İzmir Atatürk Lisesi'nde 10. Yıl ve İzmir Marşı krizi

GÜLSEN CANDEMİR/EGEPOSTASI- İzmir’in en köklü okullarından 130 yıllık Atatürk Lisesi’nde geleneksel mezuniyet töreni programını değiştiren yeni okul müdürü Selamettin Demirhan, öğrenci ve velilerin büyük tepkisine neden oldu. İktidara yakın Eğitim-Bir Sen üyesi okul müdürü Selamettin Demirhan’ın ‘Siyasi içerikli’ diyerek bu iki marşı mezuniyet programından çıkardığı ve buna tepki gösteren öğrencilerin törende marşın çalınmadığını fark edince hep bir ağızdan marşları söylemeye başladığı öğrenildi. 

Marş yok Demet Akalın var!

Öğrencilerin tepkisi üzerine okul müdürünün sahneden Demet Akalın şarkıları çaldırmaya başladığı, buna tepki gösteren öğrencilerin ise mikrofonu kapattırarak marş söylemeye başladığı bilgisine ulaşıldı. Yaşananları anlatan bir veli “Okul müdürü sahnede mikrofona gelerek ‘Ben bu okulda okul marşından başka marş söyletmem’ deyince çocuklarımız ve biz veliler kürsüye doğru yürüyerek müdür Demirhan’a tepki gösterdik. Veliler, okul müdürüne ‘Burası Osmanlı değil Türkiye Cumhuriyeti, görev yapmak istemiyorsanız çekilin gidin’ derken çocuklarımız ise, mikrofonun sesini kısarak protesto edip hep bir ağızdan törende çalınmasına izin verilmeyen marşları söyledi.” Şeklinde yaşanan sıcak anları anlattı. 

Görüntüler, kısa sürede sosyal medyada da paylaşıldı. Tepkiler üzerine açıklama yapan İl Milli Eğitim Müdürü Ömer Yahşi, konuyla ilgili araştırma yaptırdığını ve bilgi beklediğini söyledi.

MEZUNLAR DERNEĞİNDEN AÇIKLAMA: ARTIK YETER

İzmir Atatürk Lisesi Mezunları Derneği açıklama yaparak okul müdürünün tutumuna sert tepki gösterdi.

Yazılı açıklamada şöyle denildi;

"13 Mayıs pazar akşamı okulumuzda gerçekleştirilen 130. Yıl mezuniyet töreninin bitiminde genç mezunların ‘Onuncu Yıl Marşı’ ve ‘İzmir Marşı’nı söylemelerinin engellenmeye çalışılması, gençlerin ve velilerin duruma tepki göstermesine neden olmuştur. Mezunlarımızın ve velilerimizin bu mutlu gününde böyle bir olay yaşanmasından dolayı son derece üzgün olduğumuzu belirtir ve bilinmesini isteriz ki; İzmir Atatürk Lisesi, fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür bir eğitim yuvasıdır. Cumhuriyetimizin kurucusu Atatürk'ün adını taşıyan okulumuzdan mezun olan herkes, Atatürk'ün ve devrimlerinin doğal birer neferidir; askerdir ve bu ülkeyi muasır medeniyetler seviyesine çıkarmak için savaşacaklardır. Bunların altında ‘siyasi' nedenler aramak, bu ülkenin geleceğini şekillendirecek gençlerin anlık tepkilerini bastırmaya çalışmak abesle iştigaldir ve ancak basiretsizlikle açıklanabilir.
Bu olayı münferit, anlık bir gelişme olarak görebilmeyi çok isterdik. Ancak son dönemlerde okulumuzda ardı ardına yaşananları hatırladıkça bu konuda çok zorlanıyoruz ve ‘artık yeter’ diyoruz!

Kurtuluş Savaşı’nın simgesel şehri İzmir'in kalbinde yer alan okulumuz 130 yıllık dev bir çınardır ve her dönem bu ülkeyi geleceğe taşıyacak aydın ve seçkin gençleri yetiştirmektedir. Bu okulun velisi, mezunu, öğrencisi ve emekçileriyle, Cumhuriyet’i esas alan temel değerleriyle, laik ve çağdaş eğitim anlayışıyla bir bütün olduğunu kavrayarak, dikkate alarak, bu yönde irade gösterilmesini, basiretli bir şekilde sevk ve idare edilmesini, başta ilgili bakanlık olmak üzere tüm yetkili ve yöneticilerden acil olarak ve ısrarla talep ediyoruz. Geçmişte olduğu gibi bugün de bu noktada tavrımızın net ve kesin olduğunu bir kez daha bildiririz.”

TÜGVA protokolü de tepki almıştı

İzmir Atatürk Lisesi’nde geçtiğimiz yıl  'Medeniyet ve Değerler Protokolü' çerçevesinde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın oğlu Bilal Erdoğan’ın yöneticisi olduğu TÜGVA’ya tahsis edilmesi büyük tepkilere neden olmuş, öğrencileri, Atatürk Lisesi Mezunları Derneği ve İzmir milletvekilleri, uygulamanın durdurulması için ardı ardına basın açıklamaları yapmıştı. Meclise taşınan konu üzerine, okuldaki yaz eğitim çalışması tamamlanmadan bitirilmişti.