Bakan Pakdemirli: Kötüye giden tek bir gösterge yok

Ege Üniversitesi (EÜ) Prof. Dr. Yusuf Vardar MÖTBE Kültür Merkezi'nde düzenlenen, "Ege Üniversitesi 175. Tarım Bayramı" etkinliğine katılan Pakdemirli, ülkeler arası mücadelenin su ve gıda gibi temel besin kaynaklarına göre yeniden şekillendiğini, bunun da ziraat fakültelerinin önemini bir kat daha artırdığını ifade etti. 

Geçen mayısta, tarım eğitimi adına çok önemli bir platform kurduklarını anımsatan Pakdemirli, "Tarım-Orman Akademisi" ile dijital eğitim sisteminin çiftçilere, araştırmacılara ve tüm ilgililere açıldığını aktardı. 

Akademide bugüne kadar 70'ten fazla akademisyen ve uzmanın ders verdiğini dile getiren Pakdemirli, "Samimiyetle söylüyorum, uzman kadromuzca hazırlanan onlarca video, interaktif dersler ve binlerce kitabın bulunduğu Dijital Tarım Kütüphanemizle birlikte Tarım-Orman Akademisi, tam anlamıyla bir bilgi hazinesi. Tabi siz değerli akademisyenlerimizin katkılarıyla, daha güzel ve faydalı bir akademi olacağına inanıyor, bu vesileyle, desteklerinizi de bekliyorum" ifadelerini kullandı. 

"Tarıma yapılan yatırım bütün sektörlere yapılmıştır"

Tarım konusunda diğer sektörlere de kaynak yaratacak bir politika benimsediklerini vurgulayan Pakdemirli, projeleri de üretici, devlet, üniversite ve özel sektör iş birliği ile yürütmeye özen gösterdiklerine işaret etti. 

Bakan Pakdemirli, şöyle konuştu:

"Bilginin, makinenin, teknolojinin, dijitalin tarımda daha verimli kullanılması için 60 araştırma enstitümüzle, 248 laboratuvarımızla, 210 bin dekar arazimizde yoğun mesai harcıyoruz. Bakanlık olarak Ar-Ge çalışmaları için çeşitli kaynaklardan yaklaşık 1 milyar lira bütçe kullanıyoruz. 2 bini akademik seviyede olmak üzere toplam 6 bin 336 personelle ihtiyaç duyulan her alanda hizmet veriyoruz. 

Dünyanın üçüncü büyük tohum gen bankasına sahibiz. Dünyanın en büyük zeytin koleksiyonu ülkemizde bulunuyor. Dünyanın en büyük geofit, yani yumrulu ve soğanlı bitkiler koleksiyonu bizim ülkemizde. Dünyanın en büyük buğday ıslah programı, Türkiye'nin katkısıyla devam ediyor. Dünyanın ilk çekirdeksiz limonunu da yine biz ürettik. Dünyanın sayılı büyük narenciye koleksiyonlarından biri bizim ülkemizde. İşte bu saymakla bitmeyecek Ar-Ge çalışmalarını, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sisteminin sağladığı fırsatlar, kazandırdığı hareketlilik ve ivmeyle, daha da ileriye götürüyoruz." 

Genç çiftçilere pozitif ayrımcılık

 Yüzlerce yeniliği, çok sayıda teknolojiyi çiftçilerle buluşturduklarını ve ülke tarımına kazandırdıklarını hatırlatan Pakdemirli,  Türkiye'nin ilk elektrikli ve yerli traktörünü seri üretime hazır hale getirdiklerini kaydetti. 

Yine son 2,5 yılda 126 tarla bitkisi, 27 meyve, 11 sebze ve 3 üzüm çeşidi geliştirdiklerini hatırlatan Pakdemirli, "Bu dönemde 8 süt bitkisi, 14 yem bitkisi ve 10 tıbbi aromatik bitki çeşidini üretime kazandırdık. 4 yeni hayvan ırkı, 2 yeni arı ırkı geliştirdik. 5 yeni makine ekipmanını daha ülkemize kazandırdık. Mobil küçükbaş süt sağım makinesi, güneş enerjili mobil sulama makinesi bunlardan bazıları." diye konuştu. 

Çiftçi nüfusunun gençleşmesi ve gençlerin dikkatini bu sektörlere çekmek için pozitif ayrımcılık yaptıklarının altını çizen Pakdemirli, bu kapsamda "Genç Çiftçi Projelerinin Desteklenmesi Programı" ile 47 bin 775 genç çiftçi projesine toplam 1,4 milyar lira hibe desteği sağladıklarını belirtti. 

IPARD I programı kapsamında hayvancılık sektöründe 948, kırsal alanlardaki yatırımlarda da 2 bin 617 gencin hibe desteği aldığını anımsatan Pakdemirli, IPARD II programında ise başvuruda bulunan genç çiftçi sayısının 12 bin 741 olduğunu söyledi.

"Kötüye giden tek bir gösterge yok"

Geçen yıl bitkisel üretimde Cumhuriyet tarihinin rekorunun kırıldığını ifade eden Pakdemirli, şöyle konuştu:

"Geçen yıllara göre yüzde 30 daha az yağış almış olmamıza rağmen Türkiye’deki bitkisel üretim yüzde 8 arttı. Bunların hepsi kapsamlı, iyi çalışmalar, doğru yönlendirmeler, Sayın Cumhurbaşkanımızın sayesinde desteklerin artması, çiftçimizin tekrar tohumla buluşması, yetiştiricimizin sayesinde olmuştur. Şu anda Türkiye'de tarım ve hayvancılık alanında üretimde, ormanı da dahil edelim bu işin içine, kötüye doğru giden tek bir gösterge yok ama geçmişteki başarının da geleceğin garantisi olmadığının son derece farkındayız. Bundan sonra da çıtanın çok daha yukarıda olduğunu, beklenecek başarıların da zor olduğunu, bunların akademisyenlerle sağlanacağının farkındayız. Çükü Türkiye'nin tarımsal altyapısı sağlam."

EÜ Rektörü Prof. Dr. Necdet Budak ve EÜ Ziraat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Nedim Koşum'un birer konuşma yaptığı programın ardından Bakan Pakdemirli, üniversitenin lojmanlar bölgesinde fidan dikimi etkinliğine katıldı. 

Bakan Pakdemirli, gazetecilere, Ege Üniversitesi ile Orman Genel Müdürlüğünün yaptığı iş birliği protokolü çerçevesinde 14 bin ağacın dikildiğini söyledi.

Ege Üniversitesi yerleşkesinde yeşil alanların korunarak artmasının önemli olduğunu vurgulayan Pakdemirli, "Türkiye dünyada yeşil miktarını artıran dördüncü en büyük ülke. Yani en çok yeşilini artıran dördüncü ülke. Bu anlamda da biz tabi ki hem ülkemizin hem İzmir'in hem de Ege Üniversitesinin daha yeşil olması için ortak çalışmalar yapıyoruz." şeklinde konuştu. 

Bakan Pakdemirli, İzmir'de iş dünyası temsilcileriyle bir araya geldi

Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, "Türkiye son 18 yılda prangalarını kırdı. Bugün sıçrama ve fark atma zamanı. Zaman zaman problemler yaşayabiliriz ama genel perspektife baktığımız zaman önemli bir sıkıntı yok." dedi. 

İzmir Ticaret Odası (İZTO) meclis salonunda düzenlenen "Tarıma Dayalı İhtisas Organize Sanayi Bölgesi Projeleri ve Sektörel Konular" adlı toplantıda konuşan Pakdemirli, Türkiye'nin yeni tip koronavirüs (Kovid-18) salgını sürecinde başarılı bir sınav verdiğini söyledi. 

Salgın sürecinde 100'ün üzerinde tedbir aldıklarını anlatan Pakdemirli, bunların sadece marketlerle sınırlı olmadığını, tüm üretim hattını kapsadığını kaydetti.

Salgının devam ettiğine işaret eden Pakdemirli, "Şu anda da bir belirsizlik mevcut ama iyi senaryolar bize mart ve nisandan sonra biraz daha rahatlama olacağını gösteriyor. Biz tabi her zaman kötünün en kötüsüne göre hesap yapıyoruz. İyi çıktığı zaman seviniyoruz. Salgın sonrası yeni normallere geçilecek bir dünya olacak. O nedenle gıdanın güvenliği son derece önemli." diye konuştu. 

Türkiye'nin tarımda "net ihracatçı" bir ülke olduğunu aktaran Pakdemirli, son yıllarda Bakanlık olarak üreticilere önemli destekler verdiklerini dile getirdi. 

Bu yıl 24 milyar lira destekleme yapacaklarına değinen Pakdemirli, "Tarımsal Gayri Safi Milli Hasılamız neredeyse 280 milyar liraya vardı. Bu yıl da bu konuda önemli bir rekor kıracağımızı söyleyebilirim." diye konuştu. 

"Türkiye çok dinamik bir ülke"

Hayvansal ürünler ihracatında Cumhuriyet tarihinin rekorunun kırıldığını hatırlatan Pakdemirli, orman varlığında da 46. sıradan 27. sıraya gelindiğini vurguladı. 

Kırsal kalkınmaya da önem verdiklerinin altını çizen Pakdemirli, son 2,5 yılda bu alanda hazırlanan 35 bin projeye 3,3 milyar lira destek verdiklerini, 104 bin yeni istihdama katkı sağladıklarını söyledi. 

Bakan Pakdemirli, İzmir'in tarımsal ihracatta ikinci sırada yer aldığını hatırlattı. 

Sebze üretiminin yüzde 6'sının, meyve üretiminin de yüzde 3'ünün İzmir'den yapıldığına değinen Pakdemirli, son 18 yılda kentteki üreticilere 17 milyar liranın üzerinde destek verdiklerini söyledi. 

İzmir'e, tarıma dayalı organize sanayi bölgesi yapımı konusunda söz verdiklerini anımsatan Pakdemirli, "Bunlarla ilgili de özellikle 2021 yılında hızlı bir şeklide netice almak için ticaret odamızla bizim kurumlarımız gayret sarf ediyor. Türkiye, tarım ve ormanda lider olma yolunda ilerliyor. Türkiye son 18 yılda prangalarını kırdı. Bugün sıçrama ve fark atma zamanı. Zaman zaman problemler yaşayabiliriz ama genel perspektife baktığımız zaman önemli bir sıkıntı yok. Türkiye çok dinamik bir ülke. Potansiyelimiz çok yüksek. " değerlendirmesinde bulundu. 

İZTO Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Özgener de Dikili Tarıma Dayalı İhtisas Organize Sanayi Bölgesinde pek çok işi tamamladıklarını söyledi.

Dikili'de kurulacak OSB için altyapı projeleri hazırlıklarına başladıklarını vurgulayan Özgener, "Hedefimiz Bakanlığımıza yük getirmeden, kredi talep etmeden altyapı çalışmalarını kendi bütçemizle tamamlamak. Dikili Tarıma Dayalı İhtisas OSB ile ilgili 2021 yılının ikinci yarısında altyapı inşaatlarına başlamayı ve 2023 yılı sonunda sera ve sanayi parsellerini sahiplerine teslim etmeyi diliyoruz. Amacımız, Avrupa ve ülkemizin en büyük, topraksız, tam otomasyonlu, modern, ısıtma için jeotermal ve güneş gibi yenilenebilir enerji kaynaklarını kullanan sera ve tarımsal sanayi kümelenmesini oluşturmak." dedi. 

Programa, İzmir Valisi Yavuz Selim Köşger, AK Parti İzmir İl Başkanı Kerem Ali Sürekli, iş dünyasının temsilcileri ve diğer ilgililer katıldı.  (AA)