meclis’te konuşan CHP’li meclis üyesi Ertan Certel konuyla ilgili yasal süreci başlattıklarını söyledi.
- Ege Postası
- 16.12.2020 - 18:04
TENZİLE AŞÇI/EGEPOSTASI- İzmir Büyükşehir Belediye Meclisi Aralık ayı Olağan Toplantısı ikinci oturumu İzmir Büyükşehir Belediye Başkanvekili Mustafa Özuslu’nun idaresinde gerçekleştirildi. Koronavirüs önlemleri kapsamında Ahmet Adnan Saygun Sanat Merkezi’nde gerçekleştirilen oturuma, ilk meclis oturumunda gündeme gelen ve ardından tartılmaların devam ettiği Urla’da kurulması planlanan akaryakıt istasyonu ve ‘mektup’ damgasını vurdu.
Akaeyakıt istasyonuyla başlayan tartışmalar, İZmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer'in bağ evi üzerinden özel hayatın meclis gündemine taşınmaıs tartışmalarına evrildi. Konu, CHP ve AK Parti grubu arasında ipleri gerdi.
Gündem dışı konuşmalarda söz alan ve Çevre ve Sağlık Komisyonu üyesi sıfatıyla konuşan CHP’li meclis üyesi Ertan Certel 15 Aralık tarihinde basında çıkan, kendisi ve CHP Urla İlçe Başkanı Hakan Özbadur’u hedef alan haberlere istinaden konuşarak, “iddialarla ilgili olarak gerekli hukuki süreç bugün itibariyle başlatıldı. Son dönemde Urla’mız ve yarım adadaki tarım arazileri ve sulak alanlar rant uğruna iktidar ve yandaşları tarafından kamulaştırılma yoluyla hedef alınıyor. Yazılı ve görsel basın üzerinden bizlere yönelik yapılan mesnetsiz saldırılara karşı bizler adalete ve hukuka inanana Atatürkçü yöneticiler olarak asla yolumuzdan dönmedik. Bulunduğumuz mevkilerin çıkar amaçlı kullanımına izin vermeyeceğiz. Bizler hak, hukuk ve adalet anlayışını şiar edinmiş CHP’de siyaset yapmanın haklı gururunu yaşıyoruz. Hiçbir baskı bizi bu yoldan döndüremez. Bizlere bu mesnetsiz suçları isnat etmeye çalışan bu kişilere açmış olduğumuz dava ile Cumhuriyet Mahkemelerinde hesap vereceğiz. Bizlerin kimseye veremeyeceğimiz hesap yoktur” dedi.
“MUSTAFA KEMAL ATATÜRK’Ü NEDEN İŞİN İÇİNE SOKUYORSUNUZ'”
Certel’in ardından söz alan AK Partili Meclis üyesi Hüsnü Boztepe, “Biz pazartesi günü Urla’daki akaryakıt istasyonuyla ilgili görüşlerimizi söyledik. Biz orada Belediye Başkanına hitaben yazılan bir mektubu kendisine verdik. Ben hiç kimsenin ismini telaffuz etmedim. Ama şunu merak ediyorum Mustafa Kemal Atatürk’ü neden işin içine sokuyorsunu? Hukuk yolu açılıyorsa açılsın ama bu konuya Mustafa Kemal’in karıştırılmasını aklım almadı. Lütfen bu ülkenin kurucusunu her işin içine sokmayın. Arkadaş belki bizi de mahkemeye vermiştir. Versin biz de gereğini yaparız”
“ATATÜRK HEPİMİZİN ATATÜRK’Ü”
AK Parti Grup Başkanvekili Özgür Hızal ise, konuya ilişkin şunları söyledi; “Biz, bu konu özelinde hiçbir zaman kişiler üzerinden polemik yapmayız. Biz meseleyle ilkesel yaklaştık ve şunu söyledik: İzmir Büyükşehir Belediyesi bir karar verirken ortaya kendinin koymuş olduğu kriterler doğrultusunda hareket etsin dedik. O günkü tartışmada bunun üzerine yapılmıştı ve usul anlamında hataların olduğunu Sayın Tunç Soyer de dile getirmişti. Sonrasında basında çıkan haberler bizim dışımızda gelişen meseleler. Arkadaşlar tabii ki de yasal yollarlar haklarını arayabilirler. Ama Atatürk hepimizin Atatürk’ü Cumhuriyet hepimizin değerlisi. Bu yüzden Atatürk üzerinden bir takım suçlamalar yapılmasını kabul etmiyorum. Özellikle, iktidarın yarım ada ve urla üzerindeki tasarrufları üzerinden eleştiri yapılmasını da asla kabul etmiyorum”
S PLAKA İHALESİ MECLİS GÜNDEMİNE TAŞINDI
Konuşmasında ikinci bir konuya da değinen Hızal, geçtiğimiz haftalarda İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından yapılan S plaka ihalesini eleştirdi ve “Başka bir konuya da değinmek istiyorum. Yakın bir zamanda İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin yaptığı bir ihale var. Servis araçları ve S plakasıyla ilgili bir ihale süreci yaşandı. Bu sürecin yaşanmasını öncesinde servis esnafının İzmir Büyükşehir Belediyesi önünde yaptığı eylemler vardı. Nede? Çünkü Mart ayından bu yana özellikle okulların kapalı olması nedeniyle birçok servis esnafı mağdur oldu. 7 bine yakın servis aracı var ve bunların yaklaşık 3 bini öğrencileri taşımak için kullanılıyordu. İş yerleriyle ilgili yaşanan sorunlar hepimizce malum. Hal böyleyken durum ortadayken İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin inat uğruna, belki de gelir elde etmek için önce bin 200 civarı sonrasında da 400 civarı bir S plaka ihalesi gerçekleştirilmiş. Arkasından ihaleyi yapan İzmir Büyükşehir Belediyesi, gerçekten ihale konusunda bir problem var. Bu art niyetli bir ifade değil Hukuki be teknik anlamda eksikliklerin olduğunu düşünüyorum. Bu son yapılan S plaka ihalesi İzmir 6. İdare Mahkemesi tarafından iptal edilmiş. Bu ihaleyle Büyükşehir’in kasasına yaklaşık 140 milyon TL girmiş. Ve bu kararla birlikte 30 gün içerisinde plakaların iptal edilmesi ve bedelin iade edilmesi gerekiyor. Umarız ki bu para kullanılmamıştır. Burada 2 mağduriyet var. Birincisi zaten mağdur olan küçük esnaf tabir ettiğimiz esnafın bu ihalelerden plaka almadığını kurumsal firmaların plaka aldığını gördük. İkinci bir mağduriyet de doğru. Yüzde 5’lik de olsa plaka alan küçük esnaf İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin hatasından dolayı ikinci kez mağdur oldu. Sayın Tunç Soyer’in birtakım açıklamalarını okuyoruz. ‘Şu kesime destek veriyoruz’ diye. Biz ‘Bunları neden veriyorsunuz’ demeyiz. Sadece eksik varsa onu eleştiririz. Bu servis araçlarının mağduriyetinin giderilmesi için bu servis araçlarının toplu ulaşım için kullanılmasını talep ediyoruz. Gelin yaklaşık bir yıldır mağdur olan esnaf kesimine bu şekilde destek verelim” diye konuştu.
“BÜYÜKŞEHİR ESNAFI DESTEKLESİN”
S paka konusunda konuşan MHP Grup Başkanvekili Selahattin Şahin ise; “Bu ulaşım komisyonunda baya oldu bu çalışma yapılalı. O zaman salgın hastalık yoktu İhtiyaç olduğu için yapılmıştı o çalışma. Tabi bu plakalar için yeterli diyen oldu ihtiyaç var diyen oldu. İhtiyaç var diyen daha çok oldu. Biz komisyondan gelince şu andan olamaması konusunda fikir beyan ettik ama bürokratlarımız çalışmalarını yapmışlardı. Evet esnafımız mağdur. Bu anlamda Büyükşehir’imiz de neticede insanlara destek oluyor. Ancak mağdur olan çok fazla küçük esnafımız var. İzmir Büyükşehir Belediyemiz bu esnafımıza da destek olsa çok güzel olur” dedi.
AKARYAKIT İSTASYONU’NDA KAMU YARARI VURGUSU
Yaşanan tartışmalar üzerine söz alan CHP Grup Sözcüsü Nilay Kökkılınç, Urla’daki akaryakıt istasyonuna ilişkin şunları söyledi; “Öncelikle burada meclis üyemiz ile ilgili yapılmış olan iddialar noktasında kendini savunması doğal. Söylediği noktalar da kayda değer ve haklı. Şimdi Urla’daki akaryakıt istasyonuyla ilgili konuda da 5 komisyon değerlendirme yapmış. Biliyoruz ki belediye meclisi de komisyon raporlarıyla bağlı değil. Daha önce gündeme gelen bu konu reddedilmiş. Yeniden gündeme gelmiş. Bu da gayet doğal. Her şekilde ikinci gelişinde de belediye meclisinden de imarı ilgilendiren konu olduğundan komisyonlara gidecek. Burada farklı değerlendirmeler yapılmasını çok normal görüyoruz. İmar Komisyonu sadece imar açsından konuyu değerlendirmiş. Ama Çevre Komisyonu ikinci kez gelince biraz daha üstüne çıkmış ve mevzuyu kamu yararı konusunda değerlendirerek alanda akaryakıt istasyonu olması yönünde karar vermiş. Zaten 6 ay sonra yeniden meclis gündemine gelmiş konunun farklı sonlanmasını beklemek saçma olur. Bu konunun burada sonlanması gerektiğini düşünüyorum” diye konuştu.
“HATA VARSA İZMİR’İN TÜM KURUMLARININ”
Hızal’ın S Plaka ihalesine ilişkin sözlerine de cevap veren Kökkılınç, “S plaka servis araçlarından ve bürokratların hatalı çalışmalarından bahsedildi. Bürokratlarımızın hatalarından bahsetmek he mecliste adet oldu. Bu konuda gelecek mecliste bürokratlarımızdan alacağımız cevapla yanıt vereceğiz. UKOME tarafından yapılmış olmasını yetki açısından yanlış buldu ve İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından yapılması gerektiğini söyledi. Bu iş yüksek mahkemelere de götürülebilirdi ama belki de ihalenin iptal edilmesi esnafımız açısından daha hayırlı olur ve biz de İzmir Büyükşehir Belediyesi olarak bu konuda yeniden ihaleye çıkarız. Burada hata söz konusu değil. UKOME’nin içinde Valilik de var İl Emniyet de var. Eğer hata varsa bütün İzmir’in kurumları hata yapmıştır” dedi.
BÜYÜKŞEHİR FAALİYETLERİNDE İLKESELLİK VURGUSU
Eleştiriler üzerine yeniden söz alan Hızal, “Aslında ben de söyledim Hakan bey de dile getirdi. Biz kişiler üzerinden siyaset yapmadı Yani siz İzmir Büyükşehir Belediyesi, Foça’da 74 dönüm araziyi, mera alanını bir mevzuatın yanından dolanarak eğitim alanına çevirme çabası içerisine girip ondan sonra başka bir yerde kendinize göre karar değişikliği yaparsanız bunu eleştiririz. Bizim eleştirimiz tamamen bu. Bir şeye ilkesel yaklaşırsanız orada da ilkesel yaklaşacaksınız burada da. Belevi’de CHP Milletvekili olmamış olsaydı o karar çok merak ediyorum o karar Ankara’ya gönderilecek miyd? Elbette ki burada konuşulan her konu İzmir kamuoyunda tartışılır. İzmir’in siyasileri de tartışır. Bir meclis üyesi arkadaşımız çıkıp ülkeyi yöneten iktidarı en sert şekilde eleştirirken bizim bir milletvekilimizin bir meclis üyesini kişilik haklarına dokunmama şartıyla eleştiriler. S plakasıysa ilgili ben hiçbir bürokrat arkadaşlarımızı hatalarından dolayı eleştirmedim. Ben burada siyasi iradeyi eleştirdim. Bu S plaka ihalesi bugünün koşullarında yapılmamalıydı. Çok elzem değildi. Sadece ve sadece esnaf düşünülerek de İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne gelir elde etmek için yapılan bir ihaleydi. Ve o irade İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından yapılan hata nedeniyle iptal edildi ve yeni sorunlar otaya çıktı. Buradaki sorumluluk ihaleyi yapan siyasi idare başta da Başkan Tunç Soyer’dir” diyerek eleştirileri yanıtladı.
AK Part Grup Sözcüsü Hakan Yıldız, söz alarak Büyükşehir Belediyesi’nin ilkeler üzerinden faaliyetler yürütmesi gerektiğini söyledi. Yıldız, yaptığı konuşmada Başkan Soyer’in zeytinlik alanda konut yaptığını hatırlatarak isteklilikle çeliştiğini ifade etti.
“İDDİA SAHİBİ İDDİALARI İSPAT ETMEKLE MÜKELLEFTİR”
Konuşmalar üzerine söz alan Özuslu, iddialar hakkında konuşarak, “Hayatın her alanında ilkeli davranmak çok önemli. Bu bizim hayata ve topluma karşı sorumluluğumuzu da dışa vuru. Ama genel olarak insanlar, siyasetçiler ve diğer meslek sahibi insanlar ne kadar uygular o ayrı bir konu. Hayatta ilkeli ve o ilkeler etrafından tutum sergileyenler vardır bazen de ilkesel davranmayanlar vardır. Ben ilkesel davranmaya önem veriyorum. Sayın Yıldız’ın mecliste konuşurken Sayın Başkanımızın evine gelmesinde ilkeseldik görmüyorum. Acaba orası merayken çevirdi de ev yaptı. Türkiye’de herkesin konut yapma hakkı varken Sayın Başkan başka bir şey mi yapt? Merayken ev mi yapıld? İlkesel bakışımızı belli şeylerle karıştırmadan yürüyelim. Özel yaşama müdahale oluyor ama olmaması gerekir. Pandemi bizim dışımızda gelişen bela bir süreç. Tabii de tedbirler alınıyor ama alınan tedbirler sayesinde mağduriyet yaşayanlara destek çıkmak sadece büyükşehir belediyesinin yükümlülüğünde olabilir m? Burada esnaf cidden mağdur. Çalışan insanlara 750 lira vererek sorunu çözüyor muyu? Evet bu bir ihtiyaç ve biz bunu görüyoruz. İlerleyen dönemlerde bununla ilgili bir karar alabiliriz. Dolayısıyla söylemek istediğim şey şu: Her konuda mutabık olmayabiliriz. Elbette eleştiriler olacak. Biz de onlara yanıt vereceğiz. Demokrasi böyle bir şeydir. Meclis bunun gereğini yapar. İddia sahibi, iddiasını ispat etmekle mükelleftir. Eğer, o iddiayı ispat edemeyeceksen o adama müfteri derler” dedi.
“KİMSENİN YATAK ODASINI KONUŞMADIM”
Son olarak konuşan Boztepe, özel hayat konuların açıklık getirerek, “Ben hayatımda hiç kimsenin evinin içiyle ilgilenmedim. Ama belediyenin bütçesi bu meclisi ilgilendirir. İzmir Köy-Koop Birliği’ne 5 milyon 163 bin 500 lira fatura var. 12 milyon 100 liralık bir tane daha var. Belediyeye süt vermiş. Bu kooperatifin başkanı Satın Belediye Başkanımızın eşi. Ben bununla ilgili konuşurum. Bunun da hiçbir tarafı özel hayatla ilgili değil. Eğer kardeşini İstanbul Genel Sekreteri yapıyorsa ben bunu konuşurum. Bu özel hayat değildir. Kimsenin yatak odasını konuşmuyorum ki. Belediye’nin parası bu. En bunu konuşurum. Faturalardan bahsettik. Bu bir kısmı. Tire sütünden hep övgüyle bahsettiniz. Tire sütünü yavaş yavaş devreden çıkarıyorsunuz. Bu sene verdiğiniz sütün yarısını Tire’den alıyorsunuz gelecek sene tamamen keseceksiniz anlaşılan” dedi.
Yorum Yazın