Eski vali kendini böyle savundu
FETÖ/PDY mensuplarınca sahte delil üretilerek kumpas kurulduğu iddiasına ilişkin davada 36'sı tutuklu 92 sanığın yargılanmasına devam edildi. Eski vali Ahmet Pek, "Emekliliğimi cezaevinde yaşıyorum. Örgüt üyesi değilim" dedi. Askeri casuslukta kumpas davasına devam edildi
- Ege Postası
- 19.02.2018 - 14:43
İzmir'deki "askeri casusluk" soruşturmasında Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) mensuplarının sahte delil üreterek kumpas kurdukları iddiasına ilişkin davada 36'sı tutuklu 92 sanığın yargılanmasına devam edildi.
İzmir 2. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya bazı tutuklu ve tutuksuz sanıklarla müştekiler ve taraf avukatları katıldı.
Mahkeme Başkanı, mevcut dosyaya bir dosya daha eklendiğini, sanık sayısının 92'ye yükseldiğini bildirdi.
Tutuksuz yargılanan eski polis Resul Zengin, 15 Temmuz darbe girişimi öncesi örgütle mücadeleyi kendi imkanlarıyla yaptığını, 15 Temmuz sonrasında da ikinci darbe söylentileri çıktığında görevli polis arkadaşlarıyla istihbarat paylaştığını ileri sürdü.
Zengin, üzerine atılı suçu işlediğine dair kanıt bulunmadığını iddia ederek, "Suçu işlediğime dair kanıt yoktur. Terör örgütü üyesi olduğuma dair somut bulgu yoktur. Fatura yatırmak için bile Bank Asya'ya girmedim. Toplantılara katıldığıma dair delil yoktur. ByLock'u 15 Temmuz'dan sonra duydum. Devletin memuruydum. Örgütü hiç övmedim. Övenlerden uzak durdum. Meslekten ihraç edildim. Hala neden ihraç edildiğimi bilmiyorum. 9 yıl onurlu bir şekilde görevimi ifa ettim." diye konuştu.
Tutuklu sanık eski merkez valisi Ahmet Pek de ByLock ve Bank Asya'da çok eskiden hesabı bulunduğu yönündeki suçlamaları reddederek, "Benim ByLock hedef IP'lerine ulaşmadığım görülmektedir. Devletime, milletime aralıksız hizmet ettim. Örgüt üyesi değilim. Vali olarak atandım geçmişte. Emekliliğimi cezaevinde yaşıyorum. 22 aydır tutukluyum. Tahliyemi talep ediyorum." beyanında bulundu.
Mahkeme heyeti, duruşmaya öğle arası verdi.
Tutuksuz sanık polis memuru M.Ç, müşteki Coşkun Başbuğ ve MİT mensuplarının dinlenmesine ilişkin bilgi notu hazırladığı iddiasına ilişkin, istihbarat şubede en alt düzeyde çalışan memur olduğunu ve Başbuğ ile MİT mensuplarını tanımadığını ileri sürdü.
Halen görevde olduğunu ifade eden M.Ç, şunları öne sürdü:
"Amirlerimin dediğini yaparım. Bilgi notlarını amirlerim denetler. Tek başına dinleme kararı almaya yetkim yoktur. Bu kişileri dinlemekte benim hiçbir çıkarım yok. Böyle yasal bir sürecin içine girmemin hiçbir mantığı yoktur. Dinleme kararı alınırken bilgi notu hazırlama bir tek İzmir'de vardı. Bilgi notu hazırlama konusunda ısrar ederlerdi. Bu durumu şimdi düştüğüm konum sonrası anlıyorum. Görev yaptığım sürece devletim ve milletim için çalıştım. Bana suçlu muamelesi yapılması çok zoruma gidiyor. 15 Temmuz'dan sonra 3-4 ay evime gitmedim. Hakkımda en ufak bir şüphe olsa şubeden çıkartılırdım."
Mahkeme heyeti duruşmayı çarşamba gününe erteledi.
Dava ve iddianame
"Askeri gizli bilgi ve belge bulundurma" iddialarına ilişkin davada sahte deliller üretilerek kumpas kurulduğu iddiaları üzerine başlatılan soruşturmada 25 kişi tutuklanmış, 5 zanlı tahliye edilmişti. Soruşturmaya ilişkin İzmir Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan ve FETÖ elebaşı Fetullah Gülen'in bir numaralı sanık olarak yer aldığı 68 sanıklı iddianame, İzmir 2. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edilmişti.
Dosyadaki sanık sayısı, davanın 10 Temmuz 2017'de verilen ara kararla dönemin Emniyet Genel Müdür Yardımcıları Mustafa Gülcü ve Celal Uzunkaya'ya kurulduğu iddia edilen kumpas davasıyla birleştirilmesiyle 33'ü tutuklu olmak üzere 85'e yükselmişti. Mevcut dosyaya yeni bir dosya eklenmesi ile sanık sayısı 92'ye yükselmişti. (AA)
Yorum Yazın