Bakan Pakdemirli: Türkiye'de 19 milyon ton gıda israf ediliyor

Bu yıl, "Büyütelim, Besleyelim; Hep Birlikte Sürdürelim" temasıyla kutlanan 16 Ekim Dünya Gıda Günü kapsamında online platformda toplantı düzenlendi.

Toplantıya İzmir Orman Bölge Müdürlüğü'nden bağlanan Bakan Pakdemirli, kuruluşunun 75. yılını yaşayan Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) ile 15 yıldır farklı bir boyut kazanan iş birlikleri yaptıklarını, tarım ve ormancılık alanındaki ortaklık programlarıyla Türkiye'nin bilgi birikimi ve tecrübesini ihtiyaç duyan ülkelerle paylaştıklarını söyledi.

Pakdemirli, "FAO-Türkiye Ortaklık Programları" ile Orta Asya'dan Balkanlar'a, Kafkaslardan Afrika'ya yaklaşık 20 ülkede onlarca proje yürütüldüğünü belirtti.

Gıdaya erişim konusunun pandemi süreciyle birlikte dünya çapında kritik bir önem kazandığına işaret eden Pakdemirli, Türkiye'nin bu dönemde tarımsal üretimin devamı ve tüm kesimlerin gıdaya erişimi için yaptığı çalışmalara ilişkin bilgi verdi. Pakdemirli, sektör paydaşlarıyla bir araya gelerek hızlı aksiyon aldıklarını ve bu sayede gıdaya erişimde sıkıntı yaşanmadığını bildirdi. 

Bakan Pakdemirli, Dijital Tarım Platformu, Akıllı Tarım Uygulamaları ve Tarım Orman Akademisi projeleriyle bilgi ve inovasyonun tarımsal faaliyetlerdeki gücünü artırdıklarını, Ata Tohumu Projesi kapsamında da dünyanın en büyük üçüncü gen bankasını kurduklarını söyledi.

"2 yılda 3,5 milyon denetim gerçekleştirdik"

Türkiye'nin kendi nüfusuna ek olarak 4,5 milyon sığınmacı ve yılda ortalama 40 milyon turisti besleyen bir ülke olduğunu, bunun da gıda güvenliği açısından kendilerine büyük sorumluluk yüklediğini dile getiren Pakdemirli, "Bakanlık olarak son 2 yılda sahadaki 7 bini aşkın denetçimizle yaklaşık 3,5 milyon denetim gerçekleştirdik. Denetimlerin sonuçlarını halkımızla şeffaf bir şekilde paylaşıyoruz." dedi.

Dünya genelinde gıda kaybı, israf ve bunun etkileri konusundaki rakamların çok çarpıcı olduğuna işaret eden Pakdemirli, Türkiye'deki tabloyla ilgili şu bilgileri verdi: 

"Türkiye'de her yıl yaklaşık 19 milyon ton gıda israf ediliyor. Bu, ürettiğimizin neredeyse beşte biri. Türkiye'de gıda kaybı düzeyine baktığımızda ise neredeyse yüzde 40'lık bir oranla karşılaşıyoruz. Ülkemizde gıda israfını sadece yüzde 2 oranında iyileştirebilsek yaklaşık 360 bin ailenin 1 yıllık geçim giderini karşılayabiliriz."

Orta Asya ülkelerine de yayılacak

Pakdemirli, Türkiye'nin FAO ile iş birliği çerçevesinde gıda kaybını ve israfını azaltmak ve vizyonu ulusaldan bölgesel düzeye yaymak amacıyla Türkiye Ulusal Strateji Belgesi ve Eylem Planı hazırlandığını belirterek, "Gıdanı Koru-Sofrana Sahip Çık" adlı ulusal kampanyayla toplumsal farkındalığı artırmayı hedeflediklerini söyledi.

 Türkiye'nin finanse ettiği projeyle bu konuda Orta Asya ülkelerinde de çalışma yapılacağını bildiren Pakdemirli, yeni neslin sofraya gelen her gıdanın hikayesini bilerek yetişmesinin gıda israfının engellenmesinde kritik öneme sahip olduğuna dikkati çekti.

FAO Orta Asya Alt Bölge Ofisi Koordinatörü ve FAO Türkiye Temsilcisi Viorel Gutu da dünyada açlığın 2014 yılından bu yana artışa geçtiğini, obezite oranlarının da yükseldiğini söyledi. 

Dünya genelinde 2 milyarı aşkın insanın güvenilir, besleyici ve yeterli gıdaya düzenli erişimi olmadığına işaret eden Gutu, gıdanın üretimi, dönüştürülmesi, tüketimi ve harcanma yöntemlerini değiştirmenin zorunlu olduğunu dile getirdi.

Gutu, dijital teknolojilerin, gıda sistemlerinin ve sürdürülebilir tarımın dönüştürülmesinde çok önemli olduğunu ancak 3 milyar insanın internete ulaşımının olmadığını ifade etti. 

Toplantıda, Sürdürülebilirlik Akademisi Yönetim Kurulu Başkanı Murat Sungur Bursa ile Cumhurbaşkanlığı Sağlık ve Gıda Politikaları Kurulu Üyesi Prof. Dr. Zümrüt Begüm Ögel de konuşma yaptı. 

Öte yandan, Bakan Pakdemirli, toplantı öncesi, İzmir'i ziyaret eden Rusya Federasyonu Tataristan Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Rüstem Minnihanov ile bir araya geldi. 

PAMUK ÜRETİCİSİNE PRİM MÜJDESİ

Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, kütlü pamukta primi yüzde 37,7 artırarak kilogram başına 1,1 liraya çıkardıklarını söyledi.

Pakdemirli, Kemalpaşa Orman İşletme Müdürlüğü'nde gerçekleştirilen Yem Bitkileri Tohum Dağıtım Programı'nda yaptığı konuşmada, üretime güç katacak, çiftçiye destek olacak önemli bir projeyi başlatmaktan mutluluk duyduğunu belirtti. 

Hayvancılıkta karlı bir üretimin girdi maliyetlerini azaltarak mümkün olabileceğini, bu bağlamda bakanlık olarak yem bitkilerinin ekiliş alanlarının ve silaj üretiminin artırılması, kaba yem ihtiyacının yerli kaynaklardan karşılanması, daha ucuz ve kaliteli yem elde edilmesi amacıyla yem bitkilerinin ekilmesine önemli destek sağladıklarını ifade eden Pakdemirli, başlattıkları çayır-mera ıslah ve amenajman projeleriyle otlatma kapasitesini yüzde 50 artırmayı hedeflediklerini dile getirdi. 

Pakdemirli, yem bitkilerine 2019'da 1 milyon hektar alanda 786 milyon lira destek verdiklerini, son 18 yılda yapılan toplam 7 milyar lira desteklemeyle yem bitkisi ekiliş alanının 3 kat artışla 2,3 milyon hektara, kaba yem üretiminin 2 kat artışla 69 milyon tona çıktığını anlattı.

Bu yıl silajlık soyayı da destek kapsamına aldıklarına işaret eden Pakdemirli, sulu şartlarda yetiştirilen sorgum, Sudan otu ve sorgum Sudan otu melezi yem bitkilerinin destekleme birim fiyatlarının artırılacağını aktardı.

Yerli ve milli tohumlar Ege topraklarında 

Bugün başladıkları program kapsamında İzmir'in 10 ilçesinde 243 üreticiye 14 bin 564 dekar alanda ekilmek üzere 218 ton fiğ tohumu ve 72 ton yulaf tohumu dağıtacaklarını bildiren Pakdemirli, dağıtacakları Alper çeşidi fiğ tohumu ve Sarı çeşidi yulaf tohumunun Ege Tarımsal Araştırma Enstitüsü tarafından geliştirildiğine dikkati çekti.

Bakan Pakdemirli, "Dolayısıyla yerli ve milli tohumlarımız, Ege'nin geliştirdiği tohumlar, Ege'nin topraklarıyla buluşuyor. Yüzde 75'i hibe olan bu önemli projemizi, İzmir’in yanında 13 ilimizde toplam 210 bin dekar alanda uygulayacağız." dedi. 

Pakdemirli, projenin diğer ayağının ise "nadasa veya boş bırakılan tarım alanlarında tek yıllık ve çok yıllık yem bitkileri ekiminin yaygınlaşması için yüzde 75 hibe tohum desteğinden" oluştuğunu belirterek, "Toplam maliyeti 25 milyon lira olan bu proje 50 ilimizde, toplam 290 bin dekar alanda uygulanacaktır. Bu iki proje kapsamında toplam 1 milyon dekar arazide üretim yapılarak ülkemize ilave katma değer sağlamayı hedefliyoruz." diye konuştu. 

Pamuk üreticisine müjde

İzmir'den pamuk üreticilerine önemli bir müjde vermek istediğini söyleyen Bakan Pakdemirli, Türkiye'nin, ürettiği ve ihraç ettiği kaliteli tekstil ürünleriyle  dünyada söz sahibi olduğuna işaret etti.

Pakdemirli, Türkiye'nin dünyanın önemli pamuk üretim merkezlerinden birisi olduğunu belirterek şunları kaydetti:

"Pamuk üretiminde dünyada 6. sırada, verimde ise 3. sıradayız. Son 18 yılda yürüttüğümüz başarılı politikalar ve destekler sayesinde kütlü pamuk verimi, dekarda yüzde 40 artarak 500 kilograma ulaştı. Bugün açıklayacağım müjdeyle hem üretimi hem de verimi daha da yukarılara taşımayı hedefliyoruz. 

Bildiğiniz gibi pamukta prim desteği kilogram başına 80 kuruştu. Üreticilerimizden gelen talepler ve yaptığımız detaylı analizler sonucu kütlü pamuk primini yüzde 37,5 artırarak kilogram başına 1,1 liraya çıkardık. Ayrıca pamuk üreticilerine, mazot ve gübre desteğiyle birlikte kilogram başına 1,23 lira destek ödeyeceğiz. Hayırlı uğurlu olsun. Buradan şunun altını da özellikle çiziyorum. Mazot ve gübre destekleriyle prim destekleri içinde en yüksek destek tutarını pamuk çiftçisine ödüyoruz. Bakanlık olarak her zaman üreticimizin yanında olduk, olmaya da devam edeceğiz."

Diğer konuşmacılar

Tarım ve Orman Bakanlığı Bitkisel Üretim Genel Müdürü Mehmet Hasdemir, toprak ve su kaynaklarını doğru ürünlere kanalize etmeye çalıştıklarını belirtti.

Vali Yavuz Selim Köşger de İzmir'in, sahip olduğu ılıman iklim, devletin çiftçiye yönelik desteği ve bilinçli çiftçi sayesinde hayvancılık sektöründe geliştiğini ifade ederek, "Tarımsal üretimde önemli kapasiteye sahip 10 ilçemizde yem üretiminde kullanılan tohumlar çiftçimize dağıtılacak. Devlet- millet iş birliğine örnek gösterilecek bir proje hizmete alınıyor." diye konuştu. 

AK Parti İzmir Milletvekili Yaşar Kırkpınar da pandemi sürecinde Türkiye'nin gıda zinciri altyapısının çok güçlü olduğunun görüldüğünü belirterek, "(Sağlık ordumuz var) diyoruz, gıda zincirini hiç bozmadan sınavdan geçtikleri için 'gıda ordumuz da var' diyebiliriz." ifadesini kullandı.

Konuşmaların ardından Bakan Pakdemirli tarafından çiftçilere temsili tohum dağıtımı yapıldı.