İzmir cehennemi yaşıyor
Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, İzmir'in Karabağlar ilçesinde başlayıp Seferihisar yönünde ilerleyen orman yangınının son durumunu ve söndürme çalışmalarını helikopterle havadan denetledi. 545 hektar kül oldu... Bakan Pakdemirli'den flaş açıklamalar
- Ege Postası
- 19.08.2019 - 09:35
Karabağlar ilçesi Tırazlı mevkisinde dün saat 13.00 sıralarında çıkan ve rüzgarın etkisiyle Menderes ve Seferihisar ilçelerine sıçrayan yangına müdahale çalışmaları sürüyor.
Yaklaşık 500 hektarın zarar gördüğü yangına 13 helikopter ile çeşitli bölgelerden arazözler, itfaiye ekipleri ve orman işçileri müdahale ediyor.
Yaklaşık bir gündür devam eden yangın kontrol altına alınmaya çalışılıyor.
VATANDAŞLAR EVLERİNE DÖNÜYOR
Yangın nedeniyle dün gece ihtiyaten boşaltılan Seferihisar'a bağlı Eski Orhanlı, Menderes'in Bahçecik ile Kuyucak mahalleleri sakinleri tehlikenin azalması nedeniyle evlerine dönmeye başladı.
Boşaltılan köylerde vatandaşlar geceyi endişeli gözlerle dışarıda geçirdi. Sabah saatlerinde rüzgarın etkisiyle yangının yön değiştiremesi üzerine vatandaşlar tekrar evlerine döndü. Endişeyle evlerinin zarar görüp görmediğini inceleyen köylüler gece büyük korku yaşadıklarını, evlerinin yanmaması için bahçe hortumlarıyla duvarlarını ıslattıklarını, alevlerin bahçelerindeki ağaçları yaktığını ancak evlerine zarar vermediğini anlattı.
Bu arada yangının neden olduğu hasar da ortaya çıkmaya başladı. Alevler köylülerin üzüm bağlarına zarar vermesinin yanı sıra evlerine su getirdikleri hortumları da yaktı. Köylüler yaralarını sarmaya çalışırken,ekiplerin ise yangını söndürme çalışmaları devam ediyor.
Öte yandan, yangın söndürme çalışmalarını takip eden Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, Tekketepe Gözetleme Kulesi'nde yangına müdahale sırasında ellerinden yaralanan Gökhan Karadağ'la bir süre sohbet etti. Bakan Pakdemirli, Karadağ'a geçmiş olsun dileklerini iletti.
Yangında Eski Orhanlı Mahallesi'ndeki evi yanan 63 yaşındaki Mustafa Sağıroğlu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, dün evlerinde herhangi bir hasar olmadığını ancak bu sabah geldiklerinde evi yanmış olarak gördüklerini söyledi.
Evin içinde kullanılacak bir şeyin kalmadığını ve devletten yardım beklediğini kaydeden Sağıroğlu, "Evin içinde 2 jeneratör, odun kesme motoru ve ufak tefek şeyler vardı, bunların tamamı hiçbir şey kalmadı, kül olmuş. 2 küçük tüp vardı, onların ikisi de patlamış. Geldiğimizde evi kül olmuş vaziyette bulduk. Dün yangın uzaktaydı ama biz iyi ki evi terk etmişiz." dedi.
BAŞKAN YETİŞKİN: İÇİMİZ YANIYOR
Seferihisar Belediye Başkanı İsmail Yetişkin, orman yangınının ilçeye bağlı Beyler Mahallesi'ni tehdit etmeyi sürdürdüğünü belirterek, tüm iş makinelerini bu mahalleye yönlendirdiklerini bildirdi.
İsmail Yetişkin, AA muhabirine yaptığı açıklamada, dün başlayan yangında, yaklaşık 500 hektarlık ormanlık alanın zarar gördüğünü söyledi. Yaban hayatının da ormanla birlikte kül olduğunu ifade eden Yetişkin, "İçimiz yanıyor, kahroluyoruz. Eski Orhanlı Mahallesi'nde tehlike geçse de Beyler Mahallesi halen tehdit altında. Rüzgar maalesef müdahaleyi zorlaştırmaya devam ediyor. Tüm iş makinalarımızı öğleye doğru Beyler'e gönderdik." diye konuştu.
Yetişkin, Orman Bölge Müdürlüğü, İzmir Büyükşehir Belediyesi ve çevre ilçelerden gelen itfaiye personeli ile gönüllülerin yangının başladığı ilk andan itibaren canla başla mücadele ettiğini sözlerine ekledi.
URLA'DA 45 HEKTARLIK ALAN ZARAR GÖRDÜ
İzmir'in Urla ilçesine bağlı Yağcılar Mahallesi yakınlarında dün saat 13.00 sıralarında çıkan orman yangınında, şiddetli rüzgar nedeniyle hızla büyüdü. Söndürme çalışmaları için bölgeye sevk edilen helikopterler, saatteki hızı zaman zaman 60 kilometreye çıkan rüzgar nedeniyle zor anlar yaşadı. Yağcılar Mahallesi'ndeki alevler, komşu Demircili Mahallesi'ne yöneldi. Alevlerin mahalleyi tehdit etmesi üzerine, anons yapıldı. Değerli eşyalarını yanlarına alan çoğu vatandaş, tedbir olarak evlerini terk etti. Tatil yapanlar da bu bölgelerden ayrıldı. Orman ekipleri, alevlerin mahalledeki evlere sıçramaması için önlem aldı. Alevler, son anda durduruldu, ancak köylülerin zeytinliklerine ve bostanlarına zarar verdi. Birçok zeytin ağacı, yanarak kül oldu. Yangında, köyde yaşayan emekli öğretmen Dizdar Karaduman'a ait bir metruk ev zarar gördü. 20 arazöz, 4 dozer ve çok sayıda yangın söndürme personeli, gece saat 03.00 sıralarında yangını kontrol altına alabildi. Yangında, yaklaşık 45 hektarlık alan zarar gördü.
DEMİRCİLİ MAHALLESİ'NE 24 SAAT ELEKTRİK VERİLDİ
Demircili Mahallesi'nde dün saat 13.30 sıralarında kesilen elektrikler, yaklaşık 24 saat sonra yeniden verildi. Evlerini tedbir olarak terk eden vatandaşlar ise kısa süre sonra geri geldi. Demircili Mahallesi Muhtarı İbrahim Direk, alevlerden ötürü zeytinlik alanların büyük zarar gördüğünü belirterek, "Zeytinlikler haricinde başka bir zararımız yok sayılır. Ufak tefek bostanlarımız yandı. Alevler, evlere sıçramadan söndürüldü. Ormancılar ve jandarma ekipleri de sağolsunlar evlerin etraflarını çevirdi. Büyük bir tehlike atlattık" dedi.
BAKANDAN FLAŞ AÇIKLAMALAR
Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, Karabağlar ilçesinde başlayıp Seferihisar'a sıçrayan yangında yaklaşık 500 hektarlık alanın zarar gördüğünü bildirdi. Yanan alanları havadan inceledikten sonra gazetecilere açıklama yapan Bakan Bekir Pakdemirli Bodrum ve Milas'taki 2 yangının büyük ölçüde kontrol altında olduğunu, ilerleyen saatlerde oradaki ekiplerden takviye alarak İzmir'deki yangına daha hızlı müdahale edeceklerini belirtti.
İzmir'de Urla Yağcılar ve Karabağlar'da çıkıp Seferihisar sınırlarına kadar varan bir yangının olduğuna dikkati çeken Pakdemirli, "Urla yangını neredeyse tamamen kontrol altında, soğutma çalışmaları devam ediyor. Buradaki yangımızla ilgili gece boyunca ekiplerimizin sıkı çalışması bize neticeyi aldırdı. Sabahın ilk ışıklarıyla beraber helikopterlerimizin pervanelerinin dönmesi ve meteorolojik şartların daha olumlu seyrediyor olması, hava araçlarının daha rahat çalışması nedeniyle biraz daha hızlı netice almaya başladık." dedi.
Pakdemirli, Karabağlar'dan başlayan yangının henüz kontrol altına alınmadığını ifade ederek sözlerini şöyle sürdürdü:
"Yer yer tütmelerin dışında çok önemli yoğun yangın bölgeleri kalmadı. Yoğun yangın bölgesi Çamtepe, Efemçukuru ve Gödence köylerinin güneyinde. Ancak bu köyleri tehdit eden herhangi bir şey yok. Dün gece ihtiyaten boşalttığımız köyler vardı. Bunlar normale döndü, herhangi bir sıkıntı yok ama gece boyu elde ettiğimiz kazanımlarımızın gündüz rüzgarın artmasıyla kaybolma riski var, o yüzden ekiplerimiz sahada var güçleriyle çalışıyorlar. Tüm gayretleriyle çalışıyorlar."
Yangında 4 evin kısmi hasar gördüğünü aktaran Pakdemirli, şöyle konuştu:
"Onun dışında en önemli şey ağaçlarımızın, bitki örtümüzün ve yaban hayatımızın kaybolmuş olması. Dün Cumhurbaşkanımızla da konuşurken aslında yangın büyüklüğü 50-100 hektar arasındayken 500 hektara kadar bir alanın yanabileceğini söylemiştim. Bugün kabaca yukarı çıktığımızda o 500 hektarı, kesin olarak hesaplamamakla birlikte 500 hektar gözüküyor. Burada şu var, sevindirici taraf şu, özellikle yaban hayatı için, hep bir parçalı şekilde yanmış yani tamamen yanan bir alan yok. Hep parça parça yanan alanlar var. Bu kısmi olarak bizi biraz teselli edebilir ama yanan alanın şu alanda aşağı yukarı 500 hektar civarında gözüküyor."
Bakan Pakdemirli, kendisinin gördüğü kadar tarım arazilerinde fazla bir zarar olmadığını ancak bir zarar varsa bunun yapılacak tespitlerin ardından ortaya çıkacağını söyledi.
Karabağlar'daki yangında 13 helikopterin bulunduğunu, Muğla'daki yangınların tamamen kontrol altına alınmasının ardından bu sayının artacağını anlatan Pakdemirli, "Tüm yangınlarla 24 helikopter, 280 arazöz, 35 dozer, 1150 personelle mücadele ediyoruz. Yangınla mücadelemiz sürüyor." dedi.
"Yangınlar genellikle ihmal ve dikkatsizlikten çıkıyor"
Pakdemirli, yangının neden çıktığına dair gerekli çalışmaların yapıldığını belirterek, "Yangınlar genellikle ihmal ve dikkatsizlikten çıkıyor. Özellikle yazın mangal, piknik, bunlara çok dikkat etmemiz lazım. Yoldan geçilirken atılan bir sigaraya çok dikkat etmek gerekiyor. Ormanda bulunan yere düşmüş bir şişeye dikkat etmemiz gerekiyor. Çünkü belli koşullar bir araya geldiği zaman, ısı, nemin düşmesi ve rüzgarın artması, çok ufacık bir kibrit çaksanız dahi çok büyük yangınlara sebebiyet verebiliyor. O yüzden yangınlara duyarlılıkta da ülkemizin dünya ülkeleriyle yarışır bir hale gelmesini diliyoruz. Biz yangınlarla mücadelede hakikaten en iyi ülkelerin arasındayız, en iyisi de diyebiliriz. Teşkilatımız bu konuda iyi ama vatandaşımızın duyarlılığını da bu seviyelere çekmemiz gerektiğini söylüyorum." değerlendirme
Geçen seneye göre yangın sayısının arttığını ancak yanan alanın azaldığını ifade eden Pakdemirli, "Yanan alan sayımızı performans olarak daha düşürdük. Yangınlara daha hızlı müdahale ettiğimizden dolayı şu an yanan alan olarak geçen senenin gerisinden geliyoruz." diye konuştu.
MÜDAHALEDE BU YIL DAHA BAŞARILIYIZ
Bakan Pakdemirli, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Türkiye'nin orman yangınlarıyla mücadelede çok başarılı bir ülke olduğunu söyledi.
Tüm Orman Teşkilatının yangınlar sırasında cansiperane çalıştığını anlatan Pakdemirli, yangına müdahale süresini 18 dakikadan 12 dakikaya indirdiklerini vurguladı.
Pakdemirli, "Bu sene geçen seneye oranla daha fazla orman yangını çıktı ama orman yangınlarıyla mücadelede bu sene daha başarılıyız. Geçen sene çıkan orman yangını başına 2 hektar üzerinde alan yanarken, şu an 2 hektarın altındayız." ifadelerini kullandı.
Hedeflerinin daha az orman yangını olduğunu belirten Pakdemirli, şöyle devam etti:
"Tüm Orman Teşkilatımız insan üstü çaba sarf ediyor, yeri geliyor canlarını hiçe sayıp ormandaki ateşin içine giriyorlar. Bu anlamda ciddi de bir başarı son bir yılda katettik. Tabii ki orman yangınlarına karşı dünyada birinci olan bir teşkilatımız var ama yangınla mücadele sadece Orman Teşkilatının işi değil. Yangınların çoğunluğu dikkatsizlik ve ihmalden çıkıyor. O yüzden yangın çıkarmamaya dikkat etmemiz lazım. 80 milyon kişi ormanlara sahip çıkmalı, sadece Orman Teşkilatının sahip çıkması doğru değil. 80 milyon ormancımız olması lazım."
Yangınlara havadan müdahale
Bakan Pakdemirli, orman yangınlarıyla mücadelede 35'in üzerinde aktif helikopter bulunduğunu belirtti.
Helikopterlerin riskli bölgelere dağıtıldığını, yeri geldiğinde başka bölgelerden takviyeler yapıldığını kaydeden Pakdemirli, yangın neredeyse tek yumruk şeklinde oraya toplanıp müdahale ettiklerini anlattı.
Pakdemirli, bu sene kendilerini en çok 400 hektarın zarar gördüğü Fethiye-Dalaman'daki yangının korkuttuğunu dile getirdi.
Vatandaşlara uyarı
Vatandaşların ormanlardan faydalanacağını ancak piknik yaparken yangın ihtimalini unutmamaları gerektiğini belirten Pakdemirli, sözlerini şöyle tamamladı:
"Ormanlık alandan geçerken araçtan izmarit atmayacağız, bir şişeyi orada bırakmayacağız. Ormanlar milli servetimiz. Yanan yerlerin hepsinin ağaçlandırmasını en kısa sürede yapıyoruz. Yapmak da görevimiz ama ağaçlandırmak bu işi kurtarmıyor. Diğer tarafta 50-70 yıllık ağaçlar, ciddi bir serveti kaybetmiş oluyorsunuz. Tekrar bu bölgenin yeşillenmesi, ağaçlanması için birkaç 10 yılın geçmesi gerekiyor."(AA)
Yorum Yazın