İzmir'deki darbe operasyonlarında 24 tutuklama!
İzmir'de, darbe girişiminin ardından haklarında çıkartılan karar doğrultusunda gözaltına alınarak adliyeye sevk edilen toplam 30 hakim ve savcıdan 24'ü tutuklandı. Tutuklananlardan 5'inin savcı, 19'unun hakim olduğu belirtildi. 2'si savcı 4'ü hakim 6 kişi ise adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. İzmir'deki darbe operasyonlarında flaş gelişme
- Ege Postası
- 19.07.2016 - 13:04
Darbe girişimi sonrası HSYK tarafından başlatılan soruşturma kapsamında haklarındaki karar doğrultusunda İzmir, Aliağa, Bergama, Foça, Kınık, Menderes, Ödemiş, Tire ve Torbalı adliyelerinde görev yapan 31 Cumhuriyet Savcısı ve hakim gözaltına alınmıştı. İzmir Adliyesi'ne getirilen hakim ve savcılar, İzmir Adli Yargı Adalet Komisyonunda açığa alındıklarına dair HSYK kararı yüzlerine tebliğ edildikten sonra ek gözaltı süresi verilerek İzmir Emniyet Müdürlüğü'nün Yeşilyurt'taki hizmet binasına götürülmüştü. Pazartesi günü öğle saatlerinde İzmir Adliyesi'ne getirilen şüpheli konumundaki savcı ve hakimler önce Başsavcıvekili Okan Bato'ya ifade verdi. Bato, savcı ve hakimlerin tümünü tutuklama talebiyle Sulh Ceza Mahkemesi'ne sevk etti.
İzmir'de avukata FETÖ gözaltısı
Darbe girişiminin ardından gözaltına alınan ve işlemlerin tamamlanmasının ardından, Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri tarafından sıkı güvenlik önlemleri altında dün öğleden sonra adliyeye sevk edilen savcılar Kadir Bakırcı, Mehmet Bayram, Yalçın Şahinkaya, Sinan Taşkın, Emrah Kalaycı, Atilla Ulupınar ve Uğur Hadimli ile hakimler Atilla Rahman, Muharrem Barut, Nazan Esma Somak, Mustafa Taşkın, Mehmet Ayhan, Bekir Erin, Gültekin İpteş, Atilla Metehan, Mustafa Kayın, Yalçın Cebiş, Gökhan Korkmaz, Ramazan Güleç, Dursun Özdemir, Bilgin Özbey, Murat Kopal, İrfan Aras, Yusuf Altıntaş, Ali Aksel, Aziz Ulupınar, Ali Akın, Edip Hüsnü Özen, İshak Karadavut ve Ayhan Uyar'ın ifadeleri, Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu’ndan sorumlu Cumhuriyet Başsavcı Vekili Okan Bato ve büroya bakan 5 savcı tarafından alındı. İfadelerin ardından 30 kişi tutuklanmaları istemiyle nöbetçi sulh ceza hakimliğine sevk edildi.
Şüphelilerin ifadeleri 12. Ağır Ceza Mahkemesi duruşma salonunda alındı. Üzerlerine atılan suçlamaları kabul etmedikleri belirtilen 30 kişinin ifadelerinin alınmasına gece saat 03.00'te başlandı, yaklaşık 9 saat sürdü. İfadelerin tamamlanmasının ardından nöbetçi sulh ceza hakimi karar için yarım saatlik ara verdi. Aranın ardından hakim, şüphelilerden savcılar Yalçın Şahinkaya, Sinan Taşkın, Emrah Kalaycı, Atilla Ulupınar ve Uğur Hadimli ile hakimler Atilla Rahman, Muharrem Barut, Mustafa Taşkın, Gültekin İpteş, Mustafa Kayın, Yalçın Cebiş, Gökhan Korkmaz, Ramazan Güleç, Dursun Özdemir, Bilgin Özbey, Murat Kopal, İrfan Aras, Yusuf Altıntaş, Ali Aksel, Aziz Ulupınar, Ali Akın, Edip Hüsnü Özen, İshak Karadavut ve Ayhan Uyar'ın tutuklanmasına karar verdi. Sulh ceza hakimi, savcılar Kadir Bakırcı ve Mehmet Bayram ile hakimler Nazan Esma Somak, Mehmet Ayan, Atilla Metehan ve Bekir Erin'i ise sağlık problemleri nedeniyle, adli kontrol şartıyla tutuksuz yargılanmak üzere serbest bıraktı.
Karar sonrası tutuklanan hakim ve savcılar ile yakınlarının bir kısmı fenalaşıp baygınlık geçirdi. Tutuklananların arasında 'Gizli bilgi ve belge bulundurma' davasına bakan eski Terörle Mücadele Kanunu 10'uncu maddesiyle görevli 10. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Atilla Rahman ile Foça'da 4 yıl önce meydana gelen iki askerin öldüğü bombalama olayının soruşturmasın yürüten Cumhuriyet Savcısı Sinan Taşkın ve Çeşme eski Cumhuriyet Başsavcısı, İzmir Çocuk Savcısı Uğur Hadimli de yer aldı.
Başsavcı Vekili Okan Bato'nun talebi üzerine nöbetçi sulh ceza hakimliğinin, aralarında hakim ve savcıların da bulunduğu 5 kişi hakkında da yakalama kararı verdiği öğrenildi.
HAKİME OKUL DERSHANE SORUSU
İzmir'de, darbe girişimiyle ilgili tutuklanan 24 savcı ve hakim arasında yer alan, kapatılan TMK 10. maddesi ile görevli mahkemeler kaldırılmadan önce 'Gizli bilgi ve belge bulundurma' davasına bakan, Torbalı 2'nci Asliye Ceza Mahkemesi Hakimi Atilla Rahman'ın alınan ifadesine ulaşıldı.
Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu savcıları tarafından avukatları Tuğrul Gündüz ve Mehmet Şener Özterzi'nin yanında ifadesi alınan Atilla Rahman'a savcının, "Üniversiteye hazırlık sırasında dershaneye gittin m? Eğitimin sırasında kiminle kaldı? Çocukların hangi okulda eğitim gördü' Çocuklarınız eğitimleri sırasında nerede kald? Geçmişte cemaate ait evlerde veya yurtlarda kaldınız m? Cemaate ait evlerde veya yurtlarda sohbet adı altında yapılan görüşmelere katıldınız m? Bu grup tarafından organize edilen yurt içi veya yurt dışı gezilere katıldınız m? Eşiniz eğitimi sırasında hangi okullarda okud? Eşiniz ve kardeşleriniz cemaate ait herhangi bir ev veya yurtta kaldı m? Dershanelere gitti m? Geçmişti veya halen herhangi bir gazete, dergi, yayın aboneliğiniz oldu m? Olduysa hangi yayınla? Bankada paranız var m? Varsa hangi bank? Geçmişte işlem yaptığınız banka ve finans kurumları hangileridi? Üniversite bittikten sonra meslek sınavlarına hazırlık sırasında herhangi bir dershaneye gittiniz m? Herhangi bir eğitim programına katıldınız m? İsimleri nedi? Geçmişte herhangi bir askeri lisede okudunuz m? Hakimlik eğitimi sırasında Hakim Eğitim Merkezi'nde veya Adayet Akademisi'nde sınıf temsilciliği, albüm kurulu üyeliği yaptınız m? Hangi tarihlerde, hangi yerlerde, hangi unvanlarla görev yaptını? Unvanlı görevlere atanırken talebiniz var mıydı, res'en miyd? HSYK'dan teftiş hal kağıtlarınızı istediniz m? İstediyseniz notlarınız nası? Teftişe gelen müfetişler kimlerd? Cemaate ait dernek, yurt veya evlere dini duygularla da olsa kurban veya bağış adı aytında herhangi bir yardımda bulundunuz m? Bu yapılanmanın illegal bir yapılanma olduğunu farkettiniz m? Fark ettiyseniz ne zaman farkettini? Bu ilegal yapılanmanın sizinle bir teması oldu m? Sizden herhangi bir taleperi oldu m? Talebi yerine getirdiniz m? HSYK seçimlerinde seçim sonuçlarının belirlenmesi ve oy sayımı sırasında sandık mahallinde bulundunuz m? Müşahitlik yaptınız m? Kamera çekimi yaptınız m? Geçmişte DGM'lerde, özel yetkili mahkeme ve savcılıklarda ve de TMK 10. maddesi ile görevli mahkemelerde görev yaptınız m? 15 Temmuz akşamı yapılan darbe girişiminden ne zaman haberdar oldunu? Darbe girişiminde bulunulacağı hususunda darbeden önce size herhangi bir bilgi verildi m? Bu konuda bir imada bulunuldu m? Bilgi verildiyse veya imada bulunulduysa kim verdi veya bulundu" sorularını sorduğu öğrenildi.
SORULARA YANIT VERDİ
Hakim Atilla Rahman'in, avukatları Tuğrul Gündüz ve Mehmet Şener Özterzi'nin yanında kendisine sorulan bu sorulara şu cevapları verdiği belirtildi:
"Çankaya'da şu an ismini hatırlamadığım bir dershaneye gittim. Ayrıca bu konunun suçlamayla bir ilgisi yoktur. Anne babamın evinde kaldım. Oğlum dört yıl Tekirdağ'da devlet okulunda okudu. Dört yıl için İzmir'e atanmıştım, ikinci oğlum üstün zekalı bir çocuktu, o yüzden okul araştırması yaptım. Özel Yamanlar İlköğretim Okulu'nun iyi olduğunu, hakim ve savcıya yüzde 50 indirim yaptığını da öğrendim. Şu an İzmir Adliyesi'nde görevli olan bir başsavcı vekilinin çocuğu da orada okuyordu, o da tavsiye etti. Bir sakınca görmediğim için ve iyi bir okul olduğu için yazdırdım. 2014 yılında cemat olarak bilinen bir yapılanma ile ilgili bazı iddialarda bulunuldu. Kumpas davaları ile ilgili soruşturmalar yapıldı ve oğlumun okulu da bu cemaatle ilişkili görülmekte idi. Ancak ben okuldan memnudum. Hakim olmam nedeniyle ben okulun hiçbir veli toplantısına katılmadım. Oğlumu daha sonra TEOG sınavlarına hazırlık için Körfez Dershanesi'ne yazdırdım. Burada da yüzde 50 indirim vardı. Birlikte çalıştığım hakim ve savcıların çocukları da oğlumla birlikte bu dershaneye gitti. Türkiye'de faaliyet gösteren bu dershaneler ya da okullara, Cumhurbaşkanı, başbakan, meclis başkanı, milletvekilleri, bürokratlar, valiler çocuklarını göndermişlerdir. Çünkü o tarih itibariyle en popüler olan okullar bunlardır. Oğlumu 2012 yılında kayıt yaptırırken o dönem İzmir Valisi'nin çocuğu da orada okumaktaydı. Cemaate ait evlerde veya yurtlarda kalmadım, toplantılarada katılmadım. Hiçbir basın kuruluşuna abone olmadım. Hakimlik sınavına kendim hazırlandım ve Türkiye 9'uncusu olarak hakimlik sınavını kazandım. Sırasıyla Konya, Ardahan, Aydın, Hakkari, Sivas, Tekirdağ ve İzmir'de ağır ceza mahkemesi başkanı olarak görev yaptım. TMK 10. Maddesi ile kurulan Ağır Ceza Mahkemesi başkanlığına inisiyatifim dışında atandım. HSYK'dan Teftiş Hal Kağıtlarını istedim. Başmüfetiş Celal Kocabaş tarafından teftiş edildim. Yurtdışına, diğer hakim ve savcılarla birlikte Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ni ziyarete gittik. Hiçbir bağışta bulunmadım."
İllegal yapılanmayı 2014 yılında Başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan ve Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan'ın söylemleri ve kumpas idiaları ile fark ettiğine belirten Hakim Atilla Rahman şöyle devam etti:
"Hiç kimse benden bir şey talep etmedi. Talep etmesi de mümkün değildir. 15 Temmuz 2016 akşamı bir kına gecesi daveti olduğu için eşimi ve ablamı oraya bıraktım. Eniştemle birlikte 2. Kordan'da yemek yedik. Orada işyeri sahibi televizyonu açınca köprünün kapatıldığı haberi vardı. Ben bomba ihbarıdır diye düşündüm. Hatta işyeri sahibine, keyfimiz bozulmasın diye televizyonu kapattırdım. Lokantadan kalkarken darbe oldu diye söylenti yayıldı. Biz de şaşırdık. Beni arayan haber veren olmadı, bana darbe konusunda ve öncesinde herhangi bir bilgi verilmediği gibi herhangi bir imada da bulunulmadı."
Skandal kararlarıyla tanınan hakim Atilla Rahman şimdi cezaevinde
Türk Silahlı Kuvveleri (TSK) içindeki bir grup askerin darbe girişimin ardından FETÖ örgütüne yönelik operasyonlar sürüyor. Gözaltına alınan hakim, savcı ve askerler arasında kritik isimler de yer alıyor. Bunlardan biri de eski 10'uncu Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Atilla Rahman... Son olarak Torbalı’ya atanan Rahman, yakın geçmişte verdiği skandal kararlarla tartışma konusu olmuştu. Atilla Rahman, İzmir merkezli 13 ilde yapılan yasa dışı dinleme operasyonunda gözaltına alınan 10 polisi hiç yetkisi olmadığı halde serbest bırakmıştı. Atilla Rahman’ın verdiği bu karar çok tartışılmıştı.
Darbe girişiminden sonra gözaltına alınan hakim Atilla Rahman, Fethullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'na (FETÖ-PYD) üye olduğu iddiasıyla tutuklanarak cezaevine konuldu.
Yorum Yazın