Konteyner kent kapılarını açtı

İzmir'de 30 Ekim'de meydana gelen 6,6 büyüklüğündeki depremde evleri zarar görenler için hazırlanan 493 konteynerlik geçici konaklama merkezi, afetzedeleri ağırlamaya başladı. 

AFAD koordinasyonunda Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Karayolları ve Devlet Su İşleri ekiplerinin katılımıyla Haydar Aliyev Caddesi'nde yapımına 5 Kasım'da başlanan geçici konaklama merkezinde çalışmalar dün tamamlandı.

Çadır kentlerde kalan depremzedeler otobüslerle geçici barınma merkezine getirildi.

Oluşturulan konteyner kente, bugün çadırda yaşayan ilk 6 depremzede aile giriş yaptı. Gün içinde 23 ailenin daha konteyner kente yerleşmeleri bekleniyor. 

21 metrekareden oluşan her konteynerde, tuvalet, duş, mutfak, salon, iki elektrikli ısıtıcı ve yatak odası bulunuyor. Mutfak kısmında ise, ailelerin beslenme ve hijyen ihtiyaçlarını karşılamaları için, tencere, tava, gıda malzemeleri ve hijyen malzemeleri bulunuyor. 

Depremzede çocukların eğitimlerine kesintisiz devam edebilmeleri için EBA destek araçlarının getirileceği konteyner kente aynı zamanda, bir çocuk parkı da yapılıyor. 

Geçici barınma merkezinde bulunan bir sokağa Rıza Bey Apartmanı enkazından 91 saat sonra kurtarılan Ayda'nın diğerine ise Doğanlar Apartmanları enkazından 65 sonra çıkarılan Elif'in ismi verildi.

Merkezde kalan öğrenciler için Milli Eğitim Bakanlığı tarafından mobil EBA Destek Aracı görevlendirildi. Depremzede öğrenciler içinde internet ve bilgisayarın bulunduğu araçta eğitimlerine devam etme imkanı bulacak.

İzmir Vali Yardımcısı Faik Arıcan ve AFAD Başkanı Mehmet Güllüoğlu, konteyner kentte yerleşen depremzedeleri ziyaret ederek onlara çiçek verdi.

"Çadır kentler yavaş yavaş boşaltılmaya başlanacak"

Arıcan, gazetecilere yaptığı açıklamada, İzmir'in ağır bir badire yaşadığını, devletin her kurumuyla vatandaşın yanında olduğunu belirtti. 

Depremzedelerin hizmetinde olduklarını belirten Arıcan, "Şu anda 6 misafirimizi bu alana kabul ettik. Peyderpey misafirlerimizi bu alanda konaklamak için davet edip alacağız. Çadır kentlerde evleri ağır hasar gören vatandaşlarımız kalıyor onları yavaş yavaş bu alana alacağız. Çünkü havalar da soğudu." dedi.

Geçici barınma merkezine yerleşen Sevgi Temel, oturduğu binanın depremde ağır hasar görmesinin ardından bir süre çadırda, daha sonra öğrenci yurdunda kaldığını söyledi.

Bu süreçte herkesten yardım gördüklerini anlatan Temel, "Depremin ardından devletimizin tüm kurumları, AFAD, Türk Kızılay bizim yanımızda oldu. Allah razı olsun. Çok büyük yardımlar oldu." dedi.

Aynur Turhan da depremi Barış Sitesi'ndeki evinde yaşadığını anlattı.

Depremde birçok komşusunu kaybettiğini anlatan Turhan, "Ailecek önce bir süre çadır kentte yaşadık. Bugün buraya taşındık ama bir tarafım hala evimin olduğu yerde." diye konuştu.

“Güvende olacağım”

Konteyner kentte oğlu Hakan Kandemir ile yaşayacak olan 75 yaşındaki Suzan Gezer, “Güvende olmak için oğlumla beraber buraya geldik. Konteyner çok güzel. Acımızı unutamayız ama en azından acımız biraz azaldı. Devlet bizimle ilgilendi, çok memnunuz. Biraz kaldıktan sonra eve çıkacağız inşallah” dedi. Hakan Kandemir ise, “Ben öğretmenim. Hafta bir gün okula gitmem lazım. Annemi tek başına bırakamıyorum. Kendisi yürüme zorluğu çekiyor. Depremde bile aşağıya zor indi. Konteyner hakkı çıktı. Burası en azından düz ayak bir yer. Annemi burada rahatlıkla bırakıp işe gidebilirim. Yüz yüze eğitim başlarsa annemi burada güvende bırakmış olacağım. Bizim binamız orta hasarlıydı. Şu anda kimse yok. Herkes gitti, annem de yalnız kalamıyor. Dolayısıyla bize bu imkanı sağlayanlara teşekkür ediyoruz” sözlerine yer verdi.

“Konteynerler gayet güzel yapılmış”

Ayhan Özmen isimli depremzede, “Evin durumu ağır hasarlı. Depremin ilk gününden beri eve giremiyoruz, eşyalarımızı alamıyoruz. Devletimiz tarafından çadır verildi. Bugün de konteyner kente getirildik. Burada oğlum, eşim ve ben kalacağız. Depremden dolayı psikolojimiz hala düzelmedi. Konteynerler gayet güzel yapılmış. Banyosu, mutfağı, duşu var. Allah böyle acıyı bir daha göstermesin” derken, Sibel Eskisaraç ise, “Evimiz ağır hasarlıydı ve yıkıldı. Bir süre çadırda kaldık. Burada annem ben ve kızım kalacağız. Depremde evin içindeydik. Berbat bir durumdu. Çok panik olduk. Deprem bittikten sonra dışarı çıktık. Birinci kattaydık ve bütün kolonlarımız yarılmıştı. Üç gece dışarıdaydık, daha sonra çadıra geçtik. Daha sonra konteyner kentin çıktığı haberi verildi” ifadelerini kullandı. (İHA-AA)