Şehit mübaşirin adı torununda yaşıyor
İzmir Adliyesi'nde geçen yıl 5 Ocak'ta düzenlenen terör saldırısında şehit olan mübaşir Musa Can'ın ailesinin acısı, tazeliğini koruyor. Musa Can'ın eşi Mecburiye Can, "Eşime torununun olacağının müjdesini vermiştik. Sonra bu olay oldu, her şey yarım kaldı. Torunumuz oldu, şimdi 4 aylık. Dedesinin adını yaşatsın diye ismini Musa Can koyduk" dedi.
- Ege Postası
- 04.01.2018 - 12:18
İzmir Adliyesi'nde geçen yıl 5 Ocak'taki terör saldırısında pencereden dışarıya bakarken başına isabet eden mermiyle şehit olan Musa Can'ın yokluğuna ailesi halen alışamadı.
Musa Can'ın eşi Mecburiye Can, Karabağlar ilçesindeki evinde AA muhabirine yaptığı açıklamada, eşinin şehit olduğu o hain saldırının ardından geçen bir yıllık sürede aile olarak gözyaşlarının hiç dinmediğini söyledi.
Eşiyle o sabah vedalaşma anını hiç unutamadığını belirten acılı eş, "Eşimi uğurlarken 'hayırlı işler' dedim, gitti. Lanet olsun teröre, ne diyeyim. Herkesin böyle ocağını söndürüyor. Bitsin artık, analar ağlamasın, kimse öksüz kalmasın. Her şey yarım kaldı. Hayatımız yarım kaldı." dedi.
Can, 23 yıllık hayat arkadaşının Uzundere Mezarlığı'nda bulunan kabrini sık sık ziyaret ettiğini, özlemini gidermeye çalıştığını anlatarak, tek tesellisinin ise adını verdikleri torunu olduğunu dile getirdi.
Şehit eşinin en büyük dileğinin dünyaya geleceğini öğrendiği torununu kucağına alıp bağrına basmak olduğunu ifade eden Can, "Eşim torununun olacağını biliyordu. 1 hafta önce öğrenmişti, müjdesini vermiştik. Sonra bu olay oldu, her şey yarım kaldı. Torunumuz oldu, şimdi 4 aylık. Dedesinin adını yaşatsın diye ismini Musa Can koyduk. Bu çocukla teselli buluyorum. Ona dedesinin fotoğrafını gösteriyorum, onu anlatıyorum." diye konuştu.
"Kızlarının avukat olmasını isterdi"
Eşinin hayatını ailesine ve çocuklarına adadığını belirten acılı eş, büyük kızı Emine'nin Ufuk Üniversitesi Tıbbi Laboratuvar Bölümü'nden geçen yıl mezun olmasının ardından İzmir Büyükşehir Belediyesine bağlı Eşrefpaşa Hastanesi'nde çalışmaya başladığını, küçük kızı Başak'ın ise lise eğitime devam ettiğini söyledi.
Musa Can'ın kızlarının hep avukat olmasını istediğini aktaran Can, şunları kaydetti:
"Büyük kızım, babası böyle olunca avukat olmaya karar verdi. Bu yıl bir üniversitenin Adalet Bölümünü kazandı. İlerde hukuk fakültesine geçip avukat olmak istiyor. Hem çalışıyor hem okuyor. Kızımı destekliyorum. Babası da onların avukat olmasını isterdi."
"Nasıl böyle bir şey olur anlamadım"
Musa Can'nın 54 yaşındaki en büyük ağabeyi Celal Can da hain saldırı sonucu şehit olan kardeşinin yokluğuna hala alışamadığını söyledi.
Açıklaması sırasında gözyaşlarını tutamayan Can, kardeşiyle şehit olmadan 2 gün önce bir araya gelip sohbet ettiklerini anlattı.
"Aklımızın ucundan bile böyle bir şey geçmezdi. Lanet olsun teröre." diyen Can, "Kardeşimin şehit olduğu yere 5-6 kez gittim. Nasıl olur böyle bir şey anlamıyorum. Keşke aramızda olsaydı." ifadelerini kullandı.
Celal Can, kardeşi Musa'nın herkes tarafından sevilen ve örnek gösterilen bir insan olduğunu, sadece ailelerinin değil, oturdukları mahallede de herkesin günlerce ölümüne ağladığını kaydetti.
Şehit mübaşirin ağabeyi 51 yaşındaki Kazım Can ise kardeşinin 2 yıl sonra emekli olacağını, çocuklarını okuttuktan sonra Dikili'ye yerleşmek istediğini ancak hain saldırının tüm hayalleri yıktığını dile getirdi.
Geçen yılki hain saldırıda, polis Fethi Sekin ve mübaşir Musa Can şehit düşmüştü. (AA)
Yorum Yazın