Darbe girişimi davasında tanık yüzbaşıdan flaş sözler
FETÖ elebaşı Gülen'in bir numaralı şüpheli olduğu 279 sanıklı davada Sahil Güvenlik Komutanlığında görevli bazı askerler tanık olarak dinlendi. Darbe girişimi davasında tanık yüzbaşıdan flaş sözler
- Ege Postası
- 04.12.2017 - 14:10
İzmir'de, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz 2016'daki darbe girişimine ilişkin örgüt elebaşı Fetullah Gülen'in bir numaralı sanık olduğu, 279 kişinin yargılandığı davanın görülmesine devam edildi.
İzmir 2. Ağır Ceza Mahkemesince Aliağa Ceza İnfaz Kurumu Kampüsü'ndeki salonda görülen duruşmaya, bazı tutuklu ve tutuksuz sanıklar ile taraf avukatları katıldı.
Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile kayda alınan duruşmada tanık olarak ifade veren Kurmay Kıdemli Albay Cengiz Fitoz, tutuklu sanık eski Sahil Güvenlik Ege Deniz Bölge Komutanı Murat Yılmazarslan'ın ardından Sahil Güvenlik Ege Deniz Bölge Komutanı olarak bir süre görev yaptıktan sonra Ankara'ya tayininin çıktığını belirtti.
15 Temmuz 2016'da ailesiyle Bodrum'da tatilde olduğunu vurgulayan Fitoz, FETÖ'nün askeri kalkışmasını televizyondan izlediğini ve sosyal medyadan baktığı haberlerden öğrendiğini söyledi.
O dönem Yılmazarslan'ın yardımcısı olarak görev yaptığını, tüm personelin birliğe çağrılmasına rağmen kendisinin bunun dışında tutulduğunu savunan Fitoz, saat 02.00 sıralarında birliği arayarak olaylara ilişkin bazı bilgiler aldığını ve Yılmazarslan'ın sürekli makam odasında ve oda kapısının kapalı tutulduğunu duyduğunu dile getirdi.
Ertesi gün Bodrum'dan İzmir'e döndüğü sırada Ege Ordusu Komutanlığından cep telefonundan aranarak ulaşamadıkları Yılmazarslan'ın nerede olduğunun sorulduğunu anlatan Fitoz, Ege Ordusu Komutanı Orgeneral Abdullah Recep tarafından birliğin başına geçme emri verildiğini kaydetti.
Birliğe ulaştığında Yılmazarslan'ı göremediğini anlatan Fitoz, Valiliğin oluşturduğu kriz masasına hiçbir görevlendirilme yapılmadığının tespit etmesinin ardından buraya hızlı bir şekilde personel gönderdiğini, Birliğin emniyetini sağlamasından sonra da olanlarla ilgili inceleme başlattığını ifade etti.
Tanık astsubay C.M. ise darbe girişiminin yaşandığı gece Sahil Güvenlik Ege Deniz Bölge Komutanlığında nöbetçi olduğunu, harici dış hattan gelen telefondaki bir komutanın, Yılmazarslan'ın emriyle personelin toplanması talimatı verildiğini aktararak, önce bu talimata bir anlam veremediğini ancak bunun bir eğitim ya da tatbikat olabileceği kanaatine vardığını, talimatın darbe teşebbüsüyle ilgili olabileceğini hiç düşünmediğini beyan etti.
16 Temmuz saat 00.30 sıralarında kırmızı hattan araya bir komutanın, "Deniz hudutları kapatıldı. Hiçbir gemi limandan giriş ya da çıkış yapmayacak. Bunun aksine hareket edenler cezalandırılacaktır." şeklinde emir verdiğini anlatan tanık C.M, bunu ivedi bir şekilde üstlerine aktardığını, o gece ve sonrasında darbe girişimine destek verecek bir emir almadığını, bu yönde kimseye emir vermediğini anlattı.
Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile kayda alınan duruşmada tanık olarak ifade veren Sahil Güvenlik Ege Deniz Bölge Komutan Vekili Albay Mete Çağlar, darbe teşebbüsünün yaşandığı zaman Marmaris'te görev yaptığını, sonradan Marmaris'te olduğu ortaya çıkan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın nerede tatilde olduğuna ilişkin net bilgi sahibi olmadığını belirterek, olağan dışı bir olayla karşılaşmadıklarını söyledi.
FETÖ mensubu askerlerin darbe girişimine kalkıştıklarını öğrenmesinin ardından birliğinin ve askerlerin güvenliğini sağlayacak bazı tedbirler aldığını anlatan Çağlar, Cumhurbaşkanı Erdoğan'a suikast girişimininde bulunmak üzere Marmaris'e gelen helikopter seslerini duymasından sonra Marmaris İlçe Emniyet Müdürünü aradığını ve olaylarla ilgili bilgi aldığını ifade etti.
"Helikopterler bize ya da birliğe ateş ederse helikopterleri vuracağız"
Darbecileri püskürtmek ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı koruyan ekibe takviye destekte bulunmak için üç gemiyle seyre kalkmak istediğini emniyet müdürüne iletmesinin ardından, tutuklu sanık eski Sahil Güvenlik Ege Deniz Bölge Komutanı Sahil Güvenlik Kurmay Albay Murat Yılmazarslan'ı bilgilendirdiğini beyan etti.
Üç geminin personeline, "Eğer helikopterler alçak uçuş yaparsa çatışmaya girebiliriz. Helikopterler bize ya da birliğe ateş ederse helikopterleri vuracağız." emrini verdiğini söyleyen Çağlar, çatışmaya girmeden birliğe geri döndüklerini beyan etti.
Çağlar, mahkeme başkanının "Yılmazarslan, sana 'Marmaris'e gitme' diye bir şey söylemedi mi'" şeklindeki soruya, "Ben, 'Seyre kalkıyoruz' dediğimde Yılmazarslan bana 'Oraya gitme' diye bir şey söylemedi." diye cevap verdi.
Bunun üzerine söz alan Yılmazarslan, "Çağlar beni aradığında, Cumhurbaşkanı Erdoğan zaten Marmaris'te değildi. Atatürk Havalimanı'nda olduğunu ve orada açıklama yaptığını televizyondan öğrendim. Çağlar'dan olan bitenle ilgili kendisini bilgilendirmesini istedim. Nitekim, Çağlar daha sonra bana güvenli bir şekilde geri döndüklerini rapor etti." dedi.
Tanık Astsubay H.Ö, mesainin ardından denize gittiği Urla'da saat 21.30 sıralarında bağlı bulunduğu bot komutanının aramasının ardından göreve gittiğini, Yılmazarslan'ın Güzelbahçe'den alınarak Bayraklı'ya bırakılacağı emrinden sonra Urla'dan Güzelbahçe'ye hareket ettiklerini ancak Yılmazarslan'ın kendi imkanlarıyla Bayraklı'ya gittiğini öğrendiğini söyledi.
Personelin birliğe çağrılması nedeniyle kendilerinin de Bayraklı'ya gittiğini ancak oraya neden çağrıldıkları konusunda bir fikirlerinin olmadığını ifade eden H.Ö, televizyondaki haberleri izlemesiyle darbe girişimi olduğunu öğrendiğini anlattı.
Sabaha kadar herhangi olumsuz bir durumla karşılaşmadıklarını söyleyen H.Ö, şunları anlattı:
"Bota, darbe girişimine ilişkin gelen mesajlara kayıtsız kaldık. Gece boyunca gelişmeleri televizyon takip ettik. Sabaha karşı uyuduk. Bayraklı'dan botla Güzelbahçe'ye giderken polis ekiplerince durdurulduk. Valiliğin emrine rağmen neden seyre kalktığımız soruldu. Polislere 'Komutanın emriyle Güzelbahçe'ye gidiyoruz.' dedikten sonra gerekli görüşmeler yapılmasının ardından Güzelbahçe'ye vararak botumuzu bağladık. Botun teknik işlerinden anladığım için, kimsenin bilmediği bazı şalterleri indirerek botun çalışmasını engelledim. Bot komutanım da botun anahtarlarını sakladı."
Mahkeme heyeti, duruşmaya yarın devam edilmesini kararlaştırdı. (AA)
Tanık yüzbaşı M.B. de 15 ve 16 Temmuz'da hiçbir şekilde seyre kalkmadıklarını, gemide beklediklerini belirterek, hukuk dışı bir eylemde bulunmadığını dile getirdi.
Gemide emniyetli bir şekilde bekledikleri sırada gelen sözde sıkıyönetim direktifi emir ve mesajını okuduklarını ancak ona ilişkin hiçbir şey yapmadıklarını ileri süren M.B, saat 04.30 sıralarında gelen bir telefonla "Gemiden, emniyetli bir bölgeye ateş edilmesi" yönünde bir emir aldıklarını fakat gemi komutanının bunu yerine getirmediğini ileri sürdü. (AA)
Yorum Yazın